Üç gün süren Spor Çalıştayı'nda engelliler için spora ne kadar vakit ayrıldı!
Üç gün süren Spor Çalıştayı'nda engelliler için spora ne kadar vakit ayrıldı!
- 19-01-2020 09:03
- 433
- 19-01-2020 09:03
- 433
Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı, Ankara’da sona erdi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı ev sahipliğinde yapılan çalıştayda amaçlanan hedef, Gençlik ve Spor Bakanı sayın M. Muharrem Kasapoğlu'nun ifade ettiği gibi "Sorunları hatalarla yüzleşerek çözeceğiz" anlayışıyla neticeye bağlamak.
Bu hususta, bundan sonraki süreçte Sayın Bakanımızın altını çizdiği gibi "Hem idari hem de mali anlamda disipline edilmiş anlayışla, camiamıza egemen kılma noktasında…” çalışmak.
Bu demek oluyor ki içinde bulunulan süreçte söz değil, icraat zamanı.
Bu bağlamda Sayın Bakan'ın, süreçle ilgili Cumhurbaşkanımız ve Meclis'i bilgilendireceklerinin, çalışmanın uygulama safhasına gelindiğini göstermektedir.
Aksi durumda, geçmişte yapılananlardan bir farkı kalmayacaktır…
Çalıştay'ı gerek görsel, gerekse yazılı basından takip ettiğimiz kadarıyla, futbol başta olmak üzere sporun içerisinde yer alan bir kulüp ve federasyonlar katılımcı olmuş.
Herkesin görüşü alınarak, ortaya pembe bir düşünce tufanı ve mutlu bir birlikteliğin fotoğraf karesi çıktığını görmekteyiz.
Çalıştayın yeni olmadığını beyan ederken, biraz araştırma yaptığımızda, tarih sürecinde gerçekleştirilen spor şuraları dikkat çekiyor.
Bugün oldu gibi.
Ankara’da 1990 yılında gerçekleştirilen Spor Şurası'nın kitapçığındaki şu ifadeler ilgi çekici; “Şura Yönetmeliğine göre tespit edilen ve 764 üyenin katıldığı toplantıda Sayın Turgut Özal, son yıllarda bütün dünya ülkeleri sporu politik bir araç olarak kullandıklarını, hükümetleri döneminde çıkarılan 3289 sayılı kanunla spora çağdaş bir anlayış getirdiklerini, bütçeden spora ayrılan paraya ilave olarak çeşitli kaynaklardan mali destek sağladıklarını, köylere kadar semt, spor sahaları yaparak, sporun yurt sathına yayılmasını sağladıkları belirtti… Özal ‘Üniversitelerimizin ve spor teşkilatlarının her bakımdan koordinasyon ve işbirliği içinde çalışmalarından büyük fayda görüyorum ….’ dedi.”
Başbakan Sayın Yıldırım Akbulut ise yaptığı konuşmada; "2000 Olimpiyatlarını Türkiye’de yapmak istiyoruz. Bununla ilgili hazırlıklara şimdiden başlanılması gerekiyor." dedi.
1990 yılından 2020 yılına, yani içinde bulunduğumuz zaman dilimine kadar olan süre olan tam otuz yılda, ‘köprünün altından’ oldukça çok ‘suların’ geçtiğini görmekteyiz.
Değişenin ne olup-olmadığı ayan-bayan ortada…
Şura, çalıştay, kongre.
Her toplanma bir amaç ve gaye taşır.
Bir arada olmak ve uzman şeklinde tanımlanan isimlerin ortak gayesi, topluma götürülen hizmetin kalitesini istenilen seviyede tutmak, aynı zamanda da geliştirip, yaygınlaştırmak.
Yazımız içeriğinde yer alan ve bundan tam 30 yıl önce gündeme gelen konularla, bugün konuşulanlar arasında farka baktığımızda, projelerin yönetim ayaklarında mutlaka bir sacayağı eksik olması göze batıyor.
Örneğin, proje yönetiminin maliyet-zaman-kaliteden oluşan üçlü sacayağından birisi eksik olduğunda, projenin sürdürülür olması imkânsız gibi.
