Uyarı - Remark
Uyarı - Remark
- 15-08-2022 05:53
- 2992
- 15-08-2022 05:53
- 2992
UYARI - REMARK
Özet
Eğirdir Gölü tarihte, Eğirdir ve Hoyran olmak üzere iki ayrı göldür; iki göl arasında suları Hoyran’dan Eğirdir’e doğru akan ve çeşitli adları bulunan 14-15 bm uzunluğunda bir ırmak vardır. Kıral Yolu, bu iki göl arasındaki Kemer Boğazı’ndan geçmektedir.
Firikya Hellespontia adlı bölge, Kemer Boğazı ve çevresidir.
Kelainai ve Apameia adlı eski kentler Kemer Boğazı, Amorion ise Uluborlu’da bulunmaktadır. Bu tarihî coğrafyayı kabul etmeyen ve Eskiçağ, Ortaçağ ve Yeniçağ tarihleri üzerine yapılan ve yapılacak olan her çalışma yanlış olmaya mahkûmdur.
Anahtar Kelimeler: Eğirdir Gölü, Hoyran Gölü, Kemer Boğazı, Firikya Hellespontia, Kıral Yolu
Abstract
Egirdir Lake has been two separate lakes in history, Egirdir and Hoyran; Between the two lakes, there is a 14-15 km long river with many names, whose waters flow from Hoyran to Eğirdir. Via regia passes through the Kemer Strait between these two lakes. The region called Phrygia Hellespontia is the Kemer Strait and its surroundings. The old cities of Kelainai and Apameia are located in Kemer Strait, and Amorion is located in Uluborlu. Any study on Ancient, Medieval, New Age histories that has been done or will be done which does not accept this historical geography, are doomed to be wrong.
Keywords: Eğirdir Lake, Hoyran Lake, Kemer Strait, Phrygia Hellespontia, via regia
Sosyal Medyaya haber; 27 Temmuz 2022 (?), ["Türk Devletleri Tarih ve Kültür Atlası" - Milli Düşünce Merkezi:
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı armağanı olarak "Türk Devletleri Tarih ve Kültür Atlası" isimli eser okuyucu ile buluştu. (…) Prof. Dr. Azmi Özcan ile Prof. Dr. Fahameddin Başar’ın yayına hazırladıkları ve kapsamlı içeriğiyle alanında ilk olma özelliğine sahip bu eserin, öğrencilerin yararlanması için “Türk Devletleri Tarih Atlası” adıyla küçük boy özel bir baskısı da hazırlandı. (…) Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Nata Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı tarafından desteklenen ve yaklaşık üç yılda hazırlanan kitapta alanlarının uzmanı çok sayıda kişinin yazı ve çalışmaları bulunuyor. Kitap çerçevesinde, Türkiye’de ilk defa tarihteki tüm Türk devletlerinin haritaları çizildi, her devletin siyasi ve kültür tarihiyle ilgili açıklayıcı bilgilere ve görsel malzemeye yer verildi] gibi bir kitap haberi düştü (Resim 1).
Bu haberi bana, 10 Temmuz 2022’de Prof. Dr. Bahri Ata verdi.
Bahri Hoca benim, Hamid-oğulları ve diğer Uc Beylikleri üzerine çalıştığımı iyi biliyor. Kapak resmi verilen kitabı çok aramama rağmen bulamadım. Görüldüğü gibi kapağa Pîrî Reis’in haritasını koymuşlar. Güya, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılına Armağan” imiş.
Sosyal medyada da haber yapmışlar. Milli Düşünce Merkezi sitesinin yazarı Kâmil Engin’in, överek tanıttığı söz konusu kitabın, pek öyle ciddî olmadığı anlaşılmaktadır.
Onun için kendimi, bu uyarı yazısını yazmak mecburiyetinde hissettim. Kitapta bazı maddeleri yazan değerli hocalarımın isimleri sosyal medyaya düşmüştür (bk. Resim 2):
Germiyan, Hamid, Teke, Eşref, Menteşe, Aydın, Saruhan, İnanç, Sahip Ata-oğulları beylikleri gibi maddelerin, Prof. Dr. Fehameddin Başar, Dr. Öğr. Ü. Sait Kofoğlu, Prof. Dr. Aydın Usta ve Doç. Dr. Selim Kaya’ya yazdırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu değerli hocalarımı ve adı geçen beylikler hakkındaki düşüncelerini az çok biliyorum. Osmanlı’yı kime yazdırdıklarını ve Ertuğrul ile oğlu Osman hakkında Khalkokondiles’i nasıl yorumladıklarını göremedim.
