Türk-Rus ilişkilerinin altın ismi: Mustafa Kemal Atatürk

Türk-Rus ilişkilerinin altın ismi: Mustafa Kemal Atatürk

MOSKOVA

Türkiye-Rusya ilişkilerinin yaklaşık 530 yıllık bir tarihi var. 

Rusya ve Türkiye, 16 - 20. yüzyıl arasında 16 kez savaştı.

Hesaplarsak yaklaşık 50-60 yıl. 

Geriye kalan kocaman yıllarda da iki ülkenin barış ve dostluk içinde yaşadığını söyleyebiliriz. 

Hatta Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya Çarlığı, 1798-1800 yılları arasında Fransa’ya karşı bir kez de askeri işbirliği yaptı.

19.Yüzyıl’ın başlarında ise Rusya, Türkiye'yi işgalden de kurtardı.

O dönem Mısır’da Mehmet Ali Paşa, Osmanlı’ya karşı isyan etti.

Bu güçler, Osmanlı’nın zayıf durumundan yararlanarak ülkeyi ele geçirmek istedi. 

Osmanlı’yı o dönem da Rus askerleri kurtardı.

Ve nihayet 20. Yüzyıl. 

Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk

Atatürk, Rusya ile ilişkilerin başlatılmasını çok istiyordu. 

O dönem, 1917 Yılı Bolşevik Devrimi sonucunda Sovyet Rusyası kurulmuştu, Atatürk de Rusya ile ilgili gelişmeleri dikkatle izliyordu.

Bu arada Rus ulusal televizyonu 5. Kanalında yayınlanan “Atatürk: Hayat Stratejisi” isimli 45 dakikalık bir belgesel filminde konuşan Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Türkoloji uzmanı Vitali Şeremet, “Atatürk, Rus ordusuna büyük hayranlık duyuyordu ve ilgiyle izliyordu…" diye anlatmıştı.

Ve Atatürk, Türk Kurtuluş Savaşı için Sovyet Rusyası’ndan silah yardım isteğinde bulundu. 

Sovyet Rusyası, Türkiye'ye 39.000 tüfek, 327 makineli tüfek, 54 top, 63 milyon fişek, 147.000 top mermisi, 2 avcı botu, 4.000 el bombası, 1.500 kılıç, 20.000 gaz maskesi ve 125.000 TL değerinde altın yardımı yaptı.

3 Haziran'da Rusya-Türkiye ilişkilerinin kurulmasının 100. yıldönümü kutlandı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, bu vesileyle özel açıklama yaparak Rus-Türk ilişkilerin çok sayıda sınavdan başarıyla çıktığını vurguladı.

Rusya Dışişleri, Sovyet Rusyası’nın Türk halkının yabancı saldırganlara karşı verdiği ulusal özgürlük mücadelesinin sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM) kurduğunu ve Moskova'nın bunu dünyada ilk tanıyan ülke olduğuna da işaret etti. Açıklamada, “3 Haziran 1920’de Dışişleri Halk Komiseri Georgi Çiçerin, TBMM Başkanı Mustafa Kemal Atatürk'e bir telgraf çekerek iki ülkede hemen diplomatik temsilcilikler ve konsolosluklar kurulmasını teklif etti. Bu önemli gün, Sovyet Rusyası ile TBMM Hükümeti arasındaki diplomatik ilişkilerin resmi başlama noktası olarak kabul edilir" ifadeleri kullanıldı.

Öte yandan, Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu, Rusya-Türkiye ilişkilerinin kurulmasının 100. yıldönümü nedeniyle, 1920-30’lu yıllarda iki ülke arasında yaşanan önemli gelişmelerle ilgili internet ortamında fotoğraf sergisi de düzenledi.

Özellikle, İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Müsteşar Dmitriy Evdokimov'un girişimleriyle organize edilen “online fotoğraf sergisi”nde çok önemli belge ve bilgiler yayınlandı. Bu arada bu yayınlar, Türk basınında da geniş şekilde yer aldı.

