<h3><span><strong>ÜLKÜCÜ, AKINCI, MİLLİ GÖRÜŞÇÜ, KUVÂY-I MİLLÎYECİ…. HEPİMİZ BİRİZ…</strong></span></h3> <h3><span><strong>AYNI TEMELLER ÜZERİNDE DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK</strong></span></h3> <div>Büyük devletler kurmuş Aziz Milletimiz…</div> <div>İki büyük temel üzerine inşa edilmiş.</div> <div>Din ve Töre…</div> <div>Hangisi üstte diye soranlar sosyoloji ve tarih bilmeyen cahillerdir. Elbette Din...</div> <div>Toplumlar, töre ve <strong>Millî</strong> terbiyelerini dinlerine uyumlu hale getirirler. Töremiz içinde <strong>Devletimize Sadàkât, Vatan Sevgimiz,</strong> gàzà ve cihad bilinci ile İ’lây-ı Kelimetullah’la tanımlanmış bizi tarihte muvaffak kılmıştır.</div> <div>Milletimizi yapay bölünmelerle taraf yapıp ötekileştirenler hàin 3. Taraflar oluşturmuşlardır. Meşru siyaset bu hàin üçüncü tarafların kucağına itilmiştir. Ayrıca mezhebi, etnik bölücülükle ülkemizin geleceğini hassaslaştırmışlardır.</div> <div>Ülkemizde ana akım siyasetin köklerine baktığınızda yozlaşmaları istisna tutarsak <strong>ÜLKÜCÜ, AKINCI-MİLLİ GÖRÜŞÇÜ, KUVÂY-I MİLLÎYECİ</strong>’likten gelen siyasi kökler var.</div> <div>Baktığınızda bu kaynaklar değerlidir.</div> <div>Bu üç kurtuluş düşüncesinin en eskisi <strong>Ahmed Ziyâeddin GÜMÜŞHÂNEVÎ</strong> Hz.’nden beslenen Millî Görüş’tür. <strong>GÜMÜŞHÂNEVÎ</strong> <strong>Hz</strong>. <strong>Osmanlı</strong> yıkılırken üç konunun üzerinde durmuştur.</div> <div>Zàhirî ilimlere (Fen, Matematik vd.) önem vermiş, talebelerinde vukûfiyet aramıştır.</div> <div>Ekonominin ve finans sisteminin bağımsız olmasını ısrarla savunmuştur.</div> <div>Üretimin Millî ve yerli olmasını söylemiştir. Özetle; <strong>Millî Görüş’ün</strong> özüne Millî Ekonominin iki kaynağını Finans Yönetiminde bağımsızlık, üretimde yerlilik ve millîlik olduğu gerçeğidir. Elbette, bir <strong>İslâm Âlimi,</strong> fikrin temeline Yüce Dinimizi koymuştur. Merhum <strong>Necmettin ERBAKAN</strong> Hocamın <strong>Gümüş Motor</strong> yatırımının bile temelinde mübarek <strong>GÜMÜŞHÂNEVÎ</strong> Hz.’nin büyük ufku vardır.</div> <div><strong>KUVÂY-I MİLLÎYE </strong>ise, 1. Dünya Savaşı sonrası ülkemizin kurtuluş mücadelesinin adıdır. Osmanlı Aydını sonradan isimler konan sırası ile çözüm olarak <strong>OSMANLICILIK</strong> ve <strong>ÜMMETÇİLİK </strong>çözümlerini önermiştir.</div> <div>Devlet ve Millet Anadolu’ya hapsolunca, <strong>Rusya’daki</strong> kargaşadan da istifade ile Rusya Türklüğü ve Müslümanları ile birleşmeye çalışmıştır. Bu düşünceye de sonra <strong>TURANCILIK</strong> dediler. Aslında çözüm arayan Osmanlı Aydınları aynı kişilerdi.</div> <div>Anadolu’da <strong>Misâk-ı Millî’nin</strong> gereği ve sınırları içinde devleti kurtarma mücadelesinin adıdır <strong>KUVÂY-I MİLLÎYE… </strong>Temelinde Osmanlı, Selçuklu hatta <strong>Babür</strong> gibi Dinimiz ve Millî terbiyemiz töremiz vardır. Bu iràde sonucu <strong>Türkiye Cumhuriyeti</strong> kurulmuştur.</div> <div><strong>KUVÂY-I MİLLÎYE’nin</strong> Hedefi, Misâk-ı Millî Sınırlarına Lozan’da ulaşılamaması ayrı bir konudur.</div> <div>Son yüzyıl fikir dünyamızda birde <strong>MTTB –MİLLÎ TÜRK TALEBE BİRLİĞİ- </strong>var. Yapı içinde günümüzde solcu-sağcı vb. dediğimiz idealist birçok genç bu ocakta yetişti. <strong>MTTB’nin</strong> bu gün nasıl etkisizleştirildiği de ayrı bir çalışma konusudur.