Ukrayna'nın Kırım'a saldırısı, nükleer savaş için gerekçe olur!

Ukrayna'nın Kırım'a saldırısı, nükleer savaş için gerekçe olur!

Ukrayna'nın Kırım'a saldırısı, nükleer savaş için gerekçe olur! Ukrayna'nın Kırım'a saldırısı, nükleer savaş için gerekçe olur!

MOSKOVA

Ukrayna'da, 2014 yılında çıkan iç savaşta Kırım halkı, kritik bir karar verdi. Gerçekleşen referandum ile Kırım halkı, Rusya'ya bağlanmak istedi.

Bunun temel gerekçesi, Ukrayna yönetiminin bölge halkına uyguladığı baskı ve azınlıkların birçok hakkının da elinden alınmasıydı.

Kırım'ın, 2015 yılında resmen Rusya Federasyonu topraklarına katılmasından sonra Karadeniz'de kaos hiç bitmedi. Ukrayna'nın askeri provokasyonları hiç bitmezken birçok kez kritik bölgelerde Ukrayna istihbaratının gerçekleştirdiği veya desteklediği terör saldırılarına şahit olduk.

Donbass Bölgesi halkına da Kiev rejiminin saldırıları aralıksız sürerken bu büyük kışkırtmalara Rusya boyun eğmedi. Rusya, Ukrayna'ya özel askeri operasyonları düzenlerken Kırım'ın korunması ve Donbass halkının, Kiev rejimi baskısından korunması amaçları vardı. Ayrıca Ukrayna üzerinden Rusya'nın dibine kadar yerleşen NATO ve ABD'ye de mutlaka karşılık verilmesi gerekiyordu.

Özel askeri operasyonların ardından Rus ordusunun da olası nükleer saldırılara karşı teyakkuza geçtiğini de hatırlatmak gerek. Çünkü NATO'nun özellikle Baltık Denizi çevresindeki nükleer askeri tatbikatlar ve nükleer silah taşıma kabiliyetine sahip Amerikan savaş uçaklarının Rusya'yı kışkırtmaları, Rus ordusunu nükleer saldırılara karşı korunma yoluna itmişti.

Rus ordusu, birçok kez nükleer saldırılara karşı tatbikatlar yaptı ve hala da yapmaya devam ediyor. 

Rusya, her defasında bu tatbikatların savunma amaçlı olduğunu, saldırı amaçlı nükleer tatbikatlar gerçekleştirmediğini ilan ediyor. Çünkü tehlikenin ABD ve NATO'dan geldiğini varsaydığımızda Rusya'nın bu tedbirlerde ne kadar haklı olduğunu görebiliriz.

Sonuçta karşımızda Japonya'ya 2 büyük atom bombası fırlatmış bir ABD var.

Bu vahşetin sahibine karşı mutlaka tedbir alınmalıydı. Bu hem Rusya'nın çıkarına hem de dünyanın çıkarına bir önlemdi.

Karadeniz Bölgesi'nde gerginliğin ana sebebinin batılı ülkelerin kontrolündeki Kiev rejimi olduğunu hepimiz gördük. 

Bu gerginliğin sahipleri Karadeniz'de yasaklı mayınlar da kullandı, Karadeniz'in güvenliğini tehlikeye atan eylemler de gerçekleştirdi.

Azak Denizi'nde provokasyonlar yapan Kiev rejiminin tüm eylemleri, bölgede gerilimi tırmandıran hareketlerdi.

Kiev rejiminin yeni hamlesi Kırım olabilir. 

Her defasında Kırım'ı, Rusya'dan koparmayı amaçlayan Kiev rejimi, hemen hemen her defasında Kırım'ı askeri yollarla almayı amaçladıklarını dünyaya ilan etmeye devam ediyor.

Ancak bu o kadar da kolay değil!..

Ukrayna'nın böyle bir girişiminde savaşın büyüyeceğini ve bunun artık Rusya ve Batı arasındaki bir savaş olduğu resmileşecek.

