?>

Öğretim üyesinden teröre tabutlu protesto

Erzurum’da öğretim üyesi, terörün yaşattığı acılara karda tabut performansıyla dikkat çekti.

Gündem - 8 yıl önce

Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, karlı alanda ilginç performans sergiledi. Tabutun, geçmişten günümüze bir simge olarak, yaşam ve ölüm arasında bir nesne olarak yerini aldığını belirten Prof. Dr. Kavukçu, performansıyla dikkatleri çekti.
Kar ve tipi altında tabutu taşıyan, içerisine girip üzerini karla kapattıran Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, performans gösterisini gayesini şöyle anlattı:

"Mezar nasıl insanın öldükten sonra yattığı yer ise, tabut da bir nevi onun ölümünde yine ona eşlik edecek bir nesnedir. Hatta tabutun hayat ve ölüm arasında bir kapı görevi teşkil ettiği söylenebilir. İnsanın ölümü ve ölüm düşüncesi üzerine bir çok filozof ve din alimi fikir yürütmüştür. Ölümün bir son olduğu, ölümün bir son değil bir başlangıç olduğu tartışılmıştır. İnsanda ki ölüm korkusu üzerine teolojik, felsefi, edebi kitaplar yazılmış, güzel sanatlarda sayısız resim, heykel yapılmıştır ama ölümün insana yakınlığını ve insanın içinde oluştuğunu en iyi anlatanlardan biri olan Rainer Maria Rilke -Malte Laurids Brigge’nin Notları- adlı romanında dillendirir. ’Meyve içinde çekirdeği nasıl taşırsa, insan da içinde ölümü öyle taşır.’ Belki de ölümün insana yakınlığı ancak bu kadar izah edilebilirdi."

"BU ÇALIŞMA ÖZELLİKLE TERÖRE TEPKİ AMACINI DA İÇİNDE BARINDIRMAKTADIR"

Mehmet Kavukçu, ölümü en çok hatırlatan nesnelerden biri ile temsili bir performans gerçekleştirdiğini kaydederek, "Sanatçı performansta bizi, varlık ve yokluk, yaşam ve ölüm, ayrılık ve kavuşma, şiddet ve sükunet gibi birbirine zıt duygular üzerinde düşünmeye teşvik ediyor. Sonsuzluk algısı ölümün soğukluğunu hissettirme çabası ile şiddetli soğuk ve karla birlikte kendine anlam aramakta, soyut-somut varlık ilişkilerini de kurmaktadır. Dış ve iç doğada yaratılmış olan yatay-dikey, doluluk-boşluk, siyah-beyaz gibi sanatın ve yaşamın temel verilerini dikkat çekici bir şekilde kullanmaktadır" dedi.

Kavukçu, karın bir anlamda saflığı ve temizliği temsil ettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Bu performansta, mekanın ölüm düşüncesi ile örtüşen yönlerini, sanatın yol açıcı ve umut verici oluşunu da ele alınmaktadır. Doğanın ölümünü anlatan, aynı zamanda kontrast olarak korunması, beslenmesi, yenilenmesi ve şiddetli soğuktan etkilenip zarar görmeden bahara varabilmesini de ifade eden kar ile sınırsız bir espas ilgisinde kendi düşüncesini ifade eden sanatçı, ölüm ve yaşam ilişkisini de sorgulamaktadır. Sanatçı, bir gün kendisiyle de buluşacak olan, bir anlamda sonsuz yolculuğun ilk adımı bu nesne ile bütünleşik bir yaşam sergilemektedir. Bu bütünleşme insanlara ölümün varlığını, ondan korkulmaması gerektiğini, onun kaçınılamaz olduğunu da hatırlatarak bir ilişki kurma çabası içine girmektedir. Bu çalışmamla, insanımıza en büyük acıları yaşatan, belki de ölümün en sert yüzü ile karşılaşılan terör ve şiddetin kasıp kavurduğu bu dünyada, her an yaşanılabilecek olan ölümden korkulmayacağı anlayışını da betimledim. Bu çalışma özellikle teröre tepki amacını da içinde barındırmaktadır. Babası şehit olan bir çocuğun ‘Babam bu kutuda ne arıyor?’ sorgulaması ile tetiklenen bu çalışma, Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Tabut’ ve Nazım Hikmet’in ’Cenaze Merasimim’ adlı şiirlerinin anlam ilişkisi ile de derinlik kazanmaktadır. Performansın gerçekleştirilebilmesi için yaptığı katkılarından dolayı Rektörümüz Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve yönetimine teşekkür ederim."

İLGİNÇLİKLERİN PEŞİNDE KOŞUYOR

Geçtiğimiz yıllarda kışın hurda otomobilleri küp bir düzenek yardımıyla havada asılı tuttuktan sonra, ıslatarak buzla kaplı bir heykele dönüştüren Prof. Dr. Kavukçu, şiddete tepki vermek amacıyla kombinadan satın aldığı 15 öküz başını, Güzel Sanatlar Fakültesi önünde yine küp şeklinde bir düzeneğe asıp, ıslatarak buzla giydirme yapmıştı. Prof. Dr. Kavukçu, Erzurum-Bingöl karayolunda giysilerine bağladığı uzun siyah kurdelelerle hızı 80 kilometreye varan fırtınaya karşı koşan çalışmaları ile de dikkatleri üzerine çekmişti.

(Ahmet Akbuğa - Doğa Alca/İHA)

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Erzincan'da facianın eşiğinden dönüldü

2016-12-28 02:02 - Asayiş

Galatasaray, 3 oyuncuyla yollarını ayırıyor

2016-12-29 22:37 - Spor

Doğu Akdeniz'de çok kuvvetli ve yoğun kar uyarısı

2016-12-28 18:32 - Gündem

Öğretim üyesinden teröre tabutlu protesto

2016-12-30 22:07 - Gündem

Çevreyi kirletenlere verilen cezalar artırıldı

2016-12-27 19:22 - Gündem

TEB'den SGK'ya ilaç temini protokolü eleştirisi

2016-12-28 16:32 - Sağlık

Hastane bahçesinde kendini ayağından vurdu

2016-12-30 10:32 - Asayiş

’Gaming İstanbul’ ziyaretçilerle yeniden buluşuyor

2016-12-28 18:52 - Teknoloji

Trafik cezalarında zamlı tarife 1 Ocak'ta başlıyor

2016-12-30 18:52 - Ekonomi

Terör örgütü propagandası yapan 3 kişi tutuklandı

2016-12-27 19:47 - Asayiş

İlgili Haberler

Türkiye'den, Suriye'de kiliseye yapılan terör saldırısına ilişkin açıklama

00:17 - Gündem

Türkiye'den, Suriye'de kiliseye yapılan saldırıya ilişkin açıklama

23:08 - Gündem

DMM'den gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına ilişkin açıklama

22:02 - Gündem

"İslam İşbirliği Teşkilatı İstanbul Deklarasyonu" yayımlandı

21:03 - Gündem

İslam İşbirliği Teşkilatının siyasi kararlarında ABD’nin İran’a düzenlediği saldırı kınandı

20:43 - Gündem

Günün Manşetleri

İran'ın BM Daimi Temsilcisi İravani: İran'a saldırı ABD tarihine kara bir leke olarak geçti

01:37 - Dünya

Trump: Rejim İran'ı tekrar büyük yapmıyorsa neden rejim değişikliği olmasın?

01:28 - Dünya

Trump ve Starmer, telefonda İran'ın müzakere masasına dönmesinin önemini görüştü

00:53 - Dünya

ABD: İran'a nükleer tehdidi ortadan kaldırmak ve İsrail'i korumak amacıyla saldırı düzenlendi

00:32 - Dünya

Türkiye'den, Suriye'de kiliseye yapılan terör saldırısına ilişkin açıklama

00:17 - Gündem