İSTANBUL
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bilal Cengiz Şahbaz, yüzmenin yazın yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri olduğunu ancak doğru önlemler alınmadığında deniz ve havuz suyunun kadınlarda enfeksiyon riskini artırdığını belirtti.
Medicana Avcılar Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Op. Dr. Bilal Cengiz Şahbaz, vajinanın, içerisinde çok sayıda bakterinin barındığı bir organ olduğunu kaydetti.
Şahbaz, şunları kaydetti:
"Bakteri deyince pek çok kişinin aklına enfeksiyona neden olan zararlı mikroorganizmalar gelse de vajinadaki bakteriler için bu durum geçerli değil. Tıpkı bağırsaklarda olduğu gibi vajinadaki bakteriler de bulundukları bölgeye zararlı bakteri vemantar türlerinin gelmesini engelliyor. Böylelikle vajina içerisindeki bakteriler organ içerisinde bir denge kuruyor ve genital sağlığa olumlu katkıda bulunuyor.
Havuz ve deniz suyu vajinadaki dengeyi bozabilir. Bildiğiniz gibi, havuzların temizliğinde klor kullanılıyor. Klor, havuz suyundaki zararlı mikroorganizmaları öldürerek yüzmeye uygun hijyenik bir ortam sağlıyor.
Ancak klor, havuzdaki suyun yanı sıra bu suda yüzen kadınların vajinalarındaki yararlı bakterileri de öldürüyor. Dolayısıyla vajina içerisindeki denge bozuluyor ve vajina enfeksiyona açık hale geliyor. Yüzmek yazın yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri ancak doğru önlemler alınmadığında deniz ve havuz suyu kadınlarda enfeksiyon riskini artırıyor."
Yaz aylarında vajinal enfeksiyonlarla çok daha sık karşılaştıklarını aktaran Şahbaz, uygulanacak bazı önlemlerle havuz suyu kaynaklı vajinal enfeksiyonların önüne geçilebileceğini bildirdi.
- "Islak mayolarla uzun süre oturmak enfeksiyon için bir risk faktörü"
Op. Dr. Bilal Cengiz Şahbaz, enfeksiyondan korunmak için yapılması gereken en önemli uygulamalardan birinin sudan çıktıktan sonra deniz kıyafetlerini hemen değiştirmek olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Islak mayolarla deniz kenarında veya havuz kenarında uzun süre oturmak enfeksiyon için bir risk faktörü. Islak çamaşırlar genital bölgenin uzun süre nemli kalmasına neden oluyor. Nem, bakteri ya da mantar gibi mikroorganizmaların üremesi için ideal bir ortam oluşturuyor. Ayrıca deniz kıyafetlerinin yapımında genellikle sentetik, hava geçirmeyen kumaşlar kullanılıyor. Bu kumaşlar genital bölgenin yeterince hava almasına engel oluyor ve enfeksiyon riskini artırıyor.
Deniz veya havuzdan çıktıktan sonra vakit kaybetmeden duş alınması gerekir. Yüzdükten sonra hemen duş alıp kuru ve pamuklu iç çamaşırları giymek vajinal enfeksiyonları önlemede çok etkili.
Tüm bu kişisel bakım tavsiyelerinin yanı sıra diyetle ilgili önerilerde bulunmamak olmaz. Şekerli besinleri tüketmek mantar ve bakterilerin üremesini kolaylaştırıyor. Ayrıca, bu besinler bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Dolayısıyla şeker tüketimini sınırlandırmak da yaz aylarında vajinal enfeksiyonlardan korunmaya yardımcı oluyor."
- "Vajinal enfeksiyon teşhisi, hastanın belirtileri temel alınarak konuluyor"
Medicana Avcılar Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Şahbaz, yaz aylarında kadınlarda gerek bakteri gerek mantar kaynaklı enfeksiyonlara daha sık rastlandığını, her iki enfeksiyon türünün de vajinal kaşıntı, kızarıklık, vajinal akıntı renginde değişim, idrar yaparken yanma, cinsel ilişki sırasında ağrı gibi belirtilere neden olduğunu aktardı.
Şahbaz, şunları kaydetti:
"Vajinal enfeksiyon teşhisi ise hastanın belirtileri temel alınarak konuluyor. Vajinal akıntıdan örnek alınarak incelenmesi de tanıda kullanılan yardımcı tetkikler arasında yer alıyor. Vajinal enfeksiyon tedavisinin başarılı bir şekilde yapılması için enfeksiyona neden olan mikroorganizmanın belirlenmesi gerek. Bakteriyel vajinal enfeksiyonlarda tedavi olarak antibiyotikleri kullanıyoruz. Mantar kaynaklı enfeksiyonlarda ise antifungal ajanları tercih ediyoruz.
Hastaların enfeksiyondan tamamen kurtulabilmeleri için kendilerine reçete edilen ilaçları doktorun önerdiği süre boyunca kullanmaları gerekiyor. Şikayetleri hafifleyen hastalar ilaç kullanımını bırakabiliyor. Ancak bu davranış enfeksiyonun tekrarlamasına ve kronik hale gelmesine yol açıyor. Ayrıca, enfeksiyon kaynağı olan mikroorganizma ilaca direnç geliştirebiliyor ve hastaya sonraki seferlerde daha ağır ilaçlar vermek zorunda kalabiliyoruz."