Fakirin kızanı, zenginin parası kıymetlidir. Eşim Trakyalı olunca ister istemez onun sılayı rahim eylemliliğine iştirak ediyorum. Gündöndü tarlaları arasından geçerek girdiğiniz Lüleburgaz'da akşam vakti  “Altyol”da “9/8”lik ritmle yapılan Roman düğünleri sizi karşılar. 

Trakya insanı çalışkandır. Muhacirliğin getirdiği yoksulluğu, bu şekilde telafi etmişler. Evini  temelden tavana kendi yapar, kışlık yiyeceklerini hazırlar. Karamsar değildir, kindar değildir. Vatanseverdir. 

Sabahattin Ali'nin öldürüldüğü topraklarda…

Kırklareli'de anıtı dikilen, yaşadığı dönemde solcuların lüks ve burjuva görünümlü yaşantısından dolayı, sağcıların ise sosyalist misyon yüklenmek istenen birisinin Dil Kurumu azalığı yapmasından dolayı eleştirdiği Sabahattin Ali, hakkında açılan davalar nedeniyle Bulgaristan'a kaçma girişimi sırasında öldürülür.

Sabahattin Ali, kendisine rehberlik eden Ali Ertekin tarafından 2 Nisan 1948'de  Kırklareli'nin Bulgaristan sınırında, Çukurpınar, Beypınar ve Üsküp kazaları arasında kalan Sazara köyü yakınlarındaki Palamuttepe mevkisinde, başına sopayla defalarca vurularak öldürülür. 

Öldürüldüğü yer olan Kırklareli’ndeki Istranca dağlarında, anıt bir taş dikilmiş.

O taşın üzerinde de, “Başım dağ/ Saçlarım kardır/ Benim meskenim dağlardır” dizeleri yazıyor.

Şimdilerde birileri o dağlarda ağaç bırakmamaya niyetli. 

Demirköy Ormanları…

Kırklareli'nin küçük bir ilçesi Demirköy adını, Fatih’in İstanbul kuşatması için Macar Urban ustaya şahi toplarını döktürdüğü demirhaneden alıyor. 

Bu ilçe sınırları içerisinde yer alan Longoz (subasar) tipi ormanlık alanı; çoğunlukla yağış miktarının yüksek olduğu ilkbahar-kış mevsiminde tabanı sularla kaplı. 

Kırklareli İli Demirköy İlçesine bağlı İğneada Beldesinde bulunan Longoz Ormanları Milli Parkı, Bulgaristan sınırına yakın Karadeniz sahil şeridinde yer almakta ve 3155 hektarlık alanı kapsıyor. 

Alan, Bakanlar Kurulu kararı neticesinde 13.11.2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak Türkiye'nin 39. Milli Parkı olarak tescil edildi. Milli Parkın yer aldığı İğneada beldesi, Demirköy ilçesine 27 km, Kırklareli il merkezine 97 km, İstanbul'a ise 237 km uzaklıkta konumlu.

Milli Park sahası iki parçadan oluşmakta, bu iki parça arasında İğneada belde merkezi mevcut. Milli Parkın güney bölümü Saka Gölü, Deniz Gölü, Hamam Gölü, Pedina Gölü, Mert Gölü ile bu göllerin etrafındaki sazlık alanlar, longoz ormanları ve yaprak döken ormanlar; Milli Parkın kuzey bölümü ise Erikli Gölü ve çevresindeki sazlık alanlar ile bu bölgeyi çevreleyen longoz ormanlarından oluşuyor. 

Avrupa’nın en önemli longoz ormanlarından biri talan mı ediliyor?

Sadece ülkemizin değil, Avrupa’nın en önemli longoz (subasar) ormanlarından  olduğu gibi dünyanın en önemli kuş göç yollarından biri üzerinde bulunan ve 35 kilometrelik kumsalıyla son derece zengin doğal özelliklere sahip İğneada’nın doğal varlıkları, longoz ormanlarındaki suların, kuraklık gerekçesiyle İstanbul’a taşınması projesinin tehdidi altında.

Daha başka tehditler de söz konusu. Bir zamanlar İğneada’ya termik ve nükleer santralin yapılması düşünülmüş daha sonra bu proje soğumaya bırakılmıştı. Son birkaç yıldır bölge halkı, İğneada'ya çimento limanı yapılmasını tartışıyor. Istrancalar’da ise mantar gibi yayılan taş ocağı ve “RES” projelerinde on binlerce meşe ağacı katledildi. 

