Ülkücü seçilmiş insandır

Ülkücü seçilmiş insandır

Ülkücü seçilmiş insandır Ülkücü seçilmiş insandır

ÜLKÜCÜ SEÇİLMİŞ İNSANDIR

Ülkücülüğü Türk milletinin sigortası sayan ocak ruhlu “Delikanlılar Vuslat Kervanını” oluşturan ülkücüler yeniden bir araya geldi. Toplantı da vefat eden ülkücü Metin Elçi anıldı ve ülkenin içinde bulunduğu durumun müzakeresi yapıldı.

Ruhları 18 yaşında olan ve “Delikanlılar Vuslat Kervanı”nı oluşturan ülkücüler Ayazağa’da Hacı Kamil Balyer'in mekânında bir araya geldi. Toplantıya ülkücü hareketin çilesini çekmiş, cezaevlerinde ömür tüketmiş çok sayıda aksakallı ülkücü iştirak etti.

Toplantının açılış konuşmasını yapan ülkücü hareketin Dede Korkut'u Orhan Çakıroğlu, yapılan toplantıların bütün ülkede önemli yankı uyandırdığını ve ülkücüler arasında birlik ve beraberliğe büyük katkı sağladığının üzerinde durdu.

Toplantı günü vefat eden Metin Elçi'nin örnek bir ülkücü olduğunu belirten Çakıroğlu, "Ülkücü yaşayan insandır, azizdir. Seçilmiştir. İmani güçlü kamil Müslüman’dır. Ülkücü Allah'ın pusatı ve İslam'ın askeridir. Mazlumun, masumun her daim yanındadır. Adaletli, merhametli, şefkatlidir.  Ülkücü Türk milletinin sigortasıdır. Türk her yerde Türk’tür. Türk’e her yer yurttur. Türk'ün hedefi kızıl elmadır. İzi bozkurt ayak izidir. Ülkücü imanın pratiğini yapar. Gerçek âleme hicret eden Metin Elçi ülküdaşımız böyle biriydi. Onu gönlümüze sırlayacağız. Yeri doldurulamaz kadar örnek bir ülkücüydü. Bunun için yeni Metin Elçiler yetiştirmeliyiz." dedi.

Daha sonra söz verilen, Ülkü Ocakları eski başkanlarından Nadir Altındal ve Memduh Yellice gibi ülkücü hareketin önemli isimleri de Metin Elçi'nin örnek bir ülkücü ve insan olduğu üzerinde durdular. Hastalık sürecini takip ettiklerini ancak takdiri ilahin önüne geçilemeyeninin de altını çizdiler. Ülkücülerin hayatta iken kıymetinin bilinmesinin de üzerinde duran açıklamalar yaptılar.  

Eskimez ülkücülerden Mustafa Can ise toplantıları düzenleyenler teşekkür etti ve o da Metin Elçi’den bahsederken, “Metin Elçi tam anlamıyla bir ülkücüydü. 1975’te tanıdım ve güvendim. İyisi güvenmişim. Örnek alınacak insandı. Her bir ülkücü seçilmiş insandır.” açıklamalarını yaptı.

Ülkü Ocakları İstanbul eski başkanlarından Erdem Karakoç ise, ülkücü duruşun öneminden bahsetti ve sözlerine şöyle devam etti: “Ülkücü değince aklımıza ilk olarak duruşunu ömrü boyunca bozmayan Metin Elçi gelir. İmrenilecek bir hayat yaşadı. Bizlere de zaman zaman çeşitli dayatmalar söz konusu oluyor. Biz bütün dayatmalar karşısında ülkücü duruşumuzu bozmamalıyız. Milli meselelerde ağırlığımızı göstermeliyiz. Bir araya gelmemiz bu duruşu göstermemiz açısından önemlidir. Bunun için MHP’nin iktidara gelmesi lazım. Ülkücüler olarak vazifemiz bu hususta elimizden gelen gayreti sarf etmektir.”

Daha sonra söz alan Erhan Öztunç, Ahmet Tat, Mustafa Dülger, Muhammet Dadakoğlu ve Sabri Şener de yapılan toplantıların önemine değindiler ve ülkücüleri karşı oynanan oyunlara karşı uyanık olunması üzerinde durdular. Metin Elçi’nin fedakar bir ülkücü olduğunu da belirten konuşmacılar, ülkücülüğün koltuk peşinde koşma sevdası olmadığının da altını çizdiler.