Milli Düşünce Merkezi, önce, tarihî coğrafya bilinmeden yazılan kitap ve makalelerin tarih değil, bir masal olacağını iyi bilmelidir.
İlim adamı önce, Pîrî Reis (1470?-1553) ve Kâtip Çelebi’nin (1609-1657) altta verdiğim haritalarını ve haritalardaki Eğirdir, Beyşehir ve Kıreli Göllerini açıklamalıdır.
Beylikler hakkında, kaynakçada görüldüğü gibi [Topraklı, Ramazan (2021-16): “Şeh Menteş, Denizli Beyliği veya Büyük Uc Beyliği ve Dalları”] adlı bir makale ile dikGazete’de muhtelif vesilelerle defalarca yazdım.
İbn Said (öl. 1286) diyor ki, burası (Antalya) meşhur bir şehirdir. Derbentler sahibinin donanması burada durur. Sahibi, Türkmen meliklerinden Hamid-oğullarından birisidir. Et-Tarife göre Yunus oğlu Hızır. Mesaliki’l-Ebsar: Benim zamanımda Dündar oğlu Hızır olup Menteşe evlâdındandır (Kopraman, 2015: 88).
Amorios ve Ales Amorios lâkaplı beylerin kimler olduğunu bilmeyen tarihçinin, Batı Anadolu Uc Beylikleri hakkında yazdıklarına itimat edilemez. Aslında Uc Beyi Mehmet Bey’in, Türklükten gelen adı Şah Menteş (Menteş Şah), onun oğlu Amorios lâkaplı Hamid Bey, onun oğlu “Amorionlu Ali” denilen (Günal, 1998: 291) Amorionlu İlyas, İlyas’ın oğlu ise Menteşe evlâdı Dündar Bey’dir (Topraklı, 2021-16: 231-251 ve Kopraman, 2015: 88).
“Menteşe oğulları ve (Er)Tugrul-şah Bey, Antakya, Alâ’iye ve Lazkiye sahillerine zorla hâkim oldular. Eşref-oğlu Sis’e bitişik olan Ermenek vilâyetini Moğolların elinden aldı. Onları uzaklaştırmak için şehzadeler Geyhatu ve Hülacu’yu Rûm’a gönderdiler” (Kazvinî, 2018: 383).
Burada zikredilen Antakya Yalvaç, Alâiye bildiğimiz Alanya, Lazkiye ise Eğirdir’dir.
Menteşe-oğulları, Şah Menteş’in çocuklarıdır; Tuğrul-şah Bey ise Eğirdir Gölü’nde denizcilik yapan Ertuğrul Gâzî’dir.
Osmanlı Beyliği, Dündar Bey’in 1324 yılında katledilmesine kadar Hamid-oğullarına tâbidir.
Ertuğrul ve Osman Beyleri, Eğirdir Gölü civarından kaldırıp, Söğüt ve Sakarya Nehri civarına yerleştiren Amorios, yani Amorionlu (Uluborlu hâkimi) Hamid Bey’dir (Günal, 1998: 291).
Kitapta, “Her yeni bulgu veya belge tarih bilgimizi değiştirebilir” ilkesinden yararlanıldı mı belli değil.
Eğirdir ve Beyşehir Gölleri, tarihteki gibi değil ve de tarihî yollar yanlışsa bu kitap neye yarar? (bk. Harita 1).
Kâtip Çelebi, Eğirdir Gölü için “Hamideli ortasında bir azb-i gadir’dir (tatlı su). Boyu cenuptan şimale 4,5 fersah, eni 3 fersah, derinliği 10 kulaç olup garbında Eğridir ve ortasında iki cezire vardır” (Topraklı, 2011: 33), Kıreli Gölü içinse “Buhayre-i Kıreli: Beyşehri Gölü’nün şimalinde ol kadar bir gadîr’dir” der (Erdoğru, 1988:123). 4,5 fersah, yaklaşık 23 bm eder. Bugün için (Hoyran kısmı hariç) Eğirdir Gölü’nün Kemer Boğazı’na kadar olan uzunluğu 33 bm’dir.
Kâtip Çelebi (1609-1657), eserini yazdığında Eğirdir ve Hoyran gölleri birleşmişti.
O, bu bilgiyi Behram Dimeşkî’den, o da Roma’dan almış olmalıydı (bk. Pîrî Reis Haritası ve Kâtip Çelebi Haritası; bm: Bin metre).
