Türkiye bir gün olimpiyatlara ev sahipliği yaparsa...

Türkiye bir gün olimpiyatlara ev sahipliği yaparsa...

İşitme, görme, bedensel ve özel spor federasyonlarının, diğer spor federasyonlarıyla ne tür işbirliği içesinde olabileceği merakıyla başladığımız yazı dizimizi sürdürüyoruz.

Konunun detaylarına eğildikçe, başarı sırrını daha net görmek mümkün oluyor.

Spor yaptırmak için ulaşılan çocuk/genç/yaşlı bireylerin sosyal hayata katılımıyla başlayan mutluluk/verimlilikleri süreç içinde farkındalığa dönüşüyor.

İşte o anlamlı işbirliği Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile zirve yaptı.

TFF eski Başkanı rahmetli Hasan Doğan’ın desteğiyle başlayan engelli bireylere futbol yaptırma projeleri, Ampute Milli Takımımızın Avrupa Şampiyonluğu ile taçlandı.

Sadece futbol mu?

Asla.

Tekvando ve Karate Federasyonlarının değerli Başkanları Metin Şahin ve Esat Delihasan ile yaptığımız görüş alışverişinde, özel sporcuların spora teşvik çalışmalarının geçmişinin 15-20 yıl öncesine kadar dayandığını belirttiler.

Engelli kardeşlerimizin bugün başarıları konuşuluyor ise, başarının en önemli nedeni onlara sağlanan imkân. Uzun uzadıya, derin hesaplardan daha önemlisi, ismini koyup başlamak, başarı demek… 

DİKKAT ÇEKEN AYRINTI VE BAŞARILAR…

Bugün Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde kaç federasyon ve bunların bünyesinde kaç branş var ise, ortak çalışmayla engelli vatandaşlarımızın da o bünyeye katmakta yarar var.

Bunun bir başka izahı ‘harmanlamak’ gerekiyor.

Örneğin, işitme engelli bir bireyin diğer bireylerden tek bir farkı, sözlü iletişim sağlayamamaları.

O çocuk/gençlerin üstün yeteneğe sahip olduklarını bizzat yaşayarak görme imkânımız oldu.

Spor Genel Müdürlüğü'nde Spor Uzmanı olarak çalıştığımız dönemlerde 2004 yılında kurulmasında katkımız olan Hentbol Milli Takımı, geçtiğimiz yıl Olimpiyat Şampiyonu oldu.

Elbette başarı tesadüf değil, programlı çalışmanın neticesinde geliyor.

Başarı sadece Hentbol ile sınırlı kalmadı, Voleybol ve Futbol ile zirve yaptı.

Türk spor tarihinde, takım sporlarında böyle bir başarı yok.

Sadece takım sporları mı?

Değil!

İşitme Engelli gençlerin, Samsun’da yapılan Olimpiyatlarda (Deafympics) Güreş (8), Tekvando (10), Karate (12, Judo (6) Kort Tenisi (1) ve Atletizm (3) branşlarında elde ettikleri madalyalar, bize önemli bir mesaj niteliği taşıyor…

SPORUN SESSİZ DEVRİMİ…

Karate Federasyonu Başkanı Esat Delihasan bey ile yaptığımız röportajda, engellilere yönelik ilgi ve çalışmalarının antrenörlük dönemlerine kadar dayandığını söylüyor.

O ilgi ve çalışma bugün meyvelerini veriyor.

Başarı, uzun soluklu yarışın meyvesi.

Bazı federasyonların başkanlığını yapan isimlere baktığımızda, spordan bîhaber, başkan olduktan sonra isimleri tanımaya başlıyoruz.

Sonrasında diyoruz ki, neden başarısızlık?

Kim, kimin aklıyla alay ediyor, ortada.

Karate Federasyonunun sistemli/organize çalışma karşılığı, 23. Yaz İşitme Engelli Olimpiyat Oyunlarına ikisi altın madalya olmak üzere, toplam 12 madalya olarak yansımıştı.

Onların elde ettiği başarıya tek taraflı bakıldığında sadece bir spor başarısı gibi görünse de, başarıya yürekli yaklaşıldığında, işitme engelli sporcularımızın yaptığı ‘sporun sessiz devrimi’ tanımına uyuyor…

ORGANİZASYONLARDA DA ŞAMPİYONUZ…

Ülkemiz ‘engelsiz’ organizasyonlarında da zirvede.

Sporcularımızın özellikle son 10-15 yılda engel tanımayan sportif başarıları, organizasyonlarında ülkemize taşınmasını kaçınılmaz hale getirdi.

Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası, İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları, şimdi ise 2019 yılında Türkiye’de yapılacak olan Dünya Para-Tekvando Şampiyonası.

Nereden, nereye?

Organizasyonun ülkemize kazandırılmasında önemli pay sahip Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin'in, bu organizasyonu ‘2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’ için önemli olduğunu belirtmesi şu manaya da geliyor; Türkiye bir gün olimpiyatlara ev sahipliği yaparsa, bunda engellilerin payı oldukça fazla olacaktır…

.

