?>

'Nadir Mustafa'nın Büyüme Yolculuğu' filmiyle nadir hastalıkların farkındalığı amaçlanıyor

Çocuk Romatoloji Derneği tarafından Dünya Nadir Hastalıklar Günü dolayısıyla hazırlanan "Nadir Mustafa'nın Büyüme Yolculuğu" adlı animasyon, Türkiye'de bu hastalıkları olan çocukların zorlu yolculuğuna dikkati çekiyor.

Sağlık - 5 yıl önce

İstanbul

Çocuk Romatoloji Derneği tarafından Novartis iş birliği ile Dünya Nadir Hastalıklar Günü dolayısıyla hazırlanan "Nadir Mustafa'nın Büyüme Yolculuğu" adlı animasyon video projesi hayata geçirildi.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Seza Özen ile oyuncu ve seslendirme sanatçısı Yetkin Dikinciler'in destekleriyle hayata geçirilen projede, romatizmal hastalığı bulunan Mustafa'nın gelecekteki mesleğini bulmak için çıktığı yolculuk anlatılıyor.
Çocuk Romatoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, "Nadir Mustafa'nın Büyüme Yolculuğu"nun, geçen yıl hayata geçirilen "Nadir Çocuk Mustafa" projesinin 2. kısa filmi olduğunu anlattı.
Toplumda daha az bilinen hastalıkların "Nadir Hastalık" ya da "Yetim Hastalık" olarak tanımlandığına dikkati çeken Kasapçopur, "Bu hastalıkların birçoğu çocukluk çağında ortaya çıkıyor.
Bunların bir kısmı genetik hastalıklar, bir kısmı metabolik hastalıklar, nefrolojik hastalıklar, nörolojik hastalıklar bu başlık altında. Bu başlık altındaki en önemli, en büyük gruplardan biri de çocukluk çağı romatizmal hastalıkları." dedi.
Kasapçopur, "Romatizmal hastalıklar kas-iskelet sisteminin yanı sıra çocuklarımızın böbrek, beyin, kalp, akciğer, karaciğer gibi organlarını da etkileyerek karşımıza çıkabiliyor." diye konuştu.
Çocukluk çağı romatizmal hastalığı denince öncelikli olarak kas-iskelet sisteminde, özellikle de eklemlerde oluşan şişlik, kızarıklık ve fonksiyon kaybının dikkat çektiğini belirten Kasapçopur, şunları kaydetti:
"Ateş, en önemli bulgulardan bir tanesi. Ateşin yanı sıra döküntü ve bunun dışında tepeden tırnağa bütün organların etkilenmesiyle çocukluk çağı romatizmal hastalıklar karşımıza çıkabiliyor.
Bunlar içinde ana grubu oluşturan ve çocukluk çağında en çok gördüğümüz, juvenil idiopatik artrit adını verdiğimiz bir grup hastalığımız var. Bu kronik hastalıklardan en önemlilerinden biri de sistemik tip juvenil idiopatik artrit."
Bu gruptaki hastalarda ateş, döküntü ve kalbin su toplaması gibi bulgular görüldüğünü ve ateşin dirençli olduğunu anlatan Kasapçopur, "Ateşe yol açabilen çocukluk çağında enfeksiyonlar ve çocukluk çağı kanserleri hep bu bulguları taklit ederek karşımıza gelebiliyor.
Bunlar dışlandıktan sonra da romatizmal hastalıklar aklımıza gelebilir." ifadelerini kullandı.
Kasapçopur, çocukluk çağı romatizmal hastalıkların tedavisinde ilaçların yanı sıra aktif bir şekilde fizyoterapi gerektiğini vurguladı.
Çocukluk çağı romatizmal hastalıkların tedavisinde biyolojik ilaçların kullanıldığını anlatan Kasapçopur, "Bu biyolojik ilaçlar sayesinde bizzat hastalığı yapan yani çocuğun ateşine, döküntüsüne yol açan molekülleri, bizzat eklemini şişiren molekülleri bağlıyoruz.
Bunların tedavisinde biyolojik ilaçları başarıyla kullanıyoruz." diye konuştu.

"Nadir Çocuk Mustafa'nın büyüme serüveni"

Kasapçopur, çocuk romatolojinin Türkiye'de çok yeni bir bilim dalı olduğunu ifade ederek, 2002 yılında halkı da bilgilendirmek amacıyla Çocuk Romatoloji Derneğini kurduklarını söyledi.
Dernek olarak "Nadir Çocuk Mustafa" isminde bir film yayınladıklarını hatırlatan Kasapçopur, şöyle devam etti:
"Mustafa, romatizması olan bir çocuktu. Mustafa'nın dertleri vardı ama bu dertleriyle biz hemhal olduk. Onun dertlerini düşündük, onun dertlerini kendi dertlerimiz sayıp tedavi ettik. Şimdi de Mustafa'nın serüveni sürüyor.
Geçen yıl Doğa Rutkay bize yardımcı olmuştu. Bu yıl da Yetkin Dikinciler bize yardımcı oluyor. Onun yardımcılığında Mustafa'nın iyileşme, yaşama tutunma ve büyüme serüvenini paylaşacağız."

