Ukrayna, Karadeniz'in güvenliğini tehdit ettiğini KEİPA toplantısında ispatladı
Ukrayna, Karadeniz'in güvenliğini tehdit ettiğini KEİPA toplantısında ispatladı
- 07-05-2023 01:10
- 1934
- 07-05-2023 01:10
- 1934
MOSKOVA
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ), Türkiye'nin öncüsü olduğu birkaç ülke tarafından Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra kuruldu.
Kuruluşundan sonra Karadeniz çevresindeki yaşanan gerilimlerin giderilmesinde aktif rol oynayan bu örgüt, Karadeniz çevresindeki ülkeler arasındaki diyaloğun artmasında da önemli bir görev üstlendi.
Ancak ABD'nin, Karadeniz ve Doğu Avrupa'da, Rusya'yı çevrelemeye yönelik girişimleri, örgütün etkisini oldukça azalttı.
Özellikle 2014 yılında Ukrayna'daki 'Meydan Darbesi' sonrasında Batı yanlısı Ukrayna rejimleri, bölge istikrarını bozmaya yönelik birçok provokatif girişimlerde bulundu.
Örneğin Ukrayna gemilerinin Rusya kontrolündeki Kerç Boğazı'na girmesi ve Rusların bu gemilere müdahalesini hatırlamakta fayda var.
Bu provokasyonun doğrudan Kiev rejimi tarafından yapılmadığına da eminiz.
Emrin Washington'dan geldiği çok açık.
Üstelik NATO ve ABD gemilerinin Karadeniz'de, Rus sularına defalarca girme girişimleri, Ukrayna, ABD ve NATO üçgeninde yapılan donanma tatbikatları da Karadeniz'deki provokasyonların diğer çeşitleriydi.
Rusya'nın, Ukrayna'nın doğusuna başlattığı özel askeri operasyonun temel nedenlerinden biri de Karadeniz'deki Ukrayna, ABD ve NATO tehditleriydi.
Maalesef provokasyonlar işe yaradı ve Rusya ile Batı arasında büyük bir savaş başladı.
Bu savaşın tek bir piyonu vardı o da Ukrayna'ydı.
Savaşın hemen ardından Karadeniz'de büyük bir güvenlik tehdidi başladı.
Ukrayna, Karadeniz'e döşediği yasaklı mayınlarla Rus donanmasını hedef alırken bu mayınlar, Rusya'yı değil tüm Karadeniz'in güvenliğini tehdit etti.
Yine hatırlatmakta fayda var; Rusya, Ukrayna tarafından Karadeniz'e döşenen mayınların akıntılarla komşu ülkelere ve İstanbul Boğazı'na dağılabileceğini duyurdu.
Bu açıklamanın hemen ardından Ukrayna'nın yasaklı mayınları İstanbul Boğazı'na doğru ilerledi.
Rusya'nın uyarıları sayesinde alınan önlemlerle büyük bir facianın eşiğinden dönüldü.
Batılı ülkeler, bu sinsi olay nedeniyle Ukrayna'yı uyarma zahmetinde bile bulunmadı.
Kaldı ki Karadeniz'e komşu ülkeler de Ukrayna'ya karşı sessiz kaldı.
Bu adım, Ukrayna'nın Karadeniz'de şımarıklıklarına devam etmesine neden oldu.
Örneğin Kırım'daki Rus donanmasının limanlarına Ukrayna tarafından defalarca saldırı girişimleri oldu.
Muhtemelen Ukrayna, bu saldırılarını durdurmayacak.
Gelelim tahıl koridoru meselesine;
Türkiye'nin girişimleriyle savaşın hemen ardından Türkiye, BM, Rusya ve Ukrayna İstanbul'da tahıl anlaşması imzaladı.
Bu anlaşma doğrultusunda Ukrayna tahılı, Karadeniz üzerinden güvenli bir şekilde dünyaya sevk edilecekti.
Anlaşma maddelerine göre Rus tahıl ve gübreleri de dünyaya Karadeniz üzerinden sevk edilecekti.
Anlaşmanın Ukrayna lehine olan tüm maddeleri uygulandı.
Rusya'nın tüm itirazlarına rağmen Rus tahıl ve gübrelerinin sevkiyatı 'ambargolar' nedeniyle engellendi.
Karadeniz'de Rusya olmadan güvenliğin sağlanamayacağı hala anlaşılmamış olacak ki 3 kez yenilenen tahıl anlaşmasının Rusya ayağı, maalesef hala uygulanmıyor.
Maalesef önümüzdeki günlerde tahıl anlaşmasının uzatılması da pek mümkün görünmüyor.
