Türk Orduları’nın kuruluşu M.Ö. 209 olmalıdır!
Türk Orduları’nın kuruluşu M.Ö. 209 olmalıdır!
- 29-06-2020 00:12
- 1028
- 29-06-2020 00:12
- 1028
Şanlı Ordumuz, Kahraman Türk Ordusu.
Kayıtlı tarihi en eski Dünya Ordusu...
Çin, Rus, Fars ve son 1.500 yılda Batı kaynakları ve yerli arşivlerimiz ile Şanlı Ordumuzun tüm tarihi kayıtları ortada.
Türk Milleti, asker millet olduğu için, Harp Tarihi ile Milli Tarihi iç içe.
Türkiye Kara Kuvvetleri’nin kuruluşu M.Ö. 209 olarak kabul edilmiştir. Atamız Mete Han, ilk kez onlu sistemle kurduğu düzenli ordularla dünyaya hâkim olmuştur.
M.Ö. 209 sadece Türkiye Kara Ordusu’nun değil, günümüzdeki tüm Türk Orduları’nın kuruluş yılıdır.
Tüm Türk Devletleri, ordularının kuruluş yılını M.Ö. 209 olarak düzeltmelidir. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Moğolistan, hatta Macaristan ve Pakistan.
Türkiye’de Harp Okulları’nda okuyan her Harbiyeli, biliyorum bu ülke ordularının hepsinde varsınız.
Ne bekliyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyeti’nin Askeri Ataşe görevindeki kocaman Kurmay Subayları!
Neden harekete geçip, ilgili ülkelerde teklif yapmıyorsunuz?
Kupkuru içi boş hamaset ile durumu kurtarmak, ihanet ve aldatmanın tâ kendisidir.
Avrupa içlerinden, Japon Denizi’ne, Hindistan’dan Finlandiya’ya Büyük Türk Milleti görevini yapmayan herkesten davacı olacaktır.
Sorumluluklarımızın bilincinde olarak gelin Ordularımızın Kuruluş Tarihlerini M.Ö. 209 yaparak büyük birliğe adım atalım.
Sonra, Askeri terimleri, komutları, silah ve teçhizat adlarını mümkünse aynı yapalım. Böylece dilin bir kısmını birbiri ile uyumlu hale getirelim.
Osmanlı, Babür Devletlerimiz böyle yaptılar.
Eğitimin temelinde Aile vardır. Elbette ilk çevreyi oluşturan büyük aile, mahalle, köy, kasaba, şehir..
Yani terbiye ve töre.
Sonra MEKTEP, sonra CAMİ, sonra KIŞLA (ASKER –PEYGAMBER- OCAĞI). Biz Türk Milleti’nin birliğine Şanlı Ordumuzun yani kışlanın katkısını asla unutmayacağız ve canlı tutacağız.
Türk Birliği, Tarih Birliği’nin de sağlanması ile sağlanabilir. Bu manada; Türkiye, akrabalık ve inanç bağını bir kuvvet çarpanı olarak görmektedir. OATC (Orta Asya Türk Cumhuriyetleri) de böyle görmelidir.
Sadece siyasetçilerle veya sivil oluşumlarla değil Silahlı Kuvvetler dâhil tüm kaynaklar kullanılarak bölgede aktif olunmalıdır. Ayrıca bu gayretler koordineli ve birbirini destekleyici tarzda yürütülmelidir.
Daha da önemlisi gerek tarihi süreç, gerek Anadolu’nun tüm Türk Dünyası için ANAYURT olması Türkiye’nin bölgede etkin ve lokomotif güç olmasını gerektirmektedir.
Ayrıca; Kışla-Cami-Mektep üçlemesinde ifade edilen unsurlardan biri olan Silahlı Kuvvetler, Türk Milleti’nin geleneksel anlamda üç eğitim unsurundan biri olmuştur.
Türk Milleti’nin eğitiminin millileştirilmesi, kültürel zenginliğinin ve Türk Ülkeleri arasındaki iletişiminin geliştirilmesi adına TSK, ne kadar işin içinde olursa o kadar faydalı olacaktır.
Son dönemde Türkiye’de toplumda İslam ve Türklük, karşıt değerlermiş gibi bir algı oluşturmaya çalışan ihanet şebekeleri, adeta organize olarak Milletimize musallat olmaktadır.
