Madrid
İspanya'da normal şartlarda Kasım 2023'de yapılacak genel seçimler öncesinde yayımlanan anketlerde, ülkenin gelecekteki en güçlü başbakan adayı olarak gösterilen Feijoo, aralarında AA muhabirinin de olduğu Madrid'deki bir grup yabancı basın mensubuna, gündemdeki konuları değerlendirdi.
Feijoo, Türkiye-AB ilişkilerine bakışıyla ilgili yöneltilen bir soru üzerine, "Muhtemelen Rusya-Ukrayna savaşının bir sonucu olarak Türkiye-AB siyasi ilişkileri daha karışık bir hal aldı. Ukrayna'nın özgürlüklerinin savunulması ve egemenliğiyle ilgili Türkiye'nin alacağı pozisyonun, AB ülkelerinin özelinde ve Türkiye'nin AB'ye girişi sürecinde AB'nin alacağı tavırda ağırlığı büyük olacaktır." dedi.
PP lideri, "Türkiye, ekonomik, nüfus ve jeostratejik açıdan büyük bir ülkedir ve AB ile güvene dayalı ilişkileri olması gerekmektedir. AB de Türkiye'ye olan güveni yeniden tesis etmelidir. AB ve Türkiye ilişkilerinin olağan ve günlük işleyişinde teyit edilmesi gerekir." görüşünü savundu.
"Türkiye-AB ilişkilerinde çok önemli bir dönem yaşadığımızı sanıyorum." ifadelerini kullanan Feijoo, "Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye, muhtemelen kiminle ittifak kuracağına karar vermek zorunda kalacaktır. Kararlı ve açık bir şekilde, AB'nin yanında mı olacak yoksa Ukrayna'yı işgalinde Rusya'nın yasa dışı aktivitelerinin yanında mı?" değerlendirmesine bulundu.
Diğer yandan yakın bir zamanda 4 Latin Amerika ülkesine ardından Berlin ve Atina'ya ziyaretlerde bulunacağını açıklayan Feijoo, PP lideri olarak "Avrupalı ve Atlantik olan merkez sağcı bir politika yürüttüklerini" vurguladı.
Feijoo, siyasi kariyerinin büyük bir bölümünde (2009-2022) Galisya özerk hükümet başkanı olarak görev yapmış ve partisinde yaşanan iç sorunların ardından Nisan 2022'de PP lideri olarak seçilmişti.
İspanya'da anketler, gelecek seçimlerde PP'nin, aşırı sağ görüşlü Vox partisiyle yeni hükümeti kuracak meclis çoğunluğunu yakalayacağını gösteriyor.
Vox partisiyle İspanya'nın Castilla y Leon özerk bölgesinde koalisyon yapmalarının merkezi hükümette de geçerli olacağı anlamına gelmediğini, hedeflerinin tek başına iktidar olduğunu her seferinde vurgulayan Feijoo, İsveç ve İtalya'daki aşırı sağcı hükümetler için ise şu değerlendirmede bulundu:
"Bu hükümetlerin ne yapacaklarına bakmak lazım. Şu an için aşırı sağ alarmı verilecek bir durum yok. İtalya'da Meloni için AB karşıtı olduğu söyleniyordu ama Dışişleri Bakanı olarak eski Avrupa Parlamentosu başkanı olan Antonio Tajani'yi atadı. (Eski İtalya Başbakanı Silvio) Berlusconi'nin Ukrayna ile ilgili söyledikleri ise tamamen kişiseldir, uygunsuzdur ve İtalyan hükümetinde hiçbir bağlayıcılığı yoktur."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com