Batılı ülkeler, Kiev rejimini Kırım'ı askeri saldırılar ile alması konusunda cesaretlendiriyor. 

Ukrayna ordusuna açık destek veren batılı ülkelerin böyle bir Kırım saldırısında doğrudan savaşa müdahil olacağı da çok açık. Çünkü Donbass'ta olduğu gibi Kırım'da da batılı ülkelerin silahları kullanılacak.

Zelenskiy'in, Rus ordusuna karşı nükleer silah kullanılması gerektiği yönündeki çağrılarını da hatırlatmak gerek.

İngiltere'nin, Ukrayna'ya zayıflatılmış uranyum mühimmat sağlayacağını da artık tüm dünya biliyor.

Ukrayna'nın olası Kırım saldırılarında İngiltere'nin gönderdiği bu silahları kullanacağı çok açık. Böyle bir eylem, nükleer savaş sebebi olur.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Ukrayna eski Özel Temsilcisi Kurt Volker, son yaptığı açıklamada Ukrayna'nın Kırım'a saldırması için  olasılıkları yorumladı.

Kurt Volker, Ukrayna'nın Kırım'a saldırmasının çözümsüz olacağını söylerken Kiev rejimine, terör yöntemlerini tarif etti.

Örneğin Kurt Volker, Kiev rejiminin tekrar Kırım Köprüsü'ne ve Rus ordusunun Sivastopol'deki üslerine saldırılar gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi. 

Ukrayna'nın, Kırım'a olası saldırısında, Rusya'nın nükleer silah kullanmayacağını da söyleyerek Kiev rejimini, Kırım'a saldırması için yine cesaretlendirici açıklamalarda bulundu.

Kurt Volker, akla mantığa sığmayan ifadeler kullandı. Çünkü, Ukrayna eğer Kırım'a saldırırsa zayıflatılmış uranyum mühimmatları veya NATO'nun sağladığı veya sağlayacağı nükleer silahları kullanacağı çok açık. 

İşte bu durumda Rusya, doğrudan aynı şekilde karşılık verecektir.

Rus ordusunun tüm nükleer tatbikatları da bu saldırılara karşı tedbir amaçlı. Rusya, gerekçesiz olarak nükleer savunma birimlerini yüksek alarm seviyesinde tutmuyor.

Bu durumda Kiev rejiminin Kırım'a saldırı planı varsa bir kez daha düşünmesi gerekiyor. 

NATO'nun, Kiev rejimine nükleer silah desteği varsa bir kez daha düşünmesi gerekiyor.

ABD'nin artık Rusya’yı, nükleer silahlar üzerinden kışkırtma girişimlerini bir kez daha düşünmesi gerekiyor.

Ukrayna'nın veya batılı ülkelerin olası Kırım'a saldırı hamlelerin dünya için ağır sonuçları olacaktır. 

Artık bu kesinleşti. Zaten batılı ülkeler, Kiev rejimine askeri mühimmat ve silah destekleri sağlayarak bu savaşın tarafı oldular.

Rusya, bugün Ukrayna'da batılı ülkelere karşı da savaşıyor. Yani bu savaş, Rusya ile Batı arasındaki bir savaş haline geldi. 

Eğer batılı ülkeler ve Ukrayna, tek bir tehlikeli adım daha atarsa sadece Karadeniz'in değil dünyanın güvenliği tehlike altına girer.

Batılı ülkeler, Rusya'ya karşı tüm yöntemleri denedi. 

Kiev rejimini asker ve silahlarla besledi, sonuna kadar ekonomik destek verildi, dezenformasyon savaşı yürütüldü ve Rusya'ya karşı ekonomik ambargolar uygulandı. 

Batılı ülkeler, tüm girişimlerinde şu ana kadar başarısız oldu.

Kiev rejiminin olası Kırım saldırısı ancak başarısızlıktan dolayı hırslanan batılı ülkelerin emriyle olur.

İşte bu yüzden batılı ülkelerin, Kırım ve Ukrayna'da atacağı tek adım, bütün dünyanın güvenliğini tehlikeye atar.

