- 26-06-2024 06:06
- 2299
BEYLERİN ŞEHRİ VE DERSLER -2-
Ülkemizi ve tarihî Beyşehir ilçemizi daha güzel bir geleceğe taşıyacak dertlerini anlatmaya devam ediyoruz. En büyük sorun olarak yetkililerin açıkça dile getirdikleri; “güzel Beyşehir Gölü'müzün yakın gelecekte kuruması riski ve bu tehlikeyi önlemek için hep birlikte tüm çabamızı göstermeliyiz” demiştik.
Ülkemizin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir, aynı zamanda nadir biyolojik çeşitliliğe de sahip. Bu yadigârın her damla suyunu, aslında bir alternatifi olmayan bütün temiz suyumuzu çok uygun kullanmalıyız. Bir mühim diğer husus da akan trafikteki sürücü gençlerimizin hayati tehlikesi ve gürültü kirliliğini önlemek için motorların bir disiplin altına alınması gerektiğidir. Kazalardaki kötü derecelerimizle aslında ülke olarak yönetimsel bir zaaf olduğunu yazmıştık.
Son olarak da dünyanın en zengin ve en eski tarihi (Eflatunpınar ve Fasıllar gibi) eserlerine sahip Beyşehir ilçemizin bakımsızlık, ilgisizlik, mazeretler ve koordinasyon sağlayamama gibi nedenlerle sınıfta kaldığımızı, turizm gelirlerimizin artmadığını da ifade etmiştik.
İlçemizdeki tüm amirlerimizin gece-gündüz bu önemli sorunlara yoğunlaştığı ve ilerlemeler kaydettiği günleri heyecanla bekliyoruz, demiştik.
Şimdi diğer sorunlara ve çözümlerine müsaadenizle devam edelim.
2018’de Göl sahilde Vuslat Parkında harika fikirle Türk Büyükleri, Halk ve Masal Kahramanları Parkı yapıldı. Rahmetli Özal’ın ifadesiyle; “örnek bir icraat” da diyebiliriz. Lakin bu kadar kısa zamanda yıkılmaya ve çürümeye yüz tutması da ilginç. Önce, bu proje için parayı alan ve denetleyen sorumlularına hesap sorulmalıdır.
Sonra gençlerimizin, bilimsel ve kahramanlık alanındaki gayretleriyle (ecdadıyla) gurur duyduğu ve örnek aldığı bu muhteşem yapı, acilen onarılmalıdır. Hava şartlarına karşı korunaklı olmalıdır ve girişine de açıklayıcı, görsel bir tabela yapılmalıdır. Ve en az 100 sene bakım istememelidir. İhale şartına, bu madde konmalıdır.
Kar nedeniyle çöken Kapalı Salı Pazarı Çatısı gibi kötü işler artık mazi olmalı ve tekrar yaşanmamalıdır!
Seçimde söz verilen Kapalı Araç Parkı ile Salı Pazarının kapatılması vaadi yerine getirilmelidir. Ayrıca buraya halk ve esnaf için kullanışlı ve yakışıklı bir çeşme yapılması önemli bir ihtiyaçtır.
Köprübaşı Saat Kulesi karşısında ve taksi durağı yanındaki atıl hale gelmek üzere olan Halk Çeşmesi de gözden geçirilmelidir. Turistlerin de ilk gördüğü yerlerdendir.
Kulenin arkasında bulunan ücretsiz Halk Tuvaletinin temizliği (Tüm turizm bölgeleri gibi) daha sık gözden geçirilmeli ve bir aydır akan çeşmesi hemen tamir edilmelidir. (Bir aydır herkes birbirine bıraktı bu basit iş için ve sonuçta buraya yazmak zorunda kaldım, çoğu mahallemizde olduğu gibi.)
Sözün özü; herkes, her amir, mutlak cürmü kadar yer yakmalıdır. Cürmü kadar yerini dolduramayanlar, görevini başkasına verme olgunluğunu göstermelidir!
