Stoltenberg, Rusya’nın zaferini ilan etti!

Stoltenberg, Rusya’nın zaferini ilan etti!

Stoltenberg, Rusya’nın zaferini ilan etti! Stoltenberg, Rusya’nın zaferini ilan etti!

Stoltenberg, Rusya’nın zaferini ilan etti 

MOSKOVA

Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı özel askeri operasyonlar, artık ikinci yılına yaklaştı. Rusya’nın temel talepleri, NATO’nun Ukrayna üzerinden kendi sınırlarına yaklaşmaması ve Ukrayna’da Kiev rejiminin saldırılarına maruz kalan halkı korumaktı.

Savaşın ilk dönemleri, Rus düşmanlığı ile sürdü. Özellikle Rusya’nın sivillere yönelik saldırılar gerçekleştirdiği iddia edildi. Kimyasal silahlar da dahil olmak üzere birçok iddialar ile dünya kamuoyu aldatıldı.

Ancak tüm bu dezenformasyon çabalarının üstesinden gelen Rusya, askeri operasyonlarını kararlılıkla sürdürdü.

Rusya, sadece Kiev rejimine karşı değil, batılı ülkelere karşı da savaşıyordu. Neo Nazi gruplar, batılıların ekonomik ambargoları, Kiev rejimine sağlanan ağır silah ve paralı asker grupları, uluslararası medya gücü, tek merkezden yönetilen küresel oluşumlar…

Bu unsurların tümü Rusya’ya karşı silah olarak kullanıldı.

Ancak Rusya, bu saldırılara öyle hazırlıklıydı ki, ekonomisine yapılan saldırıları bertaraf ederek Rus halkının bu durumdan etkilenmesinin önüne geçti.

Kiev rejimi için gönderilen yasal olmayan silahlar da dahil olmak üzere tüm silahlar depolara yapılan ‘tam isabet’ atışlarıyla imha edildi.

Kiev rejimine çalışan paralı asker grupları tespit edilerek imha edildi, birçok paralı asker Ukrayna’dan kaçmak zorunda kaldı.

Vladimir Putin, Rusya’da tekrar birliği sağlayarak, olası bir iç çatışmanın önüne geçti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, uluslararası toplantılarda ülkesini cesurca savundu. Bu operasyonlarda ön planda olan hemen hemen tüm diplomatlar, görevlerini yerine getirdi.

Saldırılardan yılmayan Rus ordusu da gardını düşürmeyerek Kiev’in taarruzlarını durdurdu ve önceden belirlenen hedefler için ilerlemeye devam etti.

Bugün baktığımızda Rusya, batılı ülkelerde ekonomik krizlerin, siyasi krizlerin baş göstereceğini operasyonların ilk günlerinde zaten söylemişti. Bugün, Rus diplomatların öngördüğü her şey bir bir ortaya çıktı.

Avrupa’da enerji başta olmak üzere birçok alanda kriz var. Tüm ülkelerde siyasi krizler devam ediyor.

Avrupa halkı ile yöneticiler arasında bağ kalmadı. Bu çatışmanın kışkırtıcısı olan NATO ve ABD artık enerjisini yitirdi. ABD, Kiev’e desteğini oldukça azalttı. NATO ise çaresizce açıklamalar yapıp, üyelerinden Ukrayna’ya desteklerini arttırmasını istiyor.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg son yaptığı açıklamada, “Batı, silah tedarikini artırmazsa Ukrayna'nın durumu daha da kötüleşebilir” dedi.

NATO Genel Sekreterine göre Ukrayna "kritik bir durumda" ve "kötü haberlere hazırlıklı olmak" gerekiyor.

Bu, Stoltenberg tarafından yapılan duygusal bir açıklama değil. Bu açıklamanın psikolojik nedenleri var.

ABD ve NATO, Ukrayna’da Kiev’in artık savaşı kazanamayacağından emin. Sadece çatışmayı uzatıp Rusya’nın daha da yıpranmasını istiyorlar. Ancak son çırpınışlar.

Ukrayna’daki siyasi kriz de batılı ülkeler ve NATO tarafından net olarak görüldü.

Ukrayna’da halk ile yönetim arasında bağ tamamen kopmak üzere. Ukrayna eski Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko’nun Ukrayna’dan çıkışı yasak.

İç çekişmeyi buradan görebiliriz.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy çok yıprandı. Zelenskiy ile Ukrayna başkomutanı Zalujnıy arasındaki arasında anlaşmazlık var.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko, Zelensky'yi otoriterliğe kaymakla suçladı ve şehirlerdeki yerel özyönetimleri yok ettiğini söyledi.

