?>

'Erdemli olmanın mükafatı, erdemli olmanın kendisidir'

Ömer Lütfi Mete'nin oğlu Ali Buhara Mete, "Kendisi için mızmızlanıp, üzüldüğünü görmedim çünkü babam sürekli, 'Peygamberlere bile neler yapılmış, onlar hiç bir zaman imtina edip acizlenmemişler' derdi." dedi.

Kültür Sanat - 8 yıl önce

İSTANBUL

Tiyatro sanatçısı Ahmet Yenilmez, Ömer Lütfi Mete'nin yaşadığı her anında dürüst bir insan olduğunu belirterek, "Ömer Lütfi Mete ile ilgili tanımın sonu delikanlılığa çıkar. Ben onu delikanlı olarak tanıdım, delikanlıca yaşadı, yaşadığı sürece de ömrünü delikanlılığı anlatmakla geçirdi. Ömer Lütfi Mete eşittir, delikanlılıktır." dedi.
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı iş birliğiyle bu yıl 9'uncusu düzenlenen, "İstanbul Edebiyat Festivali"nde oturum başkanlığını Yusuf Dinç'in yaptığı, "Ömer Lütfi Mete" başlıklı özel oturum gerçekleştirildi.
TYB İstanbul Şubesi'nin bulunduğu Sultanahmet'teki Kızlarağası Medresesi'nde gerçekleşen panelde konuşan oyuncu Ahmet Yenilmez, Ömer Lütfi Mete ile yaşadığı bir anısını anlatarak, Mete'nin kendisine, "İslam, delikanlılıktır. Delikanlılık da hata yapmayan insan değil, hatasının bile farkına varıp, 'bir daha yapmayacağım' deyip, sözünde durmaktır." dediğini söyledi.
Yenilmez, yaşadığı süre boyunca dinden ve dilden önce "delikanlı" olmanın gerekliliğini kendisine şiar edindiğini aktararak, şöyle devam etti:
"Ömer Lütfi Mete ile ilgili tanımın sonu delikanlılığa çıkar. Ben onu delikanlı olarak tanıdım, delikanlıca yaşadı, yaşadığı sürece de ömrünü delikanlılığı anlatmakla geçirdi. Ömer Lütfi Mete eşittir, delikanlılıktır. Baktığınız zaman bütün eserlerinde 'delikanlılığı' anlattığını görürsünüz. O, Deli Yürek'te, Çığlığın Ardı Çığlık romanında ve diğer eserlerinde delikanlı olmayı anlattı. Fakat onun bir şanssızlığı oldu, yazdıklarını çekecek ve oynayacak kalitede delikanlıca yönetmen ve oyuncu çıkmadı, ben de dahilim. Yamuktuk biz, en başta ben çünkü Ömer Lütfi Mete bana oyun yazdı ama delikanlı olmadığım için ben hala o oyunu sahneleyemedim. İtfaiye Yanıyor isimli o eseri sahnelemekten korktum çünkü o oyunu sahnelersem, büyük ihtimalle mahkemeye sevk edilirdim."
"Erdemli olmanın bir mükafatı yoktur, mükafat erdemli olmanın kendisidir"
Yazar Ahmet Turgut da üniversite yıllarında Ömer Lütfi Mete ile karşılaştığını anlatarak, "Hayatımın en büyük kariyerini Ömer Lütfi Mete'yi dinleyerek yaşadım. Bir-iki kelimeyle bir şey söylediği an, sanki paket halde karşısındaki kişiye nüfus ediyordu. Klasik örnektir, aç olan birine balık her gün verilir ya da balık tutması öğretilirmiş. Ömer ağabeyin sohbet meclislerinde balığın bolca dağıtıldığı bir ortam vardı. Hangi balığın, hangi mevsimde ve nerede bulunduğunu da söylerdi, ayrıca oltayı da dağıtırdı." diye konuştu.

