Yaşar Kaplan (Rahmetullahi Aleyh…)

Yaşar Kaplan (Rahmetullahi Aleyh…)

Yaşar Kaplan (Rahmetullahi Aleyh…) Yaşar Kaplan (Rahmetullahi Aleyh…)

Yaşar Abi garip yaşadı…

Ve…

Vatandan uzak bir yerde, garip bir şekilde öldü. Allah taksiratını affetsin, mekânı cennet olsun.

Gariplik sadece vatandan cüda olmak değildir. Gariplik, fikir ve hizmetlerinin kendi camianda bile kadir ve kıymet bilinmemesidir.

Maalesef Yaşar Abinin kadri de camiamız tarafından yeterince bilinmemiş ve yeterince kendisinden istifade edilmemiş dava-hizmet adamı bir şahsiyet idi.

MGV

(Milli Gençlik Vakfı)

Onunla ilk tanışmamız, MGV’de gençlere seminer vermek üzere davet etmemle olmuştu.

Refah Partisi’nin yükselişe geçtiği 1980’lerin sonlarında

RP Fatih ilçe teşkilatından Abdullah Sevim başkanımızın riyasetindeki MGV’ye önce üniversitelilerden sorumlu, sonra basın-yayın ve halkla ilişkiler başkan yardımcılığına atanmıştım.

YAŞAR ABİ BİZE HEYECAN - GÜVEN VE CESARET VERİYOR…

Rahmetlinin medeni cesareti çok yüksekti. Küfre karşı pervası yoktu. O yıllarda bir avuç olduğumuz için…

Rejimin…

Ve…

Rejimin kolları olan medya- bürokrasi ve sermayenin üstümüzde olan baskısı tarif edilmeyecek derecede ağırdı.

Yaşar Abi tüm bunlara aldırmaz konuşmaları ile bize öyle bir güven ve cesaret verirdi ki, sanki bir adım sonra iktidar olacağız veya şu anda iktidarda ve çoğunluktaymışız gibi hissediyorduk kendimizi.

28 ŞUBAT VE DEMOKRASİ RİSALESİ…

Onun bu özgüven ve cesaretinin başına işler açacağı malumdu!..

Ama o…

Sanki “çivi çiviye söker” dercesine tuttu “Demokrasi Risalesi”ni yazdı.

O yıllarda bırakın bu tür kitabı yazmak!..

O kitabın içindekilerini okumak cesaret isterdi.

Sadece bu kitaptan 7.5 yıl yedi.

3 yıl kadar hapis yattıktan sonra salıverildi…

Ama…

Devam eden 19 davası daha olduğu için Almanya’ya göçmek zorunda kaldı.

HAPİSHANEDEN BİR ANI…

Hapiste yatarken…

Karşılıksız çek vs. mali işlerden dolayı hapse girmiş koğuş arkadaşları vardı.

Malum hapishanede adettir:

- Geçmiş olsun!

- Sağ olun!

- Kaç yıl aldınız?

- 7.5 yıl

- Allah kurtarsın! Suçunuz?

- Kitap yazdım!

- Hadi be! Şaka ediyorsunuz herhalde…

O 2 kişi, Yaşar Abiden bir müddet uzaklaşıyorlar. Öyle ya!.. Muhbir midir kim bilir nedir... Kitap yazmaktan da 7.5 yıl ceza mı alınırmış.

AZ BİLE ALMIŞSIN!..

İnsanın hapishanede zamirini saklaması mümkün değil ya…

Bir müddet sonra…

Yaşar Abinin düzgün biri olduğuna kanaat getirince mezkûr kişiler, tekrar Yaşar Abi’ye yanaşıp kitabı istiyorlar…

Ve…

Akşam olmadan kitabı getirip önüne atıyorlar. İncecik bir kitap zaten…

- Nasıl buldunuz? Okudunuz mu?

- Evet… Arkadaş sen neler yazmışsın öyle yaa!

- Biz senin 7.5 yıl aldığına inanmamıştık ama okuduktan sonra anladık ki, sana az bile vermişler!

- Neden?

- Yaw arkadaş sen k.riz uyandırıyorsun!

- :))

TEK-DER DÖNEMİ

Mühendis olmam hesabıyla TEKDER’de daha faydalı olacağıma kanaat getiren siyaset büyüklerimiz, yaklaşan TEKDER (Teknik Elemanlar derneği İstanbul Şubesi) kongresine başkan adayı olmamı istediler.

Seçim meşgalesinin ardından…

Teşkilat vs. görevlerini tamamladıktan sonra ilk iş olarak Yaşar Abi’ye müracaat etmem oldu.

Çünkü…

Hizmetin şekli değişmiş; seminer vs. vermenin ötesinde sesimizi duyuracak teknik elemanlara yönelik basın-yayın çalışması yapmamız gerektiğine inanıyordum.

Yaşar Abi’ye bir oda tahsis ettim.. Gelip orada “Teknik Eleman” dergisini çıkarması için ricada bulundum. Çünkü kendisine verecek paramız yoktu.

Verecek olsak bile çok cüzi bir şey olduğunu söylemeye gerek yok…

Ama o,

İşe öyle bir sarıldı ki… O yıllarda çıkan Teknik Eleman dergisinin bir ustanın elinden çıktığı hemen belli oluyordu.

Kendisi de hizmet vermekten ve kurtulduğu kira derdi, telefon masrafı, çalıştıracağı eleman masrafı vs. den kurtulduğu için seviniyordu.

Ancak...

Bu sevinç kısa sürdü…

Derneği taşımak, yaklaşan seçimler ve ülkede yükselen siyasi atmosfer vs. den dolayı kendisini yeni dergi arayışlarına sevk etti.

28 ŞUBAT…

Netice olarak;

1991 ve 92 ara seçimleri… 94 Genel Yerel Seçimleri…

Ve nihayet 1995’te yapılan Refah Partisi’nin 1. olduğu seçimlerini kazanıp, iktidar olduk.

(95’te 1. Olduğumuz halde hükumeti kuramadık. Ancak 1996 yılında Erbakan Hoca, koalisyon hükumetini kurabildi.)

Ama 28 Şubat darbesi ile…

Bu sevinç kursağımızda kaldı.

Bu darbenin…

Bir şekilde Yaşar Abi’ye de yansıyacağı izahtan varestedir.

Üst üste gelen davaları kaldıramayacağını görünce (19 dava) Almanya’ya kaçmak zorunda kaldı. İyi ki de kaçmış. Kalsa ömrü hapishanelerde geçecek.

BİLLUR GİBİ…

Almanya’ya

Her gittiğimde araya sıkıştırır, muhakkak kendisiyle buluşurdum.

Uzun süredir gidemediğim için…

Bu sefer, “Whatsapp” üzerinden uzun uzun konuşurduk.

Onda…

Billur gibi katışıksız bir iman… Parlak ve keskin bir zeka vardı.

Rahmetli…

Beni hep bu yönüyle etkilemiştir.

BU ZEKÂDAN İSTİFADE EDEBİLDİK Mİ?

Maalesef hayır!

Yaklaşık bir yıl önce yaptığımız bir görüşmede…

Bana;

8-10 kitap olacak kadar notlarının biriktiğini ve bunları bastırmak istediğini söylemişti.

Bu kitaplara bizim ihtiyacımız vardı.

Çünkü…

Dediğim gibi billur gibi bir iman ve keskin bir zekânın ürünü olan bu kitapların, bizim düşünce dünyamıza girmesi gerekirdi.

Kitapları bastırsak bize faydası olur ama ona da az da olsa maddi bir katkısı olurdu.

Bunun için…

Bildiğim birkaç kapı çaldım.

Olmadı…

Belki yanlış kapılar çaldım. Belki bilmediğim başka sebepler var(dı)…

Karşımızdaki cephede…

Onun pabucu olamayacak adamların nasıl ihya edildiklerini gördükçe, üzülüp kahrolmamak elde değil ama yapacak bir şey yok!..

Bizim mahallede insana genellikle öldükten sonra kıymet veriliyor.

Kısa sürede bu anlayış düzelecek gibi de görünmüyor.

Ne yapalım!...

Toprak post Allah dost…

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

NOT:

Nasip olursa gelecek yazıda;

- Yaşar Abi Almanya’dan neden dönmedi?

- Hatip-Yazar ama sert mizacının nedeni ve Japonya hatırası

- Yaşar Abi ve Ömer Halisdemir

- Yaşar Abi, Erbakan Hoca ve Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan

- Yaşar Abi, Y. Özdil -E. Çölaşan ve Gülşen

- Yaşar Abi, N. Fazıl- K. Mısıroğlu-O. Y. Serdengeçti ve A. Hakim Arvasi (ks)

- Yaşar Abi, Sezai Karakoç- İsmet Özel

- Yaşar Abi, Hüner dergisi ve Ateş Hattından Notlar

- Yaşar Abi, Ercüment Özkan ve parti meselesi

- Yaşar Abi ve Malcolm X… gibi mevzularına değineceğim inşallah…  

E.B.

*

-Mütefekkir yazar Yaşar Kaplan hayata veda etti

-Almanya'da vefat eden yazar Yaşar Kaplan'ın cenazesi Türkiye'ye gönderildi

Yaşar Abi garip yaşadı…

Ve…

Vatandan uzak bir yerde, garip bir şekilde öldü. Allah taksiratını affetsin, mekânı cennet olsun.

Gariplik sadece vatandan cüda olmak değildir. Gariplik, fikir ve hizmetlerinin kendi camianda bile kadir ve kıymet bilinmemesidir.

Maalesef Yaşar Abinin kadri de camiamız tarafından yeterince bilinmemiş ve yeterince kendisinden istifade edilmemiş dava-hizmet adamı bir şahsiyet idi.

MGV

(Milli Gençlik Vakfı)

Onunla ilk tanışmamız, MGV’de gençlere seminer vermek üzere davet etmemle olmuştu.

Refah Partisi’nin yükselişe geçtiği 1980’lerin sonlarında

RP Fatih ilçe teşkilatından Abdullah Sevim başkanımızın riyasetindeki MGV’ye önce üniversitelilerden sorumlu, sonra basın-yayın ve halkla ilişkiler başkan yardımcılığına atanmıştım.

YAŞAR ABİ BİZE HEYECAN - GÜVEN VE CESARET VERİYOR…

Rahmetlinin medeni cesareti çok yüksekti. Küfre karşı pervası yoktu. O yıllarda bir avuç olduğumuz için…

Rejimin…

Ve…

Rejimin kolları olan medya- bürokrasi ve sermayenin üstümüzde olan baskısı tarif edilmeyecek derecede ağırdı.

Yaşar Abi tüm bunlara aldırmaz konuşmaları ile bize öyle bir güven ve cesaret verirdi ki, sanki bir adım sonra iktidar olacağız veya şu anda iktidarda ve çoğunluktaymışız gibi hissediyorduk kendimizi.

28 ŞUBAT VE DEMOKRASİ RİSALESİ…

Onun bu özgüven ve cesaretinin başına işler açacağı malumdu!..

Ama o…

Sanki “çivi çiviye söker” dercesine tuttu “Demokrasi Risalesi”ni yazdı.

O yıllarda bırakın bu tür kitabı yazmak!..

O kitabın içindekilerini okumak cesaret isterdi.

Sadece bu kitaptan 7.5 yıl yedi.

3 yıl kadar hapis yattıktan sonra salıverildi…

Ama…

Devam eden 19 davası daha olduğu için Almanya’ya göçmek zorunda kaldı.

HAPİSHANEDEN BİR ANI…

Hapiste yatarken…

Karşılıksız çek vs. mali işlerden dolayı hapse girmiş koğuş arkadaşları vardı.

Malum hapishanede adettir:

- Geçmiş olsun!

- Sağ olun!

- Kaç yıl aldınız?

- 7.5 yıl

- Allah kurtarsın! Suçunuz?

- Kitap yazdım!

- Hadi be! Şaka ediyorsunuz herhalde…

O 2 kişi, Yaşar Abiden bir müddet uzaklaşıyorlar. Öyle ya!.. Muhbir midir kim bilir nedir... Kitap yazmaktan da 7.5 yıl ceza mı alınırmış.

AZ BİLE ALMIŞSIN!..

İnsanın hapishanede zamirini saklaması mümkün değil ya…

Bir müddet sonra…

Yaşar Abinin düzgün biri olduğuna kanaat getirince mezkûr kişiler, tekrar Yaşar Abi’ye yanaşıp kitabı istiyorlar…

Ve…

Akşam olmadan kitabı getirip önüne atıyorlar. İncecik bir kitap zaten…

- Nasıl buldunuz? Okudunuz mu?

- Evet… Arkadaş sen neler yazmışsın öyle yaa!

- Biz senin 7.5 yıl aldığına inanmamıştık ama okuduktan sonra anladık ki, sana az bile vermişler!

- Neden?

- Yaw arkadaş sen k.riz uyandırıyorsun!

- :))

TEK-DER DÖNEMİ

Mühendis olmam hesabıyla TEKDER’de daha faydalı olacağıma kanaat getiren siyaset büyüklerimiz, yaklaşan TEKDER (Teknik Elemanlar derneği İstanbul Şubesi) kongresine başkan adayı olmamı istediler.

Seçim meşgalesinin ardından…

Teşkilat vs. görevlerini tamamladıktan sonra ilk iş olarak Yaşar Abi’ye müracaat etmem oldu.

Çünkü…

Hizmetin şekli değişmiş; seminer vs. vermenin ötesinde sesimizi duyuracak teknik elemanlara yönelik basın-yayın çalışması yapmamız gerektiğine inanıyordum.

Yaşar Abi’ye bir oda tahsis ettim.. Gelip orada “Teknik Eleman” dergisini çıkarması için ricada bulundum. Çünkü kendisine verecek paramız yoktu.

Verecek olsak bile çok cüzi bir şey olduğunu söylemeye gerek yok…

Ama o,

İşe öyle bir sarıldı ki… O yıllarda çıkan Teknik Eleman dergisinin bir ustanın elinden çıktığı hemen belli oluyordu.

Kendisi de hizmet vermekten ve kurtulduğu kira derdi, telefon masrafı, çalıştıracağı eleman masrafı vs. den kurtulduğu için seviniyordu.

Ancak...

Bu sevinç kısa sürdü…

Derneği taşımak, yaklaşan seçimler ve ülkede yükselen siyasi atmosfer vs. den dolayı kendisini yeni dergi arayışlarına sevk etti.

28 ŞUBAT…

Netice olarak;

1991 ve 92 ara seçimleri… 94 Genel Yerel Seçimleri…

Ve nihayet 1995’te yapılan Refah Partisi’nin 1. olduğu seçimlerini kazanıp, iktidar olduk.

(95’te 1. Olduğumuz halde hükumeti kuramadık. Ancak 1996 yılında Erbakan Hoca, koalisyon hükumetini kurabildi.)

Ama 28 Şubat darbesi ile…

Bu sevinç kursağımızda kaldı.

Bu darbenin…

Bir şekilde Yaşar Abi’ye de yansıyacağı izahtan varestedir.

Üst üste gelen davaları kaldıramayacağını görünce (19 dava) Almanya’ya kaçmak zorunda kaldı. İyi ki de kaçmış. Kalsa ömrü hapishanelerde geçecek.

BİLLUR GİBİ…

Almanya’ya

Her gittiğimde araya sıkıştırır, muhakkak kendisiyle buluşurdum.

Uzun süredir gidemediğim için…

Bu sefer, “Whatsapp” üzerinden uzun uzun konuşurduk.

Onda…

Billur gibi katışıksız bir iman… Parlak ve keskin bir zeka vardı.

Rahmetli…

Beni hep bu yönüyle etkilemiştir.

BU ZEKÂDAN İSTİFADE EDEBİLDİK Mİ?

Maalesef hayır!

Yaklaşık bir yıl önce yaptığımız bir görüşmede…

Bana;

8-10 kitap olacak kadar notlarının biriktiğini ve bunları bastırmak istediğini söylemişti.

Bu kitaplara bizim ihtiyacımız vardı.

Çünkü…

Dediğim gibi billur gibi bir iman ve keskin bir zekânın ürünü olan bu kitapların, bizim düşünce dünyamıza girmesi gerekirdi.

Kitapları bastırsak bize faydası olur ama ona da az da olsa maddi bir katkısı olurdu.

Bunun için…

Bildiğim birkaç kapı çaldım.

Olmadı…

Belki yanlış kapılar çaldım. Belki bilmediğim başka sebepler var(dı)…

Karşımızdaki cephede…

Onun pabucu olamayacak adamların nasıl ihya edildiklerini gördükçe, üzülüp kahrolmamak elde değil ama yapacak bir şey yok!..

Bizim mahallede insana genellikle öldükten sonra kıymet veriliyor.

Kısa sürede bu anlayış düzelecek gibi de görünmüyor.

Ne yapalım!...

Toprak post Allah dost…

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

NOT:

Nasip olursa gelecek yazıda;

- Yaşar Abi Almanya’dan neden dönmedi?

- Hatip-Yazar ama sert mizacının nedeni ve Japonya hatırası

- Yaşar Abi ve Ömer Halisdemir

- Yaşar Abi, Erbakan Hoca ve Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan

- Yaşar Abi, Y. Özdil -E. Çölaşan ve Gülşen

- Yaşar Abi, N. Fazıl- K. Mısıroğlu-O. Y. Serdengeçti ve A. Hakim Arvasi (ks)

- Yaşar Abi, Sezai Karakoç- İsmet Özel

- Yaşar Abi, Hüner dergisi ve Ateş Hattından Notlar

- Yaşar Abi, Ercüment Özkan ve parti meselesi

- Yaşar Abi ve Malcolm X… gibi mevzularına değineceğim inşallah…  

E.B.

*

-Mütefekkir yazar Yaşar Kaplan hayata veda etti

-Almanya'da vefat eden yazar Yaşar Kaplan'ın cenazesi Türkiye'ye gönderildi