“Uc Türkmenleri Hamid-oğulları, daha Hülegü Han yeni geldiği sıralarda Selçukluların itaatinden çıkarak Hülagü’ye elçi göndermiş, ondan sancak istemişler, Reisleri Mahmud Bey ve kardeşi İlyas ve yakınlarından Sevinç Bey, Mısır tarihlerinde, Selçuklulara karşı Moğollarla birleşen ve onlardan sancak alan beyler sıfatıyla zikrediliyorlar. Kendileri Mısırlılarla sınırdaş olup, onlarla mektuplaştıkları, isyanları zamanında doğru yahut sahte olarak Selçukluları baş edindikleri malûmdur” (Togan, 1970: 311).
A. Zeki Velidî Togan’ın, Reisleri Mahmut Bey (Mehmet Bey veya Menteş-şah) dediği Hamid-oğulları Beyliği bilgisi, niçin hiç tartışılmadan görmezden gelinmektedir?
Yoksa Togan, zihin konforumuzu mu bozmaktadır?
Tarihçi, Denizli Beyliği’nin Hamid-oğulları olduğu anlayamamıştır (Flemming, 2018: 43).
***
Eskiçağ, Ortaçağ, Yeniçağ gibi tarih dallarında birçok masal var. Bu konuda tarihçilerin kutbu İnalcık hocadan bir misal vermek kâfi olacaktır.
O’nun ilerlemiş yaşına rağmen araziye çıkışını ballandırarak anlatırız.
O’nun bir veya iki defa araziye çıkışını, sanki onlarca defa çıkmış gibi anlatmamızdan istidlâl ediyorum ki, O’nun haricinde hiçbir tarihçi, araziye çıkmamış olacaktır.
Halil Hoca, “1097 yılında elden çıkan İznik’te; 1105 yılında Selçuklu yönetiminin tekrar kurulduğunu” iddia eder.
O, söz konusu İznik’in, Bursa-İznik (Bitinya İznik) olduğunu sanır. Hâlbuki 1105’te Selçukluların aldığı İznik, Bursa-İznik değil, Senirkent-İznik, yani İlegüp veya Uluğbey köyüdür (bk. Harita 1).
1097’de elden çıkan Bursa-İznik, tekrar 1331’de ve Sultan Orhan Bey zamanında ancak alınmıştır.
Osmanlı tarihi konusunda merhum İnalcık’ın üzerine kimse yok denilir, ama O’nun Osmanlı Beyliği’nin başlangıcı hakkındaki bilgilerinin yanlış olduğunu kimse yazmaz.
Ben bu konuda muhtelif vesilelerle yazdığım için tekrar etmiyorum.
Bunun gibi Çaka Bey’in Ege Denizi, bugünkü İzmir, Edremit ve Abidos ile hiçbir ilgisi yoktur.
Alexiad’da geçen Lampsakos, Poimanenon, Mysia Olympos, Skamandros, Menderes, Gelibolu, Edremit, Bergama, Kliara, Ayasluk, Efes, Kyzikos, Troad, Filadelfia, Tralleis, Tema Thrakesia, Kellia, Kelbianon ovası ve sair birçok isim Kemer Boğazı civarı veya Firikya Hellespontia bölgesindedir (Remsi, 1960: 165; Topraklı-Bilgin, 2021: 301-318; bk. Harita 1).
Bizans’a verdiği desteğe karşılık Süleyman-şah, Uluborlu ve şarkını 1075’de, Bursa-İznik’i ise 1080’de fethetti (Remsi, 1960: 448; Turan, 1998: 54, 659; Yinanç, 2013: 87).
İzmir, Edremit ve Efes’in birer adet olduğunu zanneden Masalcılar da bugünkü İzmir, Edremit, Alaşehir ve Denizli’yi ne zaman ve nasıl fethettiğimizi açıklamalıdırlar.
Sonuç:
Dündar oğlu Hızır Bey, Menteşe evlâdı ise (Mesaliki’l-Ebsar), İlyas Bey ve atası Hamid Bey’in Menteşe evlâdı; Toğan’ın kaydından da Hamid Bey’in atasının Mehmet Bey ve onun kardeşinin İlyas, damadının Ali ve yakınlarının Sevinç ve Salur Beyler olduğu ortaya çıkmaz mı? (bk. Topraklı, 2021-16: 231-251 ve Turan, 1998: 514).
Mehmet Bey’in Türklükten gelen adı Şeh/Şah Menteş veya Menteş Şah olup, Şarkikaraağaç’ta yatmaktadır (Böcüzâde, 2012: 318).
