Türkiye’nin dönüşümü 31 Mart seçim sandığında!

Türkiye’nin dönüşümü 31 Mart seçim sandığında!

Türkiye’nin dönüşümü 31 Mart seçim sandığında! Türkiye’nin dönüşümü 31 Mart seçim sandığında!

Türkiye’nin Dönüşümü 31 Mart seçim sandığında!

Türkiye yine seçimle yüzleşecek. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi; Genel Seçimler gibi mühim. Parti liderlerinin ülke meselelerini seçim çalışmalarında dile getirmeleri, seçim sonuçlarının ülke geleceği için etkin olacağını düşündürüyor.

Medyascope.tv adlı haber sitesinde Ruşen Çakır’a konuşan, MetroPOLL Araştırma Şirketinin kurucusu ve yöneticisi Özer Sencar; “İstanbul’u alan Türkiye’nin önümüzdeki yirmi yılına hakim olacak. Eğer İmamoğlu İstanbul'u kaybederse, Erdoğan ölünceye kadar cumhurbaşkanı olacak” derken bir gerçeğe vurgu yapıyor. Seçimin önemini ortaya koyuyor.

Seçmen kağıdında bir tarafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan diğer tarafta ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in dillendirdiği Türkiye İttifakı/ Kent Uzlaşısı adayı yer alacak."

Demek ki seçimlerde sadece şehr-i emin/ şehrin belediye başkanı seçilmeyecek; devletin gelecek vizyonu da seçim sandığına göre şekillenecek.

Seçmen, kendine yakın gördüğü partiye ve sonra adaya oy verecek.  Mutlaka dürüst, çalışkan, vatansever adayların seçilmesi ülke geleceği için dönüm noktası olacak. Vaktiniz varsa, seçeceğiniz adaydan; taleplerinizi yerine getirmesi için söz alın.

Seçmen, seçim fırsatını iyi değerlendirmeli. Sosyal huzur ve ekonomik refahın yolu, seçimde isabetli olmayı gerektiriyor. Yarınlar için verdiğiniz oydan mesul olacağınızı unutmayın.

Seçmen

Sen sıradan bir oy kullanıcı değilsin. Değişime açık olman ve sandığa yansıttığın iradenle yönetişimde söz sahibi olduğunun farkına varman; birey olarak üstlendiğin sorumluluğun yansıması olacak.

Gönül penceren açık olsun. Şatafatlı, gönül okşayıcı, aklı örtücü sözlere kapını kapat. Palavraya, propagandaya, reklama ve afişe inanma.

İçimizde, mahallemizde, coğrafyamızda yaşadığımız ilginç ve sıradan/ doğal akışında gerçekleşmeyen (metafor -üstü kapalı/gizlenmiş) olayları görmezden gelme. Sele düşüp akıntıya kapılmadan, tedbir alınmalı.

Düşmanın hibrit savaş metotlarını kullandığını es geçmeyin. Küresel Güçler, idari sevk ve askeri kabiliyetlerini/ kapasitelerini milletleri boyunduruk altına almak için kullanmakta; cihanı fesada sürüklerken çarpık, karmaşık ve gizli ilişkileri ile de toplumları manipüle etmektedir.

Şer Şebekesi; Hollywood tarzı sahte, ışıltılı yaşam tarzını toplumlara dayatmak için karartıcı, silici ve ikame edici davranış biçimlerini kullanmakta. Düşman tüm teçhizatını kuşanmış vaziyette.

Düşmanın kapınıza silahla dayanacağı beklentisine girmeyin. Elbette dün Anadolu, Türkistan, Bosna ve Çeçenistan’da düşman kapıya kadar dayandı. Eğer kapıya dayanacak olursa da hazırlığınızı yapmış olun.

Gazze’de olduğu gibi en ağır silahlar ile birlikte insanlığa karşı açıkça suç işleniyor. Gazze’nin başına gelen yarın senin, benim ve bizim de başımıza gelebilir. Ülkeni ne Şam’a ne Gazze’ye çevirtme.

Çaresiz değiliz. Boyun eğmiyoruz. Gelene ağam gidene paşam dediğimiz devirler geride kaldı. Bu necip millet, Anadolu insanı; gafleti, delaleti ve hıyaneti; dönen dolapları biliyor.

Devlet, üzerine düşen vazifeyi yapmak zorunda olduğu kadar; biz sivil vatandaşlar da sorumluluğumuzu idrak etmeliyiz. Çoluk-çocuk, atik zinde güçlü olmanın derdine düşün. Her türlü afete hazır toplum olmak durumundayız. Türkiye’nin yer aldığı coğrafya ve jeopolitik konumu; milletin güçlü ve bilinçli olmasını gerektiriyor.

