Kahramanmaraş
Türkoğlu ilçesine bağlı kırsal Kırmakaya Mahallesi'nde ailesiyle yaşayan Leyla Kargı'ya 20 yaşındayken kronik böbrek yetmezliği teşhisi konuldu.
Biri 8, diğeri 2 yaşında çocuk sahibi olan ve 10 yıldır haftada 3 gün diyaliz tedavisi gören Kargı'ya beyin kanaması sonucu beyin ölümü gerçekleşen 61 yaşındaki bir kadının böbreği, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde başarıyla nakledildi.
Nakil sonrası diyaliz tedavisinden kurtulan Kargı, yaşadığı duygunun tarif edilemez olduğunu söyledi.
Nişanlı olduğu dönemlerde böbrek yetmezliği teşhisi konulduğunu, bu süreçte 2 erkek evlat dünyaya getirdiğini belirten Kargı, hastalığı nedeniyle evlatlarına yeteri kadar zaman ayıramamanın üzüntüsünü yaşadığını dile getirdi. Kargı, şunları kaydetti:
"2015 yılında hastalandım. İshal, ateş, baş dönmesi şikayetleriyle doktora gittim. Doktor bana, 'Filan hastaneye git, tedavini ol' dedi. Ben de böbrek doktoruna gittim. O tedavi yanıt vermedi ve diyalize bağlanmak zorunda kaldım. Diyalize bağlandıktan bir yıl sonra evlendim. 8 ve 2 yaşında çocuğum var. Bir eksiğim vardı, o da böbrekti. Allah razı olsun verenlerden.
Böyle bağış yapmalarını istiyorum. Yani boşa gideceklerine bir hayat kurtarırlar. En azından sağlığıma kavuştum, çoluğumun çocuğumun yanında oluyorum. Diyalizden kurtuluyorum, yani mutluyum. Nakil haberi gelince çok sevindim. 10 yıl sonra bir mucize oldu. Bir aydan beri hastanedeyiz. Sağlığıma kavuşmayı bekledik, kavuştuk da. Ömrümün yarısı diyalizde geçiyordu, en azından çocuklarımın yanında hayat geçireceğim."
Anne Fatma Sarı da nakil sayesinde kızının yeniden hayata tutunduğunu ve evlatlarına kavuştuğunu söyledi.
"Her organ bağışı başka bir insana hayat veriyor"
KSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Birimi görevlilerinden Uzman Doktor Feyza Nur Öztürk Sarıışık ise gerçekleştirdikleri nakil sonrası hastanın sağlığına kavuştuğunu belirtti.
Hastanın genel durumunun iyi olduğunu ve taburcu işlemlerinin başladığını anlatan Sarıışık, "Her organ bağışı başka bir insana hayat veriyor, daha iyi bir yaşama imkanı sunuyor, sağlığına kavuşması için bir fırsat tanıyor. O yüzden beyin ölümü gerçekleşmiş ya da doğal yollardan vefat etmiş yakınlarımızda organ bağışını arttırırsak aslında bir yandan da daha çok insana hayat vermiş olacağız" dedi.