“TL" egemenlik sembolüdür! Başka para birimine geçmek ihanettir!
“TL" egemenlik sembolüdür! Başka para birimine geçmek ihanettir!
- 16-08-2018 04:04
- 826
- 16-08-2018 04:04
- 826
Toplam 467 milyar dolar dış borcu olan Türkiye, uluslararası piyasalardaki başlıca borçlulardan biri.
Türkiye’deki mali ve döviz krizinin kapsamlı küresel sonuçları olabileceğine ilişkin uyarılar gündemde.
Hatta Türk Lirası’nın hızla değer kaybetmesi, 20 yıl önceki Asya mali krizinin yeniden sahnelenmesi olarak görülüyor.
Asya’da 1997-98’de yaşanan ve Tayland para birimi “Baht"ın değer kaybetmesiyle başlayıp tüm bölgeye domino etkisiyle ekonomik zarar veren mali bir kriz ortaya çıkmıştı.
Ancak mevcut yönetim bu yaşanılan Türk Lirası’nın değer kaybını bir “saldırı” olarak değerlendirme eğiliminde.
Avrupa Merkez Bankası, aşırı derecede Türk borçları ile karşı karşıya olan büyük Avrupa bankalarını izlemeye aldı.
Bunlar arasında, Türkiye’ye 83,3 milyar dolar borç vermiş olan İspanyol BBVA ile İtalyan Uni Credit (38,4 milyar dolar) ve Fransız BNP Paribas (17 milyar dolar) var.
Eğer Türkiye, tıpkı komşusu Yunanistan gibi kepenkleri indirirse yani iflas bayrağını çekerse en büyük zararı bu bankalar görebilir. (1)
ŞEYTANİ PLANLARLA TÜRKİYE'YE AKIL VERMEYE KALKANLAR!..
Çünkü Türkiye’nin düştüğü/düşürüldüğü ekonomik kriz, sınırlarının çok uzağında tehlikelere neden olabilecek potansiyelde.
Bu arada, şeytanca planlarla sureti haktan görünüp bu sıkıntılı süreçte Türkiye’ye akıl verenler de mevcut.
İngiliz yazar Mark Almond, -aynı ismi taşıyan şarkıcı ile karıştırmayın-, Daily Telegraph gazetesinde yaptığı analizde ABD Başkanı Donald Trump’ın birçok ülkeye yaptırım uygulayarak bu ülkeleri bir araya gelmeye zorladığını yazdı.
Kim bu Mark Almond?
Sakın İngilizlerin nüfuz ajanı olmasın!
Oxford’daki Oriel College’da Modern Tarih dalında öğretim görevlisiydi.
İngiliz Helsinki İnsan Hakları Grubu’nun başkanı.
Araştırma alanları Balkanlardaki Türk etki alanını kapsıyor.
"19. yüzyıl ve 20. yüzyıl Orta-Doğu Avrupa’da; Arnavutgöçü” üzerine bir çalışması var.
Ayrıca Nicolae ve Elena Çavuşescu’nun biyografisini hazırlamış.
Tarihi bağlamında Bosna Savaşı’nı inceliyor.
Özellikle eski komünist blokta, Balkanlar Üzerine Araştırma ve Kafkasya’da uluslararası ilişkiler ve toplumların iç dinamikleri arasındaki ilişki üzerinde duruyor.
Türkiye’de, Bilkent Üniversitesi’nde Avrupa Tarihi dersleri vermekte. (2)
TAM BİR “ELE VERİR TALKINI…” DURUMU...
Mark Almond diyor ki; "Trump’un yaptırımları sonucunda Boğazlar’dan Pekin’e yeni bir eksenin oluştu. Yaptırıma maruz kalan ülkelerin bir arada hareket etmesi ABD’yi zor durumda bırakabilir. Türkiye, İran, Rusya ve Çin’in bir araya gelmesi durumunda ABD tedbirlerine zarar verilebilir”. (3)
Bunlar Türk milletini salak zannediyor. Tam bir “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” durumu.
Türk Lirası yerine bir başka para birimini kullanmayı tercih etmek, Türk milleti ve devletinin egemenlik haklarından vazgeçmek demektir.
Türk Lirası’nın değerinin hangi döviz kuruna göre belirlenmesi, hangi kur rejiminin sabit kur rejimi ya da dalgalı kur rejiminin mi uygulanacağı elbette tartışılabilir.
Bu, sonuçta bankacılıkta kur rejimini ilgilendirir.
Ancak asla ve asla Türk parasını bırakıp başka bir ülkenin veya birliğin para birimine geçilmesi egemenlik haklarımızdan feragat anlamına gelir.