Mehmet/Menteş Bey’in Eğirdir’de (Denizli) kurduğu ilk beylik Denizli (Menteşe) Beyliği olup, Hamid-oğulları, Menteşe-oğulları, Aydın-oğulları, Saruhan-oğulları ve Osman-oğulları ondan türemişlerdir.
İlk kez 1250’lerde Eğirdir’de (Deñizli) kurulan Deñizli Beyliğinin, 1300’lerden sonra Doñuzluk’a (Tonguzluk) taşındığını ve böylelikle buranın Doñuzluk adının da Deñizli’ye (Denizli) çevrildiğini iddia ettim.
Bu yazım için yine “sert olmuş” diyecekler; biliyorum, ama tarihçi, yanlış bilgisini ha bugün, ha yarın günceller ve düzeltir diye 10 yıldır sabrederim.
Doğruyu bir mühendisin söylemesinden ar ediliyor galiba, ama millete yanlış bilgi vermekten ar edilmiyor.
Onun için tarih ve coğrafya kitapları, bu uyarılar dikkate alınarak okunmalıdır.
Cumhuriyetimizin 100. Yıl armağan kitabı, yukarıdaki uyarılar dikkate alınarak okunmalıdır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve devlet kurumları da içindeki bilgilerin doğruluğundan emin olunmayan yayınlara destek vermemelidir.
.
Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com
Kaynak ve Tetkik Eserler
Anna Komnena (1996): Alexiad, Malazgirt’in Sonrası, Çeviri: Umar Bilge, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.
Böcüzâde, Süleyman S. (2012): Isparta Tarihi, Yay. Haz. Hasan Babacan, Isparta Valiliği-Isparta.
Erdoğru, M. Akif (1988): Beyşehir Sancağı İcmal Defteri, Belgeler, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Flemming, Barbara (2018): Geç Ortaçağ Döneminde Pamfilya, Pisidya ve Likya’nın Tarihî Coğrafyası, Çeviri: Hüseyin Turan Bağçeci, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Günal Öden, Zerrin, (1998): “Türkiye Selçuklu Sultanı II. Gıyâseddin Mesud Hakkında Bazı Görüşler”, Belleten, Cilt 61, Sayı: 230-232, s. 287-300, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara.
Kazvinî, Hamdullah Müstevfî (2018): Târihi Güzide, Çeviri: Mürsel Öztürk, Türk Tarih Kurumu, Ankara.
Khalkokondiles, Laonikos (2014): The Histories, 1. Bölüm, Çeviri: Anthony Kaldellis, Londra.
Kopraman, Kâzım Y. (2015): “Beylikler Hak. Kaynaklardaki Bilgiler”, Hamideli Tarih 02, Sistem Ofset-Ankara, s.87-89.
Remsi, V. M. (Ramsay, W. M.) (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çeviri: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.
Togan, A. Zeki Velidî (1970): Umumî Türk Tarihine Giriş, Cilt 1, 2. Baskı, Ed. Fak. Basımevi-İstanbul.
Topraklı, Ramazan (2011): Değişen Coğrafya ve Miryokefalon Savaşı, 2. Baskı, Semih Ofset-Ankara.
Topraklı, Ramazan (2021): Miryokefalon’un Yeri Isparta, 3. Baskı, Sistem Ofset-Ankara.
Topraklı, Ramazan (2021-16): “Şeh Menteş, Denizli Beyliği veya Büyük Uc Beyliği ve Dalları”, Cappadocia Journal of History and Social Sciences (DOI: 10.29228/cahij.51443), s.231-251.
Topraklı, Ramazan-Bilgin, K. Ufuk (2021): “Eğirdir Gölü Coğrafî Değişimi Öncesi Kemerli Kamusal Önder Aziz Trifon”, UTAD, s.301-318.
Turan, Osman (1998): Selçuklular Zamanında Türkiye, 6. Baskı, Boğaziçi Yayınları-İstanbul.
Yinanç, M. Halil (2013): Türkiye Tarihi, Selçuklular Devri, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Harita 1. Tarihteki Eğirdir ve Hoyran Gölleri ile Kıreli ve Beyşehri Gölleri ve Tarihî Yollar ile Tarihî Şehirler.
Pîrî Reis Haritasında Eğirdir Gölü, 2002, Türk Tarih Kurumu, s.380
Firikya Hellespontia ve Eğirdir Gölü Su Toplama Havzası, DSİ
Beyşehir Gölü: Beyşehri ve Kıreli Gölleri
Kâtip Çelebi Haritası: 1732, Yapan Galatalı Mıgırdıç, Basan Tophaneli İbrahim.
