İstanbul
15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe girişimini engellemek için İstinye'deki Borsa İstanbul'un önüne giden 48 yaşındaki Muhammet Satır, darbeci askerlerce sıkılan kurşunlardan çıkan şarapnel parçalarıyla kafasından yaralandı.
Borsa İstanbul'un bahçe düzenlemesini yürüten hafriyat firmasının şoförlüğünü yapan Satır, gazi olmadan birkaç gün öncesine kadar Borsa İstanbul'un bahçesine çalışmaya gidiyordu. 15 Temmuz gecesi ise bu sefer darbe girişimini engellemek için Borsa İstanbul'a giden Satır, o geceyi ve şahit olduğu anları anlattı.
Muhammet Satır, Temmuz ayında ailesinin Rize'ye gittiğini, kendisinin de daha sonra giderek onlara eşlik ettiğini ancak bir işi için 12 Temmuz'da İstanbul'a döndüğünü söyledi. Döndükten sonra da Borsa İstanbul önünde çalışmaya devam eden Satır, darbe girişiminin yaşandığı saatlerde evde olduğunu, televizyon izlediğini söyledi.
Satır, o geceyi şöyle anlattı:
"Televizyonlar boğaz köprüsünü canlı yayınlamaya başladılar. İlk başta anlayamadım darbeyi. Çünkü eski darbelerde, ben hep köydeydim, hiç bilmiyorum nasıl olur. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan canlı yayına bağlanıp 'Dışarı çıkın' çağrısında bulununca hemen dışarı çıktım."
Arkadaşları havalimanına gittiği için önce havalimanına gitmeye karar verdiğini ancak mahalleye indiğinde herkesin İstinye Karakolu önüne yürümesi üzerine kendisinin de oraya gittiğini kaydeden Satır, polislerin 'Burası güvende, Borsa İstanbul'da darbeci askerler varmış' demesi üzerine oraya yöneldiklerini söyledi.
"İçimizde kesinlikle 'Bizi vuracaklar' diye bir korku yoktu"
Satır, sözlerine şöyle devam etti
"Borsa'ya yaklaştığımızda arkadaşlar arayıp 'Burada halka ateş ediyorlar' dedi. Ama inanamadık, nasıl halka ateş eder, bu asker bizim askerimiz değil mi? diye düşündük. Borsa İstanbul'un önüne daha fazla insan gelince, mermi sesleri daha da sıklaşmaya başladı.
Bizim tahminimiz, darbeci askerler bizim için, 'Yaralanırsa kaçarlar' diye düşündüler ancak hiçkimse kaçmadı. İçimizde kesinlikle 'Bizi vuracaklar' diye bir korku yoktu."
Borsa İstanbul'un önüne vardıklarında yolun bir tarafında bulunduklarını ifade eden Satır, kurşun seslerini duymaya başladıklarını söyledi.
15 Temmuz gazisi Muhammet Satır, "Yan tarafta bulunan bir otobüs vardı. 'Otobüsten bu tarafa geçmeyin, halka ateş ediyorlar' dediler. Ben de otobüsün önündeydim. Mermi seslerini duyuyorduk. Otobüsün diğer tarafına gittim, bir arkadaşımın düştüğünü gördüm.
Kurşun seslerini ilk başta anlamadım. Ben yatan arkadaşı eğilip yerden alırken, yerden iki merminin sekerek tekrar havalandığını gördüm. Sonra kafama bir parça geldi ama vurup geçtiği için ciddiye almadım." diye konuştu.
O sırada etrafın çok karanlık olduğunu aktaran Satır, "Mermi sesleri o kadar yakından geçiyordu ki 'çuv' diye sesler kulağımızın dibindeydi. Mermi olup olmadığını anlayamadım. Diğer arkadaşımı kaldırdım, bana 'Kafanda yara var abi, kan akıyor' dedi. Ben de, 'Bende bir şey yok' deyip o yaralı arkadaşımı kaldırdım aşağıya götürdük." ifadelerini kullandı.
"Cenab-ı Allah o günleri bir daha yaşatmasın"
Daha sonra kafasındaki yaranın fazla kanamaya başlaması üzerine hastaneye gittiğini belirten Satır, film çekildikten sonra doktorlar tarafından 'Bir cerrahın görmesi lazım acil olarak' uyarısı üzerine Acıbadem Hastanesi acil servisine giderek gece saat 3.00 civarı ameliyat edildiğini ve kafasına 3 farklı noktadan isabet eden şarapnel parçalarının çıkartıldığını kaydetti.
O geceyi anlatmanın çok zor olduğunu belirten Muhammet Satır, sözlerini şöyle noktaladı:
"Cenab-ı Allah o günleri bir daha yaşatmasın. O günü yaşamak bize denk geldi. Bir de ilginç olan şu vardı, akşamdan sabah 6.00'ya kadar Türkiye dışarıdayken, çatışmaların arasındayken ertesi sabah hiçbir şey olmamış gibi insanlar normal hayatına döndü. Ne mutlu bize."
Kaynak: AA