Suriyeliler…

Suriyeliler…

Suriyeliler… Suriyeliler…

Madem dünyaya dargınsın
Mamudo kurban niye doğdun
Kader yolunda yorgunsun
Mamudo kurban niye doğdun?

Kim okuyup yazar seni
Rüzgar değse bozar seni
Ölsen kovar mezar seni
Mamudo kurban niye doğdun?

Adam olmasaydın neydin
Gelir miydin hiç bilseydin
Keşke doğmadan ölseydin
Mamudo kurban niye doğdun?

Akar yaşın şakır şakır
Tahta döşek takır takır
Ölüler senden rahattır
Mamudo kurban niye doğdun?

Mahzuni işin doğrusu
Öter zalimin borusu
Dayımın öksüz yavrusu
Mamudo kurban niye doğdun?
Mamudo kurban niye doğdun?

Aşık Mahzûni Şerif

SURİYELİLER YAHUDİ VEYA ERMENİ OLSAYDI…

…Bugüne kadar haklarında onlarca film, dizi, toplantı, sempozyum vb. gibi etkinlikler yapılır…

Suriye’den Bombaların altından kaçtıkları günler için…

Anma günleri düzenlenirdi. (Mesela Kobani Günü... Dar’a Günü... Halep Direnişinin Kırıldığı Gün… vb. gibi)

Aynen…

Yüz yıldır

Ermenilerin 24 Nisan 1915 olaylarını tüm dünyada andıkları veya Yahudilerin 80 yıldır tüm dünyaya kabul ettirdikleri “soykırım” gibi… 

SURİYELİLERDEN BU KADAR KİŞİ ÖLDÜ MÜ?

Hem de fazlasıyla öldü.

Yahudilerin “soykırım” diye andıkları olaylarda 1 milyon kişi ölmedi!..

Ama…

Suriyelilerden bu savaş boyunca 1 ila 2 milyon arasında kişi öldü…

Katledildi.

Zindanlarda ise kaç kişinin olduğu bilinmiyor. Bırakın bilinmesini, kimin hangi zindanda olduğu bile bilinmiyor.

Bu zulümlere maruz kalmamak için 10 milyon kişi de yerinden yurdundan kaçmak zorunda kaldı.

Bunlar, dünyanın dört bir yanına dağılmış olarak ne bayramda ne düğünlerde ne de cenazelerde bir araya gelme imkanı olmayan akrabalardır.

Bugüne kadar, bu trajediyi anlatan bir tane film bile yapılmadı.

D. TÜRKİSTAN – KIRIM – BALKANLAR - FİLİSTİN - TRİPOLİÇE KATLİAMINDAN SONRA ÜMMETİN SON SAHİPSİZ EVLATLARI SURİYELİLER …

Tüm dünya Yahudi ve Ermeni tehcirini tanırken (çünkü bunlarla ilgili yüzlerce film yapıldı) Müslümanların uğradığı katliamlar sümenaltı edilmiş, dünya bu facialara kör ve sağır kalmıştır.

SURİYELİLER EŞYA MI?

Durum böyle olunca!..

Suriyelileri, insan muamelesi değil eşya muamelesi görmeye hatta süpürülüp geldikleri yere gönderilecek kırıntı gibi görenler olmaya başladı.

Sanki iç savaş bitmiş de can güvenlikleri varmış gibi konuşup yazıyorlar.

Bunun etkisinde kalan yetkililer de bir eşyayı bir yerden bir yere gönderiyormuş gibi bir emir çıkardılar.

Suriyelilere,24 Eylül’e kadar kayıt yaptırdıkları yere gitsinler..” diyor bu emir…

Yani diyelim ki,

Bir aile Kilis veya Reyhanlı’dan ülkemize giriş yapmış.

On yıldır da burada başkasına yük olmadan gerekirse

Açgözlü birinin kümes gibi evinde normal bir daire kirası vererek, çoluk-çocuğuna akşam ekmek götürmeye çalışıyor. 

Böyle bir aile!..

Sanki depoda bekleyen bir koli gibi alıp, Kilis’e veya kayıt/giriş yaptığı yer neresiyse oraya gönderilecek.

Biz yerli iken bırakın bir şehirden başka bir şehre taşınmayı, bir mahalleden başka bir mahalleye taşınırken bile maddi problemler yaşıyor, psikolojimiz bozuluyor.

Peki,

Mülteci durumunda olan bu aile, iyi-kötü bir yere tutunmuş zorlukla ayakta duruyorken…

Ve durduğu yerde bir baltaya sap olmuş katma değer katarken…

Sırf ırkçı faşistlerin gönlü olsun diye bunu yapmak bize yakışır mı?

SUÇA İŞTİRAK ETMİŞ VEYA DÜZENSİZ GÖÇMEN İSE…

… Zaten kolundan tuttuğun gibi sınır dışı ediyorsun!

Buna kimsenin itirazı olmaz.

