?>

Ramazan dengeli ve planlı beslenmeyle sağlığa sağlık katıyor

Ramazan denildiğinde akla özenle hazırlanan iftar ve sahur sofraları gelirken, uzmanlar orucun sağlığa getirdiği katkıların ancak ay boyunca sürdürülebilecek planlı bir beslenme biçimiyle elde edilebileceğini bildiriyor.

Sağlık - 5 yıl önce

İstanbul

Manevi ikliminin yanı sıra sağlık açısından da birçok faydayı beraberinde getiren ramazan, tüm yıl hasreti çekilen, bu özelliğiyle de "11 Ayın Sultanı" olarak anılan bir ay.
Bu nedenle kurulan tüm sofralar özenle donatılırken, uzmanlar da ramazan ayı boyunca gerçekleştirilecek planlı ve doğru beslenmenin önemine işaret ediyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Küçükkasap Cömert, AA muhabirine, ramazanda sağlıklı ve dengeli beslenmeye ilişkin değerlendirmede bulundu.
Cömert, ramazan açlığında detoksifikasyon/arınma tanımı üzerinde durulduğunu, yağların içinde bulunan toksinlerin vücuttan uzaklaştığını anlatarak, "Aynı zamanda, birkaç günlük süreç sonrasında, kan endorfin (mutluluk hormonları) hormon düzeylerinin arttığı, genel olarak daha iyi bir fiziksel ve bilişsel performans ile görüldüğü de bilinmektedir. Elbette tüm bu olumlu etmenlerin sağlanmasındaki kritik pencere, dengeli besin ve sıvı alımının sağlanmasıdır." diye konuştu.
İftar-sahur arası 1,5-2 litre su tüketin
İftar ve sahur arasında mutlaka 1,5-2 litre su tüketilmesi gerektiğini belirten Cömert, şu bilgileri verdi:
"Kas yıkımını engellemek için, besinlerle yeterli enerji alımı sağlanmalı, kaynak olarak kompleks karbonhidratlar (tam buğday unu ekmek, bulgur, kurubaklagiller) tercih edilmelidir. Kompleks karbonhidratlar, uzun açlık süreci boyunca yavaş emilmeleri sayesinde, enerji kaynağı olarak kalacaklardır. Aynı zamanda yüksek posa içerikleri sayesinde kan şekeri dengesine destek sağlayacak, gelişebilecek kabızlık riskini de engelleyecektir. Ramazanda yaşanan açlık süreci, doğru bir beslenme planı benimsendiği takdirde sağlığı geliştirecek, aksi takdirde de olumsuz birçok sorunun yaşanmasına da neden olabilecektir. Karar verilmesi, üzerinde durulması gereken konu açlık değil, aç kalınmayan süreçte, iftar ve sahur öğünlerinde hangi besinlerin tercih edilmesi, hangi pişirme teknikleri ile hazırlanması gerektiğidir. Beslenme planları, yemek menüleri, günlük rutin örüntülerinden farklı olmamalı, mümkün olduğu kadar her besin grubundan (et, süt, ekmek, sebze ve meyve) tüketime özen gösterilerek, gereksinim duyulan vitamin/minerallerin sağlanmasına dikkat edilmelidir. Dengeli bir beslenme için besin çeşitliliğin sağlanması kaçınılmazdır. Rafine karbonhidrat olarak tanımlanan beyaz un, şeker türü besinlerden, yüksek yağ içeriğine sahip seçeneklerden (kızartarak yapılan tatlılar, çikolata soslar, bisküviler) uzak durulmalıdır."
Günü dört öğün yapacak şekilde planlayın
Ramazanda öğün sayısının, iftar ve sahur yerine dört öğün olarak düşünülmesinin önerildiğini ifade eden Cömert, "Yapılan en büyük hatalardan biri çok hızlı ve çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Beyinde hipotalamus içinde bulunan ventromediyal bölge, doyma merkezi olarak adlandırılmakta, ventromediyal bölgenin uyarılmasıyla tokluk hissi oluşmaktadır. Bu uyarılma 15-20 dakikada gerçekleşmekte, doyma emri yemekten 15-20 dakika sonra verilmektedir. Çok hızlı yemek bunu engelleyerek, fazla miktarda, yüksek enerji içeriğine sahip besin tüketimine zemin hazırlayabilmektedir. Yaşadığımız sürecin getirdiği sosyal yaşantının kısıtlanması sonucu azalan fiziksel aktivite düzeyi de göz önünde bulundurulduğunda bu asla istenmeyecek bir durumdur." şeklinde konuştu.
Cömert sahurun, kahvaltı öğünü olarak hazırlanabileceğini sebzeli omlet, tam buğday ekmeği, ceviz içi, kuru kayısı, kuru üzüm ve incirin tüketilebileceğini söyledi. Cömert fırında pişirilmiş peynirli börek, yoğurt ya da 1 su bardağı süt, 1 adet yağsız tost ve hurmanın da son derece dengeli örüntüler olacağını anlattı.
Mutlaka, protein kalitesi yüksek olan yumurtanın haftada 3-4 kez tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Cömert, şöyle devam etti:
"Diğer günlerde de hayvansal kaynaklı besinler (süt/yoğurt gibi) mutlaka sahur öğününde yer almalıdır, vücutta bağışıklık sisteminin yapısında bulanan immünoglobulinlerin temel yapısı proteindir, içinde bulunduğumuz süreç açısından da ayrıca önemli hale gelmektedir. Ayrıca yağlı tohumlar içerdikleri önemli yağ asitlerinin, E vitamini içeriklerinin yanı sıra, özellikle çiğ/kavrulmamış olarak tüketildiklerinde vücudu olumsuz etmenlere karşı koruyucu etki sağladıkları net olarak bilinmektedir. İftar ikiye bölünerek tüketilmeli, ilk oruç açma sürecinde kan şekeri düzeylerini hızlı bir şekilde artıracak besinlerden uzak durulmalıdır, öğle yemeği ile eş tutulması düşünülebilir. Su, bir adet hurma, 1 dilim az tuzlu peynir, 1 kase çorba, avuç içi kadar pide ve 1 küçük kase taze sebzelerle hazırlanmış salata gibi seçimler uygun olacaktır. Hurmanın antiinflamatuvar, antioksidan ve anti tümör etkileri ile olduğu belirtilmiştir. Hurma tüketimi hücresel immuniteden ziyade özellikle humoral immunite olarak bilinen antikorlar aracılığıyla sağlanan bağışıklığı olumlu etkilemektedir."
Meze şeklinde hazırlanan salataların yerine, taze sebzelerin tercih edilmesi gerektiğine dikkati çeken Cömert, şunları kaydetti:
"Yaklaşık bir saat ara verilerek asıl iftar yapılmalı, ana yemek tüketimi ikinci iftara bırakılmalıdır. Ana yemekte, 1 porsiyon etli sebze yemeği, ızgara et seçenekleri veya etli kurubaklagil yemekleri, 2-3 yemek kaşığı bulgur pilavı, makarna dengeli bir beslenme düzenini sağlayacaktır. Ana yemeklerde demir içerikleri nedeni ile kırmızı et tüketimine özen gösterilmesinin yanı sıra, yüksek posa içerikleri nedeni 'bağırsakların süpürgesi' olarak tanımlanan bitkisel protein kaynağı kurubaklagil tüketimi de sağlanmalıdır. Gece yatmadan yarım saat önce de bir küçük ara öğün planlanarak, az ve sık yeme düzeni ile dengeli bir plan oluşacaktır. Bu öğünde özellikle taze meyve ve süt gibi seçeneklerin uygun olmasının yanı sıra, makul miktarlarda sütlü ve meyve tatlı seçenekleri de tüketilebilir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Günün Sesi: Abdurehim Heyit’in sesi ve sazıyla “Karşılaşınca"

