İSTANBUL
Türkiye'nin New York Başkonsolosluğunun destek verdiği sergide, sanatçının keten tuval üzerine ürettiği 40 akrilik eser ve 2 enstalasyon yer alıyor.
Yalçın, serginin kendisi için bir sanat etkinliği olmadığını ifade ederek, "Bu sergi, kalpten gelen bir çağrı, insanlığın en derin arzularından birine barışa, sanatın diliyle yazılmış bir mektup. Bu sergiyle anlatmak istediğim şey, savaşların hala sürdüğü, çocukların korkuyla büyüdüğü, sınırların dikenli tellerle çizildiği bir dünyada barışın yalnızca bir ideal değil, mümkün ve gerekli bir gerçeklik olduğudur." dedi.
Çocukluk hayalinin dünyadaki savaşları sona erdirmek olduğunu dile getiren Yalçın, "Bu hayali büyüttüm, boyaya, tuvale, renge ve soyut bir gökyüzüne dönüştürdüm. Her bir resim, bir ülkeyi temsil ediyor. Tıpkı gökyüzünde özgürce süzülen bulutlar gibi sınırları olmayan bir birliktelik düşlüyor. Bu soyut gökyüzü kompozisyonları, umutla boyanmış birer barış çağrısıdır" diye konuştu.
"Eserlerim dünyanın farklı ülkelerini temsil ediyor"
Sanatçı, sergideki eserlerinden bahsederek, şunları söyledi:
"Sergideki eserlerim, dünyanın farklı ülkelerini temsil ediyor ama savaşın değil, ortak bir barış hayalinin temsili olarak. Çünkü barış, bir ülkenin değil, tüm insanlığın hakkıdır ve sanat, bu hakkı savunmanın en naif ama en etkili yollarından biridir.
Sanat bir 'yumuşak güçtür', estetikle değil, vicdanla konuşur. Ben de bu sergide, dünyayı güzelleştirmenin, korumanın ve iyileştirmenin yolunun savaştan değil, sanattan geçtiğini anlatmak istiyorum."
Aynı zamanda serginin bir tür "kolektif dua" olduğuna işaret eden Dilek Yalçın, "Her tablom, barış için atılmış görünmez bir imzadır. Her fırça darbem, çocukların huzur içinde büyüdüğü bir dünya hayalinin izidir. Çünkü inanıyorum ki sanatçılar ilan edecekse bir şey, bu savaş değil, barış olmalıdır." görüşünü paylaştı.
"Her tuval, savaşın yerine barışın, yıkımın yerine umudun geçmesi için atılmış sembolik bir adım"
Yalçın, serginin insanlığa yöneltilmiş estetik bir davet olduğunun altını çizerek, "Farklı ülkeleri temsil eden eserlerle sınırların ötesine geçen bir birlik ve empati duygusu kurmayı hedefliyorum. Her bir tuval, savaşın yerine barışın, yıkımın yerine umudun geçmesi için atılmış sembolik bir adım. Çünkü barış, sadece bir siyasi hedef değil, ortak bir vicdan meselesidir." dedi.
Sergide yapay zeka ile ürettiği bir deneysel çalışmaya da yer verdiğini aktaran Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geleneksel resim pratiğimle dijital zekanın kesiştiği bu üretim, hem sanatın dönüşen doğasını hem de barış fikrinin yeni teknolojilerle nasıl yeniden şekillenebileceğini araştırıyor. Benim için bu sadece teknik bir deney değil, insan duyarlılığıyla yapay zekanın işbirliğinden doğan yeni bir ifade arayışı. Çünkü barış, yalnızca geçmişe ait değil, geleceğe dair de bir vizyon. Bu vizyonun içinde teknolojiyi de barışın bir taşıyıcısı olarak konumlandırmak istedim."
Sanatçının dördüncü kişisel sergisi olan "Barışı İlan Ediyorum", Anka kuşundan esinlenerek kurgulandı ve sergide 30 farklı kuş resmi yer alacak.
Türk Hava Yollarının sponsor olduğu sergi, 10 Mayıs'a kadar ziyarete açık olacak.