ANTARKTİKA (AA) - Türkiye'nin 3'üncü kez düzenlediği ve bir bilim kadınının liderlik ettiği Ulusal Antarktika Bilim Seferi'nde 5'i Türk, 8 kadının yer alması "Dünya Kadınlar Günü" öncesi gurur kaynağı oldu.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde düzenlenen 3'üncü Ulusal Antarktika Bilim Seferi, önceki seferlere göre daha fazla kadın katılımcıyla gerçekleştirildi.
Önceki sefer 4 kadın katılımcıyla yapılırken, bu kez seferde 5'i Türk, 8 kadın yer aldı.
Kadınlara örnek oldularİstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kutup Araştırmaları Uyg-Ar Merkezi (PolReC) koordinesinde Türk Bilimsel Araştırma Kampı'nı kuran ve kıtadaki araştırmalarını başarıyla tamamlayan ekibe Türk bilim kadını Doç. Dr. Burcu Özsoy liderlik etti.
İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Sevil Deniz Yakan Dündar, kıtada geleceğe ışık tutacak bilimsel araştırmalar yaparken, serbest dalış dünya rekortmeni milli sporcu Şahika Ercümen de tarihi bir dalışa imza attı.
Seferin kadın katılımcılarından Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Dilara Zengin ile AA foto muhabiri Özge Elif Kızıl da Türk ekibinin kıtadaki çalışmalarını hazırladıkları haberlerle Türkiye'ye ve dünyaya aktardı.
Bu yıl ilk kez 4 ülkenin araştırma projesine ev sahipliği yapan seferde, 3 yabancı kadın katılımcı da yer aldı. Çekya'dan Biyolog Barbora Chattova ve Şili ekibinden Buz Bilimci Shelly Anne MacDonell ile Dağcı Rehberi Lissette Tamara Munoz Türk ekibiyle birlikte Antarktika'da çalışmalar yürüttü.
"Kızlarımızın büyük bilim insanları olacağına eminim"3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lideri Doç. Dr. Burcu Özsoy, AA muhabirine, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi yaptığı açıklamada, seferin kadın araştırmacılarıyla gurur duyduğunu söyledi.
Antarktika'nın kadın-erkek ayrımı olmaksızın zor bir kıta olduğunu belirten Özsoy, çevresel ve iklimsel koşullarla gemide yaşamanın bu zorluğa yol açan faktörlerden olduğunu bildirdi.
Özsoy, kadın araştırmacıların daha çok proje başvurusu yapması tavsiyesinde bulunurken, şöyle konuştu:
"3'üncü seferde, bundan önce yapılanlara kıyasla en yüksek kadın sayısına ulaştık, bu çok gurur verici bir durum. Kadın-erkek ayrımı yapmadan konuya bilim insanı olarak bakmak lazım. Bu sebeple Türkiye'de ilkokul, ortaokul ve liselerde Antarktika bilimini tanıtma adına farkındalık çalışmaları yapıyoruz. Küçük kız çocuklarının ilgileri beni çok mutlu ediyor. Gerçekten güçlü bir kadın bilim insanı nesli yetişiyor. Antarktika'da bilim yapmak için hepsini davet ediyorum. Özellikle yeni yetişecek nesillerin, küçük kızlarımızın ileride büyük bilim insanları olacağına eminim. Onları Antarktika'ya davet ediyorum."
"Her kadın başarısını, gücünü azminden alıyor"Serbest dalış dünya rekortmeni milli sporcu Şahika Ercümen, Ulusal Antarktika Bilim Seferi'ne katılan 5 kadından biri ve kıtada tüpsüz dalış yapan ilk kadın Türk sporcu olduğunu dile getirdi.
Kıtadaki şartların zorluğuna işaret eden Ercümen, "Şartlar ne kadar zor olsa da bence her kadın başarısını, gücünü, azminden, sabrından, pes etmemesinden alıyor. Ülkemize başarıyla döndüğümüz için gayet mutluyum. En büyük dileklerimden biri, ileride dünyamıza yön verecek küçük kız çocuklarımızı sporla, bilimle buluşturabilmek ve buna vesile olabilmek." dedi.