Türklük; İslâm’a karşı bir din, İslâm, Türk Milleti’ne karşı başka bir Millet gibi sunulmaktadır. Oysa Türk Milleti, İslâmlaştıktan sonra uzun ömürlü Dünya Devletleri kurmuş ve kurumsallaşmıştır. Ayrıca; 12.000 yıllık medeniyetinin üzerine 1400 yıllık İslâm İman ve Terbiyesi ile İslam’a sancaktar ve fedâîlik, 500 yıldır da Gülümüz (SAV)’e Hilâfet makamında hizmet etmiştir.
Türk, büyük bir âidiyet ve medeniyettir. Irka hapsedilemez.
Türk, fethettiği tüm coğrafyayı Müslümanlara vatan yapmış, hiçbir Müslüman halka karşı önyargı üretmeden kucaklamıştır. Tüm mazlum halklar için dinine bakmaksızın (Mazluma dini sorulmaz diyerek) umut kapısı, muhtaçlar için dert ortağı, elindekini paylaşan yardımcı olmuştur.
Türk Milleti, dünyanın merkezini 1000 yıldır güç ve kontrol altında tutmuş, Avrupalı barbarlardan tüm Asya’yı 600 yıl korumuştur.
Türk’ün mâziden âtiye taşıyacağı ciddi bir miras, tecrübe ve psikososyal gücü vardır.
Türk Milleti’nin, dünyanın her yerinde Dindaşları ve Soydaşları vardır.
Türk, diğer büyük milletlere göre değerler manzûmesi mermer gibi sağlam bir millettir.
“Tarih yazmak, geleceği yazmaktır!” gerçeği ve sorumluluğu ile hareket edilmelidir.
M.Ö. 209, Kara Kuvvetlerimizin değil, Modern Silahlı Kuvvetlerimizin kurulduğu gündür.
TSK için bu husus dikkate alınmalıdır.
SSCB’den bağımsız Türk Devletleri, Finlandiya ve Moğolistan’a karşı Ruslar’ın, Pakistan’a karşı İngiltere’nin, Macaristan’a karşı Almanya’nın hegemon ve işgal baskısı sürmektedir.
Bu emperyalistlerin ortak tezi, Kazaklar’ın 1700 yıllarında çıktığı, Macarlar’ın tek başına tarih sahnesinde olmadığı, Pakistan gibi bir Milli Devlet’in olamayacağı gibi tezleri vardır. Oysa, tüm bu devletlerin ilk ortak dedeleri Hunlar’dır.
Kazakistan ve OATC, hatta Moğolistan, Cengiz’in ve Büyük Altınordu’nun mirâsı üzerindedir.
Ek olarak Pakistan, Büyük Babür’ün mirâsı üzerindedir.
Macaristan, Atilla’nın Avrupa’ya taşıdığı Türkler’in Devleti’dir.
Türkiye dışındaki bu devletler de Silahlı Kuvvetleri’nin kuruluşunu M.Ö. 209 olarak düzeltmelidir.
Ortak anma ve kutlama günleri belirlenmelidir.
Nevruz günü örnek olarak verilebilir.
İstanbul’un Fetih günü, ortak FETİH GÜNÜ olarak kutlanabilir. Ya da ortak yas günü olarak “ALTINORDU DEVLETİNİN YIKILIŞI” anılabilir.
Üzülerek şunu da ifâde edeceğim, maâlesef Altınordu’nun mirâsına da göz diken Ruslar, Müslüman ve Türk olan askerlerinden kurdukları “Özel Kuvvetler”e “TURAN BİRLİKLERİ” adını vermişlerdir.
Aziz Milletim!
Biz Hoca Ahmet Yesevi Atamızın İman ve terbiyesine, Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi’nin kutlu bir çınar gibi büyüyen rüyasına, AltınOrda’nın kurucusu Batu Han Atamızın iki kıtayı bir araya getiren büyük düşüncesine talibiz.
Bunun içinde Kırımlı düşünür Gaspıralı İsmail Bey gibi “Dilde Birlik, Fikirde Birlik, İşte Birlik” duygusu ile hareket etmeliyiz.
Ordularımızın Birliği, aynı duyguları taşıması biliniz ki, Türk ve Akraba Topluluklar’ın birliğine vesile olacaktır. Daha da önemlisi, bundan sonraki büyük adım, İslâm Birliği’ne giden yolu, bu büyük güç açacaktır.
