<h3><span><strong>MEDENİYET COĞRAFYAMIZDA NEVRUZ BAYRAMIMIZ VE BÜYÜK MİLLİ BİRLİĞİMİZ</strong></span></h3> <div><strong>Nevruz’u</strong> <strong>Türk</strong> <strong>Halkları’nın</strong> tamamı <strong>Milli</strong> <strong>Bayram</strong> olarak binyıllardır kutlamaktadır. <strong>Orta</strong> <strong>Asya’da</strong> <strong>Nevruz</strong>, <strong>Pir</strong> <strong>Sultan’ın</strong> deyişlerindeki “<strong>SULTAN</strong> <strong>NEVRUZ</strong>” gibi, manevi bir anlamda yüklenerek kutlanmaktadır.</div> <div><strong>Kazaklar</strong>, <strong>Kırgızlar</strong>, <strong>Özbekler</strong>, <strong>Türkmenler</strong>, <strong>Azerbaycan</strong> <strong>Türkleri</strong>, <strong>İran</strong>, <strong>Tatarlar</strong>… Hatta <strong>Balkanlar’da</strong> <strong>Arnavutlar</strong>… Evet, <strong>Nevruz,</strong> bölge halklarının ortak değeridir.</div> <div>Bölgemizde <strong>Araplar</strong> <strong>Nevruz</strong> kutlamaz. Maalesef <strong>Osmanlı’da</strong> da din kisveli <strong>Arap</strong> etkisi ile <strong>Millî</strong> <strong>Bayramlar</strong> ve gelenekler diğer <strong>Türk</strong> <strong>Halkları’na</strong> göre körelmiştir.</div> <div><strong>Cumhuriyet</strong> kurulduğunda da <strong>Ergenekon’dan</strong> <strong>Çıkış</strong> ve <strong>Milli</strong> <strong>Kurtuluş</strong> <strong>Günü</strong> gibi tanımlamalarla <strong>1922</strong>-<strong>1926</strong> yıllarında kutlandı. Sonra <strong>Milli</strong> <strong>Bayramlarımız</strong> çıkınca kutlanmadı, tatil yapılmadı.</div> <div><strong>Nevruz’u ülkede gündeme ve bu günlere getiren maalesef PKK ve Bölücülük oldu. Ne ilginç değil mi? Türk Dünyası Liderleri’nin Merhum Türkeş’le dövdükleri demir ve ateşten atlama halkın hafızasında iz bile bırakmadı. Maalesef Nevruz halen kafamızda bölücülüğün mihengi olarak duruyor.</strong></div> <div>Neden böyle peki?</div> <div><strong>Tüm Türk Devletleri’nde Nevruz resmi tatil. Bizde neden tatil değil ve resmi olarak kutlanmıyor?</strong></div> <div>Dinimiz eski kültürlerden gelen bir kısım geleneklere iyi bakmamıştır. Bunun sosyolojik karşılığı da vardır. Ancak, Milletimiz özellikle <strong>Orta</strong> <strong>Asya’da</strong> <strong>Nevruz’u</strong> birleştiren bir bayram gibi kutlamakta, dargın barıştırmakta, yardımlaşmakta, misafirliklerle gelenek ve değerlerini korumaktadır.</div> <div><strong>Nevruz’un</strong> bölgemizdeki <strong>İslâm</strong> <strong>Halkları</strong> bir araya getiren toplumsal yanı da göz ardı edilemez. Bu yönü ile <strong>Nevruz’da</strong> bir araya gelmek sosyal bir ihtiyaç olmuştur.</div> <div><strong>Türk</strong> <strong>Dünyası’nın</strong> her yanında, <strong>Anadolu’da</strong> ağırlıkla <strong>Kürt</strong> <strong>Türkleri</strong> <strong>Nevruz</strong> kutladıkları meydanları <strong>SARI-YEŞİL-KIRMIZI-MAVİ</strong> renklerle süslerler.</div> <div>Dilerim, bölücü hainlerin etkisinde kalan kardeşlerimiz de bunu görürler.</div> <div><strong>Geçmişte, Diyarbakır Nevruz Meydanı’nda sadece bölücüler vardı.</strong></div> <div><strong>Diyarbakır Valiliği, Kültür Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, TİKA, İletişim Başkanlığı davet etsenize Türk Devletleri’nden insanları da. Hatta İran’dan, Arap ülkelerinden, Balkanlar’dan.