Dünyaca ünlü Longoz Ormanlarının ev sahipliğini yapan İğneada, her yıl yüzbinlerce ziyaretçi, doğaseverin uğrak yeri. Bölgede bulunan Dupnisa Mağarası ile birlikte, bölgenin önemli bir turizm geliri getiri kaynağı. 

İnsan sormadan edemiyor, “Anayasal görevi ormanları korumak olan Orman Genel Müdürlüğü” neden göz yumuyor? Yoksa alt düzeyde rüşvet mekanizması mı devrede? 

İyi ki “Memleket sevdalısı deliler” var!

Bununla kalsa iyi!.. Geçmişte bir spor dalının federasyon başkanlığını yapmış, iktidara yakın bazı isimlerin, Ana muhalefet Partisinin yerel yöneticileri ile işbirliği yaparak bölgenin tabiat varlığına, bitki örtüsüne hatta endemik yapısına zarar verecek ekonomik hareketlilik içerisinde olduklarına, çevreci aktivist Ahmet Türküsev dikkat çekiyor.

İşini gücünü bırakıp kendisini Kırklareli'nin kamu varlıklarının korunmasına adayan, hiç bir tehdide aldırmadan her türden yolsuzlukları ortaya çıkardığı için halk arasında “Deli Ahmet” olarak tanınan bu vatanseverin asıl mesleği ise boyacılık.

Onu dinledikçe insanın şaşkınlığı kat kat artıyor. Kendisine "Allah senin gibi delilerin sayısını artırsın" deyince, Kırklareli Yayla semtinde parkta oturduğumuz, Kemal Şar ve diğer dostlar gülüşüyor. 

Ortaya çıkan tablo içler acısı. Maalesef tarım, sanayi ve kentleşme plansızlığı yüzünden Trakya’da akarsular ve yer altı rezervleri tükeniyor. Ormanlar talan ediliyor. Sahiller betona teslim. En kötüsü kiminle konuştuysam müşterek kanaat, “Kırklareli sahipsiz” diyor.  

Onlara "sahipsiz vatanın batması haktır sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır " falan demeye çalışıyorum ama nafile çünkü korku imparatorluğu hepsini sindirmiş. 

Orman Genel Müdürlüğü’nün sahip çıkamadığı İğneada'ya Cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri sahip çıktı…

26 Mayıs 2574 sayılı “Cumhurbaşkanı Kararı”na göre, Kırklareli’nin Karadeniz kıyısında, Limanköy ile Beğendik köyleri arasındaki bölge, ikinci derece kara ve deniz askeri yasak bölge ilan edildi.

“Askeri yasak bölge” kararı, küçük bir bölümü denizde olmak üzere yaklaşık 20 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor.

Kararda, “Ekli harita ve listede sınır ve koordinatları gösterilen alanlar” da yer alıyor.

Limanköy’ün hemen kuzeyinden başlayan askeri yasak bölge, Bulgaristan sınırında yer alan Beğendik köyüne kadar uzanan bir bölgeyi kapsıyor.

“Magosa Limanı”ndan İğneada Limanı!na!..

Selda Bağcan’ın seslendirdiği daha sonra PKK terör örgütü tarafından, görev yaptığı Batman Kozluk’ta öldürülen Şehit öğretmen Aybüke Yalçın'ın ölümsüz yorumu ile tüm Türkiye’ye sevdirdiği, "Magusa Liman'ı limandır, liman aman amman / Beni öldürende yoktur din iman" türküsünü İğneada liman projesi için söyleyebiliriz.

Avrupa Birliği destekli “ENI Karadeniz Havzasında Sınır ötesi İşbirliği Programının 1. Teklif çağrısı” kapsamında yürütülen, “MARLENA-Deniz ve Nehir Kirliliğinin Azaltılmasında Yeni Yöntem” adlı ve eMS BSB-139 No’lu Projesi için, Demirköy/ Kırklareli ilinde yerel atıkların yönetimi hususunda oluşturulmuş olan işbirliklerin, yerel yönetim strateji ve uygulanan mevzuatların araştırılması konulu rapor adeta gözardı edilmiş. 