Nitekim basit bir trafik suçuna dahi karışan -geçici koruma izni olsa bile- suçu işleyen kişi, ailesi ile birlikte sınır dışı ediliyor (Böyle bir olaya şahit oldum; nutkum tutuldu) 

ALMANYA KADAR OLAMIYORUZ!..

Almanya

Suriye’ye binlerce km uzakta…

Yani…

Suriye meselesi ile bizim gibi dip dibe değil.

Tek bir mülteci almazsa bile ona kimsenin diyeceği bir şey yok. Ne dini ne milliyeti ne coğrafyası

Yani Almanların, Suriyelilerle en ufak bir ortak noktası yok

Ama…

Bugün Almanya’da 1 milyona yakın Suriyeli barınıyor.

SIĞINMACI, BELEDİYE BAŞKANI OLDU!..

Hatta!

Suriyeli sığınmacılardan biri, Almanya’da belediye başkanı seçildi.

Böyle bir şey ülkemizde olsa neler olurdu Allah bilir.

KÜÇÜK VE ORTA İŞLETMELER NEDEN SUSUYOR?

İşin insani ve vicdani yönünü yukarıda arz etmeye çalıştım.

Suriyeliler Meselesi”ne sosyal ve ekonomik bakımdan yaklaşsak bile şu anda ülkelerine gönderilmeleri doğru değil.

Piyasada kiminle konuşsam “Suriyeliler giderse eleman bulamaz, işlerimiz bozulur!” diyor

Ancak…

Bunlar küçük işletmeler olduğu için sesleri gür çıkmıyor.

Kurumsal büyük işletmeler ise Suriyeli çalıştırmadığı için onların tuzu kuru!..

Ama…

Medya, bu tuzu kuruların sesine kulak verdiği için kamuoyunda Suriyeliler aleyhine bir kanaat oluşmuş durumda. 

TERÖR!..

Suriyelilerin gönderileceği bölgelerin önemli bir kısmı

PKK/PYD ve DAEŞ (İŞID) elinde.

Aslında…

Rejimin elinde olan yerler de güvenli değil. Zaten oralarda iken kafalarına varil bombası düştüğü için veya zindana girmesinler diye kaçtılar ya!..

Birilerinin söylediği gibi (dış düşmanla) savaştan değil ülke toprakları içinde belki kimin kime vurduğunu bile anlayamadıkları, ocakları başında süren “ savaş”tan “kaçtılar” ya o aileler!

Peki,

Bu bölgelere zorla sürülen bir genç, kimin askeri olur!..

Ve kime karşı savaşır?

Bunun cevabını,

Suriyelileri mezkûr bölgelere sürmek isteyen yetkililerimiz versin.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

Madem dünyaya dargınsın
Mamudo kurban niye doğdun
Kader yolunda yorgunsun
Mamudo kurban niye doğdun?

Kim okuyup yazar seni
Rüzgar değse bozar seni
Ölsen kovar mezar seni
Mamudo kurban niye doğdun?

Adam olmasaydın neydin
Gelir miydin hiç bilseydin
Keşke doğmadan ölseydin
Mamudo kurban niye doğdun?

Akar yaşın şakır şakır
Tahta döşek takır takır
Ölüler senden rahattır
Mamudo kurban niye doğdun?

Mahzuni işin doğrusu
Öter zalimin borusu
Dayımın öksüz yavrusu
Mamudo kurban niye doğdun?
Mamudo kurban niye doğdun?

Aşık Mahzûni Şerif

SURİYELİLER YAHUDİ VEYA ERMENİ OLSAYDI…

…Bugüne kadar haklarında onlarca film, dizi, toplantı, sempozyum vb. gibi etkinlikler yapılır…

Suriye’den Bombaların altından kaçtıkları günler için…

Anma günleri düzenlenirdi. (Mesela Kobani Günü... Dar’a Günü... Halep Direnişinin Kırıldığı Gün… vb. gibi)

Aynen…

Yüz yıldır

Ermenilerin 24 Nisan 1915 olaylarını tüm dünyada andıkları veya Yahudilerin 80 yıldır tüm dünyaya kabul ettirdikleri “soykırım” gibi… 

SURİYELİLERDEN BU KADAR KİŞİ ÖLDÜ MÜ?

Hem de fazlasıyla öldü.

Yahudilerin “soykırım” diye andıkları olaylarda 1 milyon kişi ölmedi!..

Ama…

Suriyelilerden bu savaş boyunca 1 ila 2 milyon arasında kişi öldü…

Katledildi.

Zindanlarda ise kaç kişinin olduğu bilinmiyor. Bırakın bilinmesini, kimin hangi zindanda olduğu bile bilinmiyor.

Bu zulümlere maruz kalmamak için 10 milyon kişi de yerinden yurdundan kaçmak zorunda kaldı.

Bunlar, dünyanın dört bir yanına dağılmış olarak ne bayramda ne düğünlerde ne de cenazelerde bir araya gelme imkanı olmayan akrabalardır.

Bugüne kadar, bu trajediyi anlatan bir tane film bile yapılmadı.

