Kapitalizmin sunduğu her gereksiz ürüne “İslâmi bir kılıf" uydurmak zorunda değilsiniz!

Evladına "helal jelibon - helal marshmallow" arayan bir anne, hassas bir anne değildir.

Bu güya, takvalı(!) olmak da değildir.

Jelibon"un helal olma ihtimali yüzde 1 bile değil.

Kaldı ki böyle birşeyin helalini aramak neden?

Elinizde parçalanmayan o plastik misali kimyasalı yavrunuzun kuş kadar midesi nasıl hazmetsin?

Güya helal sertifikası var diye içi onlarca kimyasal dolu bisküvileri, kekleri, çikolataları yediriyorsunuz.

İncir, hurma, zeytinyağı, çörek otu bunların da hepsi helal neden yediremiyorsunuz?

Lütfen artık kandırmayın kendinizi...

Hakiki kakao ve hakiki hurma tozuyla doğal ve helal bir çikolata yapmaya kalkın ve bakın kaç gün bozulmadan duracak.

Ya da kaç liraya gelecek maliyeti!

Peki bu helal diye tükettiğiniz paketli abur cuburlarda ne var ki hem 1 yıl rafta kalsa bozulmuyor hem de bu kadar ucuza geliyor?

Üzerine bir de paketlenmesi, sevkiyatı, market kârı derken…

Domuz ve alkol hariç her türlü kimyasalı barındıran bir ürün şüphelidir ve asla "tayyib” değildir!

Beden, o kimyasalları depolar, bir gün bir vakitte patlak verir.

Şimdi bunu bile bile yemek ne derece helaldir?

Sonra "bu çocuk niye hasta oldu, niye böyle oldu!..”

Ne olacaktı?

Kapitalizmin sunduğu her gereksiz ürüne “İslâmi bir kılıf" uydurmak zorunda değilsiniz.

- "Ama çocuklar istiyor!" diye bir bahane kabul etmesin nefsiniz.

Çocuk, tadını bilmediği şeyi istemez.

Emziği reçele bandırılıp büyütülen, formül mamayla yoğun şekere maruz bırakılan bir bebek, elbette ileride bunları ister.

Peki bunun suçlusu kim?

.

Yağmur Mirzayeva, dikGAZETE.com

...