Baba Rothschild’in söylediği, "Ülkenin para birimini kontrol ettiğim sürece, siyaseti kimin kontrol ettiğini umursamam…"sözünü bu bağlamda iyi düşünmek gerekir.
Reginald McKenna da diyor ki; "Bir ulusun kredisini kim kontrol ediyorsa, devletin politikalarını da o yönlendirir ve insanların kaderini kendi avucu içerisinde tutar.”
Sonuçta kur rejimi; bir ülkenin kendi parasını yabancı paralarla değer açısından ne şekilde ilişkilendireceği konusunda izleyeceği yöntemin adıdır.
Ama başka bir ülkenin para birimini tercih etmek de ihanetin adıdır.
AB müzakere çerçevesi belgesinin maddelerinden birisi Türkiye’nin Lirayı tasfiye etmesi ve Avro’ya geçmesiyle ilgili.
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında açılan "17. Fasıl"ın sonunda Maastricht kriterlerine uyum ve ardından Euro’ya geçiş hedefleniyor.
Maastricht kriterlerinden kamu açığı ve kamu borçları kriterini karşılayan Türkiye, fiyat istikrarı (enflasyon) ve faiz oranı kriterlerini ise karşılayamıyor.
Çözüm için de Türkiye’nin Avrupa para birimi Euro’ya geçmesi öneriliyor.
DUGİN’İN SÖYLEDİKLERİ...
Bazı ülkeler ve Türkiye’nin ABD Doları bağımlılığını dengeleme arayışları sürerken Rus stratejist Aleksandr Gelyeviç Dugin, Rusya, Türkiye ve İran’ın Avrasya para birimine geçmesi gerektiğini savunuyor.
Dugin, “Üç ülkenin ortak para birimi Avrasya yakında fizibil olacak” dedi.
Dugin; "Avrasya para birimi projesinin yakın bir zamanda hayata geçebileceğini düşünüyorum.
Kazakistan, çok kutuplu para birimi vizyonunu duyurdu.
Avrasya, İslami para birimi gibi konular görüşülüyor.
Çin, cephesinde “Altın Yuan” projesi mevcut.
Petrol ve doğalgaz ticaretinde ABD doları kullanımından vazgeçmek zorundayız.
Rusya, İran ve Türkiye, ABD’deki altınlarını çekerek yeni bir para birimi oluşturmalı.
Bunun yakın bir gelecekte fizibil olacağını düşünüyorum.”diyor. (4)
EGEMENLİĞİN EN ÖNEMLİ UNSURLARINDAN BİRİ...
Gel de rahmetli Cem Karaca’yı anma şimdi; “Düştüm mapus damlarına ögüt veren bol olur / Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur”
Türk İslam devlet geleneğinde devletin bağımsızlık sembolü para darp edilmesidir.
İslam tarihindeki örneklere bakılırsa meşruiyetin bir şartı olarak halifenin, hükümdarın otoritesini tasdik etmesi gerekiyordu.
Bunun göstergelerinden birisi de hükümdarın hâkim olduğu sahalardaki camilerde cuma namazları esnasında halifeden sonra kendi adının, unvan ve lâkablarının zikredilmesidir.
Tahta çıkan bir hükümdarın bağımsızlık alâmeti olarak adına para bastırması ve İslamî meşruiyetin gereği, kendi adı ile unvan ve lâkablardan önce zamanın halifesinin adını bu parada zikretmesi gerekiyordu. (5)
Sözü uzatmayalım. Bir ülkenin kendi parasını basması egemenliğin en önemli unsurlarından biridir.
Merkez Bankası, ülkede para basma yetkisine sahip tek kurum olarak, ulusal egemenliğin en görünür kurumlarından biridir.
Bir ülkede ulusal egemenliğin sembolü başkenttir.
Bu nedenle Merkez Bankası, Ankara’da kurulmuştur.
Türk Lirası’nı basan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası,Cumhuriyet’in değerlerinden biridir. (6)
Parayı pul insanı kul edenler utansın!
Bakınız:
1- https://www.wsws.org/tr/articles/2018/08/14/turk-a14.html
2- https://web.archive.org/web/20120223033319/https://catalog.bilkent.edu.tr/current/instructor/i8311.html
3- https://www.dunyabulteni.net/dis-politika/turkiye-iran-rusya-ve-cin-birlesirse-ne-olur-h427398.html
4- https://www.dunya.com/gundem/turkiye-rusya-ve-iran-avrasya-para-birimine-gecmeli-haberi-413647
5- https://www.tarihnotlari.com/turk-devletlerinde-hukumdarlik-alemetleri/
6- https://www.hurriyet.com.tr/merkez-bankasi-nin-baskentte-olmasi-egemenligin-simgesi-8017063
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc39
Toplam 467 milyar dolar dış borcu olan Türkiye, uluslararası piyasalardaki başlıca borçlulardan biri.
