Türk İstihbaratı, BND, CIA, DGSE, MI6 gizli servislerini Afganistan’da nasıl atlattı?
Türk İstihbaratı, BND, CIA, DGSE, MI6 gizli servislerini Afganistan’da nasıl atlattı?
- 05-09-2021 09:52
- 2083
- 05-09-2021 09:52
- 2083
Bundesnachrichtendienst BND / Almanya Federal Haber Alma Servisi, Central Intelligence Agency CIA / Merkezî İstihbarat Teşkilatı, Direction Générale de la Sécurité Extérieure DGSE / Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü, Secret Intelligence Service SIS MI6 / Gizli İstihbarat Servisi.
Adları kendilerinden büyük bu istihbarat örgütlerini toplasanız bir sepete koysanız hepsinin totali, bir MİT etmez.
Sakın bu söylediğimi megalomanyaklık ya da kendimizi dev aynasında görmek gibi yorumlamayın.
İngiltere’nin Afganistan rüyası…
19. yüzyılın başlarından itibaren İngiltere'nin en büyük sömürgesi olan Hindistan'ı savunma stratejileri kapsamında geliştirilen projelerden birisi, Hint Okyanusu’nda deniz hâkimiyetini perçinleyen İngiliz Kraliyet Donanmasının etki sahasının daha da güçlendirilmesi için, Afganistan’da kara hâkimiyetinin Birleşik Krallık tarafından sağlanması şeklinde tasarlanmıştı.
Neden mi?
Çünkü İngilizler, kuzeyden Hindistan'a inmek isteyen Rus Çarlığına karşı tampon bölge oluşturmak ve onları Hindistan'ın kuzeyinde tutmak istiyorlardı o nedenle Afganistan'ı faaliyet alanı seçtiler.
İngiltere ve Rusya arasında 19. yüzyılda yaşanan ve diplomasi tarihine “Büyük Oyun” olarak geçen süreçte, Asya Kıtasını kontrol etmek isteyen yabancı güçlerin Afganistan toprakları üzerinde askeri ve diplomatik egemenlik tesis etmesini gerektiriyordu.
Değişen bir şey yok, bu ‘defacto’ durum günümüzde de geçerli.
Türk Babür İmparatorluğunun varisleri Ankara yolcusu…
Türk Babür İmparatorluğu ile Osmanlı Türk İmparatorluğu arasında, Hindistan sınırları çerisinde kalan Tac Mahal anıt mezarının yapımı sırasında gerçekleşen ilişkiler ve sonrasında Hint Okyanusunda hâkimiyet kurmak isteyen Portekiz ve İspanyol donanmalarına karşı işbirliği tarihi önemini halen koruyor.
II. Abdülhamid’in bizzat kendi uhdesine aldığı Yıldız İstihbarat Teşkilatı faaliyet sahası içinde kalan Büyük Türkistan’da Rus ve İngiliz nüfuzuna verilen siyasi, kültürel ve askeri mücadele, 1. Dünya Savaşı sırasında Teşkilatı Mahsusa'nın Asya Masası çalışanları tarafından devam ettirildi.
Bayrak yarışı TBMM Ankara Hükümetine devredildiğinde Sarı Bozkurt Mustafa Kemal Paşa, Medine Müdafii Fahrettin Paşa’yı Afganistan'a tam yetkili Büyükelçi göndermişti.
Fahrettin Paşa, sadece Afganistan değil Çin ve Hindistan'daki siyasi diplomatik ve İstihbarat etkinliklerini organize ediyordu.
İstiklal Harbi devam ederken Anadolu'ya Afganistan ve Hindistan'dan Türkiye’ye eğitim amaçlı gelen talabeleri hatırlayın, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Haaaa, arada kaynamasın, İngiliz istihbaratının piyonu sözde Hindistan Hilafet Kongresinin temsilcisi Mustafa Sagir isimli casus, Ankara Kalesi'nin surları önünde darağacında İngilizlerin baskısına rağmen sallandırılmıştı.
Her neyse uzun lafın kısası Afganistan elitleri üzerinde, Cihanşümul Kadim Türk Devletinin büyük etkisi halen sürüyor.
İstihbarat örgütleri ne iş yapar?
Sadece Türkiye’nin değil belli başlı büyük ülkelerin İstihbarat örgütleri, siyasi karar alıcıların uluslararası platformlarda işlerini kolaylaştırmak için “Stratejik sürprizlerle karşılaşılmaması”, “Uzun dönemli tecrübeleriyle karar alıcılara önlerini görebilme yeteneği sağlanması”, “Siyasi karar alma sürecinde destek sağlanması” ve “İstihbaratla ilgili bilginin, ihtiyaçların ve metotların gizliliğinin sağlanması” gibi konularda destek sağlar.
Bu açıdan bakıldığında zaten istihbaratın en önemli amacı, devletin varlığını zaafa uğratacak muhtemel tehlikelerin, güçlerin, olayların ve gelişmelerin takibini yapmak ve oyun içinde oyun kurmak değil midir?
Gelişmiş ülkelerde İstihbarat örgütlerine tahsis edilen ödeneğin haddi hesabı yok. CIA, MI6 gibi haber alma servislerinin bütçeleri, Türkiye’nin bütçesi kadar. Tüm bu devasa imkanlarına rağmen Afganistan’da küresel güç odaklarının BND, CIA, DGSE, MI6 gibi gizli servislerin çuvallaması gerçekten trajikomik.
