Vav ol!.. Vay dememek için..

Vav ol!.. Vay dememek için..

Aşk, tıpkı elif gibidir, demiş Hz. Mevlâna..

Ardından devam etmiş;

“İsminde gizlidir, ama okunmaz.. O olmadan besmele sese gelmez.. O her şeyin içindedir, ama hiç bir şeyde görünmez..”

Ne şahane bir tespit değil mi?.. Adeta güzellikler manzumesi..

Hani ne derler?..

İman tazeleten cinsten..

İnsan vav şeklinde doğar, bir ara doğrulunca kendini elif sanır.. İnsan iki büklüm yaşar, oysa en doğru olduğu gün ölmüştür..

Kulluğun manası vav’dadır, elif ulûhiyetin ve ehadiyetin simgesidir..

Bir başka ifadeyle, elif kâinatın anahtarıdır, vav ise kainâttır..

O yüzden Lâfz-ı İlâhi elifle başlar..

Halık-ı Zülcelâl  kullarını vav gibi mütevazı olsun ister..

İbrahim ateşte vav’dır, Nemrut ise ateşe odun!..

Yunus vav olmuştur balığın karnında, öylece kurtarmıştır kendini..

İnsan iki büklüm olunca rahat eder, annesinin karnında..

Boylu boyunca uzansa da kim rahattır ki mezarında?..

Vav’ın elifle münasebeti ne kadar iyiyse, kâinatın dengesi de o kadar düzgündür.. Ancak, manayı bilmeyenler vav diyemez vay der!..

Buna anlamca vaveyla denir..

Bir başka deyişle, vav olamadıkları için feryâd edenlerin halidir vaveyla..

Elif bir ağaç, insan ise onun dalıdır..

Azrail budadıkça, nefesleri, sesleri, daha gür çıkar..

Her biri dal olur ve o ağaçtan beslenir.. Vav olur o ağacın gölgesine sığınır.. 

Ve Allahü teala peygamber eliyle ulaşan mesajıyla seslenir; “hem dal hem vav ol” der, insana!..

İnsanın secdedeki hâli, bazen ceninin anne karnında ki haline benzer..

Vav harfi, Allah’ın(CC) Vahid ismini ve birliğini de simgeler..

Ey aşkın binbir başlı vav hali.. 

Ey sonsuz kavram.. 

Gaflet vaktinde gel gönlümün üstüne.. 

Usta bir hattatım ben.. 

Aşkı çizerim mekânlara.. 

Aşk sığmaz ki bu ummana.. 

Vav olur gözlerimiz.. Bürünürüz canlara.. 

Bir seyyah gibi.. 

Gelip göçen, göçüp giden.. Mekândan mekân’a..

Demem o ki; tarifini yapamam ben imkâna..

Evet bir hattatım ben ve zamana vav çizmekteyim.. 

Hilâlin dolunaya, dolunayın hilâle dönüştüğü zamana..

Ve mahlûkat..

Nefes nefes aşk çekerken Mevlâ’ya..

Üstümde aşk kokusu var.. Yaşadıkça beni yontar.. 

Ve benzetir insana..

Elimde vav.. 

Gönlümde vav.. 

Gözümde vav..

Dem dem vav kesilirim, beni insan yapana..

Ey kalbimden geçeni bilen Allah'ım.. 

Kulum de, kâfi bana..

İster nârına gark et.. 

İster nuruna..

Ey şey olan insan..

Her şey olan Rabbinin önünde secde et!..

Vav ol..

Vay dememek için!..

Vesselâm..

.

Sami Özey, dikGAZETE.com

Aşk, tıpkı elif gibidir, demiş Hz. Mevlâna..

Ardından devam etmiş;

“İsminde gizlidir, ama okunmaz.. O olmadan besmele sese gelmez.. O her şeyin içindedir, ama hiç bir şeyde görünmez..”

Ne şahane bir tespit değil mi?.. Adeta güzellikler manzumesi..

Hani ne derler?..

İman tazeleten cinsten..

İnsan vav şeklinde doğar, bir ara doğrulunca kendini elif sanır.. İnsan iki büklüm yaşar, oysa en doğru olduğu gün ölmüştür..

Kulluğun manası vav’dadır, elif ulûhiyetin ve ehadiyetin simgesidir..

Bir başka ifadeyle, elif kâinatın anahtarıdır, vav ise kainâttır..

O yüzden Lâfz-ı İlâhi elifle başlar..

Halık-ı Zülcelâl  kullarını vav gibi mütevazı olsun ister..

İbrahim ateşte vav’dır, Nemrut ise ateşe odun!..

Yunus vav olmuştur balığın karnında, öylece kurtarmıştır kendini..

İnsan iki büklüm olunca rahat eder, annesinin karnında..

Boylu boyunca uzansa da kim rahattır ki mezarında?..

Vav’ın elifle münasebeti ne kadar iyiyse, kâinatın dengesi de o kadar düzgündür.. Ancak, manayı bilmeyenler vav diyemez vay der!..

Buna anlamca vaveyla denir..

Bir başka deyişle, vav olamadıkları için feryâd edenlerin halidir vaveyla..

Elif bir ağaç, insan ise onun dalıdır..

Azrail budadıkça, nefesleri, sesleri, daha gür çıkar..

Her biri dal olur ve o ağaçtan beslenir.. Vav olur o ağacın gölgesine sığınır.. 

Ve Allahü teala peygamber eliyle ulaşan mesajıyla seslenir; “hem dal hem vav ol” der, insana!..

İnsanın secdedeki hâli, bazen ceninin anne karnında ki haline benzer..

Vav harfi, Allah’ın(CC) Vahid ismini ve birliğini de simgeler..

Ey aşkın binbir başlı vav hali.. 

Ey sonsuz kavram.. 

Gaflet vaktinde gel gönlümün üstüne.. 

Usta bir hattatım ben.. 

Aşkı çizerim mekânlara.. 

Aşk sığmaz ki bu ummana.. 

Vav olur gözlerimiz.. Bürünürüz canlara.. 

Bir seyyah gibi.. 

Gelip göçen, göçüp giden.. Mekândan mekân’a..

Demem o ki; tarifini yapamam ben imkâna..

Evet bir hattatım ben ve zamana vav çizmekteyim.. 

Hilâlin dolunaya, dolunayın hilâle dönüştüğü zamana..

Ve mahlûkat..

Nefes nefes aşk çekerken Mevlâ’ya..

Üstümde aşk kokusu var.. Yaşadıkça beni yontar.. 

Ve benzetir insana..

Elimde vav.. 

Gönlümde vav.. 

Gözümde vav..

Dem dem vav kesilirim, beni insan yapana..

Ey kalbimden geçeni bilen Allah'ım.. 

Kulum de, kâfi bana..

İster nârına gark et.. 

İster nuruna..

Ey şey olan insan..

Her şey olan Rabbinin önünde secde et!..

Vav ol..

Vay dememek için!..

Vesselâm..

.

Sami Özey, dikGAZETE.com