TBMM (
"Yeniden tazminat davası açacaklar"
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz şehitlerinin yakınları ve gaziler için toplanan paraları sürekli gündeme getirdiğini hatırlattı. Şehit yakınları ve gaziler için 309 milyon lira para toplandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bu paralar nereye gitti?" diye sordu. Beşiktaş'ta 2016'da bir terör saldırısı olduğunu ve 39'u polis 46 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu kişiler için de bir bağış kampanyası düzenlendiğini anımsattı.
O patlama sonrası da 52 milyon lira para toplandığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Soruyorum bu para nereye gitti? 15 Temmuz şehit ve gazileri için para topladılar 309 milyon lira, soruyorum bu para nereye gitti?" dedi. Beşiktaş'taki saldırıda çocuğunu kaybeden bir anneye "terör mağduru" diye 121 lira 96 kuruş aylık bağlandığını bildiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "52 milyon lira para topluyorlar bağladıkları aylık 121 lira 96 kuruş. Şimdi sarayda oturanlara sesleniyorum, sizde vicdan, ahlak var mı? Sizde namus kavramı nedir Allah aşkına? Çocuğunu kaybetmiş aylık bağlıyorlar. Allah aşkına 121 lira 96 kuruş. Bütün annelere sesleniyorum; hangi partiden hangi inançtan olursa olsun, bütün annelere sesleniyorum, bütün annelerden istirhamım şudur; bu sarayda oturanlara bir ders verin Allah aşkına.
"Bütün millete anlatacağım"
Fabrikanın, satılmadan, ihalesiz 25 yıllığına Ethem Sancak'ın şirketine verildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Ethem Sancak çantacı. Asıl burada ele geçiren Erdoğan ailesi. 25 yıllığına bedava alıyor. Talip Öztürk dedim dut yemiş bülbül, sesi çıkmıyor. Erdoğan ailesinin bu devletten nasıl beslendiğini bütün millete anlatacağım, bedeli ne olursa olsun." ifadesini kullandı. Siyaseti zenginleşme aracı olarak gören bir anlayışa ihtiyaçları olmadığını vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, "Devletin en büyük fabrikasını 5 kuruş almadan ailesine veriyorsa bunun adı peşkeş çekmektir. Katar ordusuna veriyorlar, niye veriyorsun? Bana dünyada bir tane örneğini gösterin, bunun adı vatana ihanettir dedim. Dava açtılar, açmazsanız namertsiniz. Onu da ispat edeceğim." diye konuştu. Kimin bir sorunu varsa onu dile getirmenin namus borçları olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bunu yaparken kimsenin kimliğine bakmadıklarını söyledi. Hürriyet Gazetesinin, 45 çalışanını sendikalaştıkları için işten çıkardığını belirten Kılıçdaroğlu, çalışanların hak ve menfaatlerini korumak için sendikalaşma hakkı olduğunu dile getirdi. İşten çıkarmalara tepki gösteren Kılıçdaroğlu, işten atılan kişilerin haklarının bir an önce verilmesini istedi.
Ahilik Hafta kutlamaları
Ahilik Haftasının her yıl Kırşehir'de kutlandığına dikkati çeken Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın bu yıl Kırşehir Belediyesinin CHP'ye geçmesi nedeniyle kutlamaları Konya'ya taşıdığını savundu. Ahi Evran'ın bütün dünyada saygınlık gören bir kişi olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Esnafın da etik değerleri vardır. Onları belirleyen Ahi Evran'dır. Her yıl Ahi Evran dolayısıyla Kırşehir'de Ahilik Haftası kutlanır. Fakat gelin görün ki Kırşehir Belediye Başkanlığını CHP aldı. Bunları bir telaş aldı. 'Ahi Evran'ı nerede kutlayacağız?' Kırşehir'de kutlasalar belediye başkanı CHP'li. 'Ne yapalım? Konya'ya alalım.' Konya'da kutladılar Ahi Evran'ı.
Şimdi ben merak ediyorum. İstanbul'un fethini nerde kutlayacaklar? Herhalde İstanbul'un fethini de Bursa'ya alırlar, öyle anlaşılıyor." değerlendirmesinde bulundu. Siyasetin bu noktaya getirilmemesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, Ahi Evran'ın herkesin ortak değeri olduğunu vurguladı.