Afgan dağlarında elvan elvan çiçekler açar / Mücahitler mücahitler CIA mücahitleri…
11 Eylül 2001 İkiz Kuleler saldırısını bahane eden oğul Bush'un "Bu bir çağdaş Haçlı seferidir" sözleriyle duyurduğu Afganistan'ın işgali sırasında CIA, Afganistan operasyonunu temel olarak üç gizli servisle iş birliği içinde yürüttü.
Bunlar Pakistan istihbaratı ISI, İngiliz gizli servisi MI6 ve Suudi Arabistan İstihbarat Başkanlığı RİA idi. Sovyetler’e karşı savaşan Mücahitlerden Hikmetyar ABD, daha ılımlı sayılan Kuzey İttifakının başındaki Ahmed Şah Mesud (Sör Mesut) ise İngiltere ile irtibatlıydı.
Çin ve Afganistan…
İşin belki de en ilginç yanlarından birisi de günümüzde Londra bankerlerinden sözünden dışarı çıkmayan Çin Komünist Partisi'nin CIA operasyonuna verdiği destekti.
Çin iki koldan destek sağlıyordu. Hem Pakistan üzerinden Mücahitlere silah ve cephane tedarik ediyor hem de Pakistan, Hindistan ve diğer Güney Asya ülkelerindeki Maocu gerilla hareketlerinin Afganistan’a giderek Sovyetler Birliği Komünist Partisi yönetimindeki işgale karşı İslamcı gerillalarla omuz omuz savaşmasına göz yumuyordu.
Aslında Afganistan’daki olaylar zincirini başlatan 1978 darbesinin Moskova yanlısı olduğunu dünyaya ilk duyuran da Pekin radyosu olmuştu.
Sovyet ordusunun Afganistan’dan çekilmesi sonrasında ortaya çıkan genellikle lider ve savaşçı kadroları medrese öğrencilerinden oluştuğu için Taleban/Taliban olarak adlandırılan, Pakistan sınırından kopup gelen yeni örgütlenme, İran’ın sınırında sağlam sünni bir tampon bölge yaratarak, bu ülkeyi tecrit etme ve Orta Asya’nın güneyindeki ticaret yolları üzerindeki tekelini kıracak muhtemel ticaret güzergâhlarıyla boru hatlarına güvenlik sağlama politikalarına hizmet edebileceği gerekçesi ile ABD ve diğer NATO üyesi müttefiklerin desteğini alabildi.
Ancak son gelişen olaylar ABD'nin Taliban üzerinden Tahran'daki Molla rejimine karşı geliştirmek istediği kuşatma ve baskılama stratejisini büyük ölçüde, geçersizleştirdi. Çünkü Çin-İran anlaşmasının istihbarat paylaşımı yoluyla askeri işbirliğini derinleştirmeyi içerdiği ortada.
Kabil’e demokrasi ihracı kabul görmedi…
Batı dünyasının 20 yıl önce ABD öncülüğünde Afganistan’a müdahale etme kararı almasının emperyal bir fantezinin ürünü olduğu şimdilerde konuşuluyor.
Amerikan ve İngiliz birlikleri, Afganistan savaş ağalarıyla anlaşarak ya da yeni valiler atayarak ülkenin her yerine girdiler. İşgal amaçlarını; "NATO’nun terörü yok etme, yeni bir demokrasi tesis etme, kadınları özgürleştirme ve 'bölgede bir dost' yaratma arzusu" olduğunu ifade ettiler.
Kamuoyuna yansımasa da İngiliz birlikleri en az ABD yankileri kadar halka vahşi davrandılar. O tarihlerde bölgede bulunan gazetecilerden bazıları, 1839 yılında Birinci Afgan Savaşı’nda mazlum halka olmadık zulümler yapan İngiltere’nin ürkütücü ruhunu hissettiklerini yazdılar.
Daha da ilginç olan ne biliyor musunuz? Amerikalılar, Afganistan'dan çıkıp Irak’taki askeri varlıklarının üzerinde yoğunlaşmak istiyordu. Kalmak isteyenler İngilizlerdi.
İngiltere Başbakanı Blair, afyon üretimini yok etmek için Clare Short adında uluslararası kalkınma bakanını bile göndermişti. Ama Clare Short o kadar çok çalıştı ki, çabalarının neticesinde, afyon üretimi altı ilden 28’ine genişledi ve afyon geliri 2.3 milyar dolar gibi rekor bir düzeye yükseldi.
2005 yılına gelindiğinde İngiliz ordusu, tam anlamıyla imparatorluk ayarındaydı; 3 bin 400 askerle güneye yürümek ve Peştun Helmand eyaletini fethetmek için can atıyordu. İngiliz komutan General David Richards, bunun dostane kasabalarda yalnızca gönülleri ve akılları kazanmak meselesi olacağında ısrarlıydı.
Savunma Bakanı John Reid, bunun 'tek el ateş etmeden' başarılmasını umuyordu. Operasyonlarına ‘Aşil’, ‘Kazma Sapı’, ‘Balyoz Darbesi’, ‘Kartal Gözü’, ‘Kırmızı Hançer’ ve ‘Mavi Kılıç’ gibi isimler vererek epey eğlendiler.
