TÜRKİYE OLARAK BAŞARACAĞIZ

Şu anda devletin yaptığı siyaset isabetlidir… Amerika eksenli politika yapılmıyor… Zamanında Amerika, Suriye’ye girme eğilimi taşıyordu… Türkiye de tampon bölgenin oluşması için Amerika ile birlikte hareket ederek, daha risksiz bir operasyona sıcak bakıyordu… Çünkü tampon bölge Türkiye için hayati önem taşıyordu… Amerika ve Avrupa kalleşlik  yaparak Türkiye’yi topun ağzına atmaya çalıştılar… 

Türkiye bu oyuna gelmedi… 

Ne zaman ki Gaziantep ve Kilis’e bombalar düşmeye başlayınca tampon bölgeyi tek başına kendisi oluşturdu… Amerika ve Avrupa ülkeleri Türkiye’yi kullanmaya çalışırken, Türkiye de siyasetini karşı tarafın davranışlarına göre ayarlıyor… Şu anda Rusya ve İran’la yakınlaşması bu politikanın yeni yaklaşımıdır…

Her ülke kendi menfaatleri için çalışıyor. Ayrıca, Türkiye’de mezhep kutuplaşması yoktur ve olmayacaktır… Bunu yapmaya çalışanlar oldu; ama hükümetin başı cumhurbaşkanımız,  ”…ne sünni, ne şii, Müslümanız…” diyerek  bütün mezhepleri  ret ederek, genel bir çatı altına toplamaya çalıştı ve de bu çıkış faydalı oldu

Mezhep çatışması da olmadı…

Zaten Türkiye’deki insanlar birbirleriyle kaynaşmış ve de bu tür toplum mühendisliğini hemen sezecek yapıya sahip ki seçimlerde isabetli oy kullandıklarını görüyoruz.Kısacası, dış ülkeler, anketçiler, toplum mühendisleri ne yaparsa yapsın,Türk toplumuna yön vermeleri zor…

Türk toplumu feraset sahibi olduğu gibi çok büyük tecrübelerin mirasını taşımaktadır…

Günümüzde artık, faili meçhul de yok; cinayet failleri de anında yakalanıyor… Çünkü başımızda samimi ve toplumuyla bütünleşen bir hükümet ve devlet var.

Terör ve sistem ilişkisini ayırmak gerekiyor.

Terörle mücadelenin başkanlıkla ilgisi yok… 

Hangi sistem gelirse gelsin terör düzenli ve kurallı savaşan ordular gibi düşünülemez… 

Amerika, 11 Eylül saldırısını neden önleyemedi?.. 

Ya da Avrupa’da yapılan terör eylemleri neden oldu?.. 

Terörün önlenmesi çok zordur… Çünkü terör kuralsızdır… Vur vur kaç taktiğidir… Burada yapılacak işleri, uzman olmadığımız için ortaya doğru koymamız söz konusu değil… Ancak, benim aklıma gelen tedbirler, başta istihbaratın güçlendirilmesi… Sonra da diğer ülkelerle yapılacak iş birliği… Sonra da sahadaki tetikçilerin başlarına yapılacak operasyonlar olmalı… 

Sanıyorum başımızdaki yöneticiler bunları düşünüyorlardır… Türkiye uydularıyla, silahlarıyla, duble yollarıyla, hızlı trenleriyle, metrolarıyla, hava yollarıyla vb. büyüyen bir ülke… 

IMF gibi bir tuzak kuruma borcunu ödeyerek tam bağımsız olmuş, Avrupa ve Amerika’dan talimat almayı ret etmiş bir ülkedir… 

Şu anda bu ülkeler, Türkiye’yi zayıflatarak muhtaç hale getirme gayret ediyorlar… Böylece Ortadoğu’ya istedikleri şekli vereceklerini sanıyorlar…

Sıkıntımız büyük… Ama 15 Temmuz’lara kadar Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışanlar, milletimizden aynı tokattı bir defa daha yiyeceklerine yürekten inanıyorum…

Hangi dünya görüşüne inanırsak inanalım, yeter ki bu sıralar birliğimizi bozacak sözlerden uzak duralım… Selam ve saygılar.

Raşit Anaral, dikGAZETE.com

...