Engellilerin sorunlarına değindi
Kendisinden önce, Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli'nin taleplerini dile getiren bir konuşma yaptığını anımsatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Engelliler bizim dünyamızın parçası. Hepimiz her an engelli olabiliriz, kaza geçirebiliriz, başka şeyler olabilir. Hayatımızı bir engelli vatandaş olarak da sürdürebiliriz." dedi. Sosyal devletin temel unsurlarından birinin de herkese sosyal güvenlik sağlamak olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Anayasa'da engelliler için özel bir düzenleme yapıldığını aktardı. İçli'nin devlette boş engelli kadroları olduğunu söylediğine işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Ben de biliyorum. Devlette şu anda 14 bin engelli kadrosu boş. Parlamento görevini yapmış yasa çıkarmış. AK Parti iktidarı neden 14 bin engelli kadrosunu boş tutuyor? Kanun çıkmış. 'Gelip bize yalvarsın' diyorlar. Engelli size niye yalvaracak? O da çalışmak istiyor. 9,5 milyona ulaşan bir engelli sayımız var.
Benim saray merakım, dolar, para merakım yok. Benim mütevazı hayatım var." Kılıçdaroğlu, Down Sendromlular Dünya Judo Şampiyonası'nda altın madalya kazanan sporcular Talha Ahmet Erdem ve Doğukan Coşar'ı da tebrik etti.
Veto kararı
Yani CHP'nin saflarına geldin. Öyle CHP'li istemiyoruz biz. Saraydan talimat alan CHP'li istemiyoruz biz. Onlara akıllarını saraya kiralamış kişiler denir." diye konuştu. İktidarın bir nevi "iyi polis, kötü polisi" oynadığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, bir milletvekilinin iradesini özgürce kullanmasının temel kural olduğunu söyledi.
Erdoğan veto etmeseydi termik santrallere ilişkin düzenlemeyi de Anayasa Mahkemesine götürecektik. Bunu da götüreceğiz Anayasa Mahkemesine. Almanya'daki işçilerin hakkını ve hukukunu koruyacağız." diye konuştu. Asgari ücretin emeği koruyan bir düzenleme olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, üç işçi sendikası konfederasyonunun 39 yıl sonra asgari ücret konusunda ortak politika belirlemek için bir araya gelmesinin işçi sınıfının hareketi açısından önemini vurguladı. Kılıçdaroğlu, üç konfederasyonun 6,5 milyon asgari ücretlinin hakkını savunacağını belirterek, asgari ücretin şu anda açlık sınırının altında bulunduğunu kaydetti. Enflasyon rakamlarına değinen Kılıçdaroğlu, "Son bir yılda gıdaya gelen zam yüzde 54, elektriğe gelen zam yüzde 71, doğalgaza gelen zam yüzde 58. Devletin enflasyonu da yüzde 22,58. Türk-İş'in araştırması 'asgari ücret 2 bin 578 lira olsun.' diyor. Aslında normali bunun 2 bin 600 civarında olması gerektiğidir.
"Bu rezilliğe son vereceğiz"
Kemal Kılıçdaroğlu, Osmangazi Köprüsü için "Deli Dumrul Köprüsü" ifadesini kullanarak, köprü geçiş ücretinin, sözleşme imzalanan şirkete garanti edilen tutarın üçte birine indirildiğini belirtti. Köprü geçiş ücretinin 44,5 dolar olması gerekirken, 15 dolar artı KDV olarak tahsil edildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Farkı bütçeden alıyorsunuz. 82 milyondan, hepimizden alıyorsunuz. Neymiş? Köprü yapmışlar. Al o köprüyü başına çal.
Kime, kimin için yaptın sen bu köprüyü? Kime veriyorsun bu parayı? AK Parti'li kardeşlerimin vicdanlarına seslenmek istiyorum: CHP olarak yönetime geldiğimizde bu rezilliğe son vereceğiz. O firmaların hepsini tek tek çağıracağız, maliyetlerine tek tek bakacağız." dedi. Bu firmaların imzaladıkları sözleşmelerde, herhangi bir ihtilaf halinde Londra mahkemelerine başvurulmasına ilişkin madde yer aldığını anlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu ülkenin mahkemeleri yok mu? Onların büyük bir kısmı Erdoğan'ın elinde değil mi? Ona rağmen bu beşli çete, Erdoğan'a güvenip de 'Sen zaten talimat veriyorsun, istediğin kararı çıkarıyorsun.' deyip bizim mahkemelere güvenmediler de Londra'dakilere güvendiler. Çünkü onlar da biliyor ki Abbas yolcu. 'Gelenle bizim ihtilafımız çıkacak, o zaman da çareyi yurt dışında arayacağız.