Resim 2. Beylikler hakkındaki bazı makale başlıkları
UYARI - REMARK
Özet
Eğirdir Gölü tarihte, Eğirdir ve Hoyran olmak üzere iki ayrı göldür; iki göl arasında suları Hoyran’dan Eğirdir’e doğru akan ve çeşitli adları bulunan 14-15 bm uzunluğunda bir ırmak vardır. Kıral Yolu, bu iki göl arasındaki Kemer Boğazı’ndan geçmektedir.
Firikya Hellespontia adlı bölge, Kemer Boğazı ve çevresidir.
Kelainai ve Apameia adlı eski kentler Kemer Boğazı, Amorion ise Uluborlu’da bulunmaktadır. Bu tarihî coğrafyayı kabul etmeyen ve Eskiçağ, Ortaçağ ve Yeniçağ tarihleri üzerine yapılan ve yapılacak olan her çalışma yanlış olmaya mahkûmdur.
Anahtar Kelimeler: Eğirdir Gölü, Hoyran Gölü, Kemer Boğazı, Firikya Hellespontia, Kıral Yolu
Abstract
Egirdir Lake has been two separate lakes in history, Egirdir and Hoyran; Between the two lakes, there is a 14-15 km long river with many names, whose waters flow from Hoyran to Eğirdir. Via regia passes through the Kemer Strait between these two lakes. The region called Phrygia Hellespontia is the Kemer Strait and its surroundings. The old cities of Kelainai and Apameia are located in Kemer Strait, and Amorion is located in Uluborlu. Any study on Ancient, Medieval, New Age histories that has been done or will be done which does not accept this historical geography, are doomed to be wrong.
Keywords: Eğirdir Lake, Hoyran Lake, Kemer Strait, Phrygia Hellespontia, via regia
Sosyal Medyaya haber; 27 Temmuz 2022 (?), ["Türk Devletleri Tarih ve Kültür Atlası" - Milli Düşünce Merkezi:
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı armağanı olarak "Türk Devletleri Tarih ve Kültür Atlası" isimli eser okuyucu ile buluştu. (…) Prof. Dr. Azmi Özcan ile Prof. Dr. Fahameddin Başar’ın yayına hazırladıkları ve kapsamlı içeriğiyle alanında ilk olma özelliğine sahip bu eserin, öğrencilerin yararlanması için “Türk Devletleri Tarih Atlası” adıyla küçük boy özel bir baskısı da hazırlandı. (…) Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Nata Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı tarafından desteklenen ve yaklaşık üç yılda hazırlanan kitapta alanlarının uzmanı çok sayıda kişinin yazı ve çalışmaları bulunuyor. Kitap çerçevesinde, Türkiye’de ilk defa tarihteki tüm Türk devletlerinin haritaları çizildi, her devletin siyasi ve kültür tarihiyle ilgili açıklayıcı bilgilere ve görsel malzemeye yer verildi] gibi bir kitap haberi düştü (Resim 1).
Bu haberi bana, 10 Temmuz 2022’de Prof. Dr. Bahri Ata verdi.
Bahri Hoca benim, Hamid-oğulları ve diğer Uc Beylikleri üzerine çalıştığımı iyi biliyor. Kapak resmi verilen kitabı çok aramama rağmen bulamadım. Görüldüğü gibi kapağa Pîrî Reis’in haritasını koymuşlar. Güya, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılına Armağan” imiş.
Sosyal medyada da haber yapmışlar. Milli Düşünce Merkezi sitesinin yazarı Kâmil Engin’in, överek tanıttığı söz konusu kitabın, pek öyle ciddî olmadığı anlaşılmaktadır.
Onun için kendimi, bu uyarı yazısını yazmak mecburiyetinde hissettim. Kitapta bazı maddeleri yazan değerli hocalarımın isimleri sosyal medyaya düşmüştür (bk. Resim 2):
Germiyan, Hamid, Teke, Eşref, Menteşe, Aydın, Saruhan, İnanç, Sahip Ata-oğulları beylikleri gibi maddelerin, Prof. Dr. Fehameddin Başar, Dr. Öğr. Ü. Sait Kofoğlu, Prof. Dr. Aydın Usta ve Doç. Dr. Selim Kaya’ya yazdırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu değerli hocalarımı ve adı geçen beylikler hakkındaki düşüncelerini az çok biliyorum. Osmanlı’yı kime yazdırdıklarını ve Ertuğrul ile oğlu Osman hakkında Khalkokondiles’i nasıl yorumladıklarını göremedim.
Milli Düşünce Merkezi, önce, tarihî coğrafya bilinmeden yazılan kitap ve makalelerin tarih değil, bir masal olacağını iyi bilmelidir.
İlim adamı önce, Pîrî Reis (1470?-1553) ve Kâtip Çelebi’nin (1609-1657) altta verdiğim haritalarını ve haritalardaki Eğirdir, Beyşehir ve Kıreli Göllerini açıklamalıdır.
Beylikler hakkında, kaynakçada görüldüğü gibi [Topraklı, Ramazan (2021-16): “Şeh Menteş, Denizli Beyliği veya Büyük Uc Beyliği ve Dalları”] adlı bir makale ile dikGazete’de muhtelif vesilelerle defalarca yazdım.
İbn Said (öl. 1286) diyor ki, burası (Antalya) meşhur bir şehirdir. Derbentler sahibinin donanması burada durur. Sahibi, Türkmen meliklerinden Hamid-oğullarından birisidir. Et-Tarife göre Yunus oğlu Hızır. Mesaliki’l-Ebsar: Benim zamanımda Dündar oğlu Hızır olup Menteşe evlâdındandır (Kopraman, 2015: 88).
Amorios ve Ales Amorios lâkaplı beylerin kimler olduğunu bilmeyen tarihçinin, Batı Anadolu Uc Beylikleri hakkında yazdıklarına itimat edilemez. Aslında Uc Beyi Mehmet Bey’in, Türklükten gelen adı Şah Menteş (Menteş Şah), onun oğlu Amorios lâkaplı Hamid Bey, onun oğlu “Amorionlu Ali” denilen (Günal, 1998: 291) Amorionlu İlyas, İlyas’ın oğlu ise Menteşe evlâdı Dündar Bey’dir (Topraklı, 2021-16: 231-251 ve Kopraman, 2015: 88).
“Menteşe oğulları ve (Er)Tugrul-şah Bey, Antakya, Alâ’iye ve Lazkiye sahillerine zorla hâkim oldular. Eşref-oğlu Sis’e bitişik olan Ermenek vilâyetini Moğolların elinden aldı. Onları uzaklaştırmak için şehzadeler Geyhatu ve Hülacu’yu Rûm’a gönderdiler” (Kazvinî, 2018: 383).
Burada zikredilen Antakya Yalvaç, Alâiye bildiğimiz Alanya, Lazkiye ise Eğirdir’dir.
Menteşe-oğulları, Şah Menteş’in çocuklarıdır; Tuğrul-şah Bey ise Eğirdir Gölü’nde denizcilik yapan Ertuğrul Gâzî’dir.
Osmanlı Beyliği, Dündar Bey’in 1324 yılında katledilmesine kadar Hamid-oğullarına tâbidir.
Ertuğrul ve Osman Beyleri, Eğirdir Gölü civarından kaldırıp, Söğüt ve Sakarya Nehri civarına yerleştiren Amorios, yani Amorionlu (Uluborlu hâkimi) Hamid Bey’dir (Günal, 1998: 291).
Kitapta, “Her yeni bulgu veya belge tarih bilgimizi değiştirebilir” ilkesinden yararlanıldı mı belli değil.
Eğirdir ve Beyşehir Gölleri, tarihteki gibi değil ve de tarihî yollar yanlışsa bu kitap neye yarar? (bk. Harita 1).
Kâtip Çelebi, Eğirdir Gölü için “Hamideli ortasında bir azb-i gadir’dir (tatlı su). Boyu cenuptan şimale 4,5 fersah, eni 3 fersah, derinliği 10 kulaç olup garbında Eğridir ve ortasında iki cezire vardır” (Topraklı, 2011: 33), Kıreli Gölü içinse “Buhayre-i Kıreli: Beyşehri Gölü’nün şimalinde ol kadar bir gadîr’dir” der (Erdoğru, 1988:123). 4,5 fersah, yaklaşık 23 bm eder. Bugün için (Hoyran kısmı hariç) Eğirdir Gölü’nün Kemer Boğazı’na kadar olan uzunluğu 33 bm’dir.
Kâtip Çelebi (1609-1657), eserini yazdığında Eğirdir ve Hoyran gölleri birleşmişti.
O, bu bilgiyi Behram Dimeşkî’den, o da Roma’dan almış olmalıydı (bk. Pîrî Reis Haritası ve Kâtip Çelebi Haritası; bm: Bin metre).