.
Emekli Yarbay Halil Mert, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-
Şanlı Ordumuz, Kahraman Türk Ordusu.
Kayıtlı tarihi en eski Dünya Ordusu...
Çin, Rus, Fars ve son 1.500 yılda Batı kaynakları ve yerli arşivlerimiz ile Şanlı Ordumuzun tüm tarihi kayıtları ortada.
Türk Milleti, asker millet olduğu için, Harp Tarihi ile Milli Tarihi iç içe.
Türkiye Kara Kuvvetleri’nin kuruluşu M.Ö. 209 olarak kabul edilmiştir. Atamız Mete Han, ilk kez onlu sistemle kurduğu düzenli ordularla dünyaya hâkim olmuştur.
M.Ö. 209 sadece Türkiye Kara Ordusu’nun değil, günümüzdeki tüm Türk Orduları’nın kuruluş yılıdır.
Tüm Türk Devletleri, ordularının kuruluş yılını M.Ö. 209 olarak düzeltmelidir. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Moğolistan, hatta Macaristan ve Pakistan.
Türkiye’de Harp Okulları’nda okuyan her Harbiyeli, biliyorum bu ülke ordularının hepsinde varsınız.
Ne bekliyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyeti’nin Askeri Ataşe görevindeki kocaman Kurmay Subayları!
Neden harekete geçip, ilgili ülkelerde teklif yapmıyorsunuz?
Kupkuru içi boş hamaset ile durumu kurtarmak, ihanet ve aldatmanın tâ kendisidir.
Avrupa içlerinden, Japon Denizi’ne, Hindistan’dan Finlandiya’ya Büyük Türk Milleti görevini yapmayan herkesten davacı olacaktır.
Sorumluluklarımızın bilincinde olarak gelin Ordularımızın Kuruluş Tarihlerini M.Ö. 209 yaparak büyük birliğe adım atalım.
Sonra, Askeri terimleri, komutları, silah ve teçhizat adlarını mümkünse aynı yapalım. Böylece dilin bir kısmını birbiri ile uyumlu hale getirelim.
Osmanlı, Babür Devletlerimiz böyle yaptılar.
Eğitimin temelinde Aile vardır. Elbette ilk çevreyi oluşturan büyük aile, mahalle, köy, kasaba, şehir..
Yani terbiye ve töre.
Sonra MEKTEP, sonra CAMİ, sonra KIŞLA (ASKER –PEYGAMBER- OCAĞI). Biz Türk Milleti’nin birliğine Şanlı Ordumuzun yani kışlanın katkısını asla unutmayacağız ve canlı tutacağız.
Türk Birliği, Tarih Birliği’nin de sağlanması ile sağlanabilir. Bu manada; Türkiye, akrabalık ve inanç bağını bir kuvvet çarpanı olarak görmektedir. OATC (Orta Asya Türk Cumhuriyetleri) de böyle görmelidir.
Sadece siyasetçilerle veya sivil oluşumlarla değil Silahlı Kuvvetler dâhil tüm kaynaklar kullanılarak bölgede aktif olunmalıdır. Ayrıca bu gayretler koordineli ve birbirini destekleyici tarzda yürütülmelidir.
Daha da önemlisi gerek tarihi süreç, gerek Anadolu’nun tüm Türk Dünyası için ANAYURT olması Türkiye’nin bölgede etkin ve lokomotif güç olmasını gerektirmektedir.
Ayrıca; Kışla-Cami-Mektep üçlemesinde ifade edilen unsurlardan biri olan Silahlı Kuvvetler, Türk Milleti’nin geleneksel anlamda üç eğitim unsurundan biri olmuştur.
Türk Milleti’nin eğitiminin millileştirilmesi, kültürel zenginliğinin ve Türk Ülkeleri arasındaki iletişiminin geliştirilmesi adına TSK, ne kadar işin içinde olursa o kadar faydalı olacaktır.
Son dönemde Türkiye’de toplumda İslam ve Türklük, karşıt değerlermiş gibi bir algı oluşturmaya çalışan ihanet şebekeleri, adeta organize olarak Milletimize musallat olmaktadır.