Talancıların  arkasına sığındıkları yalan ise Sürdürülebilir kalkınma. Süslü ve sözde teknik terimlerle, bugünkü ve gelecek kuşakların, sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan çevresel, ekonomik ve sosyal hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı kalkınma ve gelişmeyi göz önünde bulunduran proje geliştirdiklerini söylüyorlar. Yerseniz. 

İğneada’da Limanköy Su Ürünleri Kooperatifini devre dışı bırakarak, Kırklareli-Demirköy İlçesinde İğneada beldesinde Soyak-Traçim  konsersiyumunun daha önce yapmak istediği çimento limanı, mahkemece iptal edilmesine rağmen, bu sefer de “Soyak” isim değişikliği ile “Ada Liman İşletmeciliği ve Yatırım AŞ” adıyla yeniden hazırladığı proje, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonunca yeterli bulunmuş. 1961 yılında temelleri atılan Soyak Topluluğu; gayrimenkul, enerji, çimento ve döküm olmak üzere dört sektörde faaliyet gösteriyor, yatırım yapıyor.  

Soyak Holding bünyesinde yer alan Traçim Çimento, İstanbul Sanayi odası’ nın 2020 yılı verilerine dayanarak açıkladığı ikinci 500 büyük sanayi kuruluş listesinde 313. sırada yer almış. 

İtirazlar sürüyor! Müdahil kuruluşlardan biri de DAYKO...

Mustafa Yıldızdoğan, "Önce vatan millet /Sonra ana ve yar / Bu yolda savrulan /Birileri var" diye boşuna demiyor.

Demirköy İğneada liman davasında müdahil olan Limanköy Su Ürünleri Kooperatifi, Beğendik Köyü Muhtarlığı, Limanköy Muhtarlığı  ile birlikte “DAYKO” hakikaten parmak ısırtan dayanışma içindeler.

Doğal Yaşamı Koruma Vakfı'nın kuruluş hikayesi 1975 yılına dayanıyor. O tarihte Birecik’teki popülasyonu tarımda yoğun ilaçlama nedeniyle tükenme noktasına gelen “Kelaynaklar”ın koruma altına alınması çalışmaları, Türkiye’nin doğa koruma tarihinde önemli bir rol oynayan,   Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin kurulmasını sağladı. 

O tarihten bu yana Türkiye’nin doğal zenginliklerini korumak için yürüttükleri faaliyetleri, 1996 yılından bu yana Doğal Hayatı Koruma Vakfı olarak sürdürüyorlar. 

Doğal Hayatı Koruma Vakfı da 2001 yılında 100’den fazla ülkede faaliyet yürüten dünyanın en köklü ve en büyük doğa koruma kuruluşlarından “WWF”in World Wide Fund for Nature / Dünya Doğayı Koruma Vakfı ağının bir parçası haline gelerek vakfın Türkiye ofisi oldu.

World Wide Fund for Nature ise 29 Nisan 1961'de İsviçre’nin Gland kentinde kurulmuş. Türkiye’de termik ve nükleer santrallerin yapılmasına karşı çıkmak gibi kötü bir şöhreti var. 

Çimento limanı ve Klinker öğütme tesisleri ile birlikte katı atık indirme limanı olacak!..

Yapılması düşünülen Limana sadece çimento ve kimyasal katı atık taşıyan gemiler yanaşabilecek ve balıkçı tekneleri buraya giremeyecek. Mevcut tüm Liman alanı da Klinker öğütme sahası olarak kullanılacak.

Balıkçı Limanının önüne 700 metrelik büyük bir liman mendireği çekilerek limanın arka tarafındaki sahil- plaj ile Öğretmenler Kampı denilen sahil alan komple kapatılacak ve Longoz Ormanları Erikli Gölü önüne kadar gelecektir. Şu andaki balıkçı limanının, yeni yapılan Beğendik Balıkçı Limanına taşınması planlanıyor. 

Istrancaların “Turizm Koruma Bölgesi” ilan edilmesi için dört-beş yıldır bakanlığın çekmecesinde bekletilen dosya işlem görmezken, maalesef  bölgenin iktidar ve anamuhalefet milletvekilleri el birliği, söz birliği etmişcesine üç maymunu oynuyor. 

Çünkü adı bende mahfuz bir belediye başkanının üçüncü beşinci dereceden akrabalarına kurdurduğu paravan nakliye şirketleri ile bölgedeki çimento fabrikalarının taşımasını üstlendiğini kaç kişi biliyor? 

