?>

Hayatta kalan sürgünü yaşamış tek Osmanlı’nın belgeseli çekildi

1924 Osmanlı Hanedanı sürgününü yaşayıp hayatta olan tek kişi olan Bilun Alpan’ın hayatı belgesel oldu.

Kültür Sanat - 8 yıl önce

“Bilûn-Sürgünün Son Tanığı” belgeselinin galası, Osmanlı hanedan mensuplarının katılımıyla Sepetçiler Kasrı’nda gerçekleşti. Belgesel 15 Mart’ta TRT Belgesel ekranlarında yayına girecek.
Gala Osmanlı hanedan mensuplarından Orhan Osmanoğlu ve eşi Esra Osmanoğlu, Harun Osmanoğlu, Yavuz Alpan ve kızı Cynthia, Osman Selahattin Osmanoğlu, Nurhan Osmanoğlu, Sultan Vahdetin'in torunu Hanzade Hanım’ın katılımıyla gerçekleşti. Belgeselin yönetmeni ve yapımcısı Kerime Şenyücel ile belgeselin müziklerinden sorumlu Deya Köroğlu da gösterimde yer aldı. Birun Alpan, ilerleyen yaşı sebebiyle galada yer almadı.

Henüz 6 yaşında bir çocukken hilafet ve saltanatın kaldırılmasıyla sürgün edilen Sultan 1. Abdülmecid'in torunu 99 yaşındaki Bilûn Alpan'ın hayatını anlatan belgesel, aynı zamanda 1930’lardan sonra Beyrut’a sürgün edilen Osmanlı hanedan mensuplarının yaşamını konu alıyor.

“Birun Hanım soğuk davrandı ve hiç istemedi”

Belgeselin yönetmeni Kerime Şenyücel, “1924 serüveninde dünyanın dört bir yanına dağılan Osmanlı sürgünlerinin ne yaptığını merak ettik. Yaklaşık 100’den fazla aile mensubuna ulaştık. Ortadoğu ve Avrupa’ya gittik. Birun Hanım Sultan’ın Beyrut’taki çekimi başladı. 2005'de sürgüne tanık olan 5 haneden mensubu varken, bunların 4’ü de vefat etti. Çok zor, sinirli, kırgın ve gergin bir insan. Onu ikna etmek çok zor oldu. 2015 sonbaharında Beyrut’a gittik ve başladık. Birun Hanım önce soğuk davrandı ve hiç istemedi. Hala kırgın bir insan ama büyük bir vatan sevgisi var, inatla Türkçe konuşuyor. Çok zor dönemler geçirmişler. O dönemde Fransız, İngiliz, Amerikan basınından 1920’li, 1930’lu yıllarda Halife Abdülmecid’e rejim aleyhine, cumhuriyet aleyhine konuşmaları için para ile röportaj teklifleri gelmiş. Hiçbirini kabul etmemişler. Vatan sevgilerini her zaman koruyan bir aile” dedi.

“Geriye değil ileriye bakmalıyız”

Belgesel kadrosunda yer alan Birun Alpan’ın kardeşi Yavuz Alpan, “Herkes bu hikayeleri bilmiyordu. Bu belgeselle doğru şeyler anlatıldı. Herkes tarihi iyi bilmeli, bu belgeseller o bakımdan çok iyi. Bundan sonra geriye değil ileriye bakmalıyız. Bu memleketi yükseltmek ve ileri götürmek için uğraşmalıyız. Tarih unutulmaz ve değişmez” diye konuştu.

“Herkes bizden korkuyordu”

Sultan 2. Abdülhamit Han'ın torunlarından Harun Osmanoğlu ise, AK Parti iktidarından önce böyle işlerin yapılmasının mümkün olmadığına dikkat çekerek, şuanda büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi. Harun Osmanoğlu, “Biz AK Parti'ye kadar böyle şeyleri göremedik. Çok mutluyum, eskiden böyle şeyler yoktu. Bir iki ay önce Sultan Abdülhamit’in doğum gününü yaptılar, inanmadım. Eskiye oranla fark büyük. Bu yaşa geldim bunları görüyorum, seviniyorum. Herkes bizden korktu. Ne yapacaklar, neden geldiler dediler. Ben televizyonlarda çıkmıyorum, konuşmam çok ağır gelir. Biz 77’de geldik, 85’de vatandaşlık verdiler. AK Parti'ye kadar bir Osmanlı'nın konuşması cinayetti, korkuyorlardı” diye konuştu.

“Biz çok badireler atlattık”

Belgeselin danışmanlığını üstlenen II. Abdülhamid'in torunu Orhan Osmanoğlu, belgeselin yapım sürecini ve Türkiye’deki Osmanlı algısının değişim sürecini şu sözlerle anlattı:
“Bu belgesel tarihi bir belgedir. Beyrut’a giderek çalışmalara başladık. Belgeselde Birun Sultan'ın Türkiye’den ayrıldığı ve Beyrut’ta yaşadığı yıllardan itibaren bize neden dargın, neden sevinci, bunları belgeselde göreceğiz. Ailenin ortak bir görüşü ve mutluluk anı Türkiye dendiği zamandır. Yüzleri güler. Ama gidelim mi dediğimiz zaman ailede bir üzüntü oluyor. Özellikle yaşlılarda. Hala içleri buruk. Bu değişti artık, çünkü onlar 20-30 sene önceki hükümetleri biliyorlar ama şuanda başımızdaki hükümetin aileye bakışı çok iyi. İtibarımız fazlasıyla iade edildi. Aileyle yakın ilgilenildi. Bu bizim için çok gurur verici. Ben 1974’den beri Türkiye’de bulunuyorum. Biz çok badireler atlattık 1990’lara kadar. Bir hanedanın basına çıkması, konuşması, bir belgesele danışman olması olmazdı. Bugün artık Osmanlı'ya sahip çıkmaya başladık. Şu son 10 yılda büyük değişiklik oldu, insanlarımız tarihi ile kucaklaşmaya ve öğrenmeye başladı.”

