Türkiye ve Azerbaycan… Ateşkes tuzağından kurtulunmalı!..

Türkiye ve Azerbaycan… Ateşkes tuzağından kurtulunmalı!..

Ateşkes…

30 yıldır ateşi biz kestik…

Biz öldürüldük, tecâvüze uğradık…

Bosna’da, Karabağ’da…

Öncesinde yıllarca Kıbrıs’ta…

Emperyalizm, topraklarımızda uydu devletler kurdu. Tıpkı şimdi Kürdistan kurmak istiyor ya, onun gibi.

Yunanistan, Sırbistan, Bulgaristan, Ermenistan

Daha çok var.

Yunanistan, Ermenistan ve Sırbistan’ı Batı ve Rusya bize karşı moda tâbirle ‘vekâlet savaşları’ ile sonuna kadar kullandı, kullanıyor.

Oyunun büyüklüğüne bakın.

Tüm Türk Dünyası’nın arasında insan yerleşkesi açısından coğrafi komşuluk ve birliktelik vardır.

Ama Stalin, SSCB döneminde İran’ın Fars şahı ile de anlaşarak, Ermenistan’ı Azerbaycan toprağına hançer gibi sokup, Türkiye ile Ulu Türkistan’ın kara bağını kesti. 

Doğu’da Çin’le anlaşarak Büyük Türkistan’ı böldüler, yetmedi, devletler kurdular. Yetmedi, Moğolistan’la Kazakistan arasına da tıpkı Ermeni hançeri gibi girip, karadan bağını kestiler.

İşte stratejik büyük akıl…

İktidarı ve muhâlefeti ile bizde böyle yüzyıllık planlar, bin yıllık planlar yapamadığımız için Mehmedimizin emekleri, kanı, canı hebâ oluyor.

Hani diyorlar ya, “Türkler (Biz) muharebe sahasında kazanır, masada kaybederiz.” diye… 

Bu kabul edilemez.

Gerek Türkiye’de gerek Azerbaycan’da, siyâsilere kurulacak tuzaklar ülkelerimizi istikrarsızlığa sürükleyebilir. 

Siyasilerin halklarımız nezdinde konumlarının sağlamlaşması ve istikbâlimiz için de çok dikkatli davranmaları gerekir. 

Özellikle Azerbaycan’da Rusyacı bürokratların tasfiyesi için de Karabağ mutlak zaferle sonuçlanmalıdır. 

Buradaki siyasi dönüşüm, Rusya’dan bağımsızlığa kavuşan tüm Türk Devletleri’ne de aynen aksedecektir.  

Azerbaycan ve Ermenistan’ı Rusya masaya oturttu.

Sonuç?

12 saatlik ateşkes.

Sonra!...

Moskova'daki ateşkes metininin 3. maddesinde müzâkerelerin Minsk formatında (Fransa, Rusya, ABD) devam edeceği vurgulanıyor. 

4. maddesinde ise tekrar olarak başka bir tarafın masaya katılmayacağının altı çizilerek Türkiye’ye mesaj veriliyor.

30 sene önceki tarih tekerrür ediyor..

12 saatlik görüşme.. 

Bu masada bir oyun var.

Rusya, ağırlığını gösterdi. 

Azerbaycan-Ermenistan arasında kendi dengesini sağladı. Ermenistan'da askeri ve politik gücünü, Batı ve Dünya karşısında artırdı, en önemlisi de masada Türkiye yerine ABD ve Fransa'yı tercih etti.

Ateşkes görüşmeleri sonrasında Ermenistan, topçu ve füze atışlarıyla Azerbaycan topraklarını yoğun bir şekilde sanki ateşkes süresiz olacak ve son intikam alıyormuşçasına vurmaya devâm ediyor.

Bu ateşkes tuzaktır!

Türkiye, sessiz kalamaz! 

Tabii sâdece devletimiz değil, Aziz Milletimiz de sessiz kalmamalıdır. 

Bâzen yönetenlere destek, tâleplerimiz hep birlikte haykırmakla olur.

Karabağ’da işgâl edilen topraklar geri alınmalıdır.

Asıl hedef, “Birleşik Azerbaycan” olmalıdır. 

Şu an için Nahçıvan ile Azerbaycan ana karasının birleşmesi temel hedef olmalıdır. 

Hatta kriz olmasın isteniyorsa, Ermeni toprağından birleşmek için işgâl edilecek toprak kadar toprak, bilâhare Karabağ’ın Ermenistan sınırından Ermenilere terk edilebilir.

Bu harekâtla, Rusya ve İran başta olmak üzere, emperyalist batının 100 yıllık oyunlarını bozma imkânı yakalanmıştır.

Karabağ’da Mehmetçik üzerine düşeni yapmaktadır. Siyasiler de aynı ferâsetle davranmalıdır.

Ayrıca, bundan sonra “Azerî” demeyin lütfen. Türk, Türk, Türk..

“Azerbaycan Ordusu” değil; Türk Ordusu…

Nasıl ki “Türkiye Ordusu” demiyoruz, “Türk Ordusu” diyoruz. 

Orada savaşan Azerbaycan üniformalı Mehmetçik de Türk Ordusu’dur. 

“Bir Millet, Bir Devlet”i önce gönlümüze, sonra dilimize düşürelim. 

Bu kavlî ve fiîlî duâmıza inanın Allah CC. da icâbet edecektir.

Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com

-Strateji ve Yönetim Uzmanı-

Ateşkes…

30 yıldır ateşi biz kestik…

Biz öldürüldük, tecâvüze uğradık…

Bosna’da, Karabağ’da…

Öncesinde yıllarca Kıbrıs’ta…

Emperyalizm, topraklarımızda uydu devletler kurdu. Tıpkı şimdi Kürdistan kurmak istiyor ya, onun gibi.

Yunanistan, Sırbistan, Bulgaristan, Ermenistan

Daha çok var.

Yunanistan, Ermenistan ve Sırbistan’ı Batı ve Rusya bize karşı moda tâbirle ‘vekâlet savaşları’ ile sonuna kadar kullandı, kullanıyor.

Oyunun büyüklüğüne bakın.

Tüm Türk Dünyası’nın arasında insan yerleşkesi açısından coğrafi komşuluk ve birliktelik vardır.

Ama Stalin, SSCB döneminde İran’ın Fars şahı ile de anlaşarak, Ermenistan’ı Azerbaycan toprağına hançer gibi sokup, Türkiye ile Ulu Türkistan’ın kara bağını kesti. 

Doğu’da Çin’le anlaşarak Büyük Türkistan’ı böldüler, yetmedi, devletler kurdular. Yetmedi, Moğolistan’la Kazakistan arasına da tıpkı Ermeni hançeri gibi girip, karadan bağını kestiler.

İşte stratejik büyük akıl…

İktidarı ve muhâlefeti ile bizde böyle yüzyıllık planlar, bin yıllık planlar yapamadığımız için Mehmedimizin emekleri, kanı, canı hebâ oluyor.

Hani diyorlar ya, “Türkler (Biz) muharebe sahasında kazanır, masada kaybederiz.” diye… 

Bu kabul edilemez.

Gerek Türkiye’de gerek Azerbaycan’da, siyâsilere kurulacak tuzaklar ülkelerimizi istikrarsızlığa sürükleyebilir. 

Siyasilerin halklarımız nezdinde konumlarının sağlamlaşması ve istikbâlimiz için de çok dikkatli davranmaları gerekir. 

Özellikle Azerbaycan’da Rusyacı bürokratların tasfiyesi için de Karabağ mutlak zaferle sonuçlanmalıdır. 

Buradaki siyasi dönüşüm, Rusya’dan bağımsızlığa kavuşan tüm Türk Devletleri’ne de aynen aksedecektir.  

Azerbaycan ve Ermenistan’ı Rusya masaya oturttu.

Sonuç?

12 saatlik ateşkes.

Sonra!...

Moskova'daki ateşkes metininin 3. maddesinde müzâkerelerin Minsk formatında (Fransa, Rusya, ABD) devam edeceği vurgulanıyor. 

4. maddesinde ise tekrar olarak başka bir tarafın masaya katılmayacağının altı çizilerek Türkiye’ye mesaj veriliyor.

30 sene önceki tarih tekerrür ediyor..

12 saatlik görüşme.. 

Bu masada bir oyun var.

Rusya, ağırlığını gösterdi. 

Azerbaycan-Ermenistan arasında kendi dengesini sağladı. Ermenistan'da askeri ve politik gücünü, Batı ve Dünya karşısında artırdı, en önemlisi de masada Türkiye yerine ABD ve Fransa'yı tercih etti.

Ateşkes görüşmeleri sonrasında Ermenistan, topçu ve füze atışlarıyla Azerbaycan topraklarını yoğun bir şekilde sanki ateşkes süresiz olacak ve son intikam alıyormuşçasına vurmaya devâm ediyor.

Bu ateşkes tuzaktır!

Türkiye, sessiz kalamaz! 

Tabii sâdece devletimiz değil, Aziz Milletimiz de sessiz kalmamalıdır. 

Bâzen yönetenlere destek, tâleplerimiz hep birlikte haykırmakla olur.

Karabağ’da işgâl edilen topraklar geri alınmalıdır.

Asıl hedef, “Birleşik Azerbaycan” olmalıdır. 

Şu an için Nahçıvan ile Azerbaycan ana karasının birleşmesi temel hedef olmalıdır. 

Hatta kriz olmasın isteniyorsa, Ermeni toprağından birleşmek için işgâl edilecek toprak kadar toprak, bilâhare Karabağ’ın Ermenistan sınırından Ermenilere terk edilebilir.

Bu harekâtla, Rusya ve İran başta olmak üzere, emperyalist batının 100 yıllık oyunlarını bozma imkânı yakalanmıştır.

Karabağ’da Mehmetçik üzerine düşeni yapmaktadır. Siyasiler de aynı ferâsetle davranmalıdır.

Ayrıca, bundan sonra “Azerî” demeyin lütfen. Türk, Türk, Türk..

“Azerbaycan Ordusu” değil; Türk Ordusu…

Nasıl ki “Türkiye Ordusu” demiyoruz, “Türk Ordusu” diyoruz. 

Orada savaşan Azerbaycan üniformalı Mehmetçik de Türk Ordusu’dur. 

“Bir Millet, Bir Devlet”i önce gönlümüze, sonra dilimize düşürelim. 

Bu kavlî ve fiîlî duâmıza inanın Allah CC. da icâbet edecektir.

Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com

-Strateji ve Yönetim Uzmanı-