Küba'da atletizme başladı, Türkiye'de zirve yaptı: Yasmani Copello

Milli forma altında başarıdan başarıya koşan Küba asıllı atlet Yasmani Copello Escobar, spor hayatının en verimli dönemini Türkiye'de yaşıyor.

Küba'nın başkenti Havana'da Escobar ailesinin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelen Yasmani Copello'yu, yaramazlığı ve yerinde duramayan halleri nedeniyle annesi atletizme yönlendirdi.

Henüz 23 yaşındayken Küba Atletizm Milli Takımı'ndan performans yetersizliği gerekçesiyle çıkarılan Yasmani Copello Escobar, yaşadığı psikolojik sorunların ardından menajerinin tavsiyesiyle Fenerbahçe Kulübüne transfer olarak geldiği İstanbul'a aşık oldu.

Fenerbahçe Kulübünün, "Türk vatandaşı olur musun?" teklifini, "Seve seve kabul ederim." diye yanıtlayan Yasmani Copello Escobar, vatandaşlık bekleme süresinin ardında milli formayı 2014 yılından itibaren giymeye başladı.

Yasmani Copelllo Escobar, Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da yapılan 2016 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda 400 metre engellide altın madalya kazandı. Ardından Brezilya'da organize edilen 2016 Rio Olimpiyatları'nda aynı kategoride bronz madalyayı boynuna takan sporcu, İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen 2017 Dünya Şampiyonası'nda 400 metre engellide bu kez gümüş madalya elde etti. Escobar, 2018 Avrupa Şampiyonası'nda ise 47.81'lik derecesiyle gümüş madalya kazanıp, 47.92'yle yine kendisine ait olan Türkiye rekorunu da geliştirdi.

Türkiye'deki işlerinde yardımcı olması için bir arkadaşı aracılığıyla tanıştığı ve daha sonra hem yardımcı antrenörlüğünü hem de tercümanlığını yapmaya başlayan Elif Koç ile evlenen milli sporcu, 2019 Dünya Atletizm Şampiyonası'nda Türkiye'nin madalya beklediği sporcuların başında geliyor.

Antalya'daki Belek Turizm Merkezi'nde kamp çalışmalarını sürdüren 31 yaşındaki milli atlet Yasmani Copello Escobar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçükken çok yaramaz bir çocuk olduğunu belirterek, sürekli hoplayıp zıpladığını anlattı.

Annesinin, "Çok iyi bir koşucu olacaksın." diyerek 11 yaşında atletizme başlattığı sprinter, "Annemin sayesinde ve desteğiyle şu anda dünyanın en iyi atletleri arasındayım." dedi.

Küba Milli Takımı'ndan performans düşüklüğü sebebiyle çıkarıldığını, daha sonra transfer olduğu İspanya'daki bir kulüpte de yeterli ilgiyi göremediğini anlatan Yasmani Copello şöyle konuştu:

"Küba Milli Takımı'ndan çıkarıldıktan sonra çok büyük bir psikolojik savaş vermek zorunda kaldım. Bu da kendi kendimle yarışmamı sağladı. Psikolojik anlamda çok büyük zorluklar çektim. Bu benim itici gücüm oldu. Küba'nın ardından İspanya'da bir kulübe transfer oldum. Orada da aynı şekilde beklenilen ilgiyi göremedim. Ardından bir menajerle tanıştım. Bana Türkiye hakkında bilgi verdi. 2012 yılında İstanbul'a geldiğimde, buraya aşık oldum. Ondan sonra hayatımın geri kalanını burada devam ettirmeye karar verdim."

Milli atlet, 2018 yılının kendisi için harika geçtiğini vurgulayarak, "Yılın başında ekibimle toplandığımızda, 'Eğer Avrupa Şampiyonası'nı kaybedersem, bu kendi en iyi derecemle ve Türkiye rekoruyla olmalı. Başka türlü tatmin olamam.' demiştim. Öyle de oldu. Gümüş madalya getirdim. Tabii ki unvanımı korumak isterdim. Türkiye rekoru ve kendi en iyi derecemle koşmam, beni çok mutlu etti." diye konuştu.

Mlli atlet, sezon içerisinde iki hafif sakatlık geçirmesine rağmen Türkiye rekoru kırdığını dile getirerek, bu tarz problemler yaşamaması durumunda 2019 yılında 47,81'lik derecesinin de altına inebileceğini kaydetti.

2020 Tokyo Olimpiyatları'ndan önceki en önemli yarışmasının 2019 Dünya Atletizm Şampiyonası olduğunu ve bunun için de hazırlıklarını sürdürdüğünü ifade eden Küba asıllı sprinter, "Her yıl ülkeme yeni bir madalya getirmek için çabalayacağım." açıklamasında bulundu.

Yasmani Copello Escobar, yardımcı antrenörü ve aynı zamanda tercümanı Elif Koç ile üç ay önce dünya evine girdiğini aktararak, hayatında yaşadığı en güzel şeyin, eşi ile tanışmak olduğunu vurguladı.

Eşi ile 2014 yılından beri beraber olduklarını belirten milli atlet, "Onu tanıdığım günden itibaren bütün başarılarım ortaya çıkmaya başladı. İnşallah önümüzdeki 3-4 yıl boyunca da bunları beraber sürdürürüz." şeklinde konuştu.

Türk kültürüne alışmasının çok zor olmadığını dile getiren Yasmani Copello Escobar, iki ülke halkının da sıcak kanlı olmasından dolayı birbirlerine benzediklerini aktardı.

Başarılı sporcu, şu anda kendisinin zorlayan tek şeyin Türkçe öğrenmek olduğunu ifade ederek, "Yavaş yavaş Türkçe öğrenmeye çalışıyorum. Her akşam eşimle oturup çalışıyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: AA