<h3><span><strong>BİR GÜZEL ADAM… DAYICIĞIM… ALAETTİN KAVİ</strong></span></h3> <div>Ortak kanaat…</div> <div>Diyorlar ki, <strong>80</strong> <strong>kuşağı</strong> kadar vatansever bir kuşak gelmedi, bir daha da gelmez…</div> <div>Merhum <strong>Dündar</strong> <strong>TAŞER</strong> <strong>1970’lerde</strong> öyle demişti… “<strong>Öyle bir gençlik geliyor ki bu gençlik Türkiye’yi büyük yarınlara taşıyacak…</strong>”</div> <div>O gençliği <strong>kamplara</strong> böldüler.</div> <div>Bir yanda <strong>komünizm</strong> tehdidi…</div> <div>Bir yanda <strong>NATO</strong> ve <strong>Batı</strong>/<strong>ABD</strong> Emperyalizmi…</div> <div>“<strong>Ne Amerika ne Rusya, ne Çin, herşey Türklük için…”</strong> diyen gençlerle, “<strong>Tam Bağımsız Türkiye.</strong>” diyen idealist gençleri birbirine vurdurdular…</div> <div>O yıllarda <strong>Adalet</strong> <strong>Partili</strong> Ailelerin çocukları sağcı ve <strong>Ülkücü</strong>, <strong>CHP’li</strong> Ailelerin çocukları da <strong>solcu</strong> <strong>Devrimci</strong> oluyorlardı. Benim dedem <strong>Hafız</strong> <strong>İsmail</strong> de <strong>Halk</strong> <strong>Partiliydi</strong>. Eve günlük <strong>Milliyet</strong> Gazetesi alırdı. Sonra dayılarım büyüyünce <strong>Cumhuriyet</strong> Gazetesi de almaya başladılar. <strong>Sağcılar</strong> da <strong>Tercüman</strong> Gazetesi alırlardı.</div> <div>Bizim Ailelerimiz dindardır, sosyal çevremiz de dinine hürmetkârdırlar. Sonucunda medeniyet değerlerine bağlı bir solcu (Devrimci) genç çıktı ortaya. Beş erkek kardeşin ikincisi… <strong>Alaettin</strong>…</div> <div><strong>1977</strong>-<strong>78</strong>-<strong>79</strong> yılları. İstikrarsız terör yılları. Ülkede adeta iç savaş var. Hızlandırılmış eğitimle yüksekokula gitti ve öğretmen oldu. Tıpkı ağabeyi gibi, kardeşlerinden biri de öğretmen olmuştu.</div> <div><strong>1980</strong> yılında <strong>askeri</strong> <strong>darbe</strong> oldu.</div> <div><strong>Dedem</strong> tüm kitaplarını topladı dayılarımın, yatak altlarından hâki asker parkalarını buldu. Hepsini yaktı. Ben de bir sürü kitap okumuştum o zamanlar… <strong>Harun</strong> <strong>Karadeniz’ler</strong>, <strong>Marks</strong>, <strong>Lenin</strong>, <strong>Arnavutluk</strong> <strong>Emek</strong> <strong>Partisi</strong> programı vs.</div> <div>Dayım, bizim kuşağı çok etkiledi. Lisede herkes <strong>solcu</strong> oldu.</div> <div>Ben <strong>1983</strong> yılında <strong>Kara Harp Okulu’na</strong> girerken “<strong>Yeğen, TBMM’ne fötr ile giremeyeceğimiz anlaşıldı, postalla gireceğiz</strong>.” demişti. O yıllarda <strong>Uğur</strong> <strong>MUMCU</strong>, <strong>Doğan</strong> <strong>AVCIOĞLU</strong>, <strong>Servet</strong> <strong>TANİLLİ</strong> okuyordu…</div> <div><strong>Alaettin</strong> <strong>Kavi</strong>, hep millî kaldı.</div> <div>Klasik aile bağlarını hep korudu, yaşatmaya çalıştı. Ama <strong>solcu</strong> çevre, <strong>O’na</strong> ve çevresine bir türlü <strong>TÜRKÜM</strong> dedirtmiyordu. Ben de hep takılırdım kendisine. Ömrünün son yıllarında <strong>Çepnicilik</strong> başlamıştı. Ben <strong>Oğuzculuk</strong>, <strong>Kıpçakçılık</strong> gerekçeleri ile <strong>Büyük</strong> <strong>Türk</strong> <strong>Milleti’ni</strong> bölmeye çalışanlara karşı <strong>Oğuz</strong> kelimesinin kullanılmasına taraf değildim. Çünkü bu boylar <strong>Oğuz</strong>, <strong>Kıpçak</strong> demeksizin tarih içinde coğrafi birlikteliklerle teşekkül etmişti. <strong>Dayıcığım</strong> da ömrünün son yılında <strong>Düzce’de</strong> “<strong>Düzce Oğuz Ata Çepni Boyu Kültür ve Dayanışma Derneği</strong>” kurdu. Aslında kendi ideoloji hapsinden kurtulmuştu…</div> <div>Bana kocaman lise öğrencisi iken diş fırçalamayı tarif edip anlatmıştı. <strong>Harp</strong> <strong>Okulu</strong> öğrencisi iken nasıl sakal tıraşı olmam gerektiğini gösterdi.</div> <div><strong>Harp</strong> <strong>Okulu’nda</strong> öğrenci iken her hafta mektuplar yazdı. En az dört-beş sayfa olan… “<strong>Dayımdan Mektuplar…</strong>” diye kitap yapmak için sakladığım.