</div> <div>Ülkücü Hareket ise, <strong>1940’lı</strong> yıllarda Türk Birliği Mefkûresi ve Milliyetçilik üzerine Merhum <strong>H. N. ATSIZ</strong>, Merhum <strong>Alparslan TÜRKEŞ,</strong> Merhum Ordinaryüs Prof. <strong>Osman TURAN</strong> gibi idealist insanların mücadelesi ile başlamıştır.</div> <div>Daha sonra insanlar Türkçü ve İslâmcı olarak bölünmeye çalışılmıştır. Buna karşı <strong>Türk Milleti’nin İslâm ile İslâm’ın Medeniyet Coğrafyamızda mücadelesinin de Türk Milleti’nin gayretleri ile olacağı gerçeğinden hareketle</strong>, Merhum S. A. ARVASİ ve diğer mütefekkirlerin de katkıları ile adı <strong>ÜLKÜCÜLÜK</strong> olan bir mefkûre gelişmiştir.</div> <div><strong>Bugün ÜLKÜCÜ, AKINCI-MİLLİ GÖRÜŞÇÜ, KUVÂY-I MİLLÎYECİ… Temeli ve özü benzeşen yapılardır.</strong></div> <div>Bu gün <strong>İslâmcı, Millî Görüşçü, Akıncı</strong> olduklarını iddiası ile <strong>BOZKURT</strong> vd. destanlara pagan veya totem diyenler… Rahat olun. <strong>Kürt</strong> destanlarında da <strong>Kurt</strong> var…</div> <div>Bu gün Yüce Dinimizi <strong>Arapçılık</strong> ile ithâm edenler… Soruyorum size, Medeniyet Coğrafyamızda Milletimizle akraba olmayan, kan bağı olmayan, birbiri içinde kaba olacak ama asimile olmamış millet var mıdır?</div> <div><strong>Mısır Memluklu’ların</strong> çocukları nerede? Dinimize ve bölgemize en uzun süre yön verenler <strong>Araplar</strong> mı, <strong>Türkler</strong> mi? Bizim Coğrafyamızda kargaşa ve kavga yoktu en az 500 yıl… Ne zaman başladı peki?</div> <div>Kızılderili Kardeşlerimizin <strong>“Uzunbacak”</strong> dediği İngiliz Gevuru bölgemize girdikten sonra… Ne diyor Kızılderililer? <strong>“Derede iki kurbağa kavga ediyorsa oradan Uzunbacak (İngiliz) geçmiştir.”</strong></div> <div><strong>Bilelim ki gerçek düşman İngiltere ve ABD’nin başını çektiği Haçlı Bloku’dur. Bu blok ile 1000 yıldır savaşmıyor muyuz?</strong></div> <div>Biliniz ki adına ister <strong>İmparatorluk,</strong> ister <strong>Medeniyet Devleti</strong> deyin, <strong>Osmanlı</strong> bir <strong>Cihan Devleti</strong> idi ve mirasının merkezinde <strong>Türkiye</strong> vardır.</div> <div>Biraz aklımız varsa İmam Şâfi’nin <strong>“DÜŞMANIN OKU, DOSTU GÖSTERİR.”</strong> gerçeğini bilelim.</div> <div>Son yüzyılda Ümmetin ve Müslümanların kurtuluşu için mücadele veren <strong>CEDİTÇİLER</strong>’i de bu aydınlanma hareketleri içinde anmalıyız. Onlar da özellikle üniversitelerin kurulması, kızlarımızın da okutulması, okuma-yazma seferberliği ve ümmetin birliği için mücadele verdiler.</div> <div><strong>Kahire’de</strong> 1900’ün başında iki kez İslâm Kongresi toplayan <strong>Kırım Gaspıralı İsmail Bey’in “DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK”</strong> sözü, bugün <strong>“SÖZÜMÜZ BİR, FİKRİMİZ VE KARARIMIZ BİR, EYLEM VE HAREKETİMİZ BİR VE BİRLİKTE”</strong> olarak anlaşılmalıdır.</div> <div>Biz birlik olmaz isek yani <strong>ÜLKÜCÜ, AKINCI-MİLLİ GÖRÜŞÇÜ, KUVÂY-I MİLLÎYECİ</strong>’lik iddiasındaki insanlar… Bu gün bölücü ve uçta partiler hariç tüm merkez partilerde (AK PARTİ, CHP, MHP, İP vd.) yukarıdaki aidiyetleri kabul eden insanımız var.</div> <div><strong>Eğer bizler bir araya gelmez isek emperyalizm içimizden sinsice FETÖ, PKK-YPG vb. örgütler çıkartıyor. Bu yapılar hain.