Bir spor projesi düşünün.
Tesis, müşteri, eğitmen üçgenindeki sergilenecek projede, bir basamak eksik veya işlevsel olduğu vakit, projenin uygulanır olması mümkün değil.
Bu bağlamda, Ankara’da yapılan Spor Çalıştayı’nda öne çıkan başlıklara bakıldığında, geçmişte masaya yatırılan konulardan bir farkı olmadığı gerçeğiyle yüzleşiyoruz.
Öyle ise, bizim en büyük problemimizin, düşüncenin hayata geçirilmeme veya kısmen geçilme hususu…
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları'nın bir araya gelerek yaptığı Çalıştayın bir benzeri, üniversitelerin Beden Eğitim ve Spor Bölümleri, Yerel Yönetimler ve Spor, Engelliler ve Spor, Özel Şirketler ve Spor v.b. başlıklar altında gerçekleştirilmesinde yarar sağlar.
Çünkü bu saydığımız kurum ve kuruluşları birbirlerinden ayrı tutmak mümkün değil.
Bir spor organizasyonu ve katılım sağlayan halkı düşünün.
Uyguladığınız bu organizasyon içinde sporcusundan sponsoruna kadar, tüm birimler yer aldığı takdirde, kazanım o etkinliğe katma değer sağlar.
Engelliler ve spor branşlarını ele alalım.
Tüm Spor Federasyonları, Çalıştay'da bir araya geldiğine göre, bir Karate ve Tekvando Federasyonu ile Bedensel Engelliler Spor Federasyonu'nun ortak çalışması neticesinde, şampiyon sporcuların nasıl çıkarıldığı, dileriz gündeme gelmiştir.
Yine Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile Engelli Spor Federasyonu'nun ortak çalışmasında, Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonluk dereceleri.
Dahası; yapılması gerekenler, dileriz çalıştayda gerektiği gibi gündem olmuştur ve kısa sürede de hayata geçirilir.
Bize de, bu anlamlı çalışmaları kamuoyuyla paylaşmak düşer…
.
Ahmet Gülümseyen,dikGAZETE.com
Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı, Ankara’da sona erdi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı ev sahipliğinde yapılan çalıştayda amaçlanan hedef, Gençlik ve Spor Bakanı sayın M. Muharrem Kasapoğlu'nun ifade ettiği gibi "Sorunları hatalarla yüzleşerek çözeceğiz" anlayışıyla neticeye bağlamak.
Bu hususta, bundan sonraki süreçte Sayın Bakanımızın altını çizdiği gibi "Hem idari hem de mali anlamda disipline edilmiş anlayışla, camiamıza egemen kılma noktasında…” çalışmak.
Bu demek oluyor ki içinde bulunulan süreçte söz değil, icraat zamanı.
Bu bağlamda Sayın Bakan'ın, süreçle ilgili Cumhurbaşkanımız ve Meclis'i bilgilendireceklerinin, çalışmanın uygulama safhasına gelindiğini göstermektedir.
Aksi durumda, geçmişte yapılananlardan bir farkı kalmayacaktır…
Çalıştay'ı gerek görsel, gerekse yazılı basından takip ettiğimiz kadarıyla, futbol başta olmak üzere sporun içerisinde yer alan bir kulüp ve federasyonlar katılımcı olmuş.
Herkesin görüşü alınarak, ortaya pembe bir düşünce tufanı ve mutlu bir birlikteliğin fotoğraf karesi çıktığını görmekteyiz.
Çalıştayın yeni olmadığını beyan ederken, biraz araştırma yaptığımızda, tarih sürecinde gerçekleştirilen spor şuraları dikkat çekiyor.
Bugün oldu gibi.