D. TÜRKİSTAN – KIRIM – BALKANLAR - FİLİSTİN - TRİPOLİÇE KATLİAMINDAN SONRA ÜMMETİN SON SAHİPSİZ EVLATLARI SURİYELİLER …

Tüm dünya Yahudi ve Ermeni tehcirini tanırken (çünkü bunlarla ilgili yüzlerce film yapıldı) Müslümanların uğradığı katliamlar sümenaltı edilmiş, dünya bu facialara kör ve sağır kalmıştır.

SURİYELİLER EŞYA MI?

Durum böyle olunca!..

Suriyelileri, insan muamelesi değil eşya muamelesi görmeye hatta süpürülüp geldikleri yere gönderilecek kırıntı gibi görenler olmaya başladı.

Sanki iç savaş bitmiş de can güvenlikleri varmış gibi konuşup yazıyorlar.

Bunun etkisinde kalan yetkililer de bir eşyayı bir yerden bir yere gönderiyormuş gibi bir emir çıkardılar.

Suriyelilere,24 Eylül’e kadar kayıt yaptırdıkları yere gitsinler..” diyor bu emir…

Yani diyelim ki,

Bir aile Kilis veya Reyhanlı’dan ülkemize giriş yapmış.

On yıldır da burada başkasına yük olmadan gerekirse

Açgözlü birinin kümes gibi evinde normal bir daire kirası vererek, çoluk-çocuğuna akşam ekmek götürmeye çalışıyor. 

Böyle bir aile!..

Sanki depoda bekleyen bir koli gibi alıp, Kilis’e veya kayıt/giriş yaptığı yer neresiyse oraya gönderilecek.

Biz yerli iken bırakın bir şehirden başka bir şehre taşınmayı, bir mahalleden başka bir mahalleye taşınırken bile maddi problemler yaşıyor, psikolojimiz bozuluyor.

Peki,

Mülteci durumunda olan bu aile, iyi-kötü bir yere tutunmuş zorlukla ayakta duruyorken…

Ve durduğu yerde bir baltaya sap olmuş katma değer katarken…

Sırf ırkçı faşistlerin gönlü olsun diye bunu yapmak bize yakışır mı?

SUÇA İŞTİRAK ETMİŞ VEYA DÜZENSİZ GÖÇMEN İSE…

… Zaten kolundan tuttuğun gibi sınır dışı ediyorsun!

Buna kimsenin itirazı olmaz.

Nitekim basit bir trafik suçuna dahi karışan -geçici koruma izni olsa bile- suçu işleyen kişi, ailesi ile birlikte sınır dışı ediliyor (Böyle bir olaya şahit oldum; nutkum tutuldu) 

ALMANYA KADAR OLAMIYORUZ!..

Almanya

Suriye’ye binlerce km uzakta…

Yani…

Suriye meselesi ile bizim gibi dip dibe değil.

Tek bir mülteci almazsa bile ona kimsenin diyeceği bir şey yok. Ne dini ne milliyeti ne coğrafyası

Yani Almanların, Suriyelilerle en ufak bir ortak noktası yok

Ama…

Bugün Almanya’da 1 milyona yakın Suriyeli barınıyor.

SIĞINMACI, BELEDİYE BAŞKANI OLDU!..

Hatta!

Suriyeli sığınmacılardan biri, Almanya’da belediye başkanı seçildi.

Böyle bir şey ülkemizde olsa neler olurdu Allah bilir.

KÜÇÜK VE ORTA İŞLETMELER NEDEN SUSUYOR?

İşin insani ve vicdani yönünü yukarıda arz etmeye çalıştım.

Suriyeliler Meselesi”ne sosyal ve ekonomik bakımdan yaklaşsak bile şu anda ülkelerine gönderilmeleri doğru değil.

Piyasada kiminle konuşsam “Suriyeliler giderse eleman bulamaz, işlerimiz bozulur!” diyor

Ancak…

Bunlar küçük işletmeler olduğu için sesleri gür çıkmıyor.

Kurumsal büyük işletmeler ise Suriyeli çalıştırmadığı için onların tuzu kuru!..

Ama…

Medya, bu tuzu kuruların sesine kulak verdiği için kamuoyunda Suriyeliler aleyhine bir kanaat oluşmuş durumda. 

TERÖR!..

Suriyelilerin gönderileceği bölgelerin önemli bir kısmı

PKK/PYD ve DAEŞ (İŞID) elinde.

Aslında…

Rejimin elinde olan yerler de güvenli değil. Zaten oralarda iken kafalarına varil bombası düştüğü için veya zindana girmesinler diye kaçtılar ya!..

Birilerinin söylediği gibi (dış düşmanla) savaştan değil ülke toprakları içinde belki kimin kime vurduğunu bile anlayamadıkları, ocakları başında süren “ savaş”tan “kaçtılar” ya o aileler!

Peki,

Bu bölgelere zorla sürülen bir genç, kimin askeri olur!..

Ve kime karşı savaşır?

Bunun cevabını,

Suriyelileri mezkûr bölgelere sürmek isteyen yetkililerimiz versin.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com