Kiev’deki siyasi krize karşı Ukrayna'nın First Lady'si Olena Zelenska, eşinin bir dönem daha devlet başkanlığı görevini sürdürmesini istemediğini söyledi.

Bu da bilinçli yapılan bir açıklamaydı. Çünkü Zelenska, eşine karşı birçok kişi ve grubun intikam duygusuyla hareket edebileceğini görerek bunun bir iç çatışmaya dönebileceği mesajını da verdi.

Belki de iç karışıklık durumunda Vladimir Zelenskiy ve ailesinin bir sonraki adresi ABD olabilir.

Tüm bunlara baktığımızda, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, artık Ukrayna’da başarısızlığa uğradıklarını, süreci hem siyasi hem de askeri olarak iyi yönetemediklerini itiraf ederek Rusya’nın zaferini ilan ediyor.

Çünkü artık başka çareleri kalmadı.

Cephede çatışmayı olabildiğince uzatmayı deneyecekler ve Kiev’in daha fazla toprak kaybetmesinin önüne zaman kazanarak geçmeye çalışacaklar.

Çünkü Rusya’ya karşı kaybedilecek her karış toprak kendi aleyhlerine olacak. Bunun farkındalar.

Rusya ise hedeflerine tam ulaşana kadar operasyonları sürdürme konusunda kararlı.

NATO ve ABD köşeye sıkışmak üzere. Muhtemelen yeni yılın ardından Kiev rejimine müzakere masası gösterilebilir.

Moskova ise olası müzakerelere eli güçlü olarak girebilir.

Rusya’nın kontrol altında tuttuğu topraklar ve Kırım’ın Rusya Federasyonu’na katılımının küresel boyutta tanınması, Ukrayna’nın tarafsızlık ilkesine bağlı kalması şartları kabul edilebilir şartlar olarak görülüyor.

Rusya’nın da bu şartlardan geri adım atacağı düşünülmüyor.

Bu nedenle NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın zaten şartlarını bildiği için aslında tüm dünyaya ince bir mesaj göndermiş oldu.

Ukrayna’da çatışmalar kısa sürede bitebilir ve Rusya hem cephede hem de masada zaferini ilan edebilir. Batılı ülkeler ise mağlubiyetlerini ilan edebilir.

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com

 

Stoltenberg, Rusya’nın zaferini ilan etti 

MOSKOVA

Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı özel askeri operasyonlar, artık ikinci yılına yaklaştı. Rusya’nın temel talepleri, NATO’nun Ukrayna üzerinden kendi sınırlarına yaklaşmaması ve Ukrayna’da Kiev rejiminin saldırılarına maruz kalan halkı korumaktı.

Savaşın ilk dönemleri, Rus düşmanlığı ile sürdü. Özellikle Rusya’nın sivillere yönelik saldırılar gerçekleştirdiği iddia edildi. Kimyasal silahlar da dahil olmak üzere birçok iddialar ile dünya kamuoyu aldatıldı.

Ancak tüm bu dezenformasyon çabalarının üstesinden gelen Rusya, askeri operasyonlarını kararlılıkla sürdürdü.

Rusya, sadece Kiev rejimine karşı değil, batılı ülkelere karşı da savaşıyordu. Neo Nazi gruplar, batılıların ekonomik ambargoları, Kiev rejimine sağlanan ağır silah ve paralı asker grupları, uluslararası medya gücü, tek merkezden yönetilen küresel oluşumlar…

Bu unsurların tümü Rusya’ya karşı silah olarak kullanıldı.

Ancak Rusya, bu saldırılara öyle hazırlıklıydı ki, ekonomisine yapılan saldırıları bertaraf ederek Rus halkının bu durumdan etkilenmesinin önüne geçti.

Kiev rejimi için gönderilen yasal olmayan silahlar da dahil olmak üzere tüm silahlar depolara yapılan ‘tam isabet’ atışlarıyla imha edildi.

Kiev rejimine çalışan paralı asker grupları tespit edilerek imha edildi, birçok paralı asker Ukrayna’dan kaçmak zorunda kaldı.

Vladimir Putin, Rusya’da tekrar birliği sağlayarak, olası bir iç çatışmanın önüne geçti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, uluslararası toplantılarda ülkesini cesurca savundu. Bu operasyonlarda ön planda olan hemen hemen tüm diplomatlar, görevlerini yerine getirdi.