Helmand’da her şey ters gitti. Bu askeri seferin 10 bin Amerikan denizcisi tarafından kurtarılması gerekti. Dört yüz elli dört İngiliz askeri öldü. Zamanın başbakanı Gordon Brown, akıl almaz bir şekilde, 2009 yılında Helmand’daki İngiliz askerlerinin İngiltere sokaklarını güvenli hale getirme uğruna can verdiğini açıklamaya zorlandı.
Belgelerde, ABD ve Afganistan yetkililerinin, İngiliz güçlerinin Helmand vilayetinde tek başlarına güvenliği sağlayamadıklarına inandıkları ortaya çıktı. Belgede, Afganistan'daki NATO güçlerinin komutanı Amerikalı General Dan MacNeil'in, 2007'de İngilizlerin Helmand'da işleri "berbat ettiğini" söylediği yazıyor.
Bir başka belgede de eski Afganistan Dışişleri Bakanı Rengin Dadfar Spanta, İngiliz güçlerinin Afganistan'da Amerikan askerleri kadar aktif şekilde savaşmaya hazır olmadıklarını söylediği belirtiliyor.
ABD ve İngiltere’nin müdahalesi neyi başardı? Askeri kuramcı General Sir Rupert Smith, ‘The Utility of Force’ (Gücün Kullanışlılığı) adlı kitabında, modern orduların isyan karşıtı çatışmalarda neredeyse faydasız olduğunun altını çiziyor.
Ortadoğu’yu Afganistan’dan Libya’ya dek bulaştırarak 'birbiri ardına harap olmuş uluslar yarattılar'. İngiltere’nin biricik bahanesi, Dışişleri Bakanlığı’nın etki sahibi olmak, terörü önlemek ve dünyaya gücünü göstermekle ilgili klişesi. Bunlar yeni tip sömürgeci saçmalıklar.
İstihbarat zafiyeti İngiliz istihbaratını Afganistan’da başarısız kıldı…
MI5’in zafiyetini İngiliz milletvekili soruşturdu…
2017’nin Mayıs ve Eylül aylarında, IŞİD’in İngiltere’de gerçekleştirdiği saldırılarda 36 kişi ölmüş, 200 kişi de yaralanmıştı. İngiltere’yi derinden sarsan saldırılardan ilki ülkenin önemli şehirlerinden Manchester’da gerçekleştirildi.
Manchester Arena’daki konser salonunda IŞİD’li bir militanın üzerindeki bombayı patlatması sonucu 22 kişi hayatını kaybetti. Londra Köprüsü’nde bıçaklarla yapılan terör saldırının failleri Huram Butt, Raşid Rıdvan, Yusuf Zahba’ydı. Bu saldırıda da 11 kişi ölmüş 45 kişi yaralanmıştı.
Hani şu James Bond filmlerinde klişe süper ajanları olan MI6 var ya, bu saldırıları önleyememişti
İngiltere’nin Afganistan da faaliyet gösteren casus yardım kuruluşları
İngiltere merkezli ve yaklaşık 122 ülkede faaliyette bulunan, uluslararası yardım kuruluşu Save the Children, Afganistan’da İngiliz İstihbaratının paydaş kuruluşları arasında. Save the Children, çocuklara yönelik eğitim, sağlık ve koruma alanlarında çalışan bir uluslararası yardım kuruluşu kisvesi altında faaliyet gösteriyor. Yüzlerce çalışanı var.
Hayvan barınakları üzerinden istihbarat…
Sokak hayvanlarını kullanarak İstihbarat yürütmek nasıl bir şey sizce?
Afganistan'da kendi çabalarıyla 15 senedir bir hayvan barınağı işleten eski İngiliz donanması mensubu asker Paul Farthing, ülkesine dönerken yaklaşık 200 kedi ve köpeği yanında götürürken bu işletmede çalışan Afgan vatandaşları ise geride bıraktı.
Taliban'ın Afganistan'daki ilerleyişi sonrası İngiltere bugüne kadar 15 bini aşkın İngiliz ve Afganistan vatandaşını, yaptığı kurtarma operasyonlarıyla İngiltere'ye getirdi. İngiliz hayvansever Paul Farthing'in kurtarma operasyonlarına devam edeceği ve kurduğu Nowzad Vakfı bünyesinde belgeleri tamamlanmış Afganların İngiltere'ye sevkiyatı için çalışacağı ifade ediliyor. Afganistan'daki hayvan barınağında çalışan Afganların aileleriyle birlikte toplamda 68 kişi olduğu belirtildi.
İtiraf büyük yerden…
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, tahliyeler için yeterli hazırlık yapılmamasını, İngiliz istihbaratının Taliban'ın bu sene Kabil'i ele geçirmesinin beklenmediği yönündeki değerlendirmesine bağladı.