</strong></div> <div><strong>Millî Bayram olarak en genişini İstanbul ve Ankara olmak üzere diğer tüm şehirlerde kutlayalım. Bakın İran, Azerbaycan ve Türkistan Türkleri bize Nevruz Kutlama mesajları gönderiyor.</strong></div> <div><strong>Ayrıca, Söğüt’teki, İstanbul’daki törenlere çağırın Hakkari’den, Şırnak’tan insanları.</strong></div> <div>Ülkemde algı oluşturanlar maalesef <strong>Milli</strong> <strong>Unsurlar</strong> değil. Milli Unsurlar ya seyrediyor ya da çözüm ve algı oluşturma anlamında çaba sarf etmiyor.</div> <div><strong>Nevruz’un bizi birleştirmesi gerekirken farklılaştırması MGK Genel Sekreterini, Kültür Bakanı’nı, İletişim Başkanı’nı, MEB’nı, hatta TİKA Başkanı’nı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı’nı neden rahatsız etmez?</strong></div> <div><strong>Nevruz, Milli ve yerlidir. Tatil olmalı ve resmi olarak kutlanmalıdır.</strong> Nevruz’a “Yenigün” vb. yeni isimler ve değerler yükleyip tarihi ve geleneksel tanımlarının dışına çıkartılmamalıdır.</div> <div><strong>DİYARBAKIR’DA YANAN NEVRUZ ATEŞİ BÖLÜCÜLÜĞÜ DEĞİL, BİRLİK VE BERABERLİĞİ BÜYÜTMELİDİR.</strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Türk Milleti, İslam’dan önce muharipti, savaşçıydı. İslam’la Mücahit oldu, alp oldu, alperen oldu. Uç beyi oldu önce, küffâr sınırlarında kale oldu. Sonra Lider oldu, sancaktar oldu, Büyük devlet oldu. Âleme nizam verdi.</strong></div> <div>Hoca Ata’mızın <strong>Anadolu’ya</strong> gönderdiği talebeleri önce Selçuklu ikliminde dirildiler sonra <strong>Osmanlı</strong> ile. Ancak bir sorun vardı. <strong>Selçuklu’nun</strong> resmi ve edebiyat dili <strong>Farsça</strong>, bilim dili <strong>Arapça</strong>.. <strong>Osmanlı,</strong> kuruluş döneminde özellikle de <strong>Fatih’e</strong> kadar her şeyi ile yerliydi. Hani övünerek diyoruz ya, <strong>Osmanlı’nın</strong> ilk on padişahı süper zekâydı diye…</div> <div>Bu zekî hükümdarların tebâsı kimdi peki?</div> <div><strong>Etrak-ı bî-idrak</strong>. Yani <strong>İdraksiz</strong> <strong>Türkler</strong>..</div> <div><strong>Çanakkale</strong> ya da <strong>İstiklâl</strong> <strong>Savaşı’nın</strong> Liderlerin şahsî kahramanlığı olarak görülmesinde de benzer <strong>Etrak-ı bî-idrak</strong> tavrı var.</div> <div>Peki, <strong>Osmanlı’daki</strong> muvaffâkiyet neden sadece padişahların? <strong>İstiklâl</strong> <strong>Harbi</strong> ile kurtuluş neden sâdece <strong>M. Kemâl Paşa’nın</strong>?</div> <div>Dirilişin de yıkılışın da sebeplerini İmân Esaslarına bağlılık ve töremize hürmette arayalım. İslam esaslarına bağlıydık, töremize hürmetkârdık yükseldik, uzaklaştık eridik ve yok olduk...</div> <div><strong>İmân Esasları ve töre varsa, Azîz Milletimiz dimdik yaşayacaktır. 15 Temmuz dâhil, Millî terbiyemizin insanımız üzerindeki yönlendirmesinin sonucudur.</strong></div> <div><strong>Bakın Anadolu’ya, Türkmen, Kürt, Sünni, Alevi.. Aynı terbiye ile yaşarlar. Asker Ocağında çok net görünür Anadolu’nun Atayurdumuz Ortaasya’dan temellerini getirdiğimiz bir olmuş, birlik olmuş terbiyesi. Esasında tam anlamı ile de TÜRK bu topraklarda olunmuştur.