Akrabamız ve satın alma müdürümüz olan Bülent G’nin abimlerle iş birliği içinde tedarikçi firmalardan sürekli para topladığını ve ‘Bize mal satacaksanız yardımda bulunacaksınız’ dediğini öğrendim. Sene 2007. (Bugün Bülent G, ‘tekstil imamlığı’ndan yargılanıyor. Yurt dışına çıkış yasağı var.)
BODRUMDA ALTIN KASALARI
KAÇAKÇILIĞA FETÖ AFFI
DOĞAN GRUBU HAZİNE BULDU
Hâkime Kader U, yetkisizlik kararı vererek Şişli’ye gönderdi. Şişli, dosyayı oyalayıp Fatih Adliyesine havale etti. Fatih, yetkisizlik kararı verip, ne alaka ise Bakırköy Adliyesine gönderdi. Bu sırada 2005 yılı için vergi kaçakçılığından da suç duyurusunda bulundum. Dosya, Ümraniye’de bir başka hâkimin önüne düştü. ‘Hâkime Kader U. yetkisizlik vermiş ben de veriyorum’ demesin mi? Meğer danışıklı dövüşmüş. Sonradan anladık.
Yine gittik Şişli’ye...
Oradan Bakırköy’e...
Bakırköy 6. Asliye’de davalar açıldı. Bu sırada birinci davanın kararı çıktı. Hâkim “5. Asliye’de zaten karar görülmüştür. Bu mükerrer bir davadır, dedi” ve dosyayı kapattı. İş Yargıtay’a gitti. Ne hikmetse yine 11. Ceza’ya düştü. Anında onandı. Ardından 2005 yılına ilişkin dava da düşürüldü. Yani sıfır ceza ile kurtuldular. Cumhurbaşkanlığına, Adalet Bakanlığına, Maliye Bakanlığına... Aklıma gelen her yere dilekçe verdim. Suç görmezden geliniyor, dedim ama netice alamadım.
Bari haberini yaptırayım diye düşündüm. Hürriyet gazetesine gittim. Bakın, dedim, 4,5 katı vergi alınması gerekirken, beşte biri silindi. Bu, haber değil mi? Beni Doğan Holding’e yönlendirdiler. İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Soner Gedik’in beklediğini söylediler. (Kendisi CEO oldu. 15 Temmuz’dan altı ay sonra istifa etti ve ABD’ye yerleşme kararı aldı.) Gedik, hesap uzmanı. Devlette tecrübesi var.
Maliye hukukunu iyi bildiği için “Uzlaşı raporlarını nasıl elde ettin” diye sordu. Ben de anlattım. “Bunları alabilir miyim” dedi. Ben de “Tabii ki” diye karşılık verdim. Bunun üzerine “Ne istersin” diye sordu.
Sadece haber yapılmasını istediğimi söyledim. Belgelerin neye faydası olacağını algılayamadım. Çünkü onlar hakkında hiçbir bilgim yoktu. Meğer Doğan Holding’in de büyük vergi cezaları varmış. Belgelerin fotokopisini alıp Hürriyet’e yönlendirdi, “İstediğin haberi yazdırabilirsin” dedi. Sonradan anladım ki, mesele başkaymış. Mahkeme Kalemindeki kişilerden öğrendim. Benim davayı emsal göstermişler. “Bizim usulsüzlük uzlaşıya sokulmuyor da bu vatandaşınki nasıl sokuluyor.
Bunların da vergi kaçakçılığı suçu var” diyerek kendi cezalarına indirim almışlar. (2007’de Petrol Ofisindeki 1,2 milyar liralık vergi borcu, 275 milyon TL’ye indirilmişti. 2009 yılında da aynı Doğan Grubu’na 4,9 milyarlık vergi cezası kesilmiş, vergi affından yararlanan grup 940 milyon lira ödeyeceğini taahhüt ederek borcunu sıfırlamıştı.)
FETÖ’cü hâkim, savcı ve maliyeciler bu işleri tesis ettiler ve bunlara çok büyük indirimler yapıldı. 15 Temmuz’dan sonra yeniden harekete geçtim. Kararın bozulmasını istedim. 11. Ceza Dairesi Başkanı hakkında suç duyurusunda bulundum. Bir anda karar bozma çıktı. 16 Kasım’da duruşmamız var. Nasıl Ergenekon gibi ceza davalarında FETÖ’cüler eliyle yapılanlar ortaya döküldüyse bu davalar için de yeniden inceleme başlatılması gerekir. Devlet, abimlerden ve Doğan Grubu’ndan vergisini tahsil etsin.