</strong> Ülkeyi ve Milletimizi darmadağın etmeye çalışıyorlar. Bunlar başlangıçta farklı sâiklerle mevcut meşrû yapıların içinde büyümediler mi?</div> <div>Bu gün <strong>PKK’nın</strong> siyasî uzanımına bakın. İçindekilerin siyasi geçmişlerine bakın…</div> <div>Bu gün <strong>FETÖ’ye</strong> bakın. İçindekilerin geçmişine ve kimlerin himaye ettiğine bakın.</div> <div>Özellikle 28 Şubat İhânet Süreci’nde muhafazakâr yığınlar <strong>FETÖ’nün</strong> kucağına kurtarıcı gösterilip itilmediler mi?</div> <div><strong>Bu gün siyasi çevreler neden bölücülerden medet umar? Neden FETÖ tarzı yapılara karşı müsamahakâr davranmak zorunda kalır ve beklentiye girer? Bu oyunları kim bozacak?</strong></div> <div><strong>Teferruattan kurtulun…</strong></div> <div>Büyük Türk Milleti Müslümandır.</div> <div>Tarihinin hiçbir döneminde ırkçı olmamıştır. Yönettiği <strong>İslâm</strong> Halkların içinde kaybolan o kadar çok <strong>Türk</strong> Topluluğu var ki… Neden böyle?</div> <div><strong>Türkler</strong> aynı dine mensup insanları kendi dışlarında görmemişlerdir. Bu İslâm Öncesi de böyledir. Grek-Helenleşen Urum Türkleri, Ermenileşen Doğu Ortodoks Türkler… Bu gün Yahudi Halkının çoğunu oluşturan maalesef Hazar Türkleri, Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika’da yerlileşen tarihte Türk Topluluklar, Ruslaşan Ortodoks Türkler bunun örnekleridir. Düşünün Rusya da atasözü var. <strong>“Hangi Rus’un geçmişine baksan Tatar (Türk) çıkar.”</strong> diye. </div> <div><strong>Teferruattan kurtulun…</strong></div> <div>Daha öncede yalvarırcasına haykırdım, haykırıyorum. Asıl ayrışma <strong>MİLLÎ UNSURLAR</strong> ve karşısında <strong>GAYRİMİLLÎ UNSURLAR-İŞBİRLİKÇİLER ve İhanet Cephesi</strong> olmalıdır. Bunun için 12 Eylül Öncesi siyasi cepheleşme gibi değil, gerçek manada <strong>MİLLÎ CEPHE</strong> oluşturmaktan başka çaremiz yoktur.</div> <div><strong>Dünya yeni dengelere, yeni dengeler yeni çatışmalara gebe…</strong></div> <div><strong>Biz nasıl hazırlanacağız?</strong></div> <div><strong>Millî Birlik ve beraberlikle…</strong></div> <div><strong>Düşünün PKK ve FETÖ İhanetleri ülkemizden maddî olarak neler aldı? Manevî olarak neler aldı? Kayıplarımızı düşünebiliyor musunuz?</strong></div> <div><strong>12 Eylül Öncesi iç savaşa varan çatışmalardan kaynaklanan kayıpları düşünün.</strong></div> <div><strong>Siyasette gerçek manada ahlâklı, vatansever, çalışkan, fedàkâr insanların birlikte çözüm bulamamasının sonuçlarını, ülkede açtığı yaraları ölçebilir misiniz?</strong></div> <div>Ne kendimizi, ne de sosyal, siyasi çevremizi işbirlikçi kesimlere kullandırmayalım. Beğenmesek bile Millî olduğuna inandığımız insanları ısrarla davet edelim, kol kola girelim.</div> <div>Şu anda inanın durum 1. Dünya Savaşı’ndan daha çetin ve zor. Hem de her yönüyle…</div> <div><strong>Teferruatlarda boğulmayalım. Esaslarda birlik ülke ve geleceğimiz için yetmez mi? Bizi hassasiyet vb. kılıflarla ötekileştirenler, kamplaştıranlar, bölenler bilin ki en sinsi düşmanlarımız…</strong></div> <div>.</div> <div><strong>Emekli Yarbay Halil Mert, dikGAZETE.com</strong></div> <div>-Strateji ve Yönetim Uzmanı-</div> <div>Yazıyı açıklamaları ile buradan izleyebilirsiniz:</div> <div>https://youtu.be/UoAzh3UTVms</div> <div> </div> <div> </div>
22°