?>

İran'daki halk gösterilerinin boyutu ve nedenleri

İran'ın en büyük ikinci kenti Meşhed'de halk herhangi bir siyasi çağrı olmadan, ülkelerindeki duruma itiraz etmek için illegal gösterilere başladı ve protestolar iki gün içinde Kum, Kirmanşah, Yezd, Kazvin ve diğer bazı kentlere sıçradı.

Dünya - 8 yıl önce

İran'ın birçok kenti son birkaç günde, herhangi bir siyasi şahsiyet veya grubun çağrısı olmadan, ülkenin ekonomik, siyasi ve "yoksulluk, işsizlik" gibi sosyal durumuna itiraz etmek amacıyla bir araya gelen kitlelerin illegal gösterilerine sahne oldu. Yasa dışı bu gösterilere tepki gösterenler de karşı gösteriler düzenlendi.
İran'daki gösteriler, perşembe günü, ülkenin en büyük ikinci kenti Meşhed'de başladı. İran'ın dini ve manevi hüviyete sahip kentlerinden Meşhed'in ardından protestolar Nişabur, Şahrud, Kirmanşah, Kum, Reşt, Yezd, Kazvin, Zahidan, Ahvaz ve diğer birçok kente yayıldı. Dün de üniversite öğrencileri, Tahran Üniversitesi kampüsünde bir araya gelerek gösterilere destek sloganları attı.

Batık finans şirketlerinin mağdurları...

Aslında bu protestolar bir anda ortaya çıkmadı. Son bir yıl içinde başta Tahran olmak üzere birçok kentte, sayıları 6 bini bulan batık finans şirketlerine yatırımlarını kaptıran mağdurlar, küçük çaplı da olsa gösteriler düzenleyip sert sloganlar eşliğinde seslerini yükseltiyordu.
İran'da bu şekilde mağdur edilen birkaç milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. Devlet ve hükümet kurumları, gösteriler büyümediği sürece bunlara müdahalede bulunmadı.

Yoksul kesim ve muhalifler de gösterilere katıldı...

Son günlerdeki gösterilere katılanların büyük çoğunluğunu yine bu kişiler oluşturuyor. Ancak bu kez toplumun yoksul tabakası ve muhalif siyasi grupların da bunlara katıldığı görülüyor.
Göstericilerin ana hedefini, ülkedeki hayat şartları, yoksulluk ve işsizliğe itiraz oluştururken, İran'ın ekonomisi ile dış siyasetinin iç içe bir yapıya sahip olması, bu üç grubun gösterilerdeki ilişkisini ortaya koyuyor.

Gösterilerde atılan sloganlar...

Örneğin, göstericiler, "Paralarımızı Suriye, Gazze ve Lübnan'da harcamayın" diye itiraz ediyor, "Halk dilenecek duruma düştü" diye haykırıyor. Yine, Rıza Şah Pehlevi'yi ülkenin modernleşme simgesi olarak görenler gösterilerde ona dua ediyor.
Halkın gösterilerde attığı diğer sloganlar ise şöyle: "Suriye'yi bırak da bizim halimize bir bak", "Ne Gazze, Ne Lübnan, canım İran'a feda olsun", "Kahrolsun Hizbullah", "İslam cumhuriyeti istemiyoruz", "İstiklal, özgürlük, İran Cumhuriyeti" ve "Halk dilenciliğe başladı".
Şüphesiz, İran'daki iki siyasi kanadın yetkilileri de sahip oldukları istihbarat ve güvenlik kurumları sayesinde, bu yönde bir olayın patlak vermesini bekliyorlardı. Ancak, halkın içinde bulunduğu ekonomik alandaki hoşnutsuzluğun dışa vurulması amacıyla bunlara engel olmama yolunu seçtiler.

Gösteriler yayılabilir...

Tamımına yakını muhafazakâr kesime ait olan söz konusu batık mali kurumlar iflas ilan ettikleri için mağdurların yatırımlarının akıbeti belirsizliğini koruyor.
Hükümet, yalnızca İran Merkez Bankası güvencesi altında olan "Caspian" ve "Elbürz" şirketlerine ait borçları ödemeyi kabul etti. Diğer batık şirketlerin borçlarının üstlenilmemesi, gösterilerin daha da yayılmasına neden olabilir.
Söz konusu borçların devletin bütçesinden ödenmesi halinde ise toplumdaki diğer kesimlerin itirazıyla karşı karşıya kalınacak. Öte yandan ciddi mali kaynak eksikliği nedeniyle hükümetin tüm bu borçları karşılayamayacağı da açık.
Hükümet "yasa dışı" ilan etti ama güvenlik güçleri engellemedi
Öte yandan, son olayları düzenleyenlerle ilgili birçok senaryo konuşuluyor. İran'da her türlü sokak gösterisi ancak, hükümete bağlı İçişleri Bakanlığı ile İran Liderine bağlı güvenlik güçlerinin izin ve uyumuyla düzenlenebilir.
Hükümetin bu gösterileri "izinsiz ve yasa dışı" ilan etmesine rağmen, polis ve Devrim Muhafızları Ordusu güçleri hiçbir şekilde olaylara engel olmadı. Gösterilerin birkaç gündür devam ettiğini göz önüne alarak bu konuda bir "gafil yakalanmanın" söz konusu olmadığı da gayet açık.