Bilimde ve sporda kadın-erkek farkının gözetilmediğini belirten Ercümen, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Seferde gözlenen buydu. Kadın-erkek demeden elimize kazma küreği aldık, çalıştık. Erkekler de kadınların yapabileceği gibi görünen işlere yardım etti. Aramızda çok güzel bir koordinasyon vardı. Bence günümüz şartlarında kadınlarla erkekler eşit ama pozitif ayrımcılık özellikle şiddete maruz kalan kadınlarımız için çok kıymetli. Dolayısıyla ne kadar çok spora, bilime, sanata ağırlık verirsek o kadar çok bu eşitliğin dengelenebileceğini düşünüyorum."
"Kadınların araştırmalarda daha aktif olmalarını diliyorum"İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Sevil Deniz Yakan Dündar, deniz kirliliği üzerine araştırma yapmak için sefere katıldığını söyledi.
Sefer rotası boyunca çeşitli noktalarda örnekleme çalışmaları yaptığını anlatan Dündar, bu çalışmaların sonuçlarını Türkiye'de analiz ederek verilere ulaşacaklarını bildirdi.
Dündar, seferde hedeflenen tüm çalışmaların gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "Sefer, bilimsel açıdan çok başarılıydı, organizasyon çok iyiydi, gemideki hayat da gayet uyumluydu. Gerek sefer sırasında gerek sahadaki çalışmalarda herkes birbirine yardımcı oldu. Bu nedenle gayet başarılı ve uyumlu bir sefer olduğunu söyleyebilirim." diye konuştu.
Seferde kadın ve erkeklerin birbirini tamamlayıcı görevler üstlendiklerini ifade eden Dündar, şöyle dedi:
"Konuya kadın ve erkek sayısı olarak bakmamak, kim, ne iş yapıyor ona bakmak lazım. Bir kadın olarak, kadınların araştırma konusunda daha aktif olmalarını her zaman gönülden diliyorum. Fırtına nedeniyle gemiden ayrılamamak, sahada çalışmalarımızı gerçekleştirememek psikolojik olarak zorlayıcıydı ancak gemi ekibinin uyumluluğu nedeniyle motivasyonumuzu hiçbir zaman düşürmedik, her zaman önümüzdeki hedeflere baktık ve planlarımızı güncelledik. Motivasyonumuzu düşürmeden hedeflerimize ulaşabildik. Her ne kadar zorlu bir coğrafyada çalışmış olsak bile birlikte olmak bize güç kattı. Bu nedenle o zorluğu çok da hissetmeden seferin sonuna kadar varabildik."
"Bu başarı hikayesini aktarmak önemliydi"AA muhabiri Dilara Zengin de foto muhabiri Özge Elif Kızıl ve kameraman Servet Ülkü ile 3'üncü Ulusal Antarktika Bilim Seferi'ni takip ettiklerini söyledi.
Mesleki açıdan heyecan verici bir görevi yerine getirdiğini belirten Zengin, "Antarktika'da yazılan başarı hikayesini bir kadın muhabir olarak Türkiye'ye ve dünyaya aktarabilmek gurur vericiydi. Seferimize bir kadın liderlik ediyordu, kadın katılımcılar vardı ve bir kadın önderliğinde yazılmış bu başarı hikayesini aktarmak gerçekten önemliydi." diye konuştu.
Zengin, kadın-erkek ayrımı olmaksızın zorluklar yaşadıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Zorlukların hep beraber üstesinden geldik, omuz omuza çalıştık, herkes, her işi yaptı. Haberci olarak bizi en çok zorlayan, görüntü ve fotoğraflarımızı gönderme sıkıntısı oldu. Yeri geldi sabahladık, Antarktika soğuğunda geminin güvertesinde uzun süre uydunun ve bilgisayarın başında görüntüleri Türkiye'ye aktarmak için uğraştık ama unutulmaz bir deneyim oldu."