Konu menfaat olunca, para olunca, siyasi parti farkı veya ideolojik ayrılık sınır tanımıyor. Ne yazık ki ortak nokta opürtinizm, pragmatizm. Umut ise fakirin ekmeği. 

DAYKO yetkililerine göre holdinglerin çıkarı söz konusu olunca ilgili mahkeme kararı, tescili adalet bile öteleniyor, balıkçılık ve yüzlerce tekne ve binlerce balıkçılıktan geçimi sağlayan insanlar ekmeği görmezlikten geliyor. 

Şimdi, zerre kadar vicdanı olan yöneticiler ile bölge halkının tercih zamanı. Ya tüm Karadeniz’in en önemli balık merası, literatüre geçen dünyanın en lezzetli kalkan balığın yuvalandığı İğneada Körfezini isteyecekler veya günde 300 Çimento kamyonun geçeceği, İğneada gerçeği ile tanışacaklar? 

Bu arada çimento limanı lobisine karşı turizm ve otel lobisi var. Onlar da güzelim kumsalı betona gömmenin dayanılmaz hafifliği içindeler.  Sorum şu; Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün web sitesinde “Çimento limanın uygunluğu”na dair yayınlara ne demeli?  

Ey Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum; Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü size mi bağlı? Yoksa kendisini holdinglerin çıkarlarını korumaya ant içmiş, belediye başkanına mı bağlı? 

Bölge Basını-medyası dut yemiş bülbül!

Trakya bölge halkının Mustafa Kemal Atatürk sevgisi tartışılmaz. Bu nedenle talan ve yolsuzluklara ilişkin suskun kaldığı düşünülen yerel medya mensuplarına Mustafa Kemal Atatürk'ün sözünü hatırlatmalı. 

Atatürk diyor ki; "Basın, milletin müşterek sesidir. Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır. Gazeteciler, kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır."  

Kulağıma küpe olan bu sözü hatırlayınca hem Kemal Şar hem de aktivist Ahmet Türküsev'e saf saf bu konuların neden yerel basında yer alıp yayınlanmadığını soruyorum. 

Söylediklerini bir türlü havsalam almıyor.  Anamuhalefet Partili bir kent belediye başkanının ve  bazı şirket yöneticilerin örtülü ödenekle, iddiaların basına yansımasını önlediklerini söylüyorlar. 

Alan memnun veren memnun. Al takke ver külah.

Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmeyen sözde değil, özde Atatürkçü gazetecilere selam olsun. Onların durumunu en iyi Orhan Veli Kanık ifade eder. Ne diyordu o unutulmaz şiirinde;

"Ne atom bombası / Ne Londra Konferansı / Bir elinde cımbız, / Bir elinde ayna; / Umurunda mı dünya!" 

.

Ömur Çelikdonmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça; 

https://www.google.com/amp/s/m.haberturk.com/sabahattin-ali-neden-olduruldu-2282611-amp

https://igneada.tabiat.gov.tr/

https://www.kirklareli.gov.tr/longoz-ormanlari

https://www.igneada.com/igneada-guzelligin-basi-belada

https://www.yesilist.com/igneada-longoz-ormanlarinda-son-durum/

https://politeknik.org.tr/on-binlerce-mesenin-katledildigi-kuzey-ormanlarinda-mese-calistayi/

https://turkey.marlenablacksea.eu ›

https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://turkey.marlenablacksea.eu/SurveyTR.pdf&ved=2ahUKEwiYv7LR_63yAhUQhf0HHYZjCC0QFnoECBQQAQ&usg=AOvVaw0w0IxhbQN0leb6dPmYYhR6

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/05/20200527-16.pdf&ved=2ahUKEwiShaHDiq7yAhUGwKQKHTTLCzwQFnoECAQQAQ&usg=AOvVaw3kdQUs_SHeytzwse3j5V3I

https://odatv4.com/dikkat-ceken-askeri-yasak-bolge-karari-27052024.html%

https://www.dha.com.tr/yurt/resmi-gazetede-yayimlandi-karadeniz-kiyisindaki-o-bolge-askeri-yasak-bolge-ilan-edildi/haber-1773285

https://www.dayko.org.tr/Haber-igneada_Cimento_Limanini_Projesine_itiraz_Edildi_-110492.html

https://www.soyakholding.com.tr/soyak-tr/cimento/tracim-cimento

https://wwf.panda.org/

Fakirin kızanı, zenginin parası kıymetlidir. Eşim Trakyalı olunca ister istemez onun sılayı rahim eylemliliğine iştirak ediyorum. Gündöndü tarlaları arasından geçerek girdiğiniz Lüleburgaz'da akşam vakti  “Altyol”da “9/8”lik ritmle yapılan Roman düğünleri sizi karşılar. 