"Türkiye'de 7 milyon nadir hasta var"

Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Seza Özen, dünyada 7 bin çeşit nadir hastalık, Türkiye'de ise 7 milyon nadir hasta olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Özen, nadir hastalıkların önemli bir kısmını genetik hastalıkların oluşturduğunu, Türkiye'deki akraba evliliğinin fazla olmasının nadir hasta sayısını artırdığını söyledi.
Özen, 10 binde 5'in altında görülen hastalıklar olarak tanımlanan nadir hastalıkların; kişiye, topluma ve ailelere maddi ve manevi yük getirdiğine, bu nedenle farkındalığının artırılması gerektiğine işaret etti.
Çocuk Romatolojisi alanındaki hastalıkların çoğunun 10 binde 5'ten de az olduğunu ifade eden Özen, "Zamanında etkin tedaviye başlamak için bunlara doğru tanı koymamız çok önemli." dedi.

"Yeryüzünde ne kadar insan varsa o kadar hayat hikayesi vardır"

Oyuncu ve seslendirme sanatçısı Yetkin Dikinciler, projenin kendisi için de öğretici olduğunu dile getirerek, "Yeryüzünde ne kadar insan varsa o kadar hayat hikayesi vardır.
Hepsi anlatılmaya değer ama herkes anlatamaz hikayesini. Nadir hastalıklar da böyle bir başlık." diye konuştu.
"Nadir Çocuk Mustafa" projesinin ikinci filminde Mustafa'nın meslek seçimi yapmaya çalıştığını anlatan Dikinciler, sözlerine şöyle devam etti:
"Anlamanın en iyi yollarından birinin anlatmak olduğunu düşünüyorum. Buna aracı olmaya çalıştım. Ben daha önceden tabii ki 2 binde bir görüldüğünü, 6-7 bin kadar nadir hastalığın keşfedildiğini bilmiyordum.
Daha keşfedilmeyen binlercesi var. Yeryüzünde bu kadar çok insanın bununla uğraştığını, Türkiye'de yaklaşık 7 milyon kişinin bu hastalıklara sahip olduğunu düşününce aslında konunun ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz."
Filmde Nadir Çocuk Mustafa'nın eklem ağrıları, karın ağrıları, yüksek ateşi olmasına rağmen meslek arayışıyla sokağa çıktığını anlatan Dikinciler, seçilecek çok meslek, yapılacak çok iş olduğunu vurguladı.

Dikinciler, sözlerini şöyle tamamladı:

"Nadir olmak zordur ama nadir olan da değerlidir aynı zamanda. Bu projeyle nadir olmanın, nadir hastalık sahibi olmanın, iyi, kaliteli bir yaşam sürmemek hatta bir gelecek sahibi olmamak anlamına gelmediğini de ifade etmeye çalışıyoruz.
Hayat bize ne bahşettiyse onunla yaşamayı ve geleceğe yön vermeyi öğrenmeliyiz."
Kaynak: AA

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Türk şirketi Germont, Rusya'da dev etilen tesisi inşa edecek

2020-02-22 07:31 - Özel Haber

İdlib'de 18 sivil yerleşim Rus bombardımanı altında

2020-02-24 17:14 - Genel

Diyarbakır anneleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın doğum gününü kutladı

2020-02-26 20:32 - Gündem

İçişleri Bakanı Soylu: İkna çalışmalarıyla bu yıl 48 terörist örgütten ayrıldı

2020-02-27 17:49 - Gündem

IMF Başkanı Georgieva'dan koronavirüse karşı küresel iş birliği çağrısı

2020-02-23 22:42 - Ekonomi

Malcolm X vefatının 55. yılında New York'ta anıldı

2020-02-22 15:31 - Genel

İdlib’teki saldırı Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto edildi

2020-02-28 06:07 - Gündem

2. Engelsiz Mikrofon Radyo Ödülleri sahiplerini buldu

2020-02-27 15:01 - Medya

Sibirya'da Buzul Çağı'ndan kalma kuşun kalıntısı bulundu

2020-02-23 17:46 - Genel

Prof. Dr. Gökhan Halıcı: İklim değişikliği Antarktika'yı yeşillendiriyor

2020-02-21 17:52 - Teknoloji

İlgili Haberler

İklim değişikliği insanlarda ruhsal sorunlara yol açabiliyor

13:42 - Sağlık

Bilinçsiz "sarı serum" kullanımı solunumu aniden durdurma riski taşıyor

13:37 - Sağlık

Yapay zeka teknolojileri kalp hastalığı tanısında "anahtar rol" oynayacak

14:47 - Sağlık

Tavuk eti ve yumurtadaki nanoplastiklerin insan sağlığına etkisi araştırılıyor

14:18 - Sağlık

Prof. Dr. Sait Gönen'den 'gereksiz vitamin alımı'na ilişkin uyarı

12:27 - Sağlık

Günün Manşetleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Alev Alatlı'yı anma mesajı

13:43 - Gündem

Ogün Altıparmak, hayatını kaybetti

13:38 - Spor

Orman köylülerinin yangınla mücadele kapasitesi güçlendiriliyor

13:33 - Gündem

Güney Kore polisi, "deepfake" içeriklerle mücadele için tespit sistemi geliştirecek

13:27 - Dünya

İçişleri Bakanı Yerlikaya'dan 15. Göç Kurulu Toplantısı'na ilişkin paylaşım

13:23 - Gündem