Ülkücü hareketin duayenlerinden Hayrettin Alp ise konuşmacıların Metin Elçi’den bahsettikleri zaman diliminde onunla ilgili yazdığı bir şiiri okudu.

METİN ELÇİ ÜLKÜDAŞIMIZIN ARKASINDAN

Kendisi bir yiğitti, mücadelesi çetin.

Veda etti bizlere, Uçmağa vardı Metin.

Yiğit Ülküdaşların, bilecekler kıymetin.

Bil ki toprağa değil, Gönüllere gömüldün.

Yalnız kendini değil, hep Milleti düşündün.

Ocaklarda yanarak, Zindanlarda üşüdün.

Savaştın hainlerle, hiç pes etmedin dün.

Bil ki toprağa değil, Gönüllere gömüldün.

Hiç leke sürdürmeden, O şerefli adına.

Uçmağa gidiyorsun, binerek kır atına.

Selam götür bizlerden, Yüce Başbuğ katına,

Bil ki Toprağa değil, Gönüllere gömüldün.

MHP eski Milletvekili ve ülkücü hareketin duayenlerinden Ahmet Çakar ise, “Dün büyük mücadele insanı Nefi Demirciyi uğurladık. Nefi Demirci, ‘Kerkük Türk’tür Türk kalacaktır.’ sözünü bize miras bırakmıştı. Bugün de Metin Elçi’yi gerçek âleme yolcu ettik. Metini de küçük yaşta tanıdım. Fiziği ufaktı ama yüreği büyüktü. Yüreği bedenine sığmayan bir ülkücüydü. Kendini davasına adamıştı. Ülkücüler şahittir ki Metin Elçi, Allah'a, vatana, bayrağa, Türk milletine, Türk ülküsüne sevdalı bir kahramandı. İman, ahlak, cesaret, mücadele azmi ve samimiyet onda tecelli etmiştir.” dedi ve açıklamasına şöyle devam etti:

“Bu toplantılarımız büyük bir boşluğu dolduruyor. Davamızı topluma tam olarak anlatamadık. Bu topluluğun misyonu eksik kalan bu görevi yerine getirmektir.   Tembellik etmeyeceğiz. Türk üşenmez. Türk milletinin güneşi olan ülkücüler de asla üşenmez. İri ve diri olmak zorundayız. Hak ve adaletin teceli etmesi için bunu yapmak zorundayız. Bu bizim asli vazifemizdir.”

Son olarak söz alan ülkücü hareketin yazarlarından Selim Çoraklı ise Arif Nihat Asya’dan mülhem, kaleme aldığı “Yeni Ülkücü Duası” isimli duasıyla toplantıya son verildi.

YENİ ÜLKÜCÜ DUAMIZ

Biz, gür sesli yiğit ülkücüleriz.

Sesimizi daha gür çıkar Allah’ım.

Türkün en cesur seçilmiş erleriyiz.

Sen Bizi silahsız bırakma Allah’ım.

Şehidi bol olan aziz milletimizi,

Sen şehitsiz bırakma Allah’ım.

Kılıcın olan kahraman Türkleri,

Sen sahipsiz bırakma Allah’ım.

Bize güç ver düşman karşısında,

Kuvvetsiz ve aciz bırakma Allah’ım.

İslam'la bütünleşen Türk milletini,

Sen zafersiz bırakma, Allah'ım!

Bize güç ver, cihad meydanını,

Sen Ülkücüsüz bırakma Allah'ım!

Müslüman Türkün bütün yurtlarını,

Sen bayraksız bırakma Allah’ım.

Ölüme koşarak giden ülkücüleri,

Sen şehadetsiz bırakma Allah’ım.

Rehber Kur’an hedef Turan diyenleri,

Sen Ülküsüz Bırakma Allah’ım.

Uğruna baş koymuş yiğit ülkücüleri,

Sen iki cihanda sahipsiz bırakma Allah’ım.

Duamızı kabul eyle her zaman,  

Bizi Resul ve Başbuğsuz bırakma Allah’ım.

Bizi vatansız, bayraksız, ezansız,

Ve asla Sensiz bırakma Allah’ım.

Toplantı, hep beraber okunan Kürşat marşıyla sona erdi ve günün hatırasına toplu fotoğraf çekildi.

.

Selim Çoraklı, dikGAZETE.com

.

.

.

.

ÜLKÜCÜ SEÇİLMİŞ İNSANDIR

Ülkücülüğü Türk milletinin sigortası sayan ocak ruhlu “Delikanlılar Vuslat Kervanını” oluşturan ülkücüler yeniden bir araya geldi. Toplantı da vefat eden ülkücü Metin Elçi anıldı ve ülkenin içinde bulunduğu durumun müzakeresi yapıldı.

Ruhları 18 yaşında olan ve “Delikanlılar Vuslat Kervanı”nı oluşturan ülkücüler Ayazağa’da Hacı Kamil Balyer'in mekânında bir araya geldi. Toplantıya ülkücü hareketin çilesini çekmiş, cezaevlerinde ömür tüketmiş çok sayıda aksakallı ülkücü iştirak etti.

Toplantının açılış konuşmasını yapan ülkücü hareketin Dede Korkut'u Orhan Çakıroğlu, yapılan toplantıların bütün ülkede önemli yankı uyandırdığını ve ülkücüler arasında birlik ve beraberliğe büyük katkı sağladığının üzerinde durdu.

Toplantı günü vefat eden Metin Elçi'nin örnek bir ülkücü olduğunu belirten Çakıroğlu, "Ülkücü yaşayan insandır, azizdir. Seçilmiştir. İmani güçlü kamil Müslüman’dır. Ülkücü Allah'ın pusatı ve İslam'ın askeridir. Mazlumun, masumun her daim yanındadır. Adaletli, merhametli, şefkatlidir.  Ülkücü Türk milletinin sigortasıdır. Türk her yerde Türk’tür. Türk’e her yer yurttur. Türk'ün hedefi kızıl elmadır. İzi bozkurt ayak izidir. Ülkücü imanın pratiğini yapar. Gerçek âleme hicret eden Metin Elçi ülküdaşımız böyle biriydi. Onu gönlümüze sırlayacağız. Yeri doldurulamaz kadar örnek bir ülkücüydü. Bunun için yeni Metin Elçiler yetiştirmeliyiz." dedi.

Daha sonra söz verilen, Ülkü Ocakları eski başkanlarından Nadir Altındal ve Memduh Yellice gibi ülkücü hareketin önemli isimleri de Metin Elçi'nin örnek bir ülkücü ve insan olduğu üzerinde durdular. Hastalık sürecini takip ettiklerini ancak takdiri ilahin önüne geçilemeyeninin de altını çizdiler. Ülkücülerin hayatta iken kıymetinin bilinmesinin de üzerinde duran açıklamalar yaptılar.  

Eskimez ülkücülerden Mustafa Can ise toplantıları düzenleyenler teşekkür etti ve o da Metin Elçi’den bahsederken, “Metin Elçi tam anlamıyla bir ülkücüydü. 1975’te tanıdım ve güvendim. İyisi güvenmişim. Örnek alınacak insandı. Her bir ülkücü seçilmiş insandır.” açıklamalarını yaptı.

Ülkü Ocakları İstanbul eski başkanlarından Erdem Karakoç ise, ülkücü duruşun öneminden bahsetti ve sözlerine şöyle devam etti: “Ülkücü değince aklımıza ilk olarak duruşunu ömrü boyunca bozmayan Metin Elçi gelir. İmrenilecek bir hayat yaşadı. Bizlere de zaman zaman çeşitli dayatmalar söz konusu oluyor. Biz bütün dayatmalar karşısında ülkücü duruşumuzu bozmamalıyız. Milli meselelerde ağırlığımızı göstermeliyiz. Bir araya gelmemiz bu duruşu göstermemiz açısından önemlidir. Bunun için MHP’nin iktidara gelmesi lazım. Ülkücüler olarak vazifemiz bu hususta elimizden gelen gayreti sarf etmektir.”

Daha sonra söz alan Erhan Öztunç, Ahmet Tat, Mustafa Dülger, Muhammet Dadakoğlu ve Sabri Şener de yapılan toplantıların önemine değindiler ve ülkücüleri karşı oynanan oyunlara karşı uyanık olunması üzerinde durdular. Metin Elçi’nin fedakar bir ülkücü olduğunu da belirten konuşmacılar, ülkücülüğün koltuk peşinde koşma sevdası olmadığının da altını çizdiler.