</div> <div>Bilge bir insandı. Akrabaları arar, sorar, bir arada tutmaya çalışırdı. <strong>Trabzon</strong>, <strong>Giresun</strong>, <strong>Samsun</strong>, <strong>Yalova</strong>, <strong>Aydın</strong>, <strong>Erzurum</strong>, <strong>İstanbul</strong> gibi illerdeki akrabalarımızı bulmuş ve ziyaret etmişti.</div> <div>Sözüne itibar edilen, fedakâr bir adamdı Dayıcığım.</div> <div>Hep mücadele etti.</div> <div><strong>Vatansever</strong> bir adamdı. <strong>Büyük</strong> <strong>Türk</strong> <strong>Milleti’nin</strong> töresine bağlı yaşadı… <strong>Solculuğu</strong> biraz babadan ama çoğunlukla adalet ve gelir dağılımındaki dengesizliğe karşı duruşundandı.</div> <div><strong>Rabb’im,</strong> cennetinde buluştursun inşallah…</div> <div><strong>Cenaze</strong> namazını <strong>İlahiyat</strong> <strong>Profesörü,</strong> <strong>Trabzon’dan</strong> dede ocağından amcazadesi kıldırdı.</div> <div>Cenazesine öğretmen arkadaşları geldi, ülkenin dört bir yanından. Orada da ilginç bir şey oldu. <strong>Düzce’ye</strong> <strong>350</strong>-<strong>400</strong> yıl önce <strong>Haymana</strong> ve <strong>Kula</strong> Bölgelerinden gelen <strong>Kürt</strong> Kökenli aileler vardır. Bunlar <strong>Düzceli’dirler</strong>. Biri katılmış cenazeye. Kendisini tanıtıyor. “<strong>Biz bu Kürt Ailelerden, Şehbızın Aşireti’nden, Düzce’de kültür ve haklarımızı korumak için dernek kurduk</strong>.” vs. diyor. Orada bir de akrabamız arkadaşım sol görüşlü bir öğretmen vardı. Çalıştığı daha önce <strong>Yunan</strong> işgâli görmüş bir <strong>Ege</strong> ilçemizde <strong>Yunan</strong> dostluğunu geliştirmek için <strong>Sirtaki</strong> <strong>Kursu</strong> açmışlardı. Ben sosyal sayfasından eleştirince beni engellemişti. O da vardı. Aradım O’nu dedim ki; “<strong>Sen o topluluğa kendini şöyle tanıştırsaydın, meselâ Ben Türk Çepni Boyu’nun Hamzaoğlu Sülalesindenim. Sana o solcu arkadaşlarınız nasıl bakarlardı?</strong>”</div> <div>Hani <strong>Apo</strong> <strong>Haini</strong> diyor ya ifadesinde “<strong>Bize Kürtçülüğü Türk Solu öğretti… Biz 1970’lerde Türk Solu içinde Kürtçü olduk</strong>.”</div> <div>Dayıcığımın son <strong>Düzce</strong> <strong>Oğuz</strong> <strong>Ata</strong> <strong>Çepni</strong> <strong>Boyu</strong> <strong>Kültür ve Dayanışma Derneği</strong> belki de içinde olduğu sol düşünceye bir manifestoydu. <strong>Allah</strong> ömür verseydi bunun mücadelesini verecekti. Çünkü <strong>Çepni</strong> <strong>Federasyonu</strong> içinde tüm <strong>Türkiye’de</strong> tanındı ve bilindi.</div> <div>Dayıcığımın çelişkili gibi görünen hayatı aslında bir dönemin şahididir. Bu hayat <strong>Dündar</strong> <strong>TAŞER’in</strong> beklediği idealist gençlikten birinin sade ama ideolojik karmaşa içinde geçmiş hayatıdır.</div> <div>Dayıcığım. Bana ve fikirlerime hep saygı duydu. Benimle hep konuştu. <strong>O’na</strong> <strong>Sultan</strong> <strong>GALİYEV’i</strong> anlatmıştım belki 20 yıl önce… O ideolojilerin kendi toprağına bağlı ve saygılı yaşanması gerektiğini söylemese de öyle davrandı. Bu nedenle herkesle bir ortak yanı, ortak alanı oldu.</div> <div>Benim güzel Dayıcığım.</div> <div>Tüm ölümler gibi senin ölümünde beklenmedik oldu. Anamın dediği gibi ayakta öldün…</div> <div>Seni dua ve minnetle anacağız. Bendeki yerin çok büyük. Bana topluma saygıyı, vatan ve Millete Sadàkâti öğreten birkaç insandan birisin dayıcığım.</div> <div><strong>Rabb’im</strong> cennetinde buluştursun.</div> <div>Bıraktığın Aile Birliğimizi de <strong>Çepni’nin</strong> hırçın ve hırslı mücadeleciliğini de koruyacağız.</div> <div>Bıraktığın <strong>Tam Bağımsız</strong>, <strong>Etkin</strong> <strong>ve</strong> <strong>Güçlü</strong> <strong>Türkiye</strong> sevdanı da sosyal devlet, adil devlet, kul hakkına riayet eden millet yürüyüşünü de bil ki sürdüreceğiz.</div> <div>.</div> <div><strong>Emekli Yarbay Halil Mert, dikGAZETE.com</strong></div> <div>-Strateji ve Yönetim Uzmanı, Elektrik-Elektronik Mühendisi</div> <div>Buradan izleyebilirsiniz;</div> <div>https://youtu.be/RTfbk5pgjQE</div> <div></div> <div></div> <div></div> <div>.</div> <div></div>