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

İşitme, görme, bedensel ve özel spor federasyonlarının, diğer spor federasyonlarıyla ne tür işbirliği içesinde olabileceği merakıyla başladığımız yazı dizimizi sürdürüyoruz.

Konunun detaylarına eğildikçe, başarı sırrını daha net görmek mümkün oluyor.

Spor yaptırmak için ulaşılan çocuk/genç/yaşlı bireylerin sosyal hayata katılımıyla başlayan mutluluk/verimlilikleri süreç içinde farkındalığa dönüşüyor.

İşte o anlamlı işbirliği Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile zirve yaptı.

TFF eski Başkanı rahmetli Hasan Doğan’ın desteğiyle başlayan engelli bireylere futbol yaptırma projeleri, Ampute Milli Takımımızın Avrupa Şampiyonluğu ile taçlandı.

Sadece futbol mu?

Asla.

Tekvando ve Karate Federasyonlarının değerli Başkanları Metin Şahin ve Esat Delihasan ile yaptığımız görüş alışverişinde, özel sporcuların spora teşvik çalışmalarının geçmişinin 15-20 yıl öncesine kadar dayandığını belirttiler.

Engelli kardeşlerimizin bugün başarıları konuşuluyor ise, başarının en önemli nedeni onlara sağlanan imkân. Uzun uzadıya, derin hesaplardan daha önemlisi, ismini koyup başlamak, başarı demek… 

DİKKAT ÇEKEN AYRINTI VE BAŞARILAR…

Bugün Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde kaç federasyon ve bunların bünyesinde kaç branş var ise, ortak çalışmayla engelli vatandaşlarımızın da o bünyeye katmakta yarar var.

Bunun bir başka izahı ‘harmanlamak’ gerekiyor.

Örneğin, işitme engelli bir bireyin diğer bireylerden tek bir farkı, sözlü iletişim sağlayamamaları.

O çocuk/gençlerin üstün yeteneğe sahip olduklarını bizzat yaşayarak görme imkânımız oldu.

Spor Genel Müdürlüğü'nde Spor Uzmanı olarak çalıştığımız dönemlerde 2004 yılında kurulmasında katkımız olan Hentbol Milli Takımı, geçtiğimiz yıl Olimpiyat Şampiyonu oldu.

Elbette başarı tesadüf değil, programlı çalışmanın neticesinde geliyor.

Başarı sadece Hentbol ile sınırlı kalmadı, Voleybol ve Futbol ile zirve yaptı.

Türk spor tarihinde, takım sporlarında böyle bir başarı yok.

Sadece takım sporları mı?

Değil!

İşitme Engelli gençlerin, Samsun’da yapılan Olimpiyatlarda (Deafympics) Güreş (8), Tekvando (10), Karate (12, Judo (6) Kort Tenisi (1) ve Atletizm (3) branşlarında elde ettikleri madalyalar, bize önemli bir mesaj niteliği taşıyor…

SPORUN SESSİZ DEVRİMİ…

Karate Federasyonu Başkanı Esat Delihasan bey ile yaptığımız röportajda, engellilere yönelik ilgi ve çalışmalarının antrenörlük dönemlerine kadar dayandığını söylüyor.

O ilgi ve çalışma bugün meyvelerini veriyor.

Başarı, uzun soluklu yarışın meyvesi.

Bazı federasyonların başkanlığını yapan isimlere baktığımızda, spordan bîhaber, başkan olduktan sonra isimleri tanımaya başlıyoruz.

Sonrasında diyoruz ki, neden başarısızlık?

Kim, kimin aklıyla alay ediyor, ortada.

Karate Federasyonunun sistemli/organize çalışma karşılığı, 23. Yaz İşitme Engelli Olimpiyat Oyunlarına ikisi altın madalya olmak üzere, toplam 12 madalya olarak yansımıştı.

Onların elde ettiği başarıya tek taraflı bakıldığında sadece bir spor başarısı gibi görünse de, başarıya yürekli yaklaşıldığında, işitme engelli sporcularımızın yaptığı ‘sporun sessiz devrimi’ tanımına uyuyor…

ORGANİZASYONLARDA DA ŞAMPİYONUZ…

Ülkemiz ‘engelsiz’ organizasyonlarında da zirvede.

Sporcularımızın özellikle son 10-15 yılda engel tanımayan sportif başarıları, organizasyonlarında ülkemize taşınmasını kaçınılmaz hale getirdi.

Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası, İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları, şimdi ise 2019 yılında Türkiye’de yapılacak olan Dünya Para-Tekvando Şampiyonası.

Nereden, nereye?

Organizasyonun ülkemize kazandırılmasında önemli pay sahip Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin'in, bu organizasyonu ‘2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’ için önemli olduğunu belirtmesi şu manaya da geliyor; Türkiye bir gün olimpiyatlara ev sahipliği yaparsa, bunda engellilerin payı oldukça fazla olacaktır…

.

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com