- 26-04-2023 00:45
- 2779
2. DÜNYA SAVAŞI VE WERNHER VON BRAUN-SELÇUK/HALÜK BAYRAKTAR MESELESİ
Wernher Von Braun (Wernher Magnus Maximilian von Braun), (D.23 Mart 1912, Wyrzysk, Posén – Ö.16 Haziran 1977, Alexandria, ABD) (1),
2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyasının savaşı kazanması için çalıştı, roket teknolojisinin gelişmesine önemli katkılarda bulundu. 2. Dünya Savaşı sırasında SS içinde yer almış olmasına ve savaşın ardından uygulanan Nazilere karşı sıkı takibat siyasetine rağmen resmî takibata uğramamıştır.
1932'den itibaren Alman Silahlı Kuvvetler Silahlar Dairesi'nde memur (Kummersdorf Deneme Merkezi’inde) olarak, sıvı yakıtlı füzelerin geliştirilmesi işinde çalıştı.
1934'te Dr. mühendis, 1937'de Peenemünde Şehrinde bulunan deneme tesislerinde füze geliştirme teknik yöneticisi olarak çalıştı. Nazi Partisi'ne girdi.
Von Braun, 2. Dünya Savaşı'nda Alman roket sanayiinin başındaydı.
1940'ta SS-Sturmbannführer rütbesi aldı. (fırtına yaratma önderi) 1943'ten itibaren A4 füzelerinin (İntikam Silahı V2) üretim yerlerinin Dora-Mittelbau toplama kampına aktarılmasında görev yaptı.
Savaş bittikten sonra Bavyera'ya kaçtı. Von Braun ve ekibi Mühendislik bilgi ve belgelerini sakladığı yerden çıkarıp, Amerikalılara teslim olmaya karar verdi.
2 Mayıs 1945 tarihinde, ABD askerlerine, kardeşi ve arkadaşı roket mühendisi Magnus von Braun, ile birlikte teslim oldu.
Wernher von Braun, Amerikalıların gizli Paperclip Harekâtı ile yüksek rütbeli çalışma arkadaşları ile birlikte kaçırılarak Amerika Birleşik Devletleri'ne götürüldü.
20 Haziran 1945'te ABD Dışişleri Bakanlığı Von Braun ve onun uzman ekibinin Amerikan vatandaşlığını onayladı; ancak bu karar 1 Ekim 1945 yılına kadar kamuoyuna açıklanmadı.
İlk yedi teknisyen 20 Eylül 1945 tarihinde Delaware'de, New Castle Army Air Field'a, Wilmington'ın hemen güneyinde bir yere geldiler. Daha sonra Wernher von Braun Boston'a gitti. TÜM SS GEÇMİŞİ SİLİNDİ ve 1955 yılında Amerikan vatandaşlığına geçirildi.
ABD'de silah geliştirme çalışmalarına katıldı. 1960'ta, Teksas'ta, Huntsville'deki George C. Marshall Space Flight Center'in müdürü oldu.
ABD kıtalararası balistik füze programında ve uzay yarışı başladıktan sonra Amerikan uzay programında çalıştı. Ay'a insan gönderilmesini sağlayan Apollo projesinin roketi Saturn V roketi bizzat kendisi tarafından tasarlandı. 1970'te NASA Planlama Bölümü Başkanı oldu.
Bugün uzay araştırmaları, uzay mekikleri, uzay istasyonları, uydular hemen hemen uzayla ilgili bütün çalışmaların temeli Wernher von Braun tarafından atılmıştır. Atmosfer dışına çıkan ilk balistik füze Von Braun tarafından yapılmıştır.
Bunları niçin anlatıyorum?
Nazi hareketinin müfrit üyelerinden biri olan ve Londra’yı füze yağmuruna tutan bir projenin başında yer alan bir zatın gördüğü itibarı ifade etmektir amaç.
Amerikan Başkanı John F. Kennedy, Wernher von Braun’u NASA’nın başına getirmiş en yakın çalışma arkadaşı yapmıştır. Kol kola gezmiştir. İlim/bilim böyle bir şeydir, ilim adamı olmak ideolojiler üstü bir rütbedir.
Bitmeyen itibardır. Tükenmez servettir. Hz. Peygamberin övdüğü bir rütbedir.
Aklın ışık saçmasıdır.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Selçuk Bayraktar ile ilgili bir açıklama yaptı: “Babası, bankalardan kredi almadan iş yaptı” dedi ve ilave etti:
"Yatıyorlar kalkıyorlar televizyon ekranlarında 'Selçuk aşağı Selçuk yukarı'. Ne yaptı Selçuk? Ne yaptı, damatmış! Rahmetli babaları bankalardan kredi almadan çalıştı. Çocukları da şimdi aldıkları bu terbiyeyle devam ediyorlar."
“Öyle bir baba ki devletin bunlara tahsis ettiği yerleri bile almıyorlar. Yapma! Devlet tahsis ediyor niye almıyorsun, sen stratejik bir yatırım yapıyorsun bunu hak ediyorsun. Ne kadar imansız, kitapsız komünist varsa televizyonlarda bunları konuşturuyorlar. Bunlar çünkü devlet, millet düşmanı. Neymiş Erdoğan bunlara bol bol para vermiş! Elinize dilinize dursun”. (2)
Maraş depreminde; tekel durumundaki firmalarıyla, 100 seneden beri Türkiye’nin varını yoğunu emen Tüsiad’ın en büyük holdingleri, çerez parası gönderirken Bayraktarlar, varları yokları ne varsa seferber ettiler.
Bugün, Bayraktarlar “taşınıyoruz, Çin’e gidiyoruz”, dese Çin kapar, “ABD’ye gidiyoruz” dese; Yahudiler baş tacı yapar, Londra üstüne atlar, Rusya şapkasını havaya atar. Her türlü imkânı verir paranın hesabını sormazlar.
Türkiye’de; Şakir Zümre, Nuri Killigil, Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ın başına ne geldi ise aynısını Bayraktar ailesine de yapmak istiyorlar.
Bunu yapanlar ajan mıdır, devlet ve millet düşmanı mıdır, hain midir, satılmış mıdır, kimin namına konuşuyorlar anlamakta zorlanıyorum.