Türkiye’deki mali ve döviz krizinin kapsamlı küresel sonuçları olabileceğine ilişkin uyarılar gündemde.
Hatta Türk Lirası’nın hızla değer kaybetmesi, 20 yıl önceki Asya mali krizinin yeniden sahnelenmesi olarak görülüyor.
Asya’da 1997-98’de yaşanan ve Tayland para birimi “Baht"ın değer kaybetmesiyle başlayıp tüm bölgeye domino etkisiyle ekonomik zarar veren mali bir kriz ortaya çıkmıştı.
Ancak mevcut yönetim bu yaşanılan Türk Lirası’nın değer kaybını bir “saldırı” olarak değerlendirme eğiliminde.
Avrupa Merkez Bankası, aşırı derecede Türk borçları ile karşı karşıya olan büyük Avrupa bankalarını izlemeye aldı.
Bunlar arasında, Türkiye’ye 83,3 milyar dolar borç vermiş olan İspanyol BBVA ile İtalyan Uni Credit (38,4 milyar dolar) ve Fransız BNP Paribas (17 milyar dolar) var.
Eğer Türkiye, tıpkı komşusu Yunanistan gibi kepenkleri indirirse yani iflas bayrağını çekerse en büyük zararı bu bankalar görebilir. (1)
ŞEYTANİ PLANLARLA TÜRKİYE'YE AKIL VERMEYE KALKANLAR!..
Çünkü Türkiye’nin düştüğü/düşürüldüğü ekonomik kriz, sınırlarının çok uzağında tehlikelere neden olabilecek potansiyelde.
Bu arada, şeytanca planlarla sureti haktan görünüp bu sıkıntılı süreçte Türkiye’ye akıl verenler de mevcut.
İngiliz yazar Mark Almond, -aynı ismi taşıyan şarkıcı ile karıştırmayın-, Daily Telegraph gazetesinde yaptığı analizde ABD Başkanı Donald Trump’ın birçok ülkeye yaptırım uygulayarak bu ülkeleri bir araya gelmeye zorladığını yazdı.
Kim bu Mark Almond?
Sakın İngilizlerin nüfuz ajanı olmasın!
Oxford’daki Oriel College’da Modern Tarih dalında öğretim görevlisiydi.
İngiliz Helsinki İnsan Hakları Grubu’nun başkanı.
Araştırma alanları Balkanlardaki Türk etki alanını kapsıyor.
"19. yüzyıl ve 20. yüzyıl Orta-Doğu Avrupa’da; Arnavutgöçü” üzerine bir çalışması var.
Ayrıca Nicolae ve Elena Çavuşescu’nun biyografisini hazırlamış.
Tarihi bağlamında Bosna Savaşı’nı inceliyor.
Özellikle eski komünist blokta, Balkanlar Üzerine Araştırma ve Kafkasya’da uluslararası ilişkiler ve toplumların iç dinamikleri arasındaki ilişki üzerinde duruyor.
Türkiye’de, Bilkent Üniversitesi’nde Avrupa Tarihi dersleri vermekte. (2)
TAM BİR “ELE VERİR TALKINI…” DURUMU...
Mark Almond diyor ki; "Trump’un yaptırımları sonucunda Boğazlar’dan Pekin’e yeni bir eksenin oluştu. Yaptırıma maruz kalan ülkelerin bir arada hareket etmesi ABD’yi zor durumda bırakabilir. Türkiye, İran, Rusya ve Çin’in bir araya gelmesi durumunda ABD tedbirlerine zarar verilebilir”. (3)
Bunlar Türk milletini salak zannediyor. Tam bir “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” durumu.
Türk Lirası yerine bir başka para birimini kullanmayı tercih etmek, Türk milleti ve devletinin egemenlik haklarından vazgeçmek demektir.
Türk Lirası’nın değerinin hangi döviz kuruna göre belirlenmesi, hangi kur rejiminin sabit kur rejimi ya da dalgalı kur rejiminin mi uygulanacağı elbette tartışılabilir.
Bu, sonuçta bankacılıkta kur rejimini ilgilendirir.
Ancak asla ve asla Türk parasını bırakıp başka bir ülkenin veya birliğin para birimine geçilmesi egemenlik haklarımızdan feragat anlamına gelir.
Baba Rothschild’in söylediği, "Ülkenin para birimini kontrol ettiğim sürece, siyaseti kimin kontrol ettiğini umursamam…"sözünü bu bağlamda iyi düşünmek gerekir.