Muhtemelen Ukrayna'nın Kırım'a saldırısı nükleer savaş için somut gerekçe olur. 

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com

MOSKOVA

Ukrayna'da, 2014 yılında çıkan iç savaşta Kırım halkı, kritik bir karar verdi. Gerçekleşen referandum ile Kırım halkı, Rusya'ya bağlanmak istedi.

Bunun temel gerekçesi, Ukrayna yönetiminin bölge halkına uyguladığı baskı ve azınlıkların birçok hakkının da elinden alınmasıydı.

Kırım'ın, 2015 yılında resmen Rusya Federasyonu topraklarına katılmasından sonra Karadeniz'de kaos hiç bitmedi. Ukrayna'nın askeri provokasyonları hiç bitmezken birçok kez kritik bölgelerde Ukrayna istihbaratının gerçekleştirdiği veya desteklediği terör saldırılarına şahit olduk.

Donbass Bölgesi halkına da Kiev rejiminin saldırıları aralıksız sürerken bu büyük kışkırtmalara Rusya boyun eğmedi. Rusya, Ukrayna'ya özel askeri operasyonları düzenlerken Kırım'ın korunması ve Donbass halkının, Kiev rejimi baskısından korunması amaçları vardı. Ayrıca Ukrayna üzerinden Rusya'nın dibine kadar yerleşen NATO ve ABD'ye de mutlaka karşılık verilmesi gerekiyordu.

Özel askeri operasyonların ardından Rus ordusunun da olası nükleer saldırılara karşı teyakkuza geçtiğini de hatırlatmak gerek. Çünkü NATO'nun özellikle Baltık Denizi çevresindeki nükleer askeri tatbikatlar ve nükleer silah taşıma kabiliyetine sahip Amerikan savaş uçaklarının Rusya'yı kışkırtmaları, Rus ordusunu nükleer saldırılara karşı korunma yoluna itmişti.

Rus ordusu, birçok kez nükleer saldırılara karşı tatbikatlar yaptı ve hala da yapmaya devam ediyor. 

Rusya, her defasında bu tatbikatların savunma amaçlı olduğunu, saldırı amaçlı nükleer tatbikatlar gerçekleştirmediğini ilan ediyor. Çünkü tehlikenin ABD ve NATO'dan geldiğini varsaydığımızda Rusya'nın bu tedbirlerde ne kadar haklı olduğunu görebiliriz.

Sonuçta karşımızda Japonya'ya 2 büyük atom bombası fırlatmış bir ABD var.

Bu vahşetin sahibine karşı mutlaka tedbir alınmalıydı. Bu hem Rusya'nın çıkarına hem de dünyanın çıkarına bir önlemdi.

Karadeniz Bölgesi'nde gerginliğin ana sebebinin batılı ülkelerin kontrolündeki Kiev rejimi olduğunu hepimiz gördük. 

Bu gerginliğin sahipleri Karadeniz'de yasaklı mayınlar da kullandı, Karadeniz'in güvenliğini tehlikeye atan eylemler de gerçekleştirdi.

Azak Denizi'nde provokasyonlar yapan Kiev rejiminin tüm eylemleri, bölgede gerilimi tırmandıran hareketlerdi.

Kiev rejiminin yeni hamlesi Kırım olabilir. 

Her defasında Kırım'ı, Rusya'dan koparmayı amaçlayan Kiev rejimi, hemen hemen her defasında Kırım'ı askeri yollarla almayı amaçladıklarını dünyaya ilan etmeye devam ediyor.

Ancak bu o kadar da kolay değil!..

Ukrayna'nın böyle bir girişiminde savaşın büyüyeceğini ve bunun artık Rusya ve Batı arasındaki bir savaş olduğu resmileşecek.

Batılı ülkeler, Kiev rejimini Kırım'ı askeri saldırılar ile alması konusunda cesaretlendiriyor. 