Türkiye, son birkaç senedir Irak ve Suriye’nin otuz kilometre derinliğine inmek istiyor. Bu, komşu devletleri işgal etme girişimi değil. Eğer bu derinliğe ulaşamazsak; Akdeniz’den Karadeniz’e oradan da Ege’ye bir hat çekilir, elini kolunu bağlarlar. Seni hor ve zelil bir yaşam tarzına mahkûm eder, kan kusturturlar.

Aklınızı başınıza toplayın. Şeytanın ordusu orada. Bozgunculara destek ve yardımcı olmayın.

Ülkeyi parçalamak, halk ile resmi kurumları karşı karşıya getirmek isteyen bedbahtlara yol verme.

Milletimizin İslam’la birlikte yüzlerce yılın kazanımı nadide değerlerine saldırının dozajı artıyor. İğneyle kuyu kazar gibi manevi bünyemize çentik atılıyor.

Düşmandan korkma. Medeni haklarına, din ve vicdan hürriyetine sahip çık. Hak ve insanca yaşama hürriyetini korumakta titiz ol, cesur davran. Elbirliği, güç birliği yap. Kalabalık içerisinde müşterek noktalarda uzlaşabileceğin insanlarla biraya gelebilirsin.

31 Mart, sandıkların şenliğe dönüştüğüne şahit olsun. Aldığımız kararın maliyeti olsa da her âsinin acı sonuna uğrayan ilk yaratık olan şeytanın uşağı olmayacağız. Delalet yoluna çıkartma yapmayacağız.

Öncü olmanın yolu;

Dünya Hükümetinin kurulması için kurgulanan Armegedon Savaşında düşmanın yanında yer almamak üzere safınızı seçin. BİZ; Şer Cephesinin kurguladığı ‘Büyük Oyun’un oyuncuları değiliz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi, Türkiye’de büyük bir değişim, dönüşüm ve diriliş başlayacak; "Benim için bu bir final. Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim ama buradan çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak. 1 Nisan'dan itibaren de yeni bir dönemi inşallah başlatalım."

Hüsn-i akıbet, galibiyet ve muzafferiyet muttakilerindir. Allah, iyilerin yar ve yardımcısı olsun.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://medyascope.tv/2024/03/07/rusen-cakirin-konugu-ozer-sencar-secime-24-gun-kala-nerede-kim-onde/

https://www.dikgazete.com/haber/cumhurbaskani-erdogan-bu-secim-son-secimim-ama-netice-bir-emanetin-devri-olacak-880117.html

Türkiye’nin Dönüşümü 31 Mart seçim sandığında!

Türkiye yine seçimle yüzleşecek. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi; Genel Seçimler gibi mühim. Parti liderlerinin ülke meselelerini seçim çalışmalarında dile getirmeleri, seçim sonuçlarının ülke geleceği için etkin olacağını düşündürüyor.

Medyascope.tv adlı haber sitesinde Ruşen Çakır’a konuşan, MetroPOLL Araştırma Şirketinin kurucusu ve yöneticisi Özer Sencar; “İstanbul’u alan Türkiye’nin önümüzdeki yirmi yılına hakim olacak. Eğer İmamoğlu İstanbul'u kaybederse, Erdoğan ölünceye kadar cumhurbaşkanı olacak” derken bir gerçeğe vurgu yapıyor. Seçimin önemini ortaya koyuyor.

Seçmen kağıdında bir tarafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan diğer tarafta ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in dillendirdiği Türkiye İttifakı/ Kent Uzlaşısı adayı yer alacak."

Demek ki seçimlerde sadece şehr-i emin/ şehrin belediye başkanı seçilmeyecek; devletin gelecek vizyonu da seçim sandığına göre şekillenecek.

Seçmen, kendine yakın gördüğü partiye ve sonra adaya oy verecek.  Mutlaka dürüst, çalışkan, vatansever adayların seçilmesi ülke geleceği için dönüm noktası olacak. Vaktiniz varsa, seçeceğiniz adaydan; taleplerinizi yerine getirmesi için söz alın.

Seçmen, seçim fırsatını iyi değerlendirmeli. Sosyal huzur ve ekonomik refahın yolu, seçimde isabetli olmayı gerektiriyor. Yarınlar için verdiğiniz oydan mesul olacağınızı unutmayın.

Seçmen

Sen sıradan bir oy kullanıcı değilsin. Değişime açık olman ve sandığa yansıttığın iradenle yönetişimde söz sahibi olduğunun farkına varman; birey olarak üstlendiğin sorumluluğun yansıması olacak.

Gönül penceren açık olsun. Şatafatlı, gönül okşayıcı, aklı örtücü sözlere kapını kapat. Palavraya, propagandaya, reklama ve afişe inanma.