Trakya insanı çalışkandır. Muhacirliğin getirdiği yoksulluğu, bu şekilde telafi etmişler. Evini  temelden tavana kendi yapar, kışlık yiyeceklerini hazırlar. Karamsar değildir, kindar değildir. Vatanseverdir. 

Sabahattin Ali'nin öldürüldüğü topraklarda…

Kırklareli'de anıtı dikilen, yaşadığı dönemde solcuların lüks ve burjuva görünümlü yaşantısından dolayı, sağcıların ise sosyalist misyon yüklenmek istenen birisinin Dil Kurumu azalığı yapmasından dolayı eleştirdiği Sabahattin Ali, hakkında açılan davalar nedeniyle Bulgaristan'a kaçma girişimi sırasında öldürülür.

Sabahattin Ali, kendisine rehberlik eden Ali Ertekin tarafından 2 Nisan 1948'de  Kırklareli'nin Bulgaristan sınırında, Çukurpınar, Beypınar ve Üsküp kazaları arasında kalan Sazara köyü yakınlarındaki Palamuttepe mevkisinde, başına sopayla defalarca vurularak öldürülür. 

Öldürüldüğü yer olan Kırklareli’ndeki Istranca dağlarında, anıt bir taş dikilmiş.

O taşın üzerinde de, “Başım dağ/ Saçlarım kardır/ Benim meskenim dağlardır” dizeleri yazıyor.

Şimdilerde birileri o dağlarda ağaç bırakmamaya niyetli. 

Demirköy Ormanları…

Kırklareli'nin küçük bir ilçesi Demirköy adını, Fatih’in İstanbul kuşatması için Macar Urban ustaya şahi toplarını döktürdüğü demirhaneden alıyor. 

Bu ilçe sınırları içerisinde yer alan Longoz (subasar) tipi ormanlık alanı; çoğunlukla yağış miktarının yüksek olduğu ilkbahar-kış mevsiminde tabanı sularla kaplı. 

Kırklareli İli Demirköy İlçesine bağlı İğneada Beldesinde bulunan Longoz Ormanları Milli Parkı, Bulgaristan sınırına yakın Karadeniz sahil şeridinde yer almakta ve 3155 hektarlık alanı kapsıyor. 

Alan, Bakanlar Kurulu kararı neticesinde 13.11.2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak Türkiye'nin 39. Milli Parkı olarak tescil edildi. Milli Parkın yer aldığı İğneada beldesi, Demirköy ilçesine 27 km, Kırklareli il merkezine 97 km, İstanbul'a ise 237 km uzaklıkta konumlu.

Milli Park sahası iki parçadan oluşmakta, bu iki parça arasında İğneada belde merkezi mevcut. Milli Parkın güney bölümü Saka Gölü, Deniz Gölü, Hamam Gölü, Pedina Gölü, Mert Gölü ile bu göllerin etrafındaki sazlık alanlar, longoz ormanları ve yaprak döken ormanlar; Milli Parkın kuzey bölümü ise Erikli Gölü ve çevresindeki sazlık alanlar ile bu bölgeyi çevreleyen longoz ormanlarından oluşuyor. 

Avrupa’nın en önemli longoz ormanlarından biri talan mı ediliyor?

Sadece ülkemizin değil, Avrupa’nın en önemli longoz (subasar) ormanlarından  olduğu gibi dünyanın en önemli kuş göç yollarından biri üzerinde bulunan ve 35 kilometrelik kumsalıyla son derece zengin doğal özelliklere sahip İğneada’nın doğal varlıkları, longoz ormanlarındaki suların, kuraklık gerekçesiyle İstanbul’a taşınması projesinin tehdidi altında.

Daha başka tehditler de söz konusu. Bir zamanlar İğneada’ya termik ve nükleer santralin yapılması düşünülmüş daha sonra bu proje soğumaya bırakılmıştı. Son birkaç yıldır bölge halkı, İğneada'ya çimento limanı yapılmasını tartışıyor. Istrancalar’da ise mantar gibi yayılan taş ocağı ve “RES” projelerinde on binlerce meşe ağacı katledildi. 

Dünyaca ünlü Longoz Ormanlarının ev sahipliğini yapan İğneada, her yıl yüzbinlerce ziyaretçi, doğaseverin uğrak yeri. Bölgede bulunan Dupnisa Mağarası ile birlikte, bölgenin önemli bir turizm geliri getiri kaynağı. 

İnsan sormadan edemiyor, “Anayasal görevi ormanları korumak olan Orman Genel Müdürlüğü” neden göz yumuyor? Yoksa alt düzeyde rüşvet mekanizması mı devrede? 

İyi ki “Memleket sevdalısı deliler” var!

Bununla kalsa iyi!.. Geçmişte bir spor dalının federasyon başkanlığını yapmış, iktidara yakın bazı isimlerin, Ana muhalefet Partisinin yerel yöneticileri ile işbirliği yaparak bölgenin tabiat varlığına, bitki örtüsüne hatta endemik yapısına zarar verecek ekonomik hareketlilik içerisinde olduklarına, çevreci aktivist Ahmet Türküsev dikkat çekiyor.

İşini gücünü bırakıp kendisini Kırklareli'nin kamu varlıklarının korunmasına adayan, hiç bir tehdide aldırmadan her türden yolsuzlukları ortaya çıkardığı için halk arasında “Deli Ahmet” olarak tanınan bu vatanseverin asıl mesleği ise boyacılık.

Onu dinledikçe insanın şaşkınlığı kat kat artıyor. Kendisine "Allah senin gibi delilerin sayısını artırsın" deyince, Kırklareli Yayla semtinde parkta oturduğumuz, Kemal Şar ve diğer dostlar gülüşüyor. 

Ortaya çıkan tablo içler acısı. Maalesef tarım, sanayi ve kentleşme plansızlığı yüzünden Trakya’da akarsular ve yer altı rezervleri tükeniyor. Ormanlar talan ediliyor. Sahiller betona teslim. En kötüsü kiminle konuştuysam müşterek kanaat, “Kırklareli sahipsiz” diyor.  

Onlara "sahipsiz vatanın batması haktır sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır " falan demeye çalışıyorum ama nafile çünkü korku imparatorluğu hepsini sindirmiş. 

Orman Genel Müdürlüğü’nün sahip çıkamadığı İğneada'ya Cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri sahip çıktı…

26 Mayıs 2574 sayılı “Cumhurbaşkanı Kararı”na göre, Kırklareli’nin Karadeniz kıyısında, Limanköy ile Beğendik köyleri arasındaki bölge, ikinci derece kara ve deniz askeri yasak bölge ilan edildi.

“Askeri yasak bölge” kararı, küçük bir bölümü denizde olmak üzere yaklaşık 20 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor.

Kararda, “Ekli harita ve listede sınır ve koordinatları gösterilen alanlar” da yer alıyor.

Limanköy’ün hemen kuzeyinden başlayan askeri yasak bölge, Bulgaristan sınırında yer alan Beğendik köyüne kadar uzanan bir bölgeyi kapsıyor.

“Magosa Limanı”ndan İğneada Limanı!na!..

Selda Bağcan’ın seslendirdiği daha sonra PKK terör örgütü tarafından, görev yaptığı Batman Kozluk’ta öldürülen Şehit öğretmen Aybüke Yalçın'ın ölümsüz yorumu ile tüm Türkiye’ye sevdirdiği, "Magusa Liman'ı limandır, liman aman amman / Beni öldürende yoktur din iman" türküsünü İğneada liman projesi için söyleyebiliriz.

Avrupa Birliği destekli “ENI Karadeniz Havzasında Sınır ötesi İşbirliği Programının 1. Teklif çağrısı” kapsamında yürütülen, “MARLENA-Deniz ve Nehir Kirliliğinin Azaltılmasında Yeni Yöntem” adlı ve eMS BSB-139 No’lu Projesi için, Demirköy/ Kırklareli ilinde yerel atıkların yönetimi hususunda oluşturulmuş olan işbirliklerin, yerel yönetim strateji ve uygulanan mevzuatların araştırılması konulu rapor adeta gözardı edilmiş. 