Dominic Raab, Parlamento Dışişleri Komitesinin Afganistan konulu acil oturumda parlamenterlerin sorularını yanıtladı. Tahliyelerde neden geç kalındığına dair konuşan bulunan Raab, "Bizim esas aldığımız, JIC (Ortak İstihbarat Komitesi) ve ordu tarafından da desteklenen değerlendirme, birliklerin ağustos ayının sonuna kadar çekileceği göz önüne alındığında, o tarihten (31 Ağustos) itibaren istikrarlı bir kötüleşme göreceğimiz ve Kabil'in bu yıl düşmesinin pek olası olmadığı yönündeydi" dedi.
Raab, bunun acil durum planlaması yapamadıkları anlamına geldiğini belirterek "Açık olmak gerekirse bu (Kabil'in bu yıl düşmeyeceği), NATO müttefikleri arasında yaygın olarak paylaşılan görüş oldu" diye konuştu. Taliban'ın Kabil'e ilerlediği sırada bir Yunan adasında tatilde olan ve tahliyeler konusunda gerekli telefon görüşmelerini yapmamakla suçlanan Raab, kriz yönetimini savundu.
Muhalefetin istifasını istediği Dışişleri Bakanı, Mart ve Ağustos sonu arasında Afganistan'ın gündemde olduğu 40'tan fazla toplantı veya telefon görüşmesi yaptığını söyledi. Raab, krizi görüşmek üzere Dışişleri Bakanı olarak ilk kez Pakistan ve Afganistan'ın diğer komşularını ziyaret edeceğini söyledi.
İngiliz basını İstihbarata ateş püskürüyor…
Guardian gazetesi, "Boris Johnson, İngiltere'nin Afganistan'daki tutumu konusunda Muhafazakar Parti'nin tüm kanatlarından yükselen öfke ile karşı karşıya kaldı; onlarca milletvekili, 11 eski bakan, İngiltere'nin istihbarat ve hazırlıktaki başarısızlıkları karşısında öfkelerini ve hayal kırıklıklarını dile getirdiler" diye yazdı.
Financial Times gazetesi konuyla ilgili haberinde eski Başbakan Theresa May'in konuşmasına geniş yer verdi. "Theresa May, hükümeti eleştiren bir dizi Muhafazakar milletvekilinden biriydi" denilen haberde May'in, "İstihbaratımız gerçekten bu kadar mı zayıftı, Afgan hükümetine ilişkin anlayışımız bu kadar mı zayıftı, sahadaki konumumuz hakkındaki bilgimiz bu kadar mı yetersizdi? Yoksa sadece ABD'yi takip etmek zorunda mı hissettik ve iyi olmasını mı umduk" sözleri hatırlatıldı. "Bir bakan Times'a bunun 'Batı için çok endişe verici bir an' olduğunu ve ülkenin çöküşün eşiğinde olduğunu fark edememenin MI6 ve CIA için bir 'istihbarat başarısızlığı' olduğunu söyledi."
Türk İstihbaratı çok öncesinden Taliban ilerleyişinin başkent Kabil'e ne zaman geleceğini tahmin etmesinin ötesinde haber almıştı. Türkçesi; biz biliyorduk!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
Abdullah Sami Tekin, XIX. Yüzyılın Başlarında Afganistan'a Giden İngiliz Oryantalistler ve Faaliyetleri, https://abakus.inonu.edu.tr/xmlui/handle/11616/14829
Hüseyin Şeyhanlıoğlu, 18. Yüzyıldan Günümüze Kadar Afganistan’ın Jeostratejik Önemi, T.C. Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı - Türk İnternational Cooperation and Development Agency, AVRASYA ETÜDLER ( 34/2008-2 (61-82), https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/421919
https://yetkinreport.com/2021/08/17/bu-fotografa-iyi-bakin-kotulugun-sifir-noktasi/
https://www.21yyte.org/tr/merkezler/bolgesel-arastirma-merkezleri/orta-asya-arastirmalari-merkezi/afganistan-da-neler-oluyor
Simon Jenkins, What did 20 years of western intervention in Afghanistan achieve? Ruination, The Guardian, https://www.theguardian.com/commentisfree/2021/apr/16/20-years-western-intervention-afghanistan-terror
https://reliefweb.int/report/afghanistan/clare-short-announces-%C2%A315-million-pakistan
https://www.clareshort.org/biography
https://www.indyturk.com/node/94901/haber/istihbarat%C4%B1n-tarihi-kadar-eski-bir-mesele-istihbarat-zafiyeti
https://tr.euronews.com/2021/08/30/afgan-cal-sanlar-geride-b-rak-p-kedi-ve-kopekleriyle-ingiltere-ye-donen-eski-askere-tepki
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ingilterenin-afganistandaki-operasyonlari-elestirildi-201240
https://turkish.aawsat.com/home/article/3165251/i%CC%87ngiltere-d%C4%B1%C5%9Fi%C5%9Fleri-bakan%C4%B1-i%CC%87ngiliz-istihbarat%C4%B1-kabilin-bu-sene-d%C3%BC%C5%9Fmesini
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/ingiltere-disisleri-bakani-ingiliz-istihbarati-kabilin-bu-sene-dusmesini-beklemiyordu-/2352801
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-58266023
https://www.savethechildren.net/where-we-work
https://turkish.aawsat.com/home/article/3151431/britanya-savunma-bakanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1ndan-bakt%C4%B1%C4%9F%C4%B1-hayvanlar%C4%B1-kabilden-%C3%A7%C4%B1karmak-isteyen
https://www.dunyabulteni.net/avrupa/ingiliz-istihbarati-afganistan-konusunda-cuvalladi-h508638.html
Bundesnachrichtendienst BND / Almanya Federal Haber Alma Servisi, Central Intelligence Agency CIA / Merkezî İstihbarat Teşkilatı, Direction Générale de la Sécurité Extérieure DGSE / Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü, Secret Intelligence Service SIS MI6 / Gizli İstihbarat Servisi.