İçimizde, mahallemizde, coğrafyamızda yaşadığımız ilginç ve sıradan/ doğal akışında gerçekleşmeyen (metafor -üstü kapalı/gizlenmiş) olayları görmezden gelme. Sele düşüp akıntıya kapılmadan, tedbir alınmalı.

Düşmanın hibrit savaş metotlarını kullandığını es geçmeyin. Küresel Güçler, idari sevk ve askeri kabiliyetlerini/ kapasitelerini milletleri boyunduruk altına almak için kullanmakta; cihanı fesada sürüklerken çarpık, karmaşık ve gizli ilişkileri ile de toplumları manipüle etmektedir.

Şer Şebekesi; Hollywood tarzı sahte, ışıltılı yaşam tarzını toplumlara dayatmak için karartıcı, silici ve ikame edici davranış biçimlerini kullanmakta. Düşman tüm teçhizatını kuşanmış vaziyette.

Düşmanın kapınıza silahla dayanacağı beklentisine girmeyin. Elbette dün Anadolu, Türkistan, Bosna ve Çeçenistan’da düşman kapıya kadar dayandı. Eğer kapıya dayanacak olursa da hazırlığınızı yapmış olun.

Gazze’de olduğu gibi en ağır silahlar ile birlikte insanlığa karşı açıkça suç işleniyor. Gazze’nin başına gelen yarın senin, benim ve bizim de başımıza gelebilir. Ülkeni ne Şam’a ne Gazze’ye çevirtme.

Çaresiz değiliz. Boyun eğmiyoruz. Gelene ağam gidene paşam dediğimiz devirler geride kaldı. Bu necip millet, Anadolu insanı; gafleti, delaleti ve hıyaneti; dönen dolapları biliyor.

Devlet, üzerine düşen vazifeyi yapmak zorunda olduğu kadar; biz sivil vatandaşlar da sorumluluğumuzu idrak etmeliyiz. Çoluk-çocuk, atik zinde güçlü olmanın derdine düşün. Her türlü afete hazır toplum olmak durumundayız. Türkiye’nin yer aldığı coğrafya ve jeopolitik konumu; milletin güçlü ve bilinçli olmasını gerektiriyor.

Türkiye, son birkaç senedir Irak ve Suriye’nin otuz kilometre derinliğine inmek istiyor. Bu, komşu devletleri işgal etme girişimi değil. Eğer bu derinliğe ulaşamazsak; Akdeniz’den Karadeniz’e oradan da Ege’ye bir hat çekilir, elini kolunu bağlarlar. Seni hor ve zelil bir yaşam tarzına mahkûm eder, kan kusturturlar.

Aklınızı başınıza toplayın. Şeytanın ordusu orada. Bozgunculara destek ve yardımcı olmayın.

Ülkeyi parçalamak, halk ile resmi kurumları karşı karşıya getirmek isteyen bedbahtlara yol verme.

Milletimizin İslam’la birlikte yüzlerce yılın kazanımı nadide değerlerine saldırının dozajı artıyor. İğneyle kuyu kazar gibi manevi bünyemize çentik atılıyor.

Düşmandan korkma. Medeni haklarına, din ve vicdan hürriyetine sahip çık. Hak ve insanca yaşama hürriyetini korumakta titiz ol, cesur davran. Elbirliği, güç birliği yap. Kalabalık içerisinde müşterek noktalarda uzlaşabileceğin insanlarla biraya gelebilirsin.

31 Mart, sandıkların şenliğe dönüştüğüne şahit olsun. Aldığımız kararın maliyeti olsa da her âsinin acı sonuna uğrayan ilk yaratık olan şeytanın uşağı olmayacağız. Delalet yoluna çıkartma yapmayacağız.

Öncü olmanın yolu;

Dünya Hükümetinin kurulması için kurgulanan Armegedon Savaşında düşmanın yanında yer almamak üzere safınızı seçin. BİZ; Şer Cephesinin kurguladığı ‘Büyük Oyun’un oyuncuları değiliz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi, Türkiye’de büyük bir değişim, dönüşüm ve diriliş başlayacak; "Benim için bu bir final. Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim ama buradan çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak. 1 Nisan'dan itibaren de yeni bir dönemi inşallah başlatalım."

Hüsn-i akıbet, galibiyet ve muzafferiyet muttakilerindir. Allah, iyilerin yar ve yardımcısı olsun.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://medyascope.tv/2024/03/07/rusen-cakirin-konugu-ozer-sencar-secime-24-gun-kala-nerede-kim-onde/

https://www.dikgazete.com/haber/cumhurbaskani-erdogan-bu-secim-son-secimim-ama-netice-bir-emanetin-devri-olacak-880117.html