Engelini yenemediği için 16 yıl evinden çıkamayan Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye Atletizm Takım sporcusunun, bugün Avrupa Şampiyonluğu konuşuluyor. 

Hiçbir başarının tesadüfi olmadığını Zübeyde Süpürgeci de görmekle kalmıyor, hayat hikâyesi diğer bireylere de örnek oluyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Spor İstanbul’unda (eski adıyla Spor A.Ş.) çalıştığımız 10 yılı aşkın dönemde, Bağcılar Belediye tekerlekli sandalye atletizm takımı, İstanbul Maratonu (eski adıyla Avrasya Maratonu) hemen hemen tümüne katılım gösterdi.

Kulüplerinin kendilerine sağladığı imkânları en iyi şekilde değerlendiren sporcular, bugün Dünya ve Avrupa Dereceleri elde ediyorlarsa, bunun tesadüfi olmadığına bizzat şahit olanlardanız.

Geçtiğimiz hafta yapılan Para Atletizm Avrupa Şampiyonası’nda yarışan Zübeyde Süpürgesi, 100 metre finalinde Avrupa rekoru kırarak, altın madalyanın sahibi olunca, Şampiyon sporcunun örnek hayatını yazmak da kaçınılmaz oldu…

SIRADA PARALİMPİK OYUNLAR VAR

1993 yılında fiziksel engelli olarak dünyaya gelen sporcu, 2011 yılında Bağcılar Belediyesi’nde atletizme başladı. 2012 yılında milli takıma seçilmesinin hemen ardından, 2012 ve 2016 Paralimpik Oyunlarında mücadele etme başarısı gösterdi. Şimdi gözler Tokyo Oyunlarına çevrildi. 

Şampiyon sporcu Zübeyde Süpürgeci’nin bu başarısı bizi, bundan tam on yıl öncesinde, 2011 yılında Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye Atletizm Takımı’nın Başarılı Antrenörü Ömer Cantay ve sporcularla yaptığımız röportajı hatırlattı.

Avrupa Şampiyonu sporcu Zübeyde Süpürgeci spora başlamasının henüz başlarında oluşundaki heyecanı, bugün ulaştığı başarının da adeta ipuçlarıydı. Çünkü onun bir ‘hedefi’ vardı. O da Olimpiyatlar. İşte röportajdan bazı satırbaşları;

10 YIL ÖNCESİNDEN BUGÜNLERİ GÖREBİLMEK

“Spora ilk başladığımda bir şey bilmiyordum ta ki bu sene, 2012 yılına kadar. Spora başlamadan önce evden hiç çıkmıyordum.

Komşumuz önerdi bu sporu bana. Bağcılar Belediyesi antrenörü Ömer ağabey  ile tanıştım. 

İlk sandalyeye oturunca ‘Ben yapamam diyordum’. Sonra yavaş yavaş alıştım ve kendime güvenim geldi. Ömer hocamın sayesinde, çalışarak kısa süreden önemli yol katettik. 

Sabah antrenman, hemen ardından Bağcılar Belediyesi engelliler sarayında kurslara katılıyorum. Ardından eve geliyorum. Diğer vakitlerimi kitap okuyarak geçiriyorum. 

Milli formayı giymek başka, çok değişik, çok güzel bir duygu. Herkese nasip olmaz. O duyguyu yaşamak lazım. 

Bize vermiş olduğu destekten dolayı, Bağcılar Belediye Başkanımız Lokman Çağrıcı Beyefendiye çok teşekkür ederiz. İleride Milli Takım hocası olmak isterim. Her insan bir engelli adayıdır aslında. 

Önceden ben de hiç dışarı çıkmıyordum. Herkes bana nasıl bakar diye kaçıyordum. Şu an da öyle bir korkum yok, engelimi aştım. 

Herkes spora başvursun, hiç kimse evinde kapalı kalmasın. Hedefim başarılı bir sporcu olmak ve aktif spor hayatımdan sonra Milli Takım sporcusu olmak…” 

BİR YIL İÇERİSİNDE PARALİMPİK OYUNLARINDA

Fiziksel engeli yüzünden 16 yaşına kadar evinden çıkmayan, bir röportajında, Bağcılar Belediyesi’nde engelli sporcuların antrenmana götürdüğü servis şoförlüğünü yapan komşusunun yönlendirmesiyle spora başladığını belirtiyor. 

Bugün ise tekerlekli sandalye atletizm branşında başarının en üst basamağında. Düşünün, 2011 yılında spora başlamasının üzerinden bir yıl gibi kısa bir süre geçmiyor ki, ay-yıldızlı formayla ülkemizi 2012 yılında Londra Paralimpik Oyunları’nda temsil etme başarısı gösteriyor. 

Bir yıl içerisinde spor, Zübeyde Süpürgeci’nin hayatını değiştirmekten öte günlük uğraşısı, dahası mesleği haline geldiğini görüyoruz. 

Avrupa Şampiyonu sporcu, başarı geldikçe azimlendiğine vurgu yapıyor. 

Spor öncesi, bir başkasına özenilen bir hayat, spor sonrasında ise kendisine imrenilen bir hayat hikâyesi. 

İnsan sesli düşünmeden edemiyor; “Bir insanın hayatı, spor ile bu kadar mı değişir?” Bu sorunun en net cevabı/örneği Zübeyde Süpürgeci. 

Doğup büyüğü ilçenin yerel yöneticileri kendisine bu imkânı tanımasıyla ilk adımını atması, azim ve çalışkanlığıyla bugün başarıdan başarıya koşmak/ulaşmakla kalmıyor, kendisi gibi aynı kaderi paylaşan diğer özel gereksinimli (engelli) vatandaşlara da örnek oluyor… 

.