Ankara’da 1990 yılında gerçekleştirilen Spor Şurası'nın kitapçığındaki şu ifadeler ilgi çekici; “Şura Yönetmeliğine göre tespit edilen ve 764 üyenin katıldığı toplantıda Sayın Turgut Özal, son yıllarda bütün dünya ülkeleri sporu politik bir araç olarak kullandıklarını, hükümetleri döneminde çıkarılan 3289 sayılı kanunla spora çağdaş bir anlayış getirdiklerini, bütçeden spora ayrılan paraya ilave olarak çeşitli kaynaklardan mali destek sağladıklarını, köylere kadar semt, spor sahaları yaparak, sporun yurt sathına yayılmasını sağladıkları belirtti… Özal ‘Üniversitelerimizin ve spor teşkilatlarının her bakımdan koordinasyon ve işbirliği içinde çalışmalarından büyük fayda görüyorum ….’ dedi.”
Başbakan Sayın Yıldırım Akbulut ise yaptığı konuşmada; "2000 Olimpiyatlarını Türkiye’de yapmak istiyoruz. Bununla ilgili hazırlıklara şimdiden başlanılması gerekiyor." dedi.
1990 yılından 2020 yılına, yani içinde bulunduğumuz zaman dilimine kadar olan süre olan tam otuz yılda, ‘köprünün altından’ oldukça çok ‘suların’ geçtiğini görmekteyiz.
Değişenin ne olup-olmadığı ayan-bayan ortada…
Şura, çalıştay, kongre.
Her toplanma bir amaç ve gaye taşır.
Bir arada olmak ve uzman şeklinde tanımlanan isimlerin ortak gayesi, topluma götürülen hizmetin kalitesini istenilen seviyede tutmak, aynı zamanda da geliştirip, yaygınlaştırmak.
Yazımız içeriğinde yer alan ve bundan tam 30 yıl önce gündeme gelen konularla, bugün konuşulanlar arasında farka baktığımızda, projelerin yönetim ayaklarında mutlaka bir sacayağı eksik olması göze batıyor.
Örneğin, proje yönetiminin maliyet-zaman-kaliteden oluşan üçlü sacayağından birisi eksik olduğunda, projenin sürdürülür olması imkânsız gibi.
Bir spor projesi düşünün.
Tesis, müşteri, eğitmen üçgenindeki sergilenecek projede, bir basamak eksik veya işlevsel olduğu vakit, projenin uygulanır olması mümkün değil.
Bu bağlamda, Ankara’da yapılan Spor Çalıştayı’nda öne çıkan başlıklara bakıldığında, geçmişte masaya yatırılan konulardan bir farkı olmadığı gerçeğiyle yüzleşiyoruz.
Öyle ise, bizim en büyük problemimizin, düşüncenin hayata geçirilmeme veya kısmen geçilme hususu…
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları'nın bir araya gelerek yaptığı Çalıştayın bir benzeri, üniversitelerin Beden Eğitim ve Spor Bölümleri, Yerel Yönetimler ve Spor, Engelliler ve Spor, Özel Şirketler ve Spor v.b. başlıklar altında gerçekleştirilmesinde yarar sağlar.
Çünkü bu saydığımız kurum ve kuruluşları birbirlerinden ayrı tutmak mümkün değil.
Bir spor organizasyonu ve katılım sağlayan halkı düşünün.
Uyguladığınız bu organizasyon içinde sporcusundan sponsoruna kadar, tüm birimler yer aldığı takdirde, kazanım o etkinliğe katma değer sağlar.
Engelliler ve spor branşlarını ele alalım.
Tüm Spor Federasyonları, Çalıştay'da bir araya geldiğine göre, bir Karate ve Tekvando Federasyonu ile Bedensel Engelliler Spor Federasyonu'nun ortak çalışması neticesinde, şampiyon sporcuların nasıl çıkarıldığı, dileriz gündeme gelmiştir.
Yine Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile Engelli Spor Federasyonu'nun ortak çalışmasında, Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonluk dereceleri.
Dahası; yapılması gerekenler, dileriz çalıştayda gerektiği gibi gündem olmuştur ve kısa sürede de hayata geçirilir.
Bize de, bu anlamlı çalışmaları kamuoyuyla paylaşmak düşer…
.
Ahmet Gülümseyen,dikGAZETE.com