Tokyo Yaz Olimpiyatları Paralimpik Oyunlarla taçlanacak

Tokyo Yaz Olimpiyatları Paralimpik Oyunlarla taçlanacak

Özel gereksinimli (engelli) bireylerin katılımıyla gerçekleşecek dünyanın en büyük spor organizasyonu (24 AĞUSTOS - 5 EYLÜL 2021 - TOKYO, JAPONYA) Paralimpik Yaz Oyunları için geri sayım devam ediyor. 

Paralimpik Oyunların önemine vurgu yapmak için, tamamlanan Yaz Olimpiyat Oyunlarını da gözden geçirmekte yarar var. 

Spor organizasyonlarının en büyük özelliği, ülke sporcularının yarışma ortamında becerilerini sergileyerek, organizasyondan en iyi sonuçla ayrılmak

Bu ayrıcalığı yaşamak sadece sporcunun kendisiyle sınırlı kalmayıp, ülkelerinde ‘güç’ gösterisine dönüşebilmektedir. 

Bunun son örneği Tokyo 2020.

Organizasyonu Amerika ilk sırada tamamlarken, bu ülkeyi Çin takip etti. 

Türkiye ise yarışmaları 35. sırada tamamladı. 

Her sporcunun emeğine saygı göstermek gerekirken, bir başka beklenti, ülke politikası olarak spora yapılan yatırımların karşılığının alınıp alınmaması. 

Ülkelerin sıralamasına bakıldığında maksat mücadele, neticesi ise madalya, Türkiye olarak, sportif başarı ise “bu süreci iyi bir yerde tamamladık” denilemez.

ÖNEMLİ OLAN KATILIM MI MADALYA MI?

Bir spor branşının yapılabilmesi için tesis, malzeme ve sporcu unsuru önem taşımaktadır. 

Hükümet olarak tesisleşme konusunda üst seviyede, malzeme olarak imkânlar sınırsız, eksik görünen ve cevabı aranan soru ise sporcuların iyi çalıştırılıp / çalıştırılmadığı yönünde. 

Öyle olmasaydı, sonuç böyle olur muydu?

Bu sürecin ‘bazı’ branşlarda aşıldığını görmekteyiz. 

Boks ve okçuluk bu dallardan sadece iki “ferdi branş” olup, altın madalya gelirken, olimpiyat tarihinde ülke olarak takım sporlarında, organizasyon tarihinde esamimiz bile okunmuyor.

Bir kez daha “Önemli olan kazanmak mı, katılmak mı?” sorusunun önemi ortaya çıkıyor. 

Eğer maksat katılım göstermek ise, en kalabalık, uçak dolusu kafileyle Tokyo’ya teşrif buyurduk

Bir başka ifadeyle modern olimpiyatların kurucusunun “önemli olan kazanmak değil katılmaktır” sözü havada kalmadı.

Modern” olmak da zaten bunu gerektirmiyor mu

Organizasyondan arta kalan, anlık görüntü, renkli resim karesi. 

Eğer yapılan organizasyon, hayata bir etkisi olacak ve toplumsal mesaj niteliği taşıyacak ise, özel gereksinimli (engelli) bireylerin katılımıyla gerçekleşen ve Paralimpik oyunları, olimpiyatların normal tarihinden koparılıp, iki hafta sonra gerçekleşir miydi!..

TOKYO YAZ OLİMPİYATLARI, PARALİMPİK OYUNLARLA TAÇLANACAK…

Özel gereksinimli (paralimpik) oyunların, sportif başarıdan daha çok bizi ilgilendiren tarafı her bir sporcunun hayat mücadelesiyle geçen örnek yaşantıları.

O örnek hayata sahip sporcuların katılımıyla yapılan Paralimpik Yaz Oyunları, sportif açıdan o sürecin taçlanmış hali oluyor.

Hayatları ‘mücadeleyle’ geçen bu özel insanlar, aslında hayatın her aşamasında o süreci yaşıyor. Geride bıraktıkları zaman, aştıkları her bir ‘engel’, kendilerine başarı ödülü olarak dönüyor. 