“Uc Türkmenleri Hamid-oğulları, daha Hülegü Han yeni geldiği sıralarda Selçukluların itaatinden çıkarak Hülagü’ye elçi göndermiş, ondan sancak istemişler, Reisleri Mahmud Bey ve kardeşi İlyas ve yakınlarından Sevinç Bey, Mısır tarihlerinde, Selçuklulara karşı Moğollarla birleşen ve onlardan sancak alan beyler sıfatıyla zikrediliyorlar. Kendileri Mısırlılarla sınırdaş olup, onlarla mektuplaştıkları, isyanları zamanında doğru yahut sahte olarak Selçukluları baş edindikleri malûmdur” (Togan, 1970: 311).
A. Zeki Velidî Togan’ın, Reisleri Mahmut Bey (Mehmet Bey veya Menteş-şah) dediği Hamid-oğulları Beyliği bilgisi, niçin hiç tartışılmadan görmezden gelinmektedir?
Yoksa Togan, zihin konforumuzu mu bozmaktadır?
Tarihçi, Denizli Beyliği’nin Hamid-oğulları olduğu anlayamamıştır (Flemming, 2018: 43).
***
Eskiçağ, Ortaçağ, Yeniçağ gibi tarih dallarında birçok masal var. Bu konuda tarihçilerin kutbu İnalcık hocadan bir misal vermek kâfi olacaktır.
O’nun ilerlemiş yaşına rağmen araziye çıkışını ballandırarak anlatırız.
O’nun bir veya iki defa araziye çıkışını, sanki onlarca defa çıkmış gibi anlatmamızdan istidlâl ediyorum ki, O’nun haricinde hiçbir tarihçi, araziye çıkmamış olacaktır.
Halil Hoca, “1097 yılında elden çıkan İznik’te; 1105 yılında Selçuklu yönetiminin tekrar kurulduğunu” iddia eder.
O, söz konusu İznik’in, Bursa-İznik (Bitinya İznik) olduğunu sanır. Hâlbuki 1105’te Selçukluların aldığı İznik, Bursa-İznik değil, Senirkent-İznik, yani İlegüp veya Uluğbey köyüdür (bk. Harita 1).
1097’de elden çıkan Bursa-İznik, tekrar 1331’de ve Sultan Orhan Bey zamanında ancak alınmıştır.
Osmanlı tarihi konusunda merhum İnalcık’ın üzerine kimse yok denilir, ama O’nun Osmanlı Beyliği’nin başlangıcı hakkındaki bilgilerinin yanlış olduğunu kimse yazmaz.
Ben bu konuda muhtelif vesilelerle yazdığım için tekrar etmiyorum.
Bunun gibi Çaka Bey’in Ege Denizi, bugünkü İzmir, Edremit ve Abidos ile hiçbir ilgisi yoktur.
Alexiad’da geçen Lampsakos, Poimanenon, Mysia Olympos, Skamandros, Menderes, Gelibolu, Edremit, Bergama, Kliara, Ayasluk, Efes, Kyzikos, Troad, Filadelfia, Tralleis, Tema Thrakesia, Kellia, Kelbianon ovası ve sair birçok isim Kemer Boğazı civarı veya Firikya Hellespontia bölgesindedir (Remsi, 1960: 165; Topraklı-Bilgin, 2021: 301-318; bk. Harita 1).
Bizans’a verdiği desteğe karşılık Süleyman-şah, Uluborlu ve şarkını 1075’de, Bursa-İznik’i ise 1080’de fethetti (Remsi, 1960: 448; Turan, 1998: 54, 659; Yinanç, 2013: 87).
İzmir, Edremit ve Efes’in birer adet olduğunu zanneden Masalcılar da bugünkü İzmir, Edremit, Alaşehir ve Denizli’yi ne zaman ve nasıl fethettiğimizi açıklamalıdırlar.
Sonuç:
Dündar oğlu Hızır Bey, Menteşe evlâdı ise (Mesaliki’l-Ebsar), İlyas Bey ve atası Hamid Bey’in Menteşe evlâdı; Toğan’ın kaydından da Hamid Bey’in atasının Mehmet Bey ve onun kardeşinin İlyas, damadının Ali ve yakınlarının Sevinç ve Salur Beyler olduğu ortaya çıkmaz mı? (bk. Topraklı, 2021-16: 231-251 ve Turan, 1998: 514).
Mehmet Bey’in Türklükten gelen adı Şeh/Şah Menteş veya Menteş Şah olup, Şarkikaraağaç’ta yatmaktadır (Böcüzâde, 2012: 318).