Hem reformcu hem muhafazakâr kanat hedefte

Son günlerdeki gösterilerde, başta 2009 yılında reformcu kanadın lehine meydana gelen olaylar olmak üzere, bundan öncekilerin aksine, hem reformcu hem de muhafazakâr kanat sloganların hedefinde yer alıyor. Bu durum, iki kanadın yetkililerinin yanı sıra siyasi yorumcular tarafından da hayretle karşılandı.
Her şeye rağmen bu gösteriler siyasi bir boyut kazanarak yetkililerin beklemediği bir aşamaya evrilmiş durumda. Bu nedenle, gösterilerin ülke geneline yayılmasıyla hem hükümet kanadı hem de muhafazakârların yetkilileri olaylarla ilişkilerinin olmadığını belirterek birbirlerini suçlama yoluna gittiler.

Karşılıklı açıklamalar...

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri hafta sonu yaptığı konuşmada, "Ekonomik konular diğer konulara bahane edilmiştir. Arka planda farklı senaryolar yer alıyor." dedi. Hasan Ruhani hükümetinin resmi yayın organı İran gazetesi de dün birinci sayfasında yayımladığı bir makalede, "Bazıları halkı, emellerine ulaşmak için bir oyuncak sanıyor." dedi.
Karşı tarafta ise, Tahran Cuma İmamı bu haftaki hutbesinde, "Halkın zihninin zehirli düşünceler, dengesiz sözlerle bulanmaması için sosyal alanı serbest bırakmamalıyız." ifadelerini kullandı. Muhafazakâr kanadın güçlü siyasetçilerinden ve İran Liderine bağlı Keyhan gazetesi müdürü Hüseyin Şeriatmedari, "Halkın geçim konusundaki rahatsızlığı, fitnecilerin yeni fitnesi." açıklamasında bulundu. Devrim Muhafızları Ordusu da olayları, "Birtakım gruplar yeni fitne peşindeler." ifadesiyle değerlendirdi.
Uluslararası ilişkiler ve siyaset uzmanı Ferzane Rustayi gibi İran Cumhurbaşkanı Ruhani hamileri, muhaliflerin söz konusu gösterileri, itirazlarını duyurmak için kullanmasına yol açtığı kanaatindeler. Ruhani'nin, İran rejiminin, Yemen'e müdahale, kadın ve Sünni bir bakanın kabinede yer almaması siyasetine karşı koyamaması ve muhalif liderler Mehdi Kerrubi ve Mir Hüseyin Musevi'nin ev hapsi karşısında sessiz kalmasını buna gerekçe gösteriyorlar. Bu gösterileri kısaca, "Ruhani'ye verilen oyların pişmanlığı" olarak da adlandırabiliriz.
İran'da son 20-30 yıllık dönemde yaşanan olaylar, ister sosyal, ister ekonomik, ister kadın hakları ya da doğayla ilgili olsun hiçbir gösterinin siyasi boyut kazanmasının önüne geçilemediğini gösteriyor. Son olarak, Hasan Ruhani'nin cumhurbaşkanlığıyla noktalanan reformcu ve muhafazakâr kanadın yakınlaşmasının, her iki kanada yönelik siyasi itirazları da beraberinde getirdiğini söylemek mümkün.

Kaynak AA

.

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

ABD'yi 2018 yılında zorlu süreçler bekliyor

2017-12-25 16:02 - Genel

Bağdat-Erbil çekişmesi talasemi hastalarını öldürüyor

2017-12-28 17:28 - Genel

Kuşlar için ilçeyi yuvalarla donattılar

2017-12-27 13:45 - Genel

İzmir'de 3.4 büyüklüğünde deprem!

2017-12-26 05:02 - Asayiş

Oğlunu kaybeden Mesut Yılmaz'ın en zor hitabı

2017-12-24 23:32 - Gündem

Gaziantep'te 'Mekke'nin Fethi ve Kudüs Gecesi' düzenlendi

2017-12-31 04:32 - Gündem

Uber irtibatı tespit edilen araçlara ceza

2017-12-29 21:52 - Gündem

İran'daki halk gösterilerinin boyutu ve nedenleri

2017-12-31 21:07 - Dünya

TBMM Başkanı Kahraman: Türkiye ile İran arasında güçlü iş birliği terör örgütlerini engelleyecektir

2017-12-25 19:33 - Politika

'O gece Abdullah'ın içindeki kahramanlığı gördüm'

2017-12-25 03:02 - Gündem

İlgili Haberler

Bosna Hersek'in Sırp entitesindeki erken başkanlık seçiminde Sinisa Karan zaferini ilan etti

02:47 - Dünya

Trump, Ukrayna'yı ABD'nin çabaları için minnet duymamakla eleştirdi

19:08 - Dünya

Almanya Başbakanı Merz kendisinin de Ukrayna'daki barış planına öneri sunduğunu bildirdi

18:42 - Dünya

Rusya: G20 Zirvesi’nde "dost olmayan" ülkeler, bize işbirliği teklifinde bulundu

18:28 - Dünya

Zelenskiy ABD'nin önerdiği Ukrayna planı üzerinde çalışmaya kararlı olduklarını söyledi

18:18 - Dünya

Günün Manşetleri

Bosna Hersek'in Sırp entitesindeki erken başkanlık seçiminde Sinisa Karan zaferini ilan etti

02:47 - Dünya

Aydın'da çocuğun kullandığı hafif ticari aracın lokantaya girmesi güvenlik kamerasında

23:48 - Gündem

İzmir'de çöp depolama alanında çıkan yangına müdahale ediliyor

23:18 - Asayiş

Fenerbahçe konuk olduğu Çaykur Rizespor'u beş golle yendi

22:22 - Spor

TÜRSAB 26. Olağan Genel Kurulu'nda Firuz Bağlıkaya yeniden başkan seçildi

21:49 - Çevre & Seyahat