ERBİL
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY), Kerkük'te Arapların evlerinin yıkılıp, göçe zorlandıklarına dair Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından ortaya atılan iddiaların gerçekleri yansıtmadığını açıkladı
IKBY Uluslararası Örgüt Raporlarını Değerlendirme Komitesi Başkanı Dindar Zebari Erbil'de düzenlediği basın toplantısında, "Bölgedeki idari, güvenlik ve askeri kaynaklara göre Kerkük'te ikamet eden bazı kişilerin yakınları DEAŞ'ın saflarında yer alıyor. Bu kişiler DEAŞ'a yardım ediyor. Tüm belgeler elimizdedir." ifadelerini kullandı.
Söz konusu kişilerin, terör örgütü DEAŞ militanları ile Peşmerge güçlerinin arasındaki temas noktalarında bomba imal ettiklerinin ortaya çıktığını aktaran Zebari, "Köydeki birçok kişi DEAŞ'a saldırıların düzenlenmesi sırasında kolaylık sağlayıp, destek vermiş. Karatepe ve Kuşkaya köy sakinleri DEAŞ'ın elindeki noktalardan Peşmerge güçlerine birçok defa saldırı düzenledi. Söz konusu köyler daha önce tahrip edilmiş bölgeler olup, asıl sahipleri Türkmen ve Kürtlerdir." diye konuştu.
Raporda, güvenlik güçleri tarafından yıkılan köylerin durumuna da değinen Zebari konuşmasına şu şekilde devam etti:
"68 evin yer aldığı Karatepe köyünde 32 ev yıkıldı. Bunun nedeni ise terör örgütü DEAŞ'a ait militanların bu evlerde gizlenmesinden kaynaklanıyor. Evlerde Peşmerge'ye saldırmayı planlayan DEAŞ'ın keskin nişancıları gizleniyordu. Bombalamalar ve çatışmaların çıkmasından dolayı söz konusu evler yıkıldı. Bu yüzden yıkılan evlerde oturan ailelerin can güvenliği ve emniyet güçleri üzerindeki tehdidin ortadan kaldırılması için bir kısmı kamplara sevk edilirken bir kısmı da Kerkük kent merkezine göç etti. Kuşkaya köyünde ise hiç ev yıkılmadı. Ancak DEAŞ militanlarının her gün köye gelmesiyle, zor ve dayatmalarla köy sakinlerini kendi askeri emelleri için kullanmaya çalışmasından dolayı örgüt tehdidinin ortadan kaldırılması ve köy halkının rızası doğrultusunda bir kısmı çadır kamplarına ve diğer bir kısmı ise Kerkük kent merkezine sevk edildi."
Raporda Kerkük'teki Arapların zorla kendi bölgelerinden göç ettirildiği iddiasına da değinen Zebari, "Kerkük'teki idari ve hükümet yetkilileri, kentte etnik ve dini ayrım yapmaksızın tüm vatandaşların haklarını koruma altına almaya çalışıyor. Bu çerçevede Kerkük'teki Araplar da özgür bir şekilde yaşıyor. Kentteki diğer etnik ve dini unsurlar gibi onların hakları da emniyet güçleri tarafından koruma altında." dedi.
Kerkük'teki Arapların bölgelerinden zorla göç ettirildiğini söyleyen Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün iddialarının çürütüldüğünü ileri süren Zebari konuşmasını şu şekilde tamamladı:
"Kentin asıl unsurları arasında yer alan ve DEAŞ'ın son saldırılarına sert karşılık veren Arapların Kerkük'ten çıkarılmasına yönelik ortada herhangi bir program yok. Emniyet güçleri, Kerkük'e gelen sığınmacı Arapları bile kentten çıkarmıyor ve evlerini yıkmıyor. Ancak Kerkük'te militanların kendilerini gizledikleri tespit edilen geçici bir süreliğine kurulup tamamlanmayan evleri yıkıp, buralarda yaşayan insanları ise kamplara sevk etti."
Uluslararası Af Örgütü tarafından 7 Kasım tarihinde yayımlanan bir raporda, terör örgütü DEAŞ'ın 21 Ekim'de Kerkük'e saldırısından sonra güvenlik güçlerinin kenttin güneyinde yer alan bazı Arap köylerin yıkılıp, sakinlerinin ise göçe zorlandığını ifade etmişti.