Ankara
Karaciğerindeki rahatsızlık nedeniyle uzun süredir tedavi gören 17 yaşındaki Berat Deniz, annesinden yapılan nakil sayesinde hayata tutundu ve ara verdiği eğitimine yeniden başladı.
Karın ağrısı ve mide problemleriyle başlayan şikayetler sonucu yapılan tetkiklerde karaciğer enzimlerinde sıkıntı olduğu tespit edilen Berat, yaklaşık 3 yıl hastalıkla mücadele etti.
Tüm tedavi yöntemlerinin denenmesine rağmen yeterli yanıt alamayan Berat Deniz için karaciğer nakli gündeme geldi. Bir süre kadavradan nakil beklenmesine rağmen uygun donör bulunamayınca annesi Medine Deniz gönüllü oldu ve oğluna karaciğerinin bir parçasını vererek hayatını kurtardı.
Yaşadıkları süreci AA muhabirine anlatan anne Medine Deniz, şişkinlik ve mide rahatsızlığı şikayetiyle hastaneye gittiklerini ve oğlunun karaciğer rahatsızlığı olduğunu öğrendiklerini söyledi.
Zorlu bir süreç geçirdiklerini ifade eden Deniz, "3 yıl çok uğraştık, yatış verildiğinde durumun ciddiyeti ortaya çıktı. Kuzum kurtulsun, dedik. Yavrum kurtuldu, çok mutluyuz." dedi.
Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde yapılan karaciğer nakli sonrasında sağlığına kavuşan Berat Deniz ise şöyle konuştu:
"Karnımda şişkinlik oluyordu, yemek yiyemiyordum. Nefes almakta bile zorluk çekiyordum. Karın ağrısı sebebiyle geldim. Sonrasında karaciğerimden rahatsız olduğumu öğrendim. 3-4 ay hastanede yatma dönemim oldu. Nakil yapmaya karar verdiler. Bir ay kadavra bekledik. Çıkmayınca, 'canlıdan alacağız' dediler. Annem sağ olsun verdi. Nakil sonrası biraz zorlu bir dönem oldu ama şu an çok iyiyim."
Berat Deniz, ayrıca sağlık problemleri nedeniyle ara verdiği eğitimine kaldığı yerden devam ettiğini kaydetti.
"Çocuğuna karaciğerinden bir parça verdi"
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Şamil Hızlı, yapılan değerlendirmelerde hastanın karaciğer enzim yüksekliğinin tespit edildiğini, durumun kötüleşmesi üzerine nakil ihtiyacı doğduğunu aktardı.
Karaciğer yetmezliği ilerlediğinde ve mevcut tedavilerinden yanıt alınamadığında naklin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Hızlı, "Karaciğer naklinde ideal olan aslında kadavradan gelendir. Burada en önemli şey, kan grubunun uygun olması. Hastamız da annesinden aldı, bu çok değerli. Ne anneler var ki vermek istemeyebiliyor. Çocuğuna karaciğerinden de bir parça verdiğinde hayatta kalmasına vesile oluyor." ifadelerini kullandı.
"Organ bağışına davet ediyoruz"
Nakille ilgili bilgi veren hastanenin Organ Nakli Mesul Müdürü Prof. Dr. Erdal Birol Bostancı da "Biz bu evladımıza annesinden nakil yaptık. Buna verilen isim de canlıdan canlıya nakil. Böbrek ve karaciğer nakillerinde canlıdan canlıya nakil yapmayı çok arzu etmiyoruz. Başkasına organ temin edebilmek için sağlam bir insanı ameliyat ediyorsunuz. Böbrek ve karaciğerde canlıdan nakillere baktığımızda ise dünya birincisiyiz. Böbrek ve karaciğerde bu iyi bir şey değil." dedi.
Prof. Dr. Bostancı, Türkiye'de organ bağışının yetersiz olduğunu vurgulayarak, "Biz bunların teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Organ bağışına davet ediyoruz. Türkiye olarak bağış oranımız çok düşük. Kimse başıma gelmez diye düşünmesin. Herkesin başına her şey her an gelebiliyor. Bazen bir aldığınız ilaçtan. Bizim milletimiz sağdan soldan topladığı otları kaynatıp içmeye çok meraklı. Onun sonucunda karaciğer yetmezliğine giren hastalarımız oluyor. O zaman da bir organ ihtiyacı ile karşı karşıya kalıyorsunuz." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com