"Mezoterapi, mezodermden kaynaklı bölgeye ince ve küçük iğneler yardımı ile yapılan enjeksiyon tedavisidir" diyen Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Tahir Gökhan Haytoğlu; mezoderm kaynaklı bölgeyi, cildin derm tabakası, bağ dokusu, yağ dokusu ve kas dokusunu içeren bölge olarak tanımladı. Dr.Haytoğlu, “Mezoderm kaynaklı bölgeye yapılan enjeksiyonlara mezoterapi denir. Dünyada selülit tedavisinde sıklıkla kullanılan mezoterapi yönteminde amaç selülite sebep olan dolaşım bozukluğunu ortadan kaldırmak ve aynı zamanda bu dolaşım bozukluğu sonucu oluşan yağ dokusunu da düzeltmektir. Mezoterapi ile selülit tedavisinde büyüyen yağ hücreleri küçülür ve dolaşım tedavi edildiği için de selülit görünümü ortadan kalkar. 10 günde bir yapılan ve seanslar şeklinde uygulanan mezoterapi ile selülit tedavisinde hazırlanan ilaç kokteylleri bölgede yağ eritici ve metabolizmayı hızlandırıcı olarak etki eder” dedi.
Dr.Haytoğlu; yan etkisinin çok az olması sebebiyle tercih edilen bu yöntemde hastaların alınan sonuçları koruması için beslenmelerine dikkat etmesini, bol sıvı almasını ve düzenli spor yapmasını tavsiye etti.
Yüz mezoterapisinin genellikle iki amaçla kullanıldığını sözlerine ekleyen Dr.Haytoğlu bu amaçları; yüz-gıdı bölgesinde oluşan yağlanmaların tedavisi ve ciltte gençleşme sağlamak olarak sıraladı. Ayrıca Dr.Haytoğlu; düzenli aralıklarla yapılan tekrarlama kürleri ile ciltteki yaşlanmayı önlemek ve gençliği korumak için tercih edilen yüz mezoterapisi yönteminde, cildin altına ilaç kokteyllerinin enjekte edildiğini belirtti.
Dr.Haytoğlu, “Leke tedavisi, gözaltında oluşan morluklar, kırışıklık ve sarkmalar gibi şikayetlerde kullanılan yüz mezoterapisinde amaç cildi yenilemektir. Çok ince ve kısa uçlu iğnelerle cilt altına verilen ilaç kokteyllerinde hasta ağrı ve acı hissetmez. 5-10 dakika süren bu işlemde ciltte herhangi bir problem meydana gelmemektedir” dedi.
Kaynak: IHA
dikgazete.com