- 26-03-2021 09:04
- 711
15 TEMMUZ…
VİCDÂN, DİRENİŞ, DİRİLİŞ, TANIMLAMA, KARŞILIK, KAMÇI, YOL GÖSTERİCİ…
15 Temmuz…
Bir dönemeç…
Millî direncin, örgütsüz, plansız, adetâ Sevk-i İlâhî ile emperyalizme karşı gösterdiği tepki.
Büyük bir diriliş…
Karşılık..
Neyin karşılığı mı?
Milletimizin Türkiye’nin her yerinde, aynı anda gösterdiği ortak tepki.
Emperyalizme karşı en üst seviyede duruş.
Emperyalizme, binyıllık düşmanlarımıza karşılık olduğu kadar, onların güdümüne ve emrine girip, Dinimizi dahî istismar ederek Müslüman Milletimizi dönüştüreceğini, uyutacağını zannedenlere karşılık.
Kafası karışık kesimlere, “Kendinize gelin!” mesajı…
15 Temmuz, kapsayıcı bir tanımlama değil midir?
15 Temmuz Direnci bize yol göstermiştir.
Milletimize mihenk ve ana ilkelerinin neler olduğu konusunda ciddi bir mesajdır.
15 Temmuz, yapay taraflar, her türlü ötekileştirme ve fitne kaynaklarına karşı en üst düzey cevap ve Millî Cephe oluşturmak için, fırsat ve prensipler manzûmesi.
Şu anda gençliğe gelecek vizyon ve mefkûresi vermekte zorlandığımız bir hal var. “Z Kuşağı!” gibi tanımsızlıklarla ifâde edilmeye çalışılan şey, hedefsizliktir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 2023, 2053, 2071 vizyonlarını sıkça dile getirdi. Ancak bu hedeflerin içi ne ile dolacak? Hangi ölçü, kaynak ve hedefler?..
Millî Görüş’ün münevverleri “94 Ruhu” dediler…
Çanakkale Ruhu herkesçe ifâde ediliyor.
28 Şubat Süreci gündemde tutulmaya çalışıldı.
Bu motivasyon kaynaklarına bakıldığında;
94 Ruhu, ezilmişliğimizden besleniyordu. Toplumun geneline de şâmil değildi. Şimdi olsa neden beslenecek?
Çanakkale Ruhu, modern çağın gençliğine ulaşamıyor.
28 Şubat Mağduriyeti ve ihânetinde mağdurluğunu ifâde edenlerin bir kısmı FETÖ gibi dürüst kesimler değil. Bu yönü ile ve mağduriyetlerin giderilmesi yönü ile de hatırlatmaların toplumda karşılığı zamana da dayalı olarak azalıyor.
Yukarıda da ifâde ettiğimiz gibi hep yaşananlar var toplum hayatının merkezinde.
Peki, 15 Temmuz..
15 Temmuz gerek muhtevâsı, gerek kucaklayıcılığı, gerek örnekliği, gerek ortak tepki ve duruş, gerek kararlılık, fedâkârlık yönü ile büyük bir olay değil midir?
15 Temmuz, Aziz Milletimiz için siyaset üstü bir tanımdır.
15 Temmuz, emperyalizme ve insanlık düşmanlarına karşı tutunmaya çalışan başta İslâm Ülkeleri olmak üzere mazlum insanlık için öncü bir hareket ve örnektir.
15 Temmuz’da emperyalizm ve uşakları yenilmiştir. Halkımız aldatılmadığını da yiğitliğini de göstermiştir.
15 Temmuz’un, Türkiye’deki iç siyaset ve ayrışmanın Türk Dünyası’nda ve İslâm Dünyası’nda da birebir karşılığı vardır. Dolayısı ile Türkiye’nin ve vatandaşlarının mes’ûliyetleri çok ağırdır.
15 Temmuz, Millî Cephe için en büyük kaynak ve kamçıdır.
Neler yapılmalı peki?
Cumhurbaşkanımızın da öncülüğü ile kurulan bir 15 Temmuz Derneği var. Başında da muhterem bir Dava Adamı var. Sayın İsmail Hakkı TURUNÇ ağabey.
Şehidler Köprüsü’nün yanında çok güzel bir 15 Temmuz Müzesi ve Camiî var.
Müze, 15 Temmuz Hâtıraları ve şûhedâmızın emanetleri ile taçlandırılmış.
İlâve bir de dünyada emperyalizmin ki tamâmına yakını Vahşi Batı’nın yaptığı katliamların olduğu muhteşem bir bölüm var. Yani ziyâretçilere düşman da gösterilmiş.
Burayla ilgili önerilerim;
Bu müze, 3D sanal müzeye dönüştürülmelidir.
İngilizce, Arapça, Rusça, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Almanca ve Çince yayınlanmalıdır.
Kitap satış yerinde Millî zeminini tüm yayınevlerinden kitaplar satışa sunulmalıdır.
15 Temmuz’u anlatan kitap ve yayınlar kadar, o ruhu besleyen değerler de önemlidir. Bu manada Diyanet İşleri’nin Kızılay’da örnek bir kitap satış yeri var. Burası incelenebilir.
STK ve okullara kurumsal olarak ulaşılmalıdır.
STK çalışmaların içine maddi ve manevi tüm kaynakları ile yazışmalarla çekilmelidir.
Hamâset üretenle iş üretenlerin durumu da görülmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve YÖK ile öncelikle temasta olunmalı, buralardan 15 Temmuz Derneği’nde Yönetim Kurulu Üyesi seviyesinde üye ve irtibat personeli olmalıdır.
Bir ya da birkaç üniversitede 15 Temmuz Milli Değerler ve Strateji Geliştirme Enstitüsü YÖK ile de koordine edilerek ivedilikle açılmalıdır.
Burada Psikolojik Harp ve Algı Yönetimi ve karşı mücadeleyi de içeren bölümler ve dersler oluşturulmasına önayak olunmalıdır.
15 Temmuz Derneği’nin düzenli mesâi yapacak bir sekreterya ve çalışma ünitesi teşekkül ettirilmelidir.
Kaynaklar oluşturulmalı, bu kaynaklar internet ortamında ulaşılır hâle getirilebilmelidir. Özellikle görsel dokümanlara talep çoktur.
Derneğin ilgili sitelere linkleri özet tanıtımlarla ana sayfasında olmalıdır.
Dernek, 15 Temmuz Ruhu oluşturarak Millî cephe oluşturma, cepheyi büyütme, toplumun tamâmına ulaşma gibi hedeflerle hareket etmelidir. Bu nedenle fikir ve mefkûre çalışacak bir sosyal AR-GE ivedilikle kurulmalıdır.
15 Temmuz hayattadır, canlıdır.
Hâlen dokunabildiğimiz, anlatabildiğimiz, cephelerinin çok açık olduğu bir olaydır.
Halka 15 Temmuz’a gelinen süreç ve sonrası da anlatılmalıdır.
Özellikle kahraman ordumuzun, polis ve jandarmalarımızın, istihbarat unsurlarımızın, devletimizin ajanlardan temizlendikçe yaptığı işler gösterilmelidir.
15 Temmuz, derstir, ikâzdır, ibrettir.
Geleceğe yön vermede en önemli kavşaklardan biridir.
Özellikle gençliğe ufuk, hedef göstermede, medeniyet coğrafyamızın topyekûn düşmanlarını göstermede büyük bir argüman ve fırsattır.
İlgililere arz ederim.
.
Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-