Türklük; İslâm’a karşı bir din, İslâm, Türk Milleti’ne karşı başka bir Millet gibi sunulmaktadır. Oysa Türk Milleti, İslâmlaştıktan sonra uzun ömürlü Dünya Devletleri kurmuş ve kurumsallaşmıştır. Ayrıca; 12.000 yıllık medeniyetinin üzerine 1400 yıllık İslâm İman ve Terbiyesi ile İslam’a sancaktar ve fedâîlik, 500 yıldır da Gülümüz (SAV)’e Hilâfet makamında hizmet etmiştir.
Türk, büyük bir âidiyet ve medeniyettir. Irka hapsedilemez.
Türk, fethettiği tüm coğrafyayı Müslümanlara vatan yapmış, hiçbir Müslüman halka karşı önyargı üretmeden kucaklamıştır. Tüm mazlum halklar için dinine bakmaksızın (Mazluma dini sorulmaz diyerek) umut kapısı, muhtaçlar için dert ortağı, elindekini paylaşan yardımcı olmuştur.
Türk Milleti, dünyanın merkezini 1000 yıldır güç ve kontrol altında tutmuş, Avrupalı barbarlardan tüm Asya’yı 600 yıl korumuştur.
Türk’ün mâziden âtiye taşıyacağı ciddi bir miras, tecrübe ve psikososyal gücü vardır.
Türk Milleti’nin, dünyanın her yerinde Dindaşları ve Soydaşları vardır.
Türk, diğer büyük milletlere göre değerler manzûmesi mermer gibi sağlam bir millettir.
“Tarih yazmak, geleceği yazmaktır!” gerçeği ve sorumluluğu ile hareket edilmelidir.
M.Ö. 209, Kara Kuvvetlerimizin değil, Modern Silahlı Kuvvetlerimizin kurulduğu gündür.
TSK için bu husus dikkate alınmalıdır.
SSCB’den bağımsız Türk Devletleri, Finlandiya ve Moğolistan’a karşı Ruslar’ın, Pakistan’a karşı İngiltere’nin, Macaristan’a karşı Almanya’nın hegemon ve işgal baskısı sürmektedir.
Bu emperyalistlerin ortak tezi, Kazaklar’ın 1700 yıllarında çıktığı, Macarlar’ın tek başına tarih sahnesinde olmadığı, Pakistan gibi bir Milli Devlet’in olamayacağı gibi tezleri vardır. Oysa, tüm bu devletlerin ilk ortak dedeleri Hunlar’dır.
Kazakistan ve OATC, hatta Moğolistan, Cengiz’in ve Büyük Altınordu’nun mirâsı üzerindedir.
Ek olarak Pakistan, Büyük Babür’ün mirâsı üzerindedir.
Macaristan, Atilla’nın Avrupa’ya taşıdığı Türkler’in Devleti’dir.
Türkiye dışındaki bu devletler de Silahlı Kuvvetleri’nin kuruluşunu M.Ö. 209 olarak düzeltmelidir.
Ortak anma ve kutlama günleri belirlenmelidir.
Nevruz günü örnek olarak verilebilir.
İstanbul’un Fetih günü, ortak FETİH GÜNÜ olarak kutlanabilir. Ya da ortak yas günü olarak “ALTINORDU DEVLETİNİN YIKILIŞI” anılabilir.
Üzülerek şunu da ifâde edeceğim, maâlesef Altınordu’nun mirâsına da göz diken Ruslar, Müslüman ve Türk olan askerlerinden kurdukları “Özel Kuvvetler”e “TURAN BİRLİKLERİ” adını vermişlerdir.
Aziz Milletim!
Biz Hoca Ahmet Yesevi Atamızın İman ve terbiyesine, Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi’nin kutlu bir çınar gibi büyüyen rüyasına, AltınOrda’nın kurucusu Batu Han Atamızın iki kıtayı bir araya getiren büyük düşüncesine talibiz.
Bunun içinde Kırımlı düşünür Gaspıralı İsmail Bey gibi “Dilde Birlik, Fikirde Birlik, İşte Birlik” duygusu ile hareket etmeliyiz.
Ordularımızın Birliği, aynı duyguları taşıması biliniz ki, Türk ve Akraba Topluluklar’ın birliğine vesile olacaktır. Daha da önemlisi, bundan sonraki büyük adım, İslâm Birliği’ne giden yolu, bu büyük güç açacaktır.
.
Emekli Yarbay Halil Mert, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-