Adları kendilerinden büyük bu istihbarat örgütlerini toplasanız bir sepete koysanız hepsinin totali, bir MİT etmez.
Sakın bu söylediğimi megalomanyaklık ya da kendimizi dev aynasında görmek gibi yorumlamayın.
İngiltere’nin Afganistan rüyası…
19. yüzyılın başlarından itibaren İngiltere'nin en büyük sömürgesi olan Hindistan'ı savunma stratejileri kapsamında geliştirilen projelerden birisi, Hint Okyanusu’nda deniz hâkimiyetini perçinleyen İngiliz Kraliyet Donanmasının etki sahasının daha da güçlendirilmesi için, Afganistan’da kara hâkimiyetinin Birleşik Krallık tarafından sağlanması şeklinde tasarlanmıştı.
Neden mi?
Çünkü İngilizler, kuzeyden Hindistan'a inmek isteyen Rus Çarlığına karşı tampon bölge oluşturmak ve onları Hindistan'ın kuzeyinde tutmak istiyorlardı o nedenle Afganistan'ı faaliyet alanı seçtiler.
İngiltere ve Rusya arasında 19. yüzyılda yaşanan ve diplomasi tarihine “Büyük Oyun” olarak geçen süreçte, Asya Kıtasını kontrol etmek isteyen yabancı güçlerin Afganistan toprakları üzerinde askeri ve diplomatik egemenlik tesis etmesini gerektiriyordu.
Değişen bir şey yok, bu ‘defacto’ durum günümüzde de geçerli.
Türk Babür İmparatorluğunun varisleri Ankara yolcusu…
Türk Babür İmparatorluğu ile Osmanlı Türk İmparatorluğu arasında, Hindistan sınırları çerisinde kalan Tac Mahal anıt mezarının yapımı sırasında gerçekleşen ilişkiler ve sonrasında Hint Okyanusunda hâkimiyet kurmak isteyen Portekiz ve İspanyol donanmalarına karşı işbirliği tarihi önemini halen koruyor.
II. Abdülhamid’in bizzat kendi uhdesine aldığı Yıldız İstihbarat Teşkilatı faaliyet sahası içinde kalan Büyük Türkistan’da Rus ve İngiliz nüfuzuna verilen siyasi, kültürel ve askeri mücadele, 1. Dünya Savaşı sırasında Teşkilatı Mahsusa'nın Asya Masası çalışanları tarafından devam ettirildi.
Bayrak yarışı TBMM Ankara Hükümetine devredildiğinde Sarı Bozkurt Mustafa Kemal Paşa, Medine Müdafii Fahrettin Paşa’yı Afganistan'a tam yetkili Büyükelçi göndermişti.
Fahrettin Paşa, sadece Afganistan değil Çin ve Hindistan'daki siyasi diplomatik ve İstihbarat etkinliklerini organize ediyordu.
İstiklal Harbi devam ederken Anadolu'ya Afganistan ve Hindistan'dan Türkiye’ye eğitim amaçlı gelen talabeleri hatırlayın, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Haaaa, arada kaynamasın, İngiliz istihbaratının piyonu sözde Hindistan Hilafet Kongresinin temsilcisi Mustafa Sagir isimli casus, Ankara Kalesi'nin surları önünde darağacında İngilizlerin baskısına rağmen sallandırılmıştı.
Her neyse uzun lafın kısası Afganistan elitleri üzerinde, Cihanşümul Kadim Türk Devletinin büyük etkisi halen sürüyor.
İstihbarat örgütleri ne iş yapar?
Sadece Türkiye’nin değil belli başlı büyük ülkelerin İstihbarat örgütleri, siyasi karar alıcıların uluslararası platformlarda işlerini kolaylaştırmak için “Stratejik sürprizlerle karşılaşılmaması”, “Uzun dönemli tecrübeleriyle karar alıcılara önlerini görebilme yeteneği sağlanması”, “Siyasi karar alma sürecinde destek sağlanması” ve “İstihbaratla ilgili bilginin, ihtiyaçların ve metotların gizliliğinin sağlanması” gibi konularda destek sağlar.
Bu açıdan bakıldığında zaten istihbaratın en önemli amacı, devletin varlığını zaafa uğratacak muhtemel tehlikelerin, güçlerin, olayların ve gelişmelerin takibini yapmak ve oyun içinde oyun kurmak değil midir?
Gelişmiş ülkelerde İstihbarat örgütlerine tahsis edilen ödeneğin haddi hesabı yok. CIA, MI6 gibi haber alma servislerinin bütçeleri, Türkiye’nin bütçesi kadar. Tüm bu devasa imkanlarına rağmen Afganistan’da küresel güç odaklarının BND, CIA, DGSE, MI6 gibi gizli servislerin çuvallaması gerçekten trajikomik.