Ukrayna ordusuna açık destek veren batılı ülkelerin böyle bir Kırım saldırısında doğrudan savaşa müdahil olacağı da çok açık. Çünkü Donbass'ta olduğu gibi Kırım'da da batılı ülkelerin silahları kullanılacak.

Zelenskiy'in, Rus ordusuna karşı nükleer silah kullanılması gerektiği yönündeki çağrılarını da hatırlatmak gerek.

İngiltere'nin, Ukrayna'ya zayıflatılmış uranyum mühimmat sağlayacağını da artık tüm dünya biliyor.

Ukrayna'nın olası Kırım saldırılarında İngiltere'nin gönderdiği bu silahları kullanacağı çok açık. Böyle bir eylem, nükleer savaş sebebi olur.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Ukrayna eski Özel Temsilcisi Kurt Volker, son yaptığı açıklamada Ukrayna'nın Kırım'a saldırması için  olasılıkları yorumladı.

Kurt Volker, Ukrayna'nın Kırım'a saldırmasının çözümsüz olacağını söylerken Kiev rejimine, terör yöntemlerini tarif etti.

Örneğin Kurt Volker, Kiev rejiminin tekrar Kırım Köprüsü'ne ve Rus ordusunun Sivastopol'deki üslerine saldırılar gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi. 

Ukrayna'nın, Kırım'a olası saldırısında, Rusya'nın nükleer silah kullanmayacağını da söyleyerek Kiev rejimini, Kırım'a saldırması için yine cesaretlendirici açıklamalarda bulundu.

Kurt Volker, akla mantığa sığmayan ifadeler kullandı. Çünkü, Ukrayna eğer Kırım'a saldırırsa zayıflatılmış uranyum mühimmatları veya NATO'nun sağladığı veya sağlayacağı nükleer silahları kullanacağı çok açık. 

İşte bu durumda Rusya, doğrudan aynı şekilde karşılık verecektir.

Rus ordusunun tüm nükleer tatbikatları da bu saldırılara karşı tedbir amaçlı. Rusya, gerekçesiz olarak nükleer savunma birimlerini yüksek alarm seviyesinde tutmuyor.

Bu durumda Kiev rejiminin Kırım'a saldırı planı varsa bir kez daha düşünmesi gerekiyor. 

NATO'nun, Kiev rejimine nükleer silah desteği varsa bir kez daha düşünmesi gerekiyor.

ABD'nin artık Rusya’yı, nükleer silahlar üzerinden kışkırtma girişimlerini bir kez daha düşünmesi gerekiyor.

Ukrayna'nın veya batılı ülkelerin olası Kırım'a saldırı hamlelerin dünya için ağır sonuçları olacaktır. 

Artık bu kesinleşti. Zaten batılı ülkeler, Kiev rejimine askeri mühimmat ve silah destekleri sağlayarak bu savaşın tarafı oldular.

Rusya, bugün Ukrayna'da batılı ülkelere karşı da savaşıyor. Yani bu savaş, Rusya ile Batı arasındaki bir savaş haline geldi. 

Eğer batılı ülkeler ve Ukrayna, tek bir tehlikeli adım daha atarsa sadece Karadeniz'in değil dünyanın güvenliği tehlike altına girer.

Batılı ülkeler, Rusya'ya karşı tüm yöntemleri denedi. 

Kiev rejimini asker ve silahlarla besledi, sonuna kadar ekonomik destek verildi, dezenformasyon savaşı yürütüldü ve Rusya'ya karşı ekonomik ambargolar uygulandı. 

Batılı ülkeler, tüm girişimlerinde şu ana kadar başarısız oldu.

Kiev rejiminin olası Kırım saldırısı ancak başarısızlıktan dolayı hırslanan batılı ülkelerin emriyle olur.

İşte bu yüzden batılı ülkelerin, Kırım ve Ukrayna'da atacağı tek adım, bütün dünyanın güvenliğini tehlikeye atar.

Muhtemelen Ukrayna'nın Kırım'a saldırısı nükleer savaş için somut gerekçe olur. 

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com