Kremlin, artık bu adaletsizliğe karşı çok iyimser olamayacağını sürekli deklare etti.
Karadeniz'deki sorunların tümü Ukrayna, Rusya ve NATO ekseninde yaşanırken Kiev rejiminin 2014 yılından beri sürdürdüğü provokasyonların son adımı Ankara'da yaşandı.
Karadeniz Ekonomik İş Birliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) 30. Yıl Dönümü Parlamento Başkanları Zirvesi’nde, Ukraynalı parlamenterler, Rus parlamenterlerin söz hakkını kullandığı sırada Ukrayna bayrağı açarak sloganlar atmaya başladı.
Amatörce davranan Ukraynalı parlamenterlere toplantıya ev sahibi olarak başkanlık eden Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop müdahale etti.
Müdahale tam yerindeydi ve Şentop'un Ukraynalı provokatörlere yönelik kullandığı cümleler adeta Ukraynalılara ders niteliğindeydi.
Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden Ukrayna, 30 yılı aşkın süredir asla bir devlet olma erdemine ulaşamadı.
Ukrayna, her zaman amatörce yönetildi, rejimler Ukrayna halkına yönelik adımların yerine bölgesel güçlere dayalı politikalar izledi.
Sovyetler Birliği mirasını sömüren Ukraynalı politikacılar, geriye hiçbir şey kalmayınca yüzünü batılı ülkelere döndü. Artık ekonomik ve siyasi desteğini batıdan alan bir Ukrayna var.
Ukrayna'nın yeraltı ve yerüstü kaynakları oligarklara ve batılı şirketlere peşkeş çekildi.
Ukrayna, artık yoksul bir ülke. Her bir Ukrayna vatandaşının binlerce dolar borcu var.
Yeni doğan Ukraynalı çocuklar bile batılı ülkelere borçlu doğuyor.
Günü kurtarmaya çalışan Ukraynalı politikacılar bu KEİPA toplantısında olduğu gibi amatörce davranışlarla Ukrayna halkını aldatmaya devam ediyor.
Karadeniz'in güvenliğini Ukrayna bozmaya devam ediyor. Gelecekte de bozmaya devam edecek.
Bu nedenle KEİ'nin bölgede daha aktif bir rol üstlenip Ukrayna'ya karşı ortak duruş sergilemesi gerekiyor. Çünkü Karadeniz'de istikrar sağlanmazsa Avrupa, Asya ve Ortadoğu'da da istikrarsızlık devam edecek.
.
Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com
MOSKOVA
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ), Türkiye'nin öncüsü olduğu birkaç ülke tarafından Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra kuruldu.
Kuruluşundan sonra Karadeniz çevresindeki yaşanan gerilimlerin giderilmesinde aktif rol oynayan bu örgüt, Karadeniz çevresindeki ülkeler arasındaki diyaloğun artmasında da önemli bir görev üstlendi.
Ancak ABD'nin, Karadeniz ve Doğu Avrupa'da, Rusya'yı çevrelemeye yönelik girişimleri, örgütün etkisini oldukça azalttı.
Özellikle 2014 yılında Ukrayna'daki 'Meydan Darbesi' sonrasında Batı yanlısı Ukrayna rejimleri, bölge istikrarını bozmaya yönelik birçok provokatif girişimlerde bulundu.
Örneğin Ukrayna gemilerinin Rusya kontrolündeki Kerç Boğazı'na girmesi ve Rusların bu gemilere müdahalesini hatırlamakta fayda var.
Bu provokasyonun doğrudan Kiev rejimi tarafından yapılmadığına da eminiz.
Emrin Washington'dan geldiği çok açık.
Üstelik NATO ve ABD gemilerinin Karadeniz'de, Rus sularına defalarca girme girişimleri, Ukrayna, ABD ve NATO üçgeninde yapılan donanma tatbikatları da Karadeniz'deki provokasyonların diğer çeşitleriydi.
Rusya'nın, Ukrayna'nın doğusuna başlattığı özel askeri operasyonun temel nedenlerinden biri de Karadeniz'deki Ukrayna, ABD ve NATO tehditleriydi.
Maalesef provokasyonlar işe yaradı ve Rusya ile Batı arasında büyük bir savaş başladı.
Bu savaşın tek bir piyonu vardı o da Ukrayna'ydı.
Savaşın hemen ardından Karadeniz'de büyük bir güvenlik tehdidi başladı.
Ukrayna, Karadeniz'e döşediği yasaklı mayınlarla Rus donanmasını hedef alırken bu mayınlar, Rusya'yı değil tüm Karadeniz'in güvenliğini tehdit etti.
