Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, AA muhabirine, 31 Mart yerel seçimleri ve SETA'nın seçimlerle ilgili yayınladığı analizlere dair AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Seçim dönemlerinde partilerin görünürlüğünün toplumda önemli bir etki oluşturduğunu söyleyen Duran, "Partiler artık sadece meydanlara asılan pankartlar, dolaşan seçim arabaları ve düzenlenen mitinglerle değil aynı zamanda sanal ortamda yapılan sosyal medya paylaşımlarıyla da seçmenin karşısında." ifadelerini kullandı.
Duran, SETA'nın hazırladığı "31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın Siyasal İletişim Stratejisi" ve "31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde Millet İttifakı'nın Siyasal İletişim Stratejisi" analizlerinde, ittifakların seçimlerdeki iletişim stratejisi ve faaliyetlerinin kapsamlı şekilde ele alındığını belirtti.
Seçim sürecinde özellikle sosyal medyadaki yalan haberlere de dikkati çeken Duran, şunları kaydetti:
"Bilindiği üzere bu konu 2016'da ABD'de Trump'ın seçildiği seçimin ardından gündeme geldi. Türkiye'de de yerel seçimler öncesi özellikle ülkemizdeki Suriyelilere sınavsız üniversite imkanının sağlandığı ya da maaş verildiği gibi yalan haberler dolaşıma sokuldu. Biz buna benzer haberleri 'Seçim Manipülasyonları ve Yalan Haberler: 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri' başlıklı raporda değerlendirerek sosyal ağlar üzerinden manipülasyonların nasıl işlediğini ve etkisini dünyadaki diğer örnekler üzerinden ele aldık."
"Ekonomik spekülasyonlar hafızayı diri tutuyor"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti'nin Türkiye'nin ekonomik ve siyasi olarak kriz sarmalında olduğu bir dönemde kurulduğunu anımsatan Duran, "AK Parti'nin bir umut ışığı olarak halkın teveccühüne mazhar olduğu gerçeğinin Türkiye'nin ekonomik spekülasyonlara maruz bırakıldığı bugünlerde hafızaları diri tutuyor. Belediyecilik anlamında da gelecek vadeden siyasetin bugüne kadar AK Parti tarafından pratiğe dökülmesi ayrıca önemli bir diğer husus." ifadelerini kullandı.
Duran, partilerin belediyecilik anlayışının tarihsel süreçte değerlendirildiği "31 Mart Seçimlerine Doğru Dünden Bugüne Partilerin Yerel Yönetim Vizyonu" raporunun da hafızaları tazelediğini söyledi.
Duran, Batı demokrasilerinin aksine Türkiye'de seçimlere katılım oranının yüksek olduğunu anlatarak, "31 Mart yerel seçimlerinde de siyasi partiler seçmenlerini sandığa götürebildiği ölçüde başarılı olacak. 31 Mart yerel seçimlerinde de siyasi partiler seçmenlerini sandığa götürebildiği ölçüde başarılı olacak. Tabii bu seçmenlere ulaşmak için kullanılan iletişim stratejileriyle de ilişkili. Sandık başında seçmenin kırgınlıkları bir kenara bırakarak Türkiye'nin geleceği için oy vereceğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Duran, SETA'nın seçim sonrasına ve genel olarak yerel yönetim konularına da odaklandığını belirterek, şunları kaydetti:
"'Metropoliten Kentlerin Geleceği: Yeni Yaklaşım, Model ve Uygulamalar' başlıklı raporda, dünyada metropoliten kentlerle ilgili son yıllarda öne çıkan başlıca yaklaşım, model ve uygulamalar incelendi. Seçimden sonra akıllı kentler, yeşil kentler, ekolojik kentler, dayanıklı kentler ve güvenli kentler gibi kavramları daha çok duyacağız. 31 Mart'tan sonra yerel yönetimleri konuşmaya devam edeceğiz."
Yayınlanan bütün analiz ve raporların, SETA'nın internet sitesinde herkese açık olduğunu hatırlatan Duran, son olarak uluslararası kamuoyuna yönelik yerel seçimlerle ilgili İngilizce "The March 31 Local Elections in Turkey" başlıklı bir analiz çalışmasını da yayınladıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com