Ömer Lütfi Mete'nin oğlu Ali Buhara Mete ise babası adına düzenlenen program için TYB'ye teşekkür ederek, "Buraya gelirken, bizi buluşturan şeyin, Ömer Lütfi Mete'nin iyi bir yazar olması mı? Ömer Lütfi Mete bir başkası, herhangi biri veya bir şoför olsaydı da burada olur muyduk? sorularını düşündüm. Bizi bir arada tutan şey onun ne yazarlığı ne de diğer şeylerdir. Onun iyi bir yazardan önce iyi bir insan, arkadaş, ağabey, dost, vatandaş ve sırdaş olmasıdır ve bütün bunlar özlemi arttıran şeylerdir." dedi.
Mete, babasının bir "sevgi" adamı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Babam, haksızlık yapmaktansa haksızlığa uğramayı tercih ederdi. Bu da zaten Hazreti Ali efendimizin ahlakıdır, babam onu kendisine rol-model alırdı, yaşantısında bundan örnekler vardır. Ben babamdan hiçbir zaman 'Bu bana nasıl yapılır' diye bir şikayet cümlesi duymadım. Kendisine yapılan bir haksızlıktan dolayı hiç bir zaman öfkelenmezdi ama başkasına yapılan bir haksızlık olduğu zaman ortalığı yakar, ceketini alıp çıkar giderdi. Kendisi için mızmızlanıp, üzüldüğünü görmedim çünkü babam sürekli, 'Peygamberlere bile neler yapılmış, onlar hiç bir zaman imtina edip acizlenmemişler' derdi. Erdemli olmanın bir mükafatı yoktur, mükafat erdemli olmanın kendisidir. O da bu erdemle yaşadı ve bizler de onu hala anıyoruz, bize hala ilham veriyor. Bunun için çok mutluyum, böyle bir babam olduğu için de Allah'a şükran borçluyum."
"9. İstanbul Edebiyat Festivali", 2 Aralık'ta düzenlenecek ödül töreniyle sona erecek.

Muhabir: Ayşe Büşra Erkeç

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Eximbank'tan 100 dolarlık ihracatta 27 dolar finans desteği

2017-11-26 14:46 - Ekonomi

Başkent derbisinde gülen taraf Osmanlıspor oldu

2017-11-25 01:32 - Spor

Aladağ'daki yurt yangınıyla ilgili davada sanık sayısı 12'ye çıktı

2017-11-30 17:39 - Genel

Workup Girişimcilik Programı ilk mezunlarını verdi

2017-11-28 15:43 - Ekonomi

Galatasaray, Bülent Korkmaz’ı doğum gününde unutmadı

2017-11-24 18:02 - Spor

Yan binaya atlayarak kurtuldular

2017-11-26 17:02 - Asayiş

Kış lastiği uygulamasında geri sayım

2017-11-25 14:44 - Ekonomi

'Erdemli olmanın mükafatı, erdemli olmanın kendisidir'

2017-12-01 04:32 - Kültür Sanat

25 Kasım 2017 yurtta hava durumu | Bugün hangi illerde yağış görülecek? Marmara’da sis bekleniyor

2017-11-25 12:32 - Gündem

Suç makinesinin pişkinliği pes dedirtti

2017-11-26 22:32 - Asayiş

İlgili Haberler

Kintsugiden ilham alan terapi yöntemiyle engelli annelerinin yaraları onarılıyor

13:07 - Kültür Sanat

Muş ve Bitlis, Malazgirt Zaferi'nin 954. yıl dönümüne hazırlanıyor

12:22 - Kültür Sanat

Azerbaycan'da 'Milli Yayla Festivali' coşkusu

22:58 - Kültür Sanat

31. Saraybosna Film Festivali kırmızı halı töreniyle başladı

00:02 - Kültür Sanat

Türkiye'nin kültürel mirasını deneyimleyen yabancı arkeologların gezisi İstanbul'da sona erdi

15:02 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

İsrail'de hükümet karşıtı genel grev ve protestolara katılanların sayısı 1 milyonu aştı

00:47 - Dünya

Beşiktaş lige galibiyetle başladı

00:18 - Spor

Gaziantep'te geri dönüşüm fabrikasında çıkan yangın kontrol altına alındı

23:47 - Gündem

RAMS Başakşehir, konuk ettiği Zecorner Kayserispor ile berabere kaldı

23:43 - Spor

İsrail'de hükümet karşıtı genel grev protestolarına 220 bin kişi katıldı

23:07 - Dünya