<h3><span><strong>Tuncay Özkan’dan gündeme gelme hakareti!..</strong></span></h3> <div><strong>CHP Milletvekili Tuncay Özkan</strong>, <strong>Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan</strong>’ın konuşmasını bahane ederek akla, edebe, ahlâka uygun olmayan ve makama da saygısızlık olan hakarette bulundu!..</div> <div><strong>Adalet Bakanı Yılmaz Tunç</strong>, <strong>Tuncay Özkan’ın</strong> hakaretinden sonra hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu ve “<strong>Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a sosyal medya üzerinden hakaret eden ve iftira atan İzmir Milletvekili Tuncay Özkan hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştır</strong>” dedi.</div> <div><strong>AK</strong> <strong>Partili</strong> bazı isimlerden <strong>Özkan’a</strong> tepki gösterilip cevap verildi!..</div> <div><strong>Cumhurbaşkanı Erdoğan’a</strong> “Züppe” diye hakaret eden <strong>Tuncay</strong> <strong>Özkan’a</strong> en ağır cevabı <strong>AK Parti Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı</strong> verdi.</div> <div><strong>Nazırlı</strong>, sosyal medya hesabından; <strong>“O**spu çocuğu ile o**spunun çocuğu arasında büyük fark vardır. Müptezel Tuncay Özkan'ın söyledikleri ancak or**spu çocuğundan çıkabilir”</strong> ifadelerini kullandı.</div> <div><strong>Milletvekilinin</strong> bu küfrünü kabul edilemez buluyor ve bu küfrün <strong>Özkan’ın</strong> ekmeğine yağ sürdüğünü de belirtmek istiyoruz!</div> <div>Neden yağ sürdüğüne gelmeden önce; <strong>Adalet Bakanı Tunç’un</strong> açıklamasından sonra haber siteleri, “<strong>Kenan Evren’in 340, Turgut Özal 207, Süleyman Demirel 158, Ahmet Necdet Sezer 163, Abdullah Gül’ün 848</strong>” dava açtığı şeklinde bir haber paylaşıp,</div> <div><strong>Recep Tayyip Erdoğan’ın</strong> ilk dönem için <strong>6033</strong> dava açtığı; <strong>2022</strong> itibarıyla sanık sayısının <strong>16.753’e</strong> ulaşmış olduğu üzerinde durup, <strong>Erdoğan</strong> öncesi <strong>cumhurbaşkanlarının</strong> tarafsız(!) olduğunu gözardı ederek bir nevi <strong>Özkan’a</strong> <strong>destek</strong> çıktılar!..</div> <div>‘<strong>Ekmeğine yağ sürdü</strong>’ye gelince…</div> <div><strong>Tuncay</strong> <strong>Özkan</strong>, <strong>Kemal</strong> <strong>Kılıçdaroğlu’nun</strong> kendisini <strong>CHP’ye</strong> kabul edeceğini belirttiği tarihe kadar daha çok para-şöhret peşinde koşup, <strong>trübinlere</strong> oynamaya çalışan ve olaylarla gündeme gelmeye çalışan bir adamdır!</div> <div>Mesela, <strong>Aydın</strong> <strong>Doğan’ın</strong> söylediğine göre; askerlerin tavsiyesiyle(!) <strong>Kanal</strong> <strong>D</strong>’nin başına getirlemesi ki; bu isim, <strong>Levent</strong> <strong>Göktaş’tır</strong>… Muhabere albay <strong>Levent Göktaş</strong>, bir suikaste kurban giden <strong>Necip</strong> <strong>Hablemitoğlu</strong> cinayetinin zanlılarındandır aynı zamanda!..</div> <div><strong>Tuncay</strong> <strong>Özkan’ın</strong>, ‘<strong>Biz kaç kişiyiz</strong>’ hareketi ve parti kurması filan…</div> <div><strong>2018</strong> yılında, geçmişe dönük olarak <strong>Tuncay</strong> <strong>Özkan</strong> hakkında yazan <strong>Celal Eren Çelik’in</strong> yazdıkları, <strong>Özkan’ı</strong>, daha iyi anlama açısından katkı olacaktır:</div> <div>“Aydın Doğan, Tuncay Özkan'a her geçen gün daha çok güvenedursun, Tuncay Özkan için manevi değerlerin hiç bir önemi yoktur ve Vefa sadece İstanbul'da bir semt adıdır... Zira el altından Mehmet Emin Karamehmet ile görüşmektedir... Tuncay Özkan, 5 milyon dolara "babasını" satar... Kendisi rakamı 2 milyon dolar olarak söylese de, ne kadara satıldığını anlamak isteyen Aydın Doğan, rakamın 5 milyon dolar olduğunu öğrenmiştir ve bunu da "yakın çevresine" açıklamıştır...