Ülkücü hareketin duayenlerinden Hayrettin Alp ise konuşmacıların Metin Elçi’den bahsettikleri zaman diliminde onunla ilgili yazdığı bir şiiri okudu.

METİN ELÇİ ÜLKÜDAŞIMIZIN ARKASINDAN

Kendisi bir yiğitti, mücadelesi çetin.

Veda etti bizlere, Uçmağa vardı Metin.

Yiğit Ülküdaşların, bilecekler kıymetin.

Bil ki toprağa değil, Gönüllere gömüldün.

Yalnız kendini değil, hep Milleti düşündün.

Ocaklarda yanarak, Zindanlarda üşüdün.

Savaştın hainlerle, hiç pes etmedin dün.

Bil ki toprağa değil, Gönüllere gömüldün.

Hiç leke sürdürmeden, O şerefli adına.

Uçmağa gidiyorsun, binerek kır atına.

Selam götür bizlerden, Yüce Başbuğ katına,

Bil ki Toprağa değil, Gönüllere gömüldün.

MHP eski Milletvekili ve ülkücü hareketin duayenlerinden Ahmet Çakar ise, “Dün büyük mücadele insanı Nefi Demirciyi uğurladık. Nefi Demirci, ‘Kerkük Türk’tür Türk kalacaktır.’ sözünü bize miras bırakmıştı. Bugün de Metin Elçi’yi gerçek âleme yolcu ettik. Metini de küçük yaşta tanıdım. Fiziği ufaktı ama yüreği büyüktü. Yüreği bedenine sığmayan bir ülkücüydü. Kendini davasına adamıştı. Ülkücüler şahittir ki Metin Elçi, Allah'a, vatana, bayrağa, Türk milletine, Türk ülküsüne sevdalı bir kahramandı. İman, ahlak, cesaret, mücadele azmi ve samimiyet onda tecelli etmiştir.” dedi ve açıklamasına şöyle devam etti:

“Bu toplantılarımız büyük bir boşluğu dolduruyor. Davamızı topluma tam olarak anlatamadık. Bu topluluğun misyonu eksik kalan bu görevi yerine getirmektir.   Tembellik etmeyeceğiz. Türk üşenmez. Türk milletinin güneşi olan ülkücüler de asla üşenmez. İri ve diri olmak zorundayız. Hak ve adaletin teceli etmesi için bunu yapmak zorundayız. Bu bizim asli vazifemizdir.”

Son olarak söz alan ülkücü hareketin yazarlarından Selim Çoraklı ise Arif Nihat Asya’dan mülhem, kaleme aldığı “Yeni Ülkücü Duası” isimli duasıyla toplantıya son verildi.

YENİ ÜLKÜCÜ DUAMIZ

Biz, gür sesli yiğit ülkücüleriz.

Sesimizi daha gür çıkar Allah’ım.

Türkün en cesur seçilmiş erleriyiz.

Sen Bizi silahsız bırakma Allah’ım.

Şehidi bol olan aziz milletimizi,

Sen şehitsiz bırakma Allah’ım.

Kılıcın olan kahraman Türkleri,

Sen sahipsiz bırakma Allah’ım.

Bize güç ver düşman karşısında,

Kuvvetsiz ve aciz bırakma Allah’ım.

İslam'la bütünleşen Türk milletini,

Sen zafersiz bırakma, Allah'ım!

Bize güç ver, cihad meydanını,

Sen Ülkücüsüz bırakma Allah'ım!

Müslüman Türkün bütün yurtlarını,

Sen bayraksız bırakma Allah’ım.

Ölüme koşarak giden ülkücüleri,

Sen şehadetsiz bırakma Allah’ım.

Rehber Kur’an hedef Turan diyenleri,

Sen Ülküsüz Bırakma Allah’ım.

Uğruna baş koymuş yiğit ülkücüleri,

Sen iki cihanda sahipsiz bırakma Allah’ım.

Duamızı kabul eyle her zaman,  

Bizi Resul ve Başbuğsuz bırakma Allah’ım.

Bizi vatansız, bayraksız, ezansız,

Ve asla Sensiz bırakma Allah’ım.

Toplantı, hep beraber okunan Kürşat marşıyla sona erdi ve günün hatırasına toplu fotoğraf çekildi.

.

Selim Çoraklı, dikGAZETE.com

.

.

.

.