Talancıların  arkasına sığındıkları yalan ise Sürdürülebilir kalkınma. Süslü ve sözde teknik terimlerle, bugünkü ve gelecek kuşakların, sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan çevresel, ekonomik ve sosyal hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı kalkınma ve gelişmeyi göz önünde bulunduran proje geliştirdiklerini söylüyorlar. Yerseniz. 

İğneada’da Limanköy Su Ürünleri Kooperatifini devre dışı bırakarak, Kırklareli-Demirköy İlçesinde İğneada beldesinde Soyak-Traçim  konsersiyumunun daha önce yapmak istediği çimento limanı, mahkemece iptal edilmesine rağmen, bu sefer de “Soyak” isim değişikliği ile “Ada Liman İşletmeciliği ve Yatırım AŞ” adıyla yeniden hazırladığı proje, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonunca yeterli bulunmuş. 1961 yılında temelleri atılan Soyak Topluluğu; gayrimenkul, enerji, çimento ve döküm olmak üzere dört sektörde faaliyet gösteriyor, yatırım yapıyor.  

Soyak Holding bünyesinde yer alan Traçim Çimento, İstanbul Sanayi odası’ nın 2020 yılı verilerine dayanarak açıkladığı ikinci 500 büyük sanayi kuruluş listesinde 313. sırada yer almış. 

İtirazlar sürüyor! Müdahil kuruluşlardan biri de DAYKO...

Mustafa Yıldızdoğan, "Önce vatan millet /Sonra ana ve yar / Bu yolda savrulan /Birileri var" diye boşuna demiyor.

Demirköy İğneada liman davasında müdahil olan Limanköy Su Ürünleri Kooperatifi, Beğendik Köyü Muhtarlığı, Limanköy Muhtarlığı  ile birlikte “DAYKO” hakikaten parmak ısırtan dayanışma içindeler.

Doğal Yaşamı Koruma Vakfı'nın kuruluş hikayesi 1975 yılına dayanıyor. O tarihte Birecik’teki popülasyonu tarımda yoğun ilaçlama nedeniyle tükenme noktasına gelen “Kelaynaklar”ın koruma altına alınması çalışmaları, Türkiye’nin doğa koruma tarihinde önemli bir rol oynayan,   Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin kurulmasını sağladı. 

O tarihten bu yana Türkiye’nin doğal zenginliklerini korumak için yürüttükleri faaliyetleri, 1996 yılından bu yana Doğal Hayatı Koruma Vakfı olarak sürdürüyorlar. 

Doğal Hayatı Koruma Vakfı da 2001 yılında 100’den fazla ülkede faaliyet yürüten dünyanın en köklü ve en büyük doğa koruma kuruluşlarından “WWF”in World Wide Fund for Nature / Dünya Doğayı Koruma Vakfı ağının bir parçası haline gelerek vakfın Türkiye ofisi oldu.

World Wide Fund for Nature ise 29 Nisan 1961'de İsviçre’nin Gland kentinde kurulmuş. Türkiye’de termik ve nükleer santrallerin yapılmasına karşı çıkmak gibi kötü bir şöhreti var. 

Çimento limanı ve Klinker öğütme tesisleri ile birlikte katı atık indirme limanı olacak!..

Yapılması düşünülen Limana sadece çimento ve kimyasal katı atık taşıyan gemiler yanaşabilecek ve balıkçı tekneleri buraya giremeyecek. Mevcut tüm Liman alanı da Klinker öğütme sahası olarak kullanılacak.

Balıkçı Limanının önüne 700 metrelik büyük bir liman mendireği çekilerek limanın arka tarafındaki sahil- plaj ile Öğretmenler Kampı denilen sahil alan komple kapatılacak ve Longoz Ormanları Erikli Gölü önüne kadar gelecektir. Şu andaki balıkçı limanının, yeni yapılan Beğendik Balıkçı Limanına taşınması planlanıyor. 

Istrancaların “Turizm Koruma Bölgesi” ilan edilmesi için dört-beş yıldır bakanlığın çekmecesinde bekletilen dosya işlem görmezken, maalesef  bölgenin iktidar ve anamuhalefet milletvekilleri el birliği, söz birliği etmişcesine üç maymunu oynuyor. 

Çünkü adı bende mahfuz bir belediye başkanının üçüncü beşinci dereceden akrabalarına kurdurduğu paravan nakliye şirketleri ile bölgedeki çimento fabrikalarının taşımasını üstlendiğini kaç kişi biliyor? 