Yine hatırlatmakta fayda var; Rusya, Ukrayna tarafından Karadeniz'e döşenen mayınların akıntılarla komşu ülkelere ve İstanbul Boğazı'na dağılabileceğini duyurdu.
Bu açıklamanın hemen ardından Ukrayna'nın yasaklı mayınları İstanbul Boğazı'na doğru ilerledi.
Rusya'nın uyarıları sayesinde alınan önlemlerle büyük bir facianın eşiğinden dönüldü.
Batılı ülkeler, bu sinsi olay nedeniyle Ukrayna'yı uyarma zahmetinde bile bulunmadı.
Kaldı ki Karadeniz'e komşu ülkeler de Ukrayna'ya karşı sessiz kaldı.
Bu adım, Ukrayna'nın Karadeniz'de şımarıklıklarına devam etmesine neden oldu.
Örneğin Kırım'daki Rus donanmasının limanlarına Ukrayna tarafından defalarca saldırı girişimleri oldu.
Muhtemelen Ukrayna, bu saldırılarını durdurmayacak.
Gelelim tahıl koridoru meselesine;
Türkiye'nin girişimleriyle savaşın hemen ardından Türkiye, BM, Rusya ve Ukrayna İstanbul'da tahıl anlaşması imzaladı.
Bu anlaşma doğrultusunda Ukrayna tahılı, Karadeniz üzerinden güvenli bir şekilde dünyaya sevk edilecekti.
Anlaşma maddelerine göre Rus tahıl ve gübreleri de dünyaya Karadeniz üzerinden sevk edilecekti.
Anlaşmanın Ukrayna lehine olan tüm maddeleri uygulandı.
Rusya'nın tüm itirazlarına rağmen Rus tahıl ve gübrelerinin sevkiyatı 'ambargolar' nedeniyle engellendi.
Karadeniz'de Rusya olmadan güvenliğin sağlanamayacağı hala anlaşılmamış olacak ki 3 kez yenilenen tahıl anlaşmasının Rusya ayağı, maalesef hala uygulanmıyor.
Maalesef önümüzdeki günlerde tahıl anlaşmasının uzatılması da pek mümkün görünmüyor.
Kremlin, artık bu adaletsizliğe karşı çok iyimser olamayacağını sürekli deklare etti.
Karadeniz'deki sorunların tümü Ukrayna, Rusya ve NATO ekseninde yaşanırken Kiev rejiminin 2014 yılından beri sürdürdüğü provokasyonların son adımı Ankara'da yaşandı.
Karadeniz Ekonomik İş Birliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) 30. Yıl Dönümü Parlamento Başkanları Zirvesi’nde, Ukraynalı parlamenterler, Rus parlamenterlerin söz hakkını kullandığı sırada Ukrayna bayrağı açarak sloganlar atmaya başladı.
Amatörce davranan Ukraynalı parlamenterlere toplantıya ev sahibi olarak başkanlık eden Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop müdahale etti.
Müdahale tam yerindeydi ve Şentop'un Ukraynalı provokatörlere yönelik kullandığı cümleler adeta Ukraynalılara ders niteliğindeydi.
Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden Ukrayna, 30 yılı aşkın süredir asla bir devlet olma erdemine ulaşamadı.
Ukrayna, her zaman amatörce yönetildi, rejimler Ukrayna halkına yönelik adımların yerine bölgesel güçlere dayalı politikalar izledi.
Sovyetler Birliği mirasını sömüren Ukraynalı politikacılar, geriye hiçbir şey kalmayınca yüzünü batılı ülkelere döndü. Artık ekonomik ve siyasi desteğini batıdan alan bir Ukrayna var.
Ukrayna'nın yeraltı ve yerüstü kaynakları oligarklara ve batılı şirketlere peşkeş çekildi.
Ukrayna, artık yoksul bir ülke. Her bir Ukrayna vatandaşının binlerce dolar borcu var.
Yeni doğan Ukraynalı çocuklar bile batılı ülkelere borçlu doğuyor.
Günü kurtarmaya çalışan Ukraynalı politikacılar bu KEİPA toplantısında olduğu gibi amatörce davranışlarla Ukrayna halkını aldatmaya devam ediyor.
Karadeniz'in güvenliğini Ukrayna bozmaya devam ediyor. Gelecekte de bozmaya devam edecek.
Bu nedenle KEİ'nin bölgede daha aktif bir rol üstlenip Ukrayna'ya karşı ortak duruş sergilemesi gerekiyor. Çünkü Karadeniz'de istikrar sağlanmazsa Avrupa, Asya ve Ortadoğu'da da istikrarsızlık devam edecek.