</strong></div> <div><strong>Nevruz bizim bayramımız. Hepimizin.. Osmanlı’da din adına ötelenen örf ve töre, cumhuriyette, çağdaşlık ve laiklik diyen baskıcı irade tarafından aşağılanmıştır. Oysa dindarlığını ve dinî yaşantısını beğenmediğimiz öncü Türk Boyları ile hem Anadolu, hem de Balkanlar İslâm oldu. Siz Osmanlı’nın yükselme dönemi sonrasında gittiği yerlerde İslâmlaşma ve Türkleşme görüyor musunuz?</strong></div> <div><strong>Şimdi, ne dindarlık kisvesi ile yürütülen yozlaşma, ayrıştırma ve saklanan gerçek niyet mikromilliyetçiliğe, Kürtçülüğe müsâmaha gösterilmeli, ne de çağdaşlık, Laiklik, Atatürkçülük vs. diyen İmân, İslâm, töre ve Millet düşmanlığına…</strong></div> <div><strong>Nevruz</strong>, <strong>Anadolu’da</strong> da tüm <strong>Türk</strong> <strong>Dünyası’nda</strong> olduğu gibi yerini almalıdır. Bizi birleştirmesi gereken <strong>Nevruz</strong>, bugün nasıl oluyor da bölücülüğün sembolü haline geliyor?</div> <div>Malum <strong>18</strong> <strong>Mart</strong> <strong>Çanakkale</strong> <strong>Zaferi’nin</strong> yıldönümü, <strong>21 Mart Nevruz</strong>. Birleştir ikisini... <strong>Nevruz</strong> ayrıca eskiden <strong>Ergenekon’dan</strong> <strong>Çıkış</strong> <strong>Günü</strong> olarak da kutlanırmış. </div> <div><strong>Çanakkale Şehidleri, sokaklarımızda anılmalı. Nevruz ile Ergenekon’dan çıkış ve Çanakkale Direnişi mezcedilip “MİLLİ DİRENİŞ VE BİRLİK HAFTASI” olarak kutlanmalıdır. Bu günler tüm Türk ve İslam Âlemi ile koordine edilebilir. Adriyatik’ten Çin Seddi’ne Türk’ün olduğu her yerde Sultan Nevruz SARI-YEŞİL-KIRMIZI-MAVİ renklerle kutlanmaktadır.</strong></div> <div><strong>Milletimizi kimseye yem etmeyeceğiz. Bu gün İslam Dünyası’na bakın. Radikal dinci(!) ve terör örgütleri de, diyalogcu, sözde ılımlı İslamcılar(!) da yabancı güçlerin bağrımıza soktuğu fitne odakları. Herkes kendisini gerek fert gerek içinde bulunduğu gurupla sorgulamalıdır.</strong></div> <div><strong>Milletimiz Müslüman’dır. Dünyanın merkezinde yurt tuttuğu için, yeniden büyük devlet olma istidâdı olduğu için, medeniyet coğrafyasında lider ve öncü vasfından dolayı, hilâfetin sancağı semalarında durduğu için hedeftedir.</strong></div> <div><strong>Bakıyorum, geleneksel anlamda milli değerlerimize düşman olanlar, kime düşman? “O gitsin, isterse ülke batsın!” diyorlar. Şimdi sözde bir kısım dindarlar da aynısını söylüyor. Demek ki ağaları ve kocaları aynı dış güçler…</strong></div> <div><strong>Şimdi O “gitsin!” denen Uzun Adam’a söylüyorum. “Deden Osman Gazi’nin, Sultan Baybars’ın, Alpaslan’ın yozlaşmamış değerleri ile sen de yürü.” Çünkü yanında samimiyetle duran sâdece bu necip millettir. Bırak muhalefeti, sırtında taşıdığın siyasi kadrolara bile arkanı dönme. Millet seninle. Şehid olan yiğitler seninle…</strong></div> <div><strong>Yetmez mi?</strong></div> <div><strong>Nevruz da bizim, sarı, yeşil, kırmızı da…</strong></div> <div><strong>Toprak ta bizim devlette..</strong></div> <div><strong>İmân da bizim edeb de..</strong></div> <div><strong>Türkmen de bizim, Kürt de… Arap da, Çerkez de.</strong></div> <div><strong>Değil mi ki Müslüman? Sünni de Alevî de, Şiî de bizim.</strong></div> <div><strong>İmân ve İslâm, ecdâd mirâsı yeter bir olmak için bize..</strong></div> <div>.</div> <div><strong>Emekli Yarbay Halil Mert, dikGAZETE.com</strong></div> <div>-Strateji ve Yönetim Uzmanı-</div> <div>Yazıyı açıklamaları ile buradan izleyebilirsiniz;</div> <div>https://youtu.be/GvP6RXle8Ds </div> <div></div>
22°