Konu menfaat olunca, para olunca, siyasi parti farkı veya ideolojik ayrılık sınır tanımıyor. Ne yazık ki ortak nokta opürtinizm, pragmatizm. Umut ise fakirin ekmeği. 

DAYKO yetkililerine göre holdinglerin çıkarı söz konusu olunca ilgili mahkeme kararı, tescili adalet bile öteleniyor, balıkçılık ve yüzlerce tekne ve binlerce balıkçılıktan geçimi sağlayan insanlar ekmeği görmezlikten geliyor. 

Şimdi, zerre kadar vicdanı olan yöneticiler ile bölge halkının tercih zamanı. Ya tüm Karadeniz’in en önemli balık merası, literatüre geçen dünyanın en lezzetli kalkan balığın yuvalandığı İğneada Körfezini isteyecekler veya günde 300 Çimento kamyonun geçeceği, İğneada gerçeği ile tanışacaklar? 

Bu arada çimento limanı lobisine karşı turizm ve otel lobisi var. Onlar da güzelim kumsalı betona gömmenin dayanılmaz hafifliği içindeler.  Sorum şu; Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün web sitesinde “Çimento limanın uygunluğu”na dair yayınlara ne demeli?  

Ey Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum; Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü size mi bağlı? Yoksa kendisini holdinglerin çıkarlarını korumaya ant içmiş, belediye başkanına mı bağlı? 

Bölge Basını-medyası dut yemiş bülbül!

Trakya bölge halkının Mustafa Kemal Atatürk sevgisi tartışılmaz. Bu nedenle talan ve yolsuzluklara ilişkin suskun kaldığı düşünülen yerel medya mensuplarına Mustafa Kemal Atatürk'ün sözünü hatırlatmalı. 

Atatürk diyor ki; "Basın, milletin müşterek sesidir. Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır. Gazeteciler, kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır."  

Kulağıma küpe olan bu sözü hatırlayınca hem Kemal Şar hem de aktivist Ahmet Türküsev'e saf saf bu konuların neden yerel basında yer alıp yayınlanmadığını soruyorum. 

Söylediklerini bir türlü havsalam almıyor.  Anamuhalefet Partili bir kent belediye başkanının ve  bazı şirket yöneticilerin örtülü ödenekle, iddiaların basına yansımasını önlediklerini söylüyorlar. 

Alan memnun veren memnun. Al takke ver külah.

Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmeyen sözde değil, özde Atatürkçü gazetecilere selam olsun. Onların durumunu en iyi Orhan Veli Kanık ifade eder. Ne diyordu o unutulmaz şiirinde;

"Ne atom bombası / Ne Londra Konferansı / Bir elinde cımbız, / Bir elinde ayna; / Umurunda mı dünya!" 

.

Ömur Çelikdonmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça; 

https://www.google.com/amp/s/m.haberturk.com/sabahattin-ali-neden-olduruldu-2282611-amp

https://igneada.tabiat.gov.tr/

https://www.kirklareli.gov.tr/longoz-ormanlari

https://www.igneada.com/igneada-guzelligin-basi-belada

https://www.yesilist.com/igneada-longoz-ormanlarinda-son-durum/

https://politeknik.org.tr/on-binlerce-mesenin-katledildigi-kuzey-ormanlarinda-mese-calistayi/

https://turkey.marlenablacksea.eu ›

https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://turkey.marlenablacksea.eu/SurveyTR.pdf&ved=2ahUKEwiYv7LR_63yAhUQhf0HHYZjCC0QFnoECBQQAQ&usg=AOvVaw0w0IxhbQN0leb6dPmYYhR6

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/05/20200527-16.pdf&ved=2ahUKEwiShaHDiq7yAhUGwKQKHTTLCzwQFnoECAQQAQ&usg=AOvVaw3kdQUs_SHeytzwse3j5V3I

https://odatv4.com/dikkat-ceken-askeri-yasak-bolge-karari-27052024.html%

https://www.dha.com.tr/yurt/resmi-gazetede-yayimlandi-karadeniz-kiyisindaki-o-bolge-askeri-yasak-bolge-ilan-edildi/haber-1773285

https://www.dayko.org.tr/Haber-igneada_Cimento_Limanini_Projesine_itiraz_Edildi_-110492.html

https://www.soyakholding.com.tr/soyak-tr/cimento/tracim-cimento

https://wwf.panda.org/