Afgan dağlarında elvan elvan çiçekler açar / Mücahitler mücahitler CIA mücahitleri…
11 Eylül 2001 İkiz Kuleler saldırısını bahane eden oğul Bush'un "Bu bir çağdaş Haçlı seferidir" sözleriyle duyurduğu Afganistan'ın işgali sırasında CIA, Afganistan operasyonunu temel olarak üç gizli servisle iş birliği içinde yürüttü.
Bunlar Pakistan istihbaratı ISI, İngiliz gizli servisi MI6 ve Suudi Arabistan İstihbarat Başkanlığı RİA idi. Sovyetler’e karşı savaşan Mücahitlerden Hikmetyar ABD, daha ılımlı sayılan Kuzey İttifakının başındaki Ahmed Şah Mesud (Sör Mesut) ise İngiltere ile irtibatlıydı.
Çin ve Afganistan…
İşin belki de en ilginç yanlarından birisi de günümüzde Londra bankerlerinden sözünden dışarı çıkmayan Çin Komünist Partisi'nin CIA operasyonuna verdiği destekti.
Çin iki koldan destek sağlıyordu. Hem Pakistan üzerinden Mücahitlere silah ve cephane tedarik ediyor hem de Pakistan, Hindistan ve diğer Güney Asya ülkelerindeki Maocu gerilla hareketlerinin Afganistan’a giderek Sovyetler Birliği Komünist Partisi yönetimindeki işgale karşı İslamcı gerillalarla omuz omuz savaşmasına göz yumuyordu.
Aslında Afganistan’daki olaylar zincirini başlatan 1978 darbesinin Moskova yanlısı olduğunu dünyaya ilk duyuran da Pekin radyosu olmuştu.
Sovyet ordusunun Afganistan’dan çekilmesi sonrasında ortaya çıkan genellikle lider ve savaşçı kadroları medrese öğrencilerinden oluştuğu için Taleban/Taliban olarak adlandırılan, Pakistan sınırından kopup gelen yeni örgütlenme, İran’ın sınırında sağlam sünni bir tampon bölge yaratarak, bu ülkeyi tecrit etme ve Orta Asya’nın güneyindeki ticaret yolları üzerindeki tekelini kıracak muhtemel ticaret güzergâhlarıyla boru hatlarına güvenlik sağlama politikalarına hizmet edebileceği gerekçesi ile ABD ve diğer NATO üyesi müttefiklerin desteğini alabildi.
Ancak son gelişen olaylar ABD'nin Taliban üzerinden Tahran'daki Molla rejimine karşı geliştirmek istediği kuşatma ve baskılama stratejisini büyük ölçüde, geçersizleştirdi. Çünkü Çin-İran anlaşmasının istihbarat paylaşımı yoluyla askeri işbirliğini derinleştirmeyi içerdiği ortada.
Kabil’e demokrasi ihracı kabul görmedi…
Batı dünyasının 20 yıl önce ABD öncülüğünde Afganistan’a müdahale etme kararı almasının emperyal bir fantezinin ürünü olduğu şimdilerde konuşuluyor.
Amerikan ve İngiliz birlikleri, Afganistan savaş ağalarıyla anlaşarak ya da yeni valiler atayarak ülkenin her yerine girdiler. İşgal amaçlarını; "NATO’nun terörü yok etme, yeni bir demokrasi tesis etme, kadınları özgürleştirme ve 'bölgede bir dost' yaratma arzusu" olduğunu ifade ettiler.
Kamuoyuna yansımasa da İngiliz birlikleri en az ABD yankileri kadar halka vahşi davrandılar. O tarihlerde bölgede bulunan gazetecilerden bazıları, 1839 yılında Birinci Afgan Savaşı’nda mazlum halka olmadık zulümler yapan İngiltere’nin ürkütücü ruhunu hissettiklerini yazdılar.
Daha da ilginç olan ne biliyor musunuz? Amerikalılar, Afganistan'dan çıkıp Irak’taki askeri varlıklarının üzerinde yoğunlaşmak istiyordu. Kalmak isteyenler İngilizlerdi.
İngiltere Başbakanı Blair, afyon üretimini yok etmek için Clare Short adında uluslararası kalkınma bakanını bile göndermişti. Ama Clare Short o kadar çok çalıştı ki, çabalarının neticesinde, afyon üretimi altı ilden 28’ine genişledi ve afyon geliri 2.3 milyar dolar gibi rekor bir düzeye yükseldi.
2005 yılına gelindiğinde İngiliz ordusu, tam anlamıyla imparatorluk ayarındaydı; 3 bin 400 askerle güneye yürümek ve Peştun Helmand eyaletini fethetmek için can atıyordu. İngiliz komutan General David Richards, bunun dostane kasabalarda yalnızca gönülleri ve akılları kazanmak meselesi olacağında ısrarlıydı.
Savunma Bakanı John Reid, bunun 'tek el ateş etmeden' başarılmasını umuyordu. Operasyonlarına ‘Aşil’, ‘Kazma Sapı’, ‘Balyoz Darbesi’, ‘Kartal Gözü’, ‘Kırmızı Hançer’ ve ‘Mavi Kılıç’ gibi isimler vererek epey eğlendiler.