Saldırılardan yılmayan Rus ordusu da gardını düşürmeyerek Kiev’in taarruzlarını durdurdu ve önceden belirlenen hedefler için ilerlemeye devam etti.

Bugün baktığımızda Rusya, batılı ülkelerde ekonomik krizlerin, siyasi krizlerin baş göstereceğini operasyonların ilk günlerinde zaten söylemişti. Bugün, Rus diplomatların öngördüğü her şey bir bir ortaya çıktı.

Avrupa’da enerji başta olmak üzere birçok alanda kriz var. Tüm ülkelerde siyasi krizler devam ediyor.

Avrupa halkı ile yöneticiler arasında bağ kalmadı. Bu çatışmanın kışkırtıcısı olan NATO ve ABD artık enerjisini yitirdi. ABD, Kiev’e desteğini oldukça azalttı. NATO ise çaresizce açıklamalar yapıp, üyelerinden Ukrayna’ya desteklerini arttırmasını istiyor.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg son yaptığı açıklamada, “Batı, silah tedarikini artırmazsa Ukrayna'nın durumu daha da kötüleşebilir” dedi.

NATO Genel Sekreterine göre Ukrayna "kritik bir durumda" ve "kötü haberlere hazırlıklı olmak" gerekiyor.

Bu, Stoltenberg tarafından yapılan duygusal bir açıklama değil. Bu açıklamanın psikolojik nedenleri var.

ABD ve NATO, Ukrayna’da Kiev’in artık savaşı kazanamayacağından emin. Sadece çatışmayı uzatıp Rusya’nın daha da yıpranmasını istiyorlar. Ancak son çırpınışlar.

Ukrayna’daki siyasi kriz de batılı ülkeler ve NATO tarafından net olarak görüldü.

Ukrayna’da halk ile yönetim arasında bağ tamamen kopmak üzere. Ukrayna eski Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko’nun Ukrayna’dan çıkışı yasak.

İç çekişmeyi buradan görebiliriz.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy çok yıprandı. Zelenskiy ile Ukrayna başkomutanı Zalujnıy arasındaki arasında anlaşmazlık var.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko, Zelensky'yi otoriterliğe kaymakla suçladı ve şehirlerdeki yerel özyönetimleri yok ettiğini söyledi.

Kiev’deki siyasi krize karşı Ukrayna'nın First Lady'si Olena Zelenska, eşinin bir dönem daha devlet başkanlığı görevini sürdürmesini istemediğini söyledi.

Bu da bilinçli yapılan bir açıklamaydı. Çünkü Zelenska, eşine karşı birçok kişi ve grubun intikam duygusuyla hareket edebileceğini görerek bunun bir iç çatışmaya dönebileceği mesajını da verdi.

Belki de iç karışıklık durumunda Vladimir Zelenskiy ve ailesinin bir sonraki adresi ABD olabilir.

Tüm bunlara baktığımızda, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, artık Ukrayna’da başarısızlığa uğradıklarını, süreci hem siyasi hem de askeri olarak iyi yönetemediklerini itiraf ederek Rusya’nın zaferini ilan ediyor.

Çünkü artık başka çareleri kalmadı.

Cephede çatışmayı olabildiğince uzatmayı deneyecekler ve Kiev’in daha fazla toprak kaybetmesinin önüne zaman kazanarak geçmeye çalışacaklar.

Çünkü Rusya’ya karşı kaybedilecek her karış toprak kendi aleyhlerine olacak. Bunun farkındalar.

Rusya ise hedeflerine tam ulaşana kadar operasyonları sürdürme konusunda kararlı.

NATO ve ABD köşeye sıkışmak üzere. Muhtemelen yeni yılın ardından Kiev rejimine müzakere masası gösterilebilir.

Moskova ise olası müzakerelere eli güçlü olarak girebilir.

Rusya’nın kontrol altında tuttuğu topraklar ve Kırım’ın Rusya Federasyonu’na katılımının küresel boyutta tanınması, Ukrayna’nın tarafsızlık ilkesine bağlı kalması şartları kabul edilebilir şartlar olarak görülüyor.

Rusya’nın da bu şartlardan geri adım atacağı düşünülmüyor.

Bu nedenle NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın zaten şartlarını bildiği için aslında tüm dünyaya ince bir mesaj göndermiş oldu.

Ukrayna’da çatışmalar kısa sürede bitebilir ve Rusya hem cephede hem de masada zaferini ilan edebilir. Batılı ülkeler ise mağlubiyetlerini ilan edebilir.

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com