Mehmet/Menteş Bey’in Eğirdir’de (Denizli) kurduğu ilk beylik Denizli (Menteşe) Beyliği olup, Hamid-oğulları, Menteşe-oğulları, Aydın-oğulları, Saruhan-oğulları ve Osman-oğulları ondan türemişlerdir.
İlk kez 1250’lerde Eğirdir’de (Deñizli) kurulan Deñizli Beyliğinin, 1300’lerden sonra Doñuzluk’a (Tonguzluk) taşındığını ve böylelikle buranın Doñuzluk adının da Deñizli’ye (Denizli) çevrildiğini iddia ettim.
Bu yazım için yine “sert olmuş” diyecekler; biliyorum, ama tarihçi, yanlış bilgisini ha bugün, ha yarın günceller ve düzeltir diye 10 yıldır sabrederim.
Doğruyu bir mühendisin söylemesinden ar ediliyor galiba, ama millete yanlış bilgi vermekten ar edilmiyor.
Onun için tarih ve coğrafya kitapları, bu uyarılar dikkate alınarak okunmalıdır.
Cumhuriyetimizin 100. Yıl armağan kitabı, yukarıdaki uyarılar dikkate alınarak okunmalıdır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve devlet kurumları da içindeki bilgilerin doğruluğundan emin olunmayan yayınlara destek vermemelidir.
.
Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com
Kaynak ve Tetkik Eserler
Anna Komnena (1996): Alexiad, Malazgirt’in Sonrası, Çeviri: Umar Bilge, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.
Böcüzâde, Süleyman S. (2012): Isparta Tarihi, Yay. Haz. Hasan Babacan, Isparta Valiliği-Isparta.
Erdoğru, M. Akif (1988): Beyşehir Sancağı İcmal Defteri, Belgeler, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Flemming, Barbara (2018): Geç Ortaçağ Döneminde Pamfilya, Pisidya ve Likya’nın Tarihî Coğrafyası, Çeviri: Hüseyin Turan Bağçeci, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Günal Öden, Zerrin, (1998): “Türkiye Selçuklu Sultanı II. Gıyâseddin Mesud Hakkında Bazı Görüşler”, Belleten, Cilt 61, Sayı: 230-232, s. 287-300, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara.
Kazvinî, Hamdullah Müstevfî (2018): Târihi Güzide, Çeviri: Mürsel Öztürk, Türk Tarih Kurumu, Ankara.
Khalkokondiles, Laonikos (2014): The Histories, 1. Bölüm, Çeviri: Anthony Kaldellis, Londra.
Kopraman, Kâzım Y. (2015): “Beylikler Hak. Kaynaklardaki Bilgiler”, Hamideli Tarih 02, Sistem Ofset-Ankara, s.87-89.
Remsi, V. M. (Ramsay, W. M.) (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çeviri: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.
Togan, A. Zeki Velidî (1970): Umumî Türk Tarihine Giriş, Cilt 1, 2. Baskı, Ed. Fak. Basımevi-İstanbul.
Topraklı, Ramazan (2011): Değişen Coğrafya ve Miryokefalon Savaşı, 2. Baskı, Semih Ofset-Ankara.
Topraklı, Ramazan (2021): Miryokefalon’un Yeri Isparta, 3. Baskı, Sistem Ofset-Ankara.
Topraklı, Ramazan (2021-16): “Şeh Menteş, Denizli Beyliği veya Büyük Uc Beyliği ve Dalları”, Cappadocia Journal of History and Social Sciences (DOI: 10.29228/cahij.51443), s.231-251.
Topraklı, Ramazan-Bilgin, K. Ufuk (2021): “Eğirdir Gölü Coğrafî Değişimi Öncesi Kemerli Kamusal Önder Aziz Trifon”, UTAD, s.301-318.
Turan, Osman (1998): Selçuklular Zamanında Türkiye, 6. Baskı, Boğaziçi Yayınları-İstanbul.
Yinanç, M. Halil (2013): Türkiye Tarihi, Selçuklular Devri, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Harita 1. Tarihteki Eğirdir ve Hoyran Gölleri ile Kıreli ve Beyşehri Gölleri ve Tarihî Yollar ile Tarihî Şehirler.
Pîrî Reis Haritasında Eğirdir Gölü, 2002, Türk Tarih Kurumu, s.380
Firikya Hellespontia ve Eğirdir Gölü Su Toplama Havzası, DSİ
Beyşehir Gölü: Beyşehri ve Kıreli Gölleri
Kâtip Çelebi Haritası: 1732, Yapan Galatalı Mıgırdıç, Basan Tophaneli İbrahim.
Resim 2. Beylikler hakkındaki bazı makale başlıkları