Helmand’da her şey ters gitti. Bu askeri seferin 10 bin Amerikan denizcisi tarafından kurtarılması gerekti. Dört yüz elli dört İngiliz askeri öldü. Zamanın başbakanı Gordon Brown, akıl almaz bir şekilde, 2009 yılında Helmand’daki İngiliz askerlerinin İngiltere sokaklarını güvenli hale getirme uğruna can verdiğini açıklamaya zorlandı.
Belgelerde, ABD ve Afganistan yetkililerinin, İngiliz güçlerinin Helmand vilayetinde tek başlarına güvenliği sağlayamadıklarına inandıkları ortaya çıktı. Belgede, Afganistan'daki NATO güçlerinin komutanı Amerikalı General Dan MacNeil'in, 2007'de İngilizlerin Helmand'da işleri "berbat ettiğini" söylediği yazıyor.
Bir başka belgede de eski Afganistan Dışişleri Bakanı Rengin Dadfar Spanta, İngiliz güçlerinin Afganistan'da Amerikan askerleri kadar aktif şekilde savaşmaya hazır olmadıklarını söylediği belirtiliyor.
ABD ve İngiltere’nin müdahalesi neyi başardı? Askeri kuramcı General Sir Rupert Smith, ‘The Utility of Force’ (Gücün Kullanışlılığı) adlı kitabında, modern orduların isyan karşıtı çatışmalarda neredeyse faydasız olduğunun altını çiziyor.
Ortadoğu’yu Afganistan’dan Libya’ya dek bulaştırarak 'birbiri ardına harap olmuş uluslar yarattılar'. İngiltere’nin biricik bahanesi, Dışişleri Bakanlığı’nın etki sahibi olmak, terörü önlemek ve dünyaya gücünü göstermekle ilgili klişesi. Bunlar yeni tip sömürgeci saçmalıklar.
İstihbarat zafiyeti İngiliz istihbaratını Afganistan’da başarısız kıldı…
MI5’in zafiyetini İngiliz milletvekili soruşturdu…
2017’nin Mayıs ve Eylül aylarında, IŞİD’in İngiltere’de gerçekleştirdiği saldırılarda 36 kişi ölmüş, 200 kişi de yaralanmıştı. İngiltere’yi derinden sarsan saldırılardan ilki ülkenin önemli şehirlerinden Manchester’da gerçekleştirildi.
Manchester Arena’daki konser salonunda IŞİD’li bir militanın üzerindeki bombayı patlatması sonucu 22 kişi hayatını kaybetti. Londra Köprüsü’nde bıçaklarla yapılan terör saldırının failleri Huram Butt, Raşid Rıdvan, Yusuf Zahba’ydı. Bu saldırıda da 11 kişi ölmüş 45 kişi yaralanmıştı.
Hani şu James Bond filmlerinde klişe süper ajanları olan MI6 var ya, bu saldırıları önleyememişti
İngiltere’nin Afganistan da faaliyet gösteren casus yardım kuruluşları
İngiltere merkezli ve yaklaşık 122 ülkede faaliyette bulunan, uluslararası yardım kuruluşu Save the Children, Afganistan’da İngiliz İstihbaratının paydaş kuruluşları arasında. Save the Children, çocuklara yönelik eğitim, sağlık ve koruma alanlarında çalışan bir uluslararası yardım kuruluşu kisvesi altında faaliyet gösteriyor. Yüzlerce çalışanı var.
Hayvan barınakları üzerinden istihbarat…
Sokak hayvanlarını kullanarak İstihbarat yürütmek nasıl bir şey sizce?
Afganistan'da kendi çabalarıyla 15 senedir bir hayvan barınağı işleten eski İngiliz donanması mensubu asker Paul Farthing, ülkesine dönerken yaklaşık 200 kedi ve köpeği yanında götürürken bu işletmede çalışan Afgan vatandaşları ise geride bıraktı.
Taliban'ın Afganistan'daki ilerleyişi sonrası İngiltere bugüne kadar 15 bini aşkın İngiliz ve Afganistan vatandaşını, yaptığı kurtarma operasyonlarıyla İngiltere'ye getirdi. İngiliz hayvansever Paul Farthing'in kurtarma operasyonlarına devam edeceği ve kurduğu Nowzad Vakfı bünyesinde belgeleri tamamlanmış Afganların İngiltere'ye sevkiyatı için çalışacağı ifade ediliyor. Afganistan'daki hayvan barınağında çalışan Afganların aileleriyle birlikte toplamda 68 kişi olduğu belirtildi.
İtiraf büyük yerden…
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, tahliyeler için yeterli hazırlık yapılmamasını, İngiliz istihbaratının Taliban'ın bu sene Kabil'i ele geçirmesinin beklenmediği yönündeki değerlendirmesine bağladı.
Dominic Raab, Parlamento Dışişleri Komitesinin Afganistan konulu acil oturumda parlamenterlerin sorularını yanıtladı. Tahliyelerde neden geç kalındığına dair konuşan bulunan Raab, "Bizim esas aldığımız, JIC (Ortak İstihbarat Komitesi) ve ordu tarafından da desteklenen değerlendirme, birliklerin ağustos ayının sonuna kadar çekileceği göz önüne alındığında, o tarihten (31 Ağustos) itibaren istikrarlı bir kötüleşme göreceğimiz ve Kabil'in bu yıl düşmesinin pek olası olmadığı yönündeydi" dedi.