2020-04-22 15:07 - Günün Sesi

Çocuk hastaları evlerinde 'Superman doktor' muayene etti

2020-04-23 17:37 - Çevre-Hayat

Tarihte bir ilk: Aeroflot artık Rusya'nın lideri değil

2020-04-22 01:57 - Özel Haber

Yurt genelinde 'evde kal' çağrısına riayet ediliyor

2020-04-18 21:44 - Asayiş

ABD'nin Missouri eyaleti, Kovid-19/ koronavirüs salgını nedeniyle Çin'e dava açtı

2020-04-22 03:22 - Dünya

Tek patisi olmayan yavru köpeğe ailece özenle bakıyorlar

2020-04-20 14:57 - Çevre-Hayat

FIFA eNations Cup'ta Türkiye'nin rakipleri belli oldu

2020-04-20 00:07 - Spor

Sağlık çalışanı 37 gündür göremediği kızına 23 Nisan'da kavuştu

2020-04-24 02:07 - Çevre-Hayat

İlkbaharın gelişiyle yunusların İstanbul Boğazı'nda görünürlüğü arttı

2020-04-23 14:32 - Çevre-Hayat

Kapadokya'nın ilkbahar manzarası hayran bırakıyor

2020-04-20 17:32 - Çevre-Hayat

İlgili Haberler

Fas'ta bir yılda 120 ölümün ardından "kızamıkla mücadele planı"

05:32 - Sağlık

Suriye'de işitme engelli çocuklar cihazlarla ilk kez duymanın sevincini yaşadı

22:33 - Sağlık

Pasif içicilik "inme" riskini yüzde 30 artırıyor

22:32 - Sağlık

Sağlık Bakanlığı 'Aile Hekimliğine Geçişte Muvafakat İşlemleri' genelgesini revize etti

21:11 - Sağlık

Hakkari'de 43 öğrenci gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı

15:43 - Sağlık

Günün Manşetleri

Narin Güran cinayeti davasında Nevzat Bahtiyar'a verilen cezaya Bakanlık itiraz etti

10:52 - Gündem

THY'nin Adıyaman'daki depremzedeler için yaptırdığı 1000 konutluk mahalle projesinde sona

10:48 - Gündem

Başakşehir'de kauçuk atölyesinde yangın çıktı

10:33 - Gündem

MİT, terör örgütü PKK/KCK'nın sözde sorumlularından Murat Keleş'i Irak'ta etkisiz hale getirdi

10:28 - Gündem

ABD'li Senatör Sanders: Trump'ın Gazze'yi 'devralma' planı 'anlaşılmaz'

10:18 - Dünya