</div> <div>Tuncay Özkan, Karamehmet’in Show TV grubuna geçer geçmez "Babası gibi olan, baba-oğul oldukları" Aydın Doğan aleyhine bir yayın yağmuru başlatır... Aldığı paranın hakkını vermektedir... Ama Tuncay Özkan'ın gözü yükseklerdedir... Önce kendi kanalını kurmak, sonrasında ise, siyasette "En tepeye çıkmak" hırsı ile yanıp tutuşmaktadır... Kısa süre sonra 2004 Kasım'ında Karamehmet'i de yarı yolda bırakıp istifa edecektir... Kendi kanalını kurma hayalindedir... Çalışmalara hemen başlar, bu kanal asıl amacı olan siyasal kariyeri için hayati önem taşımaktadır... İlk durak televizyon kanalının lisansı için "Ricacı" olunacağı "has adamı" olduğu eski Başbakan Mesut Yılmaz olacaktır... Mesut Yılmaz'ın evinde özel bir toplantı yapılır... Kanalın lisansı için Yılmaz'dan yardım talep edilirken, eski başbakan kendisi yardımcı olamayacağını söyler... Ama bir işaret de vermeyi ihmal etmez... İstikamet Edirne olacaktır... Edirne'nin köklü ailelerinden birisi (ismi bizde saklı), ellerinde bir kanal lisansı tutmaktadır... İşte KANALTÜRK'ün lisansı o lisans olacaktır... Aileye 1 yıl içerisinde ödenmek üzere çekler verilir... Ama aileye hiç bir zaman düzenli ödeme yapılmaz... Aile adeta canından bezecektir!..”</div> <div><strong>Televizyon</strong> kurulur… Daha sonra zarar edince, <strong>FETÖ’cü</strong> <strong>Akın</strong> <strong>İpek</strong>, <strong>KanalTürk’ü</strong> alır!..</div> <div><strong>Uzatmayalım…</strong></div> <div><strong>Kemal</strong> <strong>Kılıçdaroğlu’nu</strong> ikna ederek <strong>CHP</strong> milletvekili olduğu gibi, basın işlerine de bakınca, sürekle gündemde kalma istediği ortam da oluşur!</div> <div>Hatta başka işler yaptığı da anlatılır…</div> <div><strong>CHP’nin</strong> <strong>Menemen</strong> <strong>Belediye</strong> eski <strong>Başkanı</strong> <strong>Serdar</strong> <strong>Aksoy</strong> (*); <strong>Tuncay</strong> <strong>Özkan’ı</strong> <strong>FETÖ’cülerle</strong> iş tutmakla suçlar ve nasıl vekil olduğu konusunda da açıklamalar yapar. Ardından da kendi partisinin en tepesindeki siyasetçilerin bir belediyeye nasıl çöktüğünü şöyle anlatır:</div> <div>“<strong>Ankara'da</strong> <strong>Levent</strong> <strong>Göktaş</strong> ile görüştüm. Bana <strong>'Tuncay</strong> <strong>Özkan'ın</strong> <strong>senden bazı talepleri olacak'</strong> dedi. <strong>AND</strong> <strong>Asansör</strong> firmasına iş vermemi istediler. <strong>ANKA</strong> ve <strong>KRT</strong> için her ay para talep ettiler. Bizi haraca bağladılar!..”</div> <div><strong>Tuncay</strong> <strong>Özkan’ı</strong> <strong>40</strong> yıldır tanıdığını söyleyen <strong>Soner</strong> <strong>Yalçın</strong> ise şu satırları yazmıştır: “<strong>Tuncay Özkan</strong><strong>’ı</strong> kırk yıldır tanırım. Her bilgisiz gibi kurnazlıkla taçlandırdığı <strong>bitmek tükenmez kişisel hırsı</strong> son yıllarda ülkeyi hep geriyor.</div> <div>Dediği gibi <strong>Erdoğan</strong> “züppe” mi?</div> <div>… İlgisi yok.</div> <div>Peki “züppe”, <strong>Tuncay</strong><strong> </strong><strong>Özkan</strong>’a benziyor mu? Kırk yıllık arkadaşım ne diyeyim şimdi? Söz insanın aynasıdır...”</div> <div><strong>2015’ten</strong> bu yana <strong>CHP</strong> milletvekili olan <strong>Tuncay</strong> <strong>Özkan</strong>, <strong>Kemal</strong> <strong>Kılıçdaroğlu’nun</strong> genel başkanlığı kaybetmesiyle birlikte gündeme geleceği ne varsa kaybetti ve partideki itibarı da yerle yeksan oldu!..</div> <div>Kimseye de yaranamıyordu!..</div> <div><strong>Cumhurbaşkanı</strong> <strong>Erdoğan’a</strong> hakaret etmesinin tek sebebi, <strong>CHP’nin</strong> yeni yönetiminin gözüne girip, koltuk kapmaktan başka bir şey değildi!..</div> <div><strong>AK</strong> <strong>Parti</strong> <strong>Milletvekili</strong> <strong>Mahmut Rıdvan Nazırl</strong>ı’nın, ekmeğine yağ sürüp, dolaylı destek vermesi de hiç bir işe yaramadı!..</div> <div>.</div> <div><strong>Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com</strong></div> <div>(*) </div> <div>https://youtu.be/bxvTimBM48o</div> <div>.</div> <div>https://www.youtube.com/watch?v=ccR9L5e5aNE</div> <div></div> <div>.</div> <div></div>