Beyşehir’in çok kıymetli Başkan ve Yardımcılarını, Kaymakam ve Emniyet Müdürü ve Yardımcılarını ve diğer müdür ve yetkilileri (gece gündüz demeden) sahada görmek istiyoruz. Mesajımızdan hiçbir erk muaf değildir!
Ülkemizin tüm yönetim başlarını, temizlik yapanların yanında, asfalt yamalarında, göl, sokak ve orman temizliğinde, kimi zaman trafik, emniyet ve motor gürültüsü gibi denetlemelerde, pazar ve şehir esnafının fiyatlarını ve tartılarını kontrol ederken, fiş kesip kesmediklerini, yani vergi kaçırıp kaçırmadıklarını teftiş ederken ve hatta esnaflarımızın, üreticilerimizin, alınteri dökenlerin sıkıntılarını dinlerken görmek istiyoruz. Gerekiyorsa “Halk Sorunları ve Çözümleri” toplantıları yapılmalıdır. Tehlike arz eden başıboş köpeklere karşı bir çare üretilmesini de rica ediyoruz.
Bu sorunlara çare bulamazsak, ya da arar gibi yaparak maaşımızı almaya devam edersek, göllerimizle birlikte kurumaya devam edeceğiz.
Tüm vatandaşlarımızı mahallesine sahip çıkan bir bekçi gibi vazifeye, çevresinin tüm güzelliklerine, özellikle doğasına, yeşilliğine sahip çıkmaya ve ‘imanın yarısı içi-dışı temiz insan’ olmaya davet ediyorum.
Biliyorum ki tüm evlerimiz çok çok temiz; sokaklar ve çevremiz ise bizlerin içinde yaşadığı bahçeleridir. Ancak sokaklarımız, kır gezintisi yerlerimiz, yol kenarları ve parklarımız çok pis.
Çevresini kirleten birisini görünce lütfen “bu galiba Türk olmalı, ya da Müslüman” dedirtmeyelim. Çöp insan gibi olmayalım, çekirdek ve izmaritleri yere atan, çöpü kaldırmak yerine üzerine basıp geçen mankurtlar gibi yaşamayalım!
Beyni küçülten sigara ve içkiden-uyuşturuculardan uzak duralım. Yaşadığımız-gördüğümüz sorunları telefon, internet veya dilekçelerle yetkililere bildirelim ve takip edelim. Olmadı, Ankara’ya da bildirelim.
Vergilerimizle maaş alanların hakkını vermesi için denetlemelerimizi ve uyarılarımızı her daim yapalım.
Hakiki vatandaşlıkta ve imanda, “Amannnn, bana ne, neme lazım, bir şey olmaz, zamanım yok, çöpçü var, o temizlesin” gibi sakat fikirler yoktur!
Elimiz ve dilimizle çevremize zarar vermeyelim.
Unutmayın, orman yangınlarının ve kanser sebeplerinin çoğunluğu, sigara kökenlidir. Hayatımız ve topraklarımız sigarayla duman, içkiyle rezil olmasın!
Not:
Katil ve zalim İsrail ve yardımcısı Haçlı yönetimlere karşı, sınıfta kaldığımız bu pısırıklık döneminden dersler çıkartalım ve bunu gelecek nesillere aktaralım. Ve çok çoookkk çalışmaya, milli ve yerli malı üretimine ve kullanılmasına ısrarla devam edelim. Acilen nükleer silahlara da sahip olmamız şarttır!.. Yabancı kökenli bir ‘kola’ dahi içmeyen şuura sahip olalım. Lütfen kıymetli okuyucularım...
Selam ve saygılarımla…
.
Fevzi Yurtoğlu, dikGAZETE.com
-E. Komando Kd. Hava Albay, Stratejist, Uçak Mühendisi, Medipol Üniversitesi Öğretim Gör.-