"Osmanlı hanedanının hayatlarına ilişkin hep yarım yamalak çalışmalar yapılıyor"

Belgeselin müziklerini yapan Yeni Türkü grubunun solisti Derya Köroğlu ise, Osmanlı hanedan üyelerinin doğru şekilde anlatılması gerektiğine dikkat çekerek, “Çok çarpıcı bir konu. Her zamanki inceliği ve titizliği ile yaptı Kerime Hanım, bende elimden geleni yaptım. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçiş sürecinde bir kopuklukta var, tabi kritik dönem ama kültürel olarak uzaklaşamazsınız. Kültür aradan yüzyıllar geçse de kendini yaşatıyor. Osmanlı'dan gelen kültürün her türlü güzel yanını almalıyız. Doğru bilgiler vermek lazım. Mesela kahramanlık hikayeleri söylemek değil. Osmanlı hanedanının hayatlarına ilişkin hep yarım yamalak çalışmalar yapılıyor. Bir uyarlama tabi olmalı ama bu gerçeğe ters olmamalı ”diye konuştu.
1924 yılındaki sürgünden sonra 1952'de Osmanlı hanedanının kadın üyeleri, 1974te de erkek üyelerinin yurda dönmelerine izin verildi. Bilun Alpan belgeselde 1989'da yerleşmek amacıyla Türkiye'ye geldiğinde, Beyrut'taki evinin iç savaşta yağmalandığını söylüyor. Türkiye’de de hayal kırıklığına uğrayınca bundan sonra asla evinden ayrılmak istemeyen Alphan, “Daha önce bir defa Türkiye'den, bir defa da Filistin'den sürüldüm. Artık evimi terk etmek, yeni bir sürgün yaşamak için çok yaşlıyım'' diyor.
İstanbul’da Yıldız Sarayı ve Sirkeci Garı'nda başlanan çekimlerin ardından Beyrut’a geçen ekip, Bilun Alphan ve ailesinin hayatlarını görüntüledi. Beyrut’taki çekimlerde Osmanlı hanedanının geçmişten bugüne olan hayatını belgelerle gözler önüne serildi. İstanbul’da Bilûn Hanım’ın 1924 sürgününden önce Yıldız Sarayı'nda geçen çocukluğu ile ilgili dramatik sahneler çekildi.

Bilun Alphan kimdir?

Bilun Hanım Sultan, 1. Abdülmecid'in torunu, Şehzade İbrahim Tevfik Efendi'nin kızı olan Fatma Zehra Sultan'ın kızıdır. 1918 İstanbul doğumlu olan ve Beyrut'ta yaşayan Bilun Alphan, 1940'ta Kudüs'te Hasan Jarallah ile evlenip, 1948'de ayrıldı. Nahide isimli bir kızı var.

Fatih Gavuz - Gizem Özdemir

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Kuşadası’nda 18 göçmen yakalandı

2017-02-22 20:22 - Asayiş

'Bab'ın kontrol altına alınmasıyla hedeflere ulaşıldı'

2017-02-24 22:07 - Gündem

İstanbul’da DHKP-C operasyonu: 12 gözaltı

2017-02-23 15:42 - Asayiş

Erzurum'daki avukatların 'FETÖ' davası başladı

2017-02-23 14:02 - Gündem

ABD Adana Konsolosluk tercümanına PKK gözaltısı

2017-02-23 18:22 - Asayiş

Cezaevi firarisi evinde yakalandı

2017-02-27 13:47 - Asayiş

Ağrı merkezli 26 İlde By-Lock operasyonu; 30 gözaltı

2017-02-26 02:57 - Asayiş

FETÖ suikastçisi: Ben ölüm makinesi olarak yetiştirildim

2017-02-22 17:02 - Asayiş

AB 'vize serbestisine freni' onayladı

2017-02-27 19:42 - Dünya

'2030'da 600 milyondan fazla insan yetersiz besleniyor olacak'

2017-02-22 21:17 - Dünya

İlgili Haberler

Dünyaca ünlü besteci ve müzisyen Sami Yusuf, İstanbul'da konser verdi

01:59 - Kültür Sanat

Balıkçı babasının mesleğinden aldığı ilhamla hurda metallerden deniz canlılarının heykelini yaptı

11:33 - Kültür Sanat

Kars'ta ecdadın vatanı savunduğu tabyalar ihtişamını koruyor

12:47 - Kültür Sanat

Sami Yusuf: Filistinliler için başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede mücadele veriliyor

17:39 - Kültür Sanat

"TÜDAV MARU ile Piri Reis'in İzinde" bilim seferi Çanakkale'den başladı

13:38 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

Karadeniz Sahil Yolu'ndaki kaldırımlarda fındık kurutma mesaisi başladı

14:33 - Ekonomi

Savarona yatıyla Boğaz'daki geçiş törenine katılacak gençler duygularını AA'ya anlattı

14:28 - Gündem

Misafirliğe geldikleri Elazığ'da 4 yılda 6 bin dönüm atıl araziyi tarıma kazandırdılar

13:52 - Ekonomi

Tekstil ve moda sektöründe yapay zeka kullanımı israfı önlüyor

13:48 - Ekonomi

Avustralya'da on binlerce kişi, İsrail'in Gazze'de kıtlığa sebep olan ablukasını prot

13:42 - Dünya