Bu durum, hedefe giden yolda kişinin adeta ‘yakıtı’, yaşanılabilir bir dünya için, insana verilen değerin bir yansıması olmakta

Bu süreci destekleyen kurum ve kuruluşlar ön plana çıkarak, kamuoyu tarafından takdir topluyor. 

Toplumda engelli olarak tanımlanan dezavantajlı, özel gereksinimli bireylerin spor aracılığıyla elde ettikleri/edecekleri başarıları konuşuyorsak, her daim onların başarısında katkısı olanların, insanlık adına takdire şayan bir iş başardıklarının, göz ardı edilmemesi gereken önemli bir gerçek…

İNSANLIĞA FAYDALI OLABİLMEK…

Bugün spor bahanesiyle, özel gereksinimli (engelli) bireyler için yapılması gerekenleri İslam esasları açık şekilde ortaya koyuyor.

Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim rehberliğinde, Peygamber Efendimizin örnek hayatı, biz insanoğluna önemli sorumluklar yüklediğinin farkına varmak zorundayız. 

Peygamber Efendimiz (a.s.) buyuruyor;

Müslümana, fenalık, hastalık, keder, hüzün, eza, can sıkıntısı ârız olmaz, hatta vücuduna bir diken batırılmaz ki, Allah bu musibetler sebebiyle onun hatalarını ve günahlarını bağışlamış olmasın.

Yaptığımız/yapacağımız her türlü çalışma/organizasyonun insanlığın yararına olması önem taşıyor. 

İşte o hayır kapısının örnek hayatlarını, 24 Ağustos’ta başlayıp 5 Eylül’de tamamlanacak Paralimpik Yaz Oyunları, Masa Tenisinden Judoya, Atletizmden Okçuluk branşına kadar çok sayıda spor dalında yaşanacak.

O heyecanı yaşatan sporcuların örnek/derslik hayat hikâyeleri haftaya yazımıza konu olacak inşallah…

.

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

Özel gereksinimli (engelli) bireylerin katılımıyla gerçekleşecek dünyanın en büyük spor organizasyonu (24 AĞUSTOS - 5 EYLÜL 2021 - TOKYO, JAPONYA) Paralimpik Yaz Oyunları için geri sayım devam ediyor. 

Paralimpik Oyunların önemine vurgu yapmak için, tamamlanan Yaz Olimpiyat Oyunlarını da gözden geçirmekte yarar var. 

Spor organizasyonlarının en büyük özelliği, ülke sporcularının yarışma ortamında becerilerini sergileyerek, organizasyondan en iyi sonuçla ayrılmak

Bu ayrıcalığı yaşamak sadece sporcunun kendisiyle sınırlı kalmayıp, ülkelerinde ‘güç’ gösterisine dönüşebilmektedir. 

Bunun son örneği Tokyo 2020.

Organizasyonu Amerika ilk sırada tamamlarken, bu ülkeyi Çin takip etti. 

Türkiye ise yarışmaları 35. sırada tamamladı. 

Her sporcunun emeğine saygı göstermek gerekirken, bir başka beklenti, ülke politikası olarak spora yapılan yatırımların karşılığının alınıp alınmaması. 

Ülkelerin sıralamasına bakıldığında maksat mücadele, neticesi ise madalya, Türkiye olarak, sportif başarı ise “bu süreci iyi bir yerde tamamladık” denilemez.

ÖNEMLİ OLAN KATILIM MI MADALYA MI?

Bir spor branşının yapılabilmesi için tesis, malzeme ve sporcu unsuru önem taşımaktadır. 

Hükümet olarak tesisleşme konusunda üst seviyede, malzeme olarak imkânlar sınırsız, eksik görünen ve cevabı aranan soru ise sporcuların iyi çalıştırılıp / çalıştırılmadığı yönünde. 

Öyle olmasaydı, sonuç böyle olur muydu?

Bu sürecin ‘bazı’ branşlarda aşıldığını görmekteyiz. 

Boks ve okçuluk bu dallardan sadece iki “ferdi branş” olup, altın madalya gelirken, olimpiyat tarihinde ülke olarak takım sporlarında, organizasyon tarihinde esamimiz bile okunmuyor.

Bir kez daha “Önemli olan kazanmak mı, katılmak mı?” sorusunun önemi ortaya çıkıyor. 

Eğer maksat katılım göstermek ise, en kalabalık, uçak dolusu kafileyle Tokyo’ya teşrif buyurduk

Bir başka ifadeyle modern olimpiyatların kurucusunun “önemli olan kazanmak değil katılmaktır” sözü havada kalmadı.

Modern” olmak da zaten bunu gerektirmiyor mu

Organizasyondan arta kalan, anlık görüntü, renkli resim karesi. 

Eğer yapılan organizasyon, hayata bir etkisi olacak ve toplumsal mesaj niteliği taşıyacak ise, özel gereksinimli (engelli) bireylerin katılımıyla gerçekleşen ve Paralimpik oyunları, olimpiyatların normal tarihinden koparılıp, iki hafta sonra gerçekleşir miydi!..

TOKYO YAZ OLİMPİYATLARI, PARALİMPİK OYUNLARLA TAÇLANACAK…

Özel gereksinimli (paralimpik) oyunların, sportif başarıdan daha çok bizi ilgilendiren tarafı her bir sporcunun hayat mücadelesiyle geçen örnek yaşantıları.

O örnek hayata sahip sporcuların katılımıyla yapılan Paralimpik Yaz Oyunları, sportif açıdan o sürecin taçlanmış hali oluyor.

Hayatları ‘mücadeleyle’ geçen bu özel insanlar, aslında hayatın her aşamasında o süreci yaşıyor. Geride bıraktıkları zaman, aştıkları her bir ‘engel’, kendilerine başarı ödülü olarak dönüyor. 

Bu durum, hedefe giden yolda kişinin adeta ‘yakıtı’, yaşanılabilir bir dünya için, insana verilen değerin bir yansıması olmakta

Bu süreci destekleyen kurum ve kuruluşlar ön plana çıkarak, kamuoyu tarafından takdir topluyor. 

Toplumda engelli olarak tanımlanan dezavantajlı, özel gereksinimli bireylerin spor aracılığıyla elde ettikleri/edecekleri başarıları konuşuyorsak, her daim onların başarısında katkısı olanların, insanlık adına takdire şayan bir iş başardıklarının, göz ardı edilmemesi gereken önemli bir gerçek…

İNSANLIĞA FAYDALI OLABİLMEK…

Bugün spor bahanesiyle, özel gereksinimli (engelli) bireyler için yapılması gerekenleri İslam esasları açık şekilde ortaya koyuyor.

Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim rehberliğinde, Peygamber Efendimizin örnek hayatı, biz insanoğluna önemli sorumluklar yüklediğinin farkına varmak zorundayız. 

Peygamber Efendimiz (a.s.) buyuruyor;

Müslümana, fenalık, hastalık, keder, hüzün, eza, can sıkıntısı ârız olmaz, hatta vücuduna bir diken batırılmaz ki, Allah bu musibetler sebebiyle onun hatalarını ve günahlarını bağışlamış olmasın.

Yaptığımız/yapacağımız her türlü çalışma/organizasyonun insanlığın yararına olması önem taşıyor. 

İşte o hayır kapısının örnek hayatlarını, 24 Ağustos’ta başlayıp 5 Eylül’de tamamlanacak Paralimpik Yaz Oyunları, Masa Tenisinden Judoya, Atletizmden Okçuluk branşına kadar çok sayıda spor dalında yaşanacak.

O heyecanı yaşatan sporcuların örnek/derslik hayat hikâyeleri haftaya yazımıza konu olacak inşallah…

.

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com