Raab, bunun acil durum planlaması yapamadıkları anlamına geldiğini belirterek "Açık olmak gerekirse bu (Kabil'in bu yıl düşmeyeceği), NATO müttefikleri arasında yaygın olarak paylaşılan görüş oldu" diye konuştu. Taliban'ın Kabil'e ilerlediği sırada bir Yunan adasında tatilde olan ve tahliyeler konusunda gerekli telefon görüşmelerini yapmamakla suçlanan Raab, kriz yönetimini savundu.
Muhalefetin istifasını istediği Dışişleri Bakanı, Mart ve Ağustos sonu arasında Afganistan'ın gündemde olduğu 40'tan fazla toplantı veya telefon görüşmesi yaptığını söyledi. Raab, krizi görüşmek üzere Dışişleri Bakanı olarak ilk kez Pakistan ve Afganistan'ın diğer komşularını ziyaret edeceğini söyledi.
İngiliz basını İstihbarata ateş püskürüyor…
Guardian gazetesi, "Boris Johnson, İngiltere'nin Afganistan'daki tutumu konusunda Muhafazakar Parti'nin tüm kanatlarından yükselen öfke ile karşı karşıya kaldı; onlarca milletvekili, 11 eski bakan, İngiltere'nin istihbarat ve hazırlıktaki başarısızlıkları karşısında öfkelerini ve hayal kırıklıklarını dile getirdiler" diye yazdı.
Financial Times gazetesi konuyla ilgili haberinde eski Başbakan Theresa May'in konuşmasına geniş yer verdi. "Theresa May, hükümeti eleştiren bir dizi Muhafazakar milletvekilinden biriydi" denilen haberde May'in, "İstihbaratımız gerçekten bu kadar mı zayıftı, Afgan hükümetine ilişkin anlayışımız bu kadar mı zayıftı, sahadaki konumumuz hakkındaki bilgimiz bu kadar mı yetersizdi? Yoksa sadece ABD'yi takip etmek zorunda mı hissettik ve iyi olmasını mı umduk" sözleri hatırlatıldı. "Bir bakan Times'a bunun 'Batı için çok endişe verici bir an' olduğunu ve ülkenin çöküşün eşiğinde olduğunu fark edememenin MI6 ve CIA için bir 'istihbarat başarısızlığı' olduğunu söyledi."
Türk İstihbaratı çok öncesinden Taliban ilerleyişinin başkent Kabil'e ne zaman geleceğini tahmin etmesinin ötesinde haber almıştı. Türkçesi; biz biliyorduk!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
Abdullah Sami Tekin, XIX. Yüzyılın Başlarında Afganistan'a Giden İngiliz Oryantalistler ve Faaliyetleri, https://abakus.inonu.edu.tr/xmlui/handle/11616/14829
Hüseyin Şeyhanlıoğlu, 18. Yüzyıldan Günümüze Kadar Afganistan’ın Jeostratejik Önemi, T.C. Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı - Türk İnternational Cooperation and Development Agency, AVRASYA ETÜDLER ( 34/2008-2 (61-82), https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/421919
https://yetkinreport.com/2021/08/17/bu-fotografa-iyi-bakin-kotulugun-sifir-noktasi/
https://www.21yyte.org/tr/merkezler/bolgesel-arastirma-merkezleri/orta-asya-arastirmalari-merkezi/afganistan-da-neler-oluyor
Simon Jenkins, What did 20 years of western intervention in Afghanistan achieve? Ruination, The Guardian, https://www.theguardian.com/commentisfree/2021/apr/16/20-years-western-intervention-afghanistan-terror
https://reliefweb.int/report/afghanistan/clare-short-announces-%C2%A315-million-pakistan
https://www.clareshort.org/biography
https://www.indyturk.com/node/94901/haber/istihbarat%C4%B1n-tarihi-kadar-eski-bir-mesele-istihbarat-zafiyeti
https://tr.euronews.com/2021/08/30/afgan-cal-sanlar-geride-b-rak-p-kedi-ve-kopekleriyle-ingiltere-ye-donen-eski-askere-tepki
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ingilterenin-afganistandaki-operasyonlari-elestirildi-201240
https://turkish.aawsat.com/home/article/3165251/i%CC%87ngiltere-d%C4%B1%C5%9Fi%C5%9Fleri-bakan%C4%B1-i%CC%87ngiliz-istihbarat%C4%B1-kabilin-bu-sene-d%C3%BC%C5%9Fmesini
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/ingiltere-disisleri-bakani-ingiliz-istihbarati-kabilin-bu-sene-dusmesini-beklemiyordu-/2352801
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-58266023
https://www.savethechildren.net/where-we-work
https://turkish.aawsat.com/home/article/3151431/britanya-savunma-bakanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1ndan-bakt%C4%B1%C4%9F%C4%B1-hayvanlar%C4%B1-kabilden-%C3%A7%C4%B1karmak-isteyen
https://www.dunyabulteni.net/avrupa/ingiliz-istihbarati-afganistan-konusunda-cuvalladi-h508638.html