Bacağını kaybetme riski olan genç kız, 17 santimlik tümörden kurtularak ayağa kalktı

Diyarbakır'da yaşayan Seher'in yaklaşık 7 ay önce başlayan bacak ağrıları ve dizindeki şişlik, kısa sürede hızla ilerledi.

Gittiği farklı hastanelerde "bacağının kesilmesi gerekiyor" denilen, ağrıları nedeniyle yürüyememeye başlayan genç kız, son çare olarak Bilkent Şehir Hastanesine başvurdu.

Burada yapılan detaylı tetkikler sonucunda kemik kanseri olduğu anlaşılan, bir süre kemoterapi alan Seher, ardından Doç. Dr. Şahin Çepni öncülüğünde gerçekleştirilen 8 saatlik operasyonla 17 santime ulaşan tümöründen kurtuldu. Seher, bu sayede yeniden sağlıkla yürümeye başladı.

Yaşadığı süreci AA muhabirine anlatan Seher, ailesiyle Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yaşadığını, bacak ağrılarının, çalışmak için İzmir'e abisinin yanına gittiğinde ortaya çıktığını söyledi.

Burada çeşitli hastanelere gittiğini, bir türlü kesin tanı konulamadığını dile getiren Seher, "7 ay önce bacağımı bükememeye başladım, sonra şişmeye başladı. Kemik kanseri olduğum aklımın ucundan geçmemişti. İzmir'de şüphe üzerine beni Ankara'ya yönlendirdiler, ardından Bilkent Şehir Hastanesine başvurdum." dedi.

Kemik kanseri tanısı almasının ardından 2 ay kemoterapi gördüğünü anlatan Seher, "Başlangıçta ameliyattan çok korkmuştum ama sonra ikna olup kabul ettim. Şahin hocam, sağ olsun o ameliyatla bacağımı kesilmekten kurtardı. Tüm doktorlarıma, hastane çalışanlarına çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Kanser tanısı aldığında büyük bir şok yaşadığını da söyleyen Seher, "Kemoterapi sonrası saçlarım dökülmeye başladığında çok üzülmüştüm. Ben her şeyden çok saçlarımı severdim. Fakat sağlık her şeyin başı, ailem, arkadaşlarım bana bu süreçte çok destek oldu. İyileşince saçlarım da kaşlarım da geri gelecek inşallah." ifadelerini kullandı.

Doğum günü olduğunu da aktaran Seher, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok daha iyi hissediyorum, bacağımı görmek çok güzel, yürüyebiliyorum. Bir senedir Diyarbakır'dan, evimden, ailemden uzağım, hepsini çok özledim. Yakında taburcu olacağım ama kardeşlerime söylemedim, onlara sürpriz yapacağım. Bugün 17 yaşına bastım, yeni yaşımda kanseri yeneceğim, sağlığıma kavuşacağım inşallah. Kendimde bu gücü görüyorum. Kanserle mücadele edenler de hiçbir zaman bu hastalıktan korkmasın ve mutlaka birkaç uzmana danışsınlar."

Yaklaşık 4 aydır hastanede kızının başında bekleyen anne Elmas Baykıt da mutluluğunu, "Doktorlarımızdan Allah razı olsun, evladım onlar sayesinde yeniden ayağa kalktı." sözleriyle dile getirdi.

Ekibiyle Seher'in ameliyatını gerçekleştiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Şahin Çepni Seher'in dizindeki tümörün büyük olduğunu söyleyerek, şunları belirtti:

"Bacağı besleyen ana damar yapılarına çok yakın olduğu için bacağını kaybetme riski bulunuyordu. Hastamızın kemoterapi süreci bittikten sonra bacağı kurtarmayı amaçladığımız bir ameliyatla aşağı yukarı 17 santimlik tümörü çıkardık. Operasyon yaklaşık 8 saat sürdü, tümör hem enine hem boyuna büyüdüğü için cerrahi olarak da riskli bir operasyondu. Fakat herhangi bir sekel bırakmadan çıkarabildik tümörü. Seher, şu an ameliyatımızın ikinci haftasında. Durumu gayet iyi, yürüyebiliyor. Bir hafta içinde onu memleketi Diyarbakır'a yolcu etmeyi planlıyoruz. Elbette yeni odaklar oluşmaması için bir süre daha kemoterapisi ve kontrolleri sürecek."

Doç. Dr. Çepni, kemik kanserinin nadir görülen kanser türlerinden biri olduğuna ve bu nedenle fark edilemeyip, gecikmiş tanılar yaşanabildiğine dikkati çekti.

Kemik kanserinde genetik geçişin genellikle söz konusu olmadığını anlatan Çepni, "Kemik kanseri nadir görülüyor ama ne yazık ki genellikle 10-20 yaş aralığında karşımıza çıkıyor. Bu nedenle bu yaş grubunda bir kitle, artan bir ağrı gibi belirtiler görüldüğünde mutlaka bir ortopedi uzmanına başvurulmalı." uyarısında bulundu.

Çepni, kanser tedavisinin multidisipliner yaklaşım sunan merkezlerde yürütülmesinin önemine dikkati çekti.

Kaynak: AA