Reginald McKenna da diyor ki; "Bir ulusun kredisini kim kontrol ediyorsa, devletin politikalarını da o yönlendirir ve insanların kaderini kendi avucu içerisinde tutar.”
Sonuçta kur rejimi; bir ülkenin kendi parasını yabancı paralarla değer açısından ne şekilde ilişkilendireceği konusunda izleyeceği yöntemin adıdır.
Ama başka bir ülkenin para birimini tercih etmek de ihanetin adıdır.
AB müzakere çerçevesi belgesinin maddelerinden birisi Türkiye’nin Lirayı tasfiye etmesi ve Avro’ya geçmesiyle ilgili.
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında açılan "17. Fasıl"ın sonunda Maastricht kriterlerine uyum ve ardından Euro’ya geçiş hedefleniyor.
Maastricht kriterlerinden kamu açığı ve kamu borçları kriterini karşılayan Türkiye, fiyat istikrarı (enflasyon) ve faiz oranı kriterlerini ise karşılayamıyor.
Çözüm için de Türkiye’nin Avrupa para birimi Euro’ya geçmesi öneriliyor.
DUGİN’İN SÖYLEDİKLERİ...
Bazı ülkeler ve Türkiye’nin ABD Doları bağımlılığını dengeleme arayışları sürerken Rus stratejist Aleksandr Gelyeviç Dugin, Rusya, Türkiye ve İran’ın Avrasya para birimine geçmesi gerektiğini savunuyor.
Dugin, “Üç ülkenin ortak para birimi Avrasya yakında fizibil olacak” dedi.
Dugin; "Avrasya para birimi projesinin yakın bir zamanda hayata geçebileceğini düşünüyorum.
Kazakistan, çok kutuplu para birimi vizyonunu duyurdu.
Avrasya, İslami para birimi gibi konular görüşülüyor.
Çin, cephesinde “Altın Yuan” projesi mevcut.
Petrol ve doğalgaz ticaretinde ABD doları kullanımından vazgeçmek zorundayız.
Rusya, İran ve Türkiye, ABD’deki altınlarını çekerek yeni bir para birimi oluşturmalı.
Bunun yakın bir gelecekte fizibil olacağını düşünüyorum.”diyor. (4)
EGEMENLİĞİN EN ÖNEMLİ UNSURLARINDAN BİRİ...
Gel de rahmetli Cem Karaca’yı anma şimdi; “Düştüm mapus damlarına ögüt veren bol olur / Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur”
Türk İslam devlet geleneğinde devletin bağımsızlık sembolü para darp edilmesidir.
İslam tarihindeki örneklere bakılırsa meşruiyetin bir şartı olarak halifenin, hükümdarın otoritesini tasdik etmesi gerekiyordu.
Bunun göstergelerinden birisi de hükümdarın hâkim olduğu sahalardaki camilerde cuma namazları esnasında halifeden sonra kendi adının, unvan ve lâkablarının zikredilmesidir.
Tahta çıkan bir hükümdarın bağımsızlık alâmeti olarak adına para bastırması ve İslamî meşruiyetin gereği, kendi adı ile unvan ve lâkablardan önce zamanın halifesinin adını bu parada zikretmesi gerekiyordu. (5)
Sözü uzatmayalım. Bir ülkenin kendi parasını basması egemenliğin en önemli unsurlarından biridir.
Merkez Bankası, ülkede para basma yetkisine sahip tek kurum olarak, ulusal egemenliğin en görünür kurumlarından biridir.
Bir ülkede ulusal egemenliğin sembolü başkenttir.
Bu nedenle Merkez Bankası, Ankara’da kurulmuştur.
Türk Lirası’nı basan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası,Cumhuriyet’in değerlerinden biridir. (6)
Parayı pul insanı kul edenler utansın!
Bakınız:
1- https://www.wsws.org/tr/articles/2018/08/14/turk-a14.html
2- https://web.archive.org/web/20120223033319/https://catalog.bilkent.edu.tr/current/instructor/i8311.html
3- https://www.dunyabulteni.net/dis-politika/turkiye-iran-rusya-ve-cin-birlesirse-ne-olur-h427398.html
4- https://www.dunya.com/gundem/turkiye-rusya-ve-iran-avrasya-para-birimine-gecmeli-haberi-413647
5- https://www.tarihnotlari.com/turk-devletlerinde-hukumdarlik-alemetleri/
6- https://www.hurriyet.com.tr/merkez-bankasi-nin-baskentte-olmasi-egemenligin-simgesi-8017063
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc39