Tornet
Tornet
- 28-04-2023 06:06
- 1737
- 28-04-2023 06:06
- 1737
Babam bana bir tornet araç yapmıştı;
Tahtadan…
Uzun süre kullanmış, yolları arşınlamıştım…
Çocuktum, yollar o kadar uzun değildi.
Bir kaldırım boyunu adımlayamayıp bekleyen kişiler bilirler ki kaldırımlar çok yüksek, yollar uzun, mesafeler bir koşu değil yaş aldıkça.
Azıcık yolu tornetle almamı sağlayan babayı bana veren Allah, mesafelerle ilgili sorunum olacağını da biliyordu…
Kimseye ihtiyaç duymayan yanımı başka türlü izah edemezdim atmosferde.
Yoğun ve savruk günler yaşıyoruz…
Duyulan haklı gururlara karşın ‘yetti artık’ diyenler de ülkesine aşık.
“Kendim için istiyorsam namerdim” diyen biri, kendi için istemeyen başka birini eleştiriyor.
Sorun yaşıyoruz birileriyle…
Ve bu, kendimizle ilgili çok sorunumuz var demek.
Mesafe uzadıkça sabrın sonuna gelinmesi, sabırlı olmadığımızı bize göstermek için olabilir.
Aforizmalar yazan yazar, kaçını uyguluyorsa yaşantısında…
Vicdanda birleşen insan, menfaatte ayrılıyorsa…
Ortak olana başka başka yollarla sahip çıkıyorsak…
Ve bazı şeyler, kendini tamamlamasından yıllar sonra anlaşılıyorsa…
Kaçıncı yüzyılda olduğumuzun ne önemi var!
Kaldırımı çıkamıyor ve “yanımızdan yöremizden birileri geçsin, bize el versin” diyorsak…
Sabit hiçbir şeyi sevmezken değişim…
Değişmekten yorgun düştükçe kök salmaya müsait insanın derdi, maruz kalmalara doymayan ve bitmek tükenmek bilmeyen yarın ümidi…
Sonsuza kadar yalanı…
Saflığımızın yegâne delili değil mi!..
Masallar, tornet arabalar gibidir, uzun olmayan yolları kısa yapar.
Anlatabildim umarım…
Çünkü kendini ifade edememek de kimilerine verilmiş bir ifadedir.
Allah, kime ne vereceğini en iyi bilendir.
Yaşamak nedir?
Kısa kesip, uzun çekmemek için iki saniye düşünsek yetecek bir güne;
Merhaba.
.
Arzu Leyal, dikGAZETE.com
Babam bana bir tornet araç yapmıştı;
Tahtadan…
Uzun süre kullanmış, yolları arşınlamıştım…
Çocuktum, yollar o kadar uzun değildi.
Bir kaldırım boyunu adımlayamayıp bekleyen kişiler bilirler ki kaldırımlar çok yüksek, yollar uzun, mesafeler bir koşu değil yaş aldıkça.
Azıcık yolu tornetle almamı sağlayan babayı bana veren Allah, mesafelerle ilgili sorunum olacağını da biliyordu…
Kimseye ihtiyaç duymayan yanımı başka türlü izah edemezdim atmosferde.
Yoğun ve savruk günler yaşıyoruz…
Duyulan haklı gururlara karşın ‘yetti artık’ diyenler de ülkesine aşık.
“Kendim için istiyorsam namerdim” diyen biri, kendi için istemeyen başka birini eleştiriyor.
Sorun yaşıyoruz birileriyle…
Ve bu, kendimizle ilgili çok sorunumuz var demek.
Mesafe uzadıkça sabrın sonuna gelinmesi, sabırlı olmadığımızı bize göstermek için olabilir.
Aforizmalar yazan yazar, kaçını uyguluyorsa yaşantısında…
Vicdanda birleşen insan, menfaatte ayrılıyorsa…
Ortak olana başka başka yollarla sahip çıkıyorsak…
Ve bazı şeyler, kendini tamamlamasından yıllar sonra anlaşılıyorsa…
Kaçıncı yüzyılda olduğumuzun ne önemi var!
Kaldırımı çıkamıyor ve “yanımızdan yöremizden birileri geçsin, bize el versin” diyorsak…
Sabit hiçbir şeyi sevmezken değişim…
Değişmekten yorgun düştükçe kök salmaya müsait insanın derdi, maruz kalmalara doymayan ve bitmek tükenmek bilmeyen yarın ümidi…
Sonsuza kadar yalanı…
Saflığımızın yegâne delili değil mi!..
Masallar, tornet arabalar gibidir, uzun olmayan yolları kısa yapar.
Anlatabildim umarım…
Çünkü kendini ifade edememek de kimilerine verilmiş bir ifadedir.
Allah, kime ne vereceğini en iyi bilendir.
Yaşamak nedir?
Kısa kesip, uzun çekmemek için iki saniye düşünsek yetecek bir güne;
Merhaba.