"FETÖ ile kol kola birlikte gezmiyorlar mıydı?"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kanun hükmünde kararnamelerle 125 bin kamu görevlisinin işten çıkarıldığını, OHAL Komisyonu'nun sadece 8 bin 450 kişinin işlerine dönüşünü kabul ettiğini belirterek, Anayasa Mahkemesinin "Barış Bildirisi"ne imza atan akademisyenlere yönelik kararına rağmen 406 akademisyenin görevlerine başlatılmadıklarını söyledi. KHK ile işten atılan Bülent Uçar'ın OHAL Komisyonu kararıyla görevine iade edilmesine karar verildiğini ancak Uçar'ın kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, iktidara yönelik "Bunlarda vicdan, ahlak, fakir fukaranın hakkını korumak var mı?" dedi. Kılıçdaroğlu, Birgün gazetesine yönelik FETÖ soruşturması ve mahkeme sürecine ilişkin de "Bakıyorlar, suç yok ama talimat gelmiş, ceza vermeleri gerekiyor. Böyle adalet olur mu? Vicdan, insanlık denilen bir şey yok mu? FETÖ ile daha düne kadar kol kola birlikte gezmiyorlar mıydı? Yalvarmıyor muydu, yakarmıyor muydu? 'Ne olur Türkiye'ye gel' diyordu. Ne oldu?" ifadesini kullandı.
"Demirtaş, haksız ve hukuksuz yere hapiste"
Benim rakibim olan siyasi partilere haksızlık yapıldığında benim karşı çıkmam, insanlık görevim." diye konuştu. Demirtaş'ın beraat etmesine rağmen başka bir davadan alelacele yargılanıp tekrar mahkum edildiğini, böylece hapiste kalmasının sağlandığını savunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti Devletinde yargı bağımsız.' diyeceksiniz. Onu benim külahıma anlatacaksınız. Kimse de inanmaz. Selahattin Demirtaş, rahatsızlanmış ve gecikilerek hastaneye kaldırılmış. Tedavi görüyor, kendisine geçmiş olsun dileklerimizi buradan iletiyoruz." dedi.
"Korkularından o raporu yayınlamıyorlar"
Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetten yapılan FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün yerine ilişkin açıklamaları anımsatarak, şöyle devam etti: "Bunların hepsini biliyoruz. Yeni bir şey bulmuşlar gibi, 'Adil Öksüz'ün yerini biliyorum.'... Git, yakala, getir. Niye getirmiyorsun? Biz kontrollü darbe diyorduk. Kontrollü darbe olduğunu araştırma komisyonunda bütün belge ve bulgularla ispat ettik. Rapora muhalefet şerhi olarak koyduk. Şimdi korkularından, millet öğrenmesin diye o raporu yayınlamıyorlar
Belki de Meclis tarihinde bir ilktir. Araştırma Komisyonu kurulmuş, 15 Temmuz darbesinin bütün hikayesini inceliyoruz, araştırıyoruz; belgeler, dokümanlar, konuşmalar, her şey var; Adil Öksüz gerçeği de var orada. Ama raporu yayınlamıyorlar. Adil Öksüz'ü yakalayıp getirsen ne olacak?" İktidarın "15 Temmuz FETÖ'nün hain darbe girişimini, Allah'ın bir lütfu olarak gördüğünü" ileri süren Kılıçdaroğlu, iktidarın bu durumu 20 Temmuz'da sivil darbe girişimiyle farklı bir noktaya taşıdığını da iddia etti. Anayasa Mahkemesinin haksız ve hukuksuz birçok düzenlemeyi iptal ettiğini, haksızlığa uğramış birçok kişinin berat ettiğini ve görevlerine dönme hakkını elde ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Ama hiç kimse endişe etmesin, umutsuzluğa kapılmasın. Nerede olursa olsun, nerede çalışırsa çalışsın, 82 milyon vatandaşıma sesleniyorum, hep birlikte güzel bir Türkiye inşa edeceğiz. Her eve huzur ve bereketi getireceğiz." dedi.
"Milli gelirimiz 162,4 milyar dolar azaldı"
Bu arada, Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli, Kılıçdaroğlu'na engellilerin sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin dosya sundu. Toplantıda, CHP tarafından hazırlanan "Tek Adam Rejiminden Sonra Ne Oldu?" başlıklı broşür dağıtıldı. Broşürde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrasında "enflasyon, faizler, işsizlik, esnaf ve tüccardan alınan gecikme faizi, devletin iç ve dış borçları, iç ve dış borçlara ödenen faiz, vatandaşın bankalara borcu, icra dairelerindeki dosya sayısı, batık krediler, kredi faizleri, açlık sınırı, yoksulluk, büyüme oranı, milli gelir, kişi başına gelir, enflasyon karşısında asgari ücret, Türk lirasının dolar karşısındaki değeri, TBMM'nin çalışma kapasitesi ve Türkiye'nin dünyadaki itibarı"na ilişkin olumsuz gelişmeler yaşandığı iddia edildi. Broşürde, Kemal Kılıçdaroğlu'nun şu değerlendirmelerine de yer verildi: