- 20-09-2021 06:23
- 983
Devletlerin ve Milletlerin şahs-ı mânevîsi vardır.
Türk Milleti, tüm dünyada muhârip olarak bilinir. Yardımsever olarak bilinir.
Türk, bir ırk değil, sosyal bir millettir.
“Aman dileyene el kalkmaz.” dediği için târihin ilk devirlerinden itibaren Türk Milleti, genel olarak aynı töre, terbiye genel olarak inanç, kültür ve değerler sistemi ile yaşayan dünyanın merkezinde etkin bir toplum olmuştur.
Türk, vefalıdır.
Türk, beklenendir.
Türk, müjdelere lâyık olmak için dünyanın dört bir yanında şehid olmuş, İ’lây-ı Kelimetullah deyip, huduttan hududa yol sorandır.
Fatihtir Türk…
Türk, mazluma kalkan ve ümit, zâlime düşman ve korku salandır.
Türk, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın tâbiri ile “600 yıl İslâm Dünyası’nı ve tüm Asya’yı Avrupalı Haçlı barbarlığından koruyandır.”
“Türk Milleti, âlicenap, fedakâr, vefakâr ve misafirperverdir. Çabuk inanır, merhametlidir, düşkünü, mazlumu, ezilmişi sever ve himaye eder.” Seyyid Ahmet ARVASİ
Devletlerin ise yapıları hassasiyetleri, kendisini koruma refleksleri birbirine benzer.
Devlet sistemleri birbirinden hızlı etkilenir ve öğrenir.
Türkiye Cumhuriyeti, “Hasta Adam” diye yağmalanan, paramparça edilen, hedef devlet Osmanlı’dan sonra emperyalizmle büyük mücâdelelerin ardından kurulmuştur. İmparatorluk bakiyesidir.
Esâsında üç büyük Türk Devleti 50-70 yıl içinde yıkıldı.
Bâbür, Osmanlı, Kaçar…
Bu yıkıntının altından eski büyük devletlere mirasçı tek bir devlet kuruldu.
Selçuklu ve Osmanlı’nın mirâsını kabul eden tek devlet Türkiye Cumhuriyeti…
İran…
1000 yıl Türk Devletleri yönetti. İlhanlı, Selçuklu, Afşar, Kaçar… Sonra İngilizler, Farslara yönetimi devrettiler.
Büyük Türk Mirâsı hâlen reddediliyor.
İran’ın yarıya yakını Türk’tür. Ancak Türkçe, okullarda yoktur.
Bâbür topraklarında kurulan devletler birbirine düşmandır. Hindistan, Pakistan, Bangladeş vd.
Ya Osmanlı?..
Anadolu’yu kurtardık ve Millî bir devlet kurduk. Büyük târihini tam kabullenemese de köklerini bilen bir devlettir Türkiye…
Cumhurbaşkanlığı Forsu’nda 16 Büyük Türk Devleti’ni temsil eden 16 yıldız vardır. En önemlisi de Türkiye genel Türk Tarihi’nde olan kardeş kavgalarını tasvip etmez, taraf olmaz.
Türkiye birleştiricidir. Osmanlı’ya asi olanlara dahi şefkatli davranmıştır.
Pekî, bölgede bizim güneşimizi kim batırdı?
Devletlerimiz, insanlarımız, İslâm Dünyası neden paramparça?
Öncelikle içine düştüğümüz derin taassup çukurlarından çıkamıyoruz.
İngilizlerin itiraf ettikleri bir durum.
Türkiye başta olmak üzere İslâm topraklarında kurdukları ve yönettikleri (doğrudan ya da dolaylı) 250’nin üzerinde mezhep, tarikât, cemaat, gurup vb. var. DEAŞ’tan FETÖ’ye, Kesnizâni’ye, Vehhâbiliğe değin.
Cehâlet dizboyu.
Tam bir bataklık durumunda.
Maalesef, Müslümanların geri bırakılması bir emperyalizm projesi.
Teknoloji ve fen ilimlerine bigâneyiz.
Lafa gelince de “Bizi geri bıraktılar!” diyoruz.
Pekî, ne bekliyordun?
Madalya takmalarını mı?
Adam düşman.
Adamın işi bu!..
Sana, İslâm Dünyası’na ve Müslümanlara düşmanlık yapmak. Fitne çıkarmak. Kafaları karıştırmak, gönülleri bulandırmak.
Adam böylece yendi seni.
Teknolojik geri kalmışlığını kullandı.
Sen de âlet oldun.
Rasathâneyi top mermisi ile yıktın. Matbaa 300 yıl giremedi topraklarına. İçimizden birilerinin ‘mücâhid’ dediği DEAŞ, TALİBAN televizyon, cep telefonu, bilgisayar kırıyor sokaklarda…
Kendi medeniyet değerlerimizi süratle kaybetmeye devâm ediyoruz.
“Kültür emperyalizmi, siyasî ve askerî emperyalizmden daha tehlikelidir. Çünkü milletler topla, tüfekle, zorla yok edilemezler. Fakat yabancı ideolojilerin, yabancı zevklerin propagandası içinde kendilerini kaybeder, erir giderler.” diyor Osman Yüksel Serdengeçti.
Ülkemizde en çok sinirlendiğim ve hazmedemediğim şeylerden ilki, muhâfazakâr câmiânın korkaklığı, sünepeliği ve acze kolayca düşmesidir.
Kültür Bakanlığı, Yılmaz GÜNEY denen hâinin ölüm yıldönümünü kutluyor.
Kim bu adam?
Önce katil. Hem de bir savcıyı öldürüyor. Sonra bölücü ve hâin!..
Tüm dünya alkışlayabilir. Madalyalar takabilir.
Bu adam, devlete karşı gelmiş, milletimizi bölmek için ne gerekiyorsa yapmış, yurtdışına kaçmış, orada Türkiye aleyhinde birçok faaliyete katılmış.
Sayın Cumhurbaşkanım, altınız böyle oyuluyor.
Bilginiz olsun.
Bu olaydan bir hafta sonra, Millî! Eğitim Bakanı Diyarbakır gibi emperyalist Batılı ajanların cirit attığı illerimizden birinde “Mezopotamya İlkokulu” açıyor.
Yahu Sayın Bakan bu Mezopotamya tâbirini kim kullanıyor?
Türkçe mi? Arapça mı? Kürtçe mi?
Senin târihinde böyle bir tanımlama var mı?
Senin bağrına bir hançer gibi sokulan bölücü PKK’ya emperyalizmin öğrettiği bir tâbir ve tanım…
Mezopotamya ile başlayan bir sürü illegal yapıları var.
Sizin Bakan Danışmanları ne yapar?
İlgili danışmana sorunuz bakalım…
Emperyalist İngiltere, ABD, Fransa bu tâbirleri kullanıyor. Bölücü, emperyalizmin Mezopotamya eşşekleri de âlet oluyor.
Sayın Bakan, siz Türkiye Cumhuriyeti devletinin Millî Eğitim Bakanı’sınız. En hassas siz davranmalısınız.
Bu arada, “Diyarbakır Anneleri”ne uğradınız mı?
Cumhur İttifâkı ortağı MHP…
Siz neden uyarmıyorsunuz bu gaf yapan adamları…
Ülkenin Millî Zemini ve cephesi sizin yanınızda olmalı.
Peki, tamâmına yakını neden yanınızda değil.
Millî cephenin oy oranı yüzde 69-74 aralığında.
Yüzde 51’i Cumhur İttifâkı’na oy vermiş.
Gerisi nerde peki?
Ötekileştirerek kaybettiklerimizden mi?
Milletimizin “Devlete, Devlet gerek..” âriflik sözünü ciddiye alalım.
Sayın Cumhurbaşkanımızı, Mazlum ve Muhârip Milletimizi yalnız bırakmayalım.
.
Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-