Gerçeken de bu büyük emek sayesinde Atatürk dönemindeki dostluk ve yardımlaşma yıllarını yaşayarak tarihin bu önemli dönemlerinde kendimizi hissettik. Bu sergiler muazzam izlenimler sağladı.

Üstelik bize o muhteşem dostluk yıllarıyla ilgili önemli hatırlamalarda da bulunuldu. Rusya en ağır günlerinde, Atatürk'ün isteğine yeşil ışık yakarak Türkiye'ye gereken yardımları gönderdi. 

2018 yılı Aralık ayında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Moskova’daki yerli ve yabancı gazetecilere düzenlediği geleneksel yıllık basın toplantısında Atatürk’le ilgili soru verme şansını yakalamıştım.

Putin, kendisine yönelttiğim soru üzerine dünya medyası önünde Atatürk’ten övgüyle söz ederek, “Büyük insan... Atatürk, modern Türkiye'nin kurucusu.. Atatürk, Rusya'nın dostuydu. Bizimle çalıştı. Bu bizim için çok değerli” yanıtını vermişti.

Bazıları, bu soruyu pek anlayamadı.

Oysa Sayın Putin, Atatürk ve dönemin Türk-Rus dostluk ve işbirliğini dünya kamuoyu önünde tarihi bir gerçek olarak hatırlattı. 

Basın toplantısında bir Rus gazetecinin, “Neden bu soruyu sordunuz?” diye sorması üzerine, “Çünkü” dedim; “ikili dostluk ve işbirliğinin temelini Atatürk attı. Atatürk'ten önceki ilişkiler genelde kavgalarla geçti. Bu işbirliğini Atatürk başlattı. Çünkü, Rusya gibi büyük bir ülkeye ve Rusya ile dostluğa çok değer veriyordu" yanıtını verdim.

Evet, Atatürk, Türk-Rus ilişkilerinin altın ismi sayılmakta.

.

Fuad Safarov, dikGAZETE.com

MOSKOVA

Türkiye-Rusya ilişkilerinin yaklaşık 530 yıllık bir tarihi var. 

Rusya ve Türkiye, 16 - 20. yüzyıl arasında 16 kez savaştı.

Hesaplarsak yaklaşık 50-60 yıl. 

Geriye kalan kocaman yıllarda da iki ülkenin barış ve dostluk içinde yaşadığını söyleyebiliriz. 

Hatta Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya Çarlığı, 1798-1800 yılları arasında Fransa’ya karşı bir kez de askeri işbirliği yaptı.

19.Yüzyıl’ın başlarında ise Rusya, Türkiye'yi işgalden de kurtardı.

O dönem Mısır’da Mehmet Ali Paşa, Osmanlı’ya karşı isyan etti.

Bu güçler, Osmanlı’nın zayıf durumundan yararlanarak ülkeyi ele geçirmek istedi. 

Osmanlı’yı o dönem da Rus askerleri kurtardı.

Ve nihayet 20. Yüzyıl. 

Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk

Atatürk, Rusya ile ilişkilerin başlatılmasını çok istiyordu. 

O dönem, 1917 Yılı Bolşevik Devrimi sonucunda Sovyet Rusyası kurulmuştu, Atatürk de Rusya ile ilgili gelişmeleri dikkatle izliyordu.

Bu arada Rus ulusal televizyonu 5. Kanalında yayınlanan “Atatürk: Hayat Stratejisi” isimli 45 dakikalık bir belgesel filminde konuşan Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Türkoloji uzmanı Vitali Şeremet, “Atatürk, Rus ordusuna büyük hayranlık duyuyordu ve ilgiyle izliyordu…" diye anlatmıştı.

Ve Atatürk, Türk Kurtuluş Savaşı için Sovyet Rusyası’ndan silah yardım isteğinde bulundu. 

Sovyet Rusyası, Türkiye'ye 39.000 tüfek, 327 makineli tüfek, 54 top, 63 milyon fişek, 147.000 top mermisi, 2 avcı botu, 4.000 el bombası, 1.500 kılıç, 20.000 gaz maskesi ve 125.000 TL değerinde altın yardımı yaptı.

3 Haziran'da Rusya-Türkiye ilişkilerinin kurulmasının 100. yıldönümü kutlandı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, bu vesileyle özel açıklama yaparak Rus-Türk ilişkilerin çok sayıda sınavdan başarıyla çıktığını vurguladı.

Rusya Dışişleri, Sovyet Rusyası’nın Türk halkının yabancı saldırganlara karşı verdiği ulusal özgürlük mücadelesinin sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM) kurduğunu ve Moskova'nın bunu dünyada ilk tanıyan ülke olduğuna da işaret etti. Açıklamada, “3 Haziran 1920’de Dışişleri Halk Komiseri Georgi Çiçerin, TBMM Başkanı Mustafa Kemal Atatürk'e bir telgraf çekerek iki ülkede hemen diplomatik temsilcilikler ve konsolosluklar kurulmasını teklif etti. Bu önemli gün, Sovyet Rusyası ile TBMM Hükümeti arasındaki diplomatik ilişkilerin resmi başlama noktası olarak kabul edilir" ifadeleri kullanıldı.

Öte yandan, Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu, Rusya-Türkiye ilişkilerinin kurulmasının 100. yıldönümü nedeniyle, 1920-30’lu yıllarda iki ülke arasında yaşanan önemli gelişmelerle ilgili internet ortamında fotoğraf sergisi de düzenledi.

Özellikle, İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Müsteşar Dmitriy Evdokimov'un girişimleriyle organize edilen “online fotoğraf sergisi”nde çok önemli belge ve bilgiler yayınlandı. Bu arada bu yayınlar, Türk basınında da geniş şekilde yer aldı.

Gerçeken de bu büyük emek sayesinde Atatürk dönemindeki dostluk ve yardımlaşma yıllarını yaşayarak tarihin bu önemli dönemlerinde kendimizi hissettik. Bu sergiler muazzam izlenimler sağladı.

Üstelik bize o muhteşem dostluk yıllarıyla ilgili önemli hatırlamalarda da bulunuldu. Rusya en ağır günlerinde, Atatürk'ün isteğine yeşil ışık yakarak Türkiye'ye gereken yardımları gönderdi. 

2018 yılı Aralık ayında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Moskova’daki yerli ve yabancı gazetecilere düzenlediği geleneksel yıllık basın toplantısında Atatürk’le ilgili soru verme şansını yakalamıştım.

Putin, kendisine yönelttiğim soru üzerine dünya medyası önünde Atatürk’ten övgüyle söz ederek, “Büyük insan... Atatürk, modern Türkiye'nin kurucusu.. Atatürk, Rusya'nın dostuydu. Bizimle çalıştı. Bu bizim için çok değerli” yanıtını vermişti.

Bazıları, bu soruyu pek anlayamadı.

Oysa Sayın Putin, Atatürk ve dönemin Türk-Rus dostluk ve işbirliğini dünya kamuoyu önünde tarihi bir gerçek olarak hatırlattı. 

Basın toplantısında bir Rus gazetecinin, “Neden bu soruyu sordunuz?” diye sorması üzerine, “Çünkü” dedim; “ikili dostluk ve işbirliğinin temelini Atatürk attı. Atatürk'ten önceki ilişkiler genelde kavgalarla geçti. Bu işbirliğini Atatürk başlattı. Çünkü, Rusya gibi büyük bir ülkeye ve Rusya ile dostluğa çok değer veriyordu" yanıtını verdim.

Evet, Atatürk, Türk-Rus ilişkilerinin altın ismi sayılmakta.

.

Fuad Safarov, dikGAZETE.com