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

Engelini yenemediği için 16 yıl evinden çıkamayan Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye Atletizm Takım sporcusunun, bugün Avrupa Şampiyonluğu konuşuluyor. 

Hiçbir başarının tesadüfi olmadığını Zübeyde Süpürgeci de görmekle kalmıyor, hayat hikâyesi diğer bireylere de örnek oluyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Spor İstanbul’unda (eski adıyla Spor A.Ş.) çalıştığımız 10 yılı aşkın dönemde, Bağcılar Belediye tekerlekli sandalye atletizm takımı, İstanbul Maratonu (eski adıyla Avrasya Maratonu) hemen hemen tümüne katılım gösterdi.

Kulüplerinin kendilerine sağladığı imkânları en iyi şekilde değerlendiren sporcular, bugün Dünya ve Avrupa Dereceleri elde ediyorlarsa, bunun tesadüfi olmadığına bizzat şahit olanlardanız.

Geçtiğimiz hafta yapılan Para Atletizm Avrupa Şampiyonası’nda yarışan Zübeyde Süpürgesi, 100 metre finalinde Avrupa rekoru kırarak, altın madalyanın sahibi olunca, Şampiyon sporcunun örnek hayatını yazmak da kaçınılmaz oldu…

SIRADA PARALİMPİK OYUNLAR VAR

1993 yılında fiziksel engelli olarak dünyaya gelen sporcu, 2011 yılında Bağcılar Belediyesi’nde atletizme başladı. 2012 yılında milli takıma seçilmesinin hemen ardından, 2012 ve 2016 Paralimpik Oyunlarında mücadele etme başarısı gösterdi. Şimdi gözler Tokyo Oyunlarına çevrildi. 

Şampiyon sporcu Zübeyde Süpürgeci’nin bu başarısı bizi, bundan tam on yıl öncesinde, 2011 yılında Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye Atletizm Takımı’nın Başarılı Antrenörü Ömer Cantay ve sporcularla yaptığımız röportajı hatırlattı.

Avrupa Şampiyonu sporcu Zübeyde Süpürgeci spora başlamasının henüz başlarında oluşundaki heyecanı, bugün ulaştığı başarının da adeta ipuçlarıydı. Çünkü onun bir ‘hedefi’ vardı. O da Olimpiyatlar. İşte röportajdan bazı satırbaşları;

10 YIL ÖNCESİNDEN BUGÜNLERİ GÖREBİLMEK

“Spora ilk başladığımda bir şey bilmiyordum ta ki bu sene, 2012 yılına kadar. Spora başlamadan önce evden hiç çıkmıyordum.

Komşumuz önerdi bu sporu bana. Bağcılar Belediyesi antrenörü Ömer ağabey  ile tanıştım. 

İlk sandalyeye oturunca ‘Ben yapamam diyordum’. Sonra yavaş yavaş alıştım ve kendime güvenim geldi. Ömer hocamın sayesinde, çalışarak kısa süreden önemli yol katettik. 

Sabah antrenman, hemen ardından Bağcılar Belediyesi engelliler sarayında kurslara katılıyorum. Ardından eve geliyorum. Diğer vakitlerimi kitap okuyarak geçiriyorum. 

Milli formayı giymek başka, çok değişik, çok güzel bir duygu. Herkese nasip olmaz. O duyguyu yaşamak lazım. 

Bize vermiş olduğu destekten dolayı, Bağcılar Belediye Başkanımız Lokman Çağrıcı Beyefendiye çok teşekkür ederiz. İleride Milli Takım hocası olmak isterim. Her insan bir engelli adayıdır aslında. 

Önceden ben de hiç dışarı çıkmıyordum. Herkes bana nasıl bakar diye kaçıyordum. Şu an da öyle bir korkum yok, engelimi aştım. 

Herkes spora başvursun, hiç kimse evinde kapalı kalmasın. Hedefim başarılı bir sporcu olmak ve aktif spor hayatımdan sonra Milli Takım sporcusu olmak…” 

BİR YIL İÇERİSİNDE PARALİMPİK OYUNLARINDA

Fiziksel engeli yüzünden 16 yaşına kadar evinden çıkmayan, bir röportajında, Bağcılar Belediyesi’nde engelli sporcuların antrenmana götürdüğü servis şoförlüğünü yapan komşusunun yönlendirmesiyle spora başladığını belirtiyor. 

Bugün ise tekerlekli sandalye atletizm branşında başarının en üst basamağında. Düşünün, 2011 yılında spora başlamasının üzerinden bir yıl gibi kısa bir süre geçmiyor ki, ay-yıldızlı formayla ülkemizi 2012 yılında Londra Paralimpik Oyunları’nda temsil etme başarısı gösteriyor. 

Bir yıl içerisinde spor, Zübeyde Süpürgeci’nin hayatını değiştirmekten öte günlük uğraşısı, dahası mesleği haline geldiğini görüyoruz. 

Avrupa Şampiyonu sporcu, başarı geldikçe azimlendiğine vurgu yapıyor. 

Spor öncesi, bir başkasına özenilen bir hayat, spor sonrasında ise kendisine imrenilen bir hayat hikâyesi. 

İnsan sesli düşünmeden edemiyor; “Bir insanın hayatı, spor ile bu kadar mı değişir?” Bu sorunun en net cevabı/örneği Zübeyde Süpürgeci. 

Doğup büyüğü ilçenin yerel yöneticileri kendisine bu imkânı tanımasıyla ilk adımını atması, azim ve çalışkanlığıyla bugün başarıdan başarıya koşmak/ulaşmakla kalmıyor, kendisi gibi aynı kaderi paylaşan diğer özel